بَلْ كَذَّبُوا بِالْحَقِّ لَمَّا جَاءَهُمْ فَهُمْ فِي أَمْرٍ مَرِيجٍ
Bel kezzebu bil hakkı lemma caehum fe hum fi emrim meric
Kelime
Anlamı
Kökü
بَلْ
doğrusu
كَذَّبُوا
onlar yalanladılar
بِالْحَقِّ
hak ile
لَمَّا
جَاءَهُمْ
kendilerine gelince
فَهُمْ
şimdi onlar
فِي
içindedirler
أَمْرٍ
bir durumun
مَرِيجٍ
çalkantılı

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Hayır, gerçek olan Kur’ân, onlara gelince yalanladılar da şimdi darmadağın bir işe daldılar.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Hayır, gerçek olan Kur’ân onlara gelince, yalanladılar da şimdi onlar her yönden, darmadağınık ve perişan bir haldedirler.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Bilakis onlar, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Hayır, onlara geldiğinde Hakikatlerini yalanladılar! Onlar pek karışık bir iş içindedirler.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Hayır, onlar hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar çalkantılı bir durum içindedirler.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Doğrusu, kendilerine hak (Kur’an ve Peygamber) gelince yalanladılar da, şimdi muztarıb bir haldedirler.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Hayir; onlar, gercek kendilerine gelince onu yalanladilar; kararsizlik icindedirler.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (4-5) Biz, muhakkak yerin onlardan neyin (çürütüp) eksilttiğini biliriz. Yanımızda (her şeyin yazılı bulunduğu) muhafazalı bir kitap vardır. Hayır, onlar hakk kendilerine gelince yalanladılar. Bu bakımdan onlar, kararsızlık ve perişanlık içindedirler.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Hatta gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Artık onlar kararsız bir hâldedirler.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Bilakis onlar, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Oysa onlar gerçek kendilerine geldiği zaman onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Doğrusu hak kendilerine geldiği zaman yalanladılar da şimdi karmakarışık bir ıztırap içindeler.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı (emrin meriyc) içinde bulunuyorlar.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Hayır, hak kendilerine geldiğinde yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Hayır, onlar, kendilerine hak gelince (onu) tekzîb etdiler. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Hayır! Kendilerine geldiğinde o hakkı yalanladılar; şimdi onlar, karmakarışık bir iş içindedirler.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Hayır, onlar; hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi de şaşırmış bir haldedirler.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Kendilerine gelen Kur’an’ı yalanladılar, sonra onlar şaşkınlık içindeler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Hayır (öyle değil), onlar kendilerine hak gelince onu yalanladılar. Bu durumda onlar, karışık bir emr (problem) içindeler.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar derin bir ıstırap içinde bulunuyorlar.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Buna rağmen onlar, (yeniden dirilmeyi inkar edenler,) ne zaman kendilerine tebliğ edildiyse hakikati yalanladılar; ve şimdi bir şaşkınlık içindeler.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Dahasını da yaptılar; ayaklarına kadar geldiği halde hakikati yalanladılar: hasılı onlar derin bir iç karmaşası yaşıyorlar.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    (4-5) Muhakkak ki, yer onlardan neyi eksiltirse Biz bilmişizdir ve Bizim nezdimizde hıfzedici bir kitap vardır. Fakat kendilerine geldiği vakit hakkı tekzîp ettiler. İmdi onlar karmakarışık bir ızdırap içindedirler.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Hayır! Onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar karışık bir durum içindedirler.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Hayır, gerçek kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, çalkantılı karmaşık bir durum içindedirler.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Bilakis onlar, kendi önlerine kadar gelen gerçeği yalan saydılar. Artık onlar kararsızlık ve perişanlık içindedirler.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar çalkantılı bir durumun içindedirler.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Hayır onlar, kendilerine hak gelince yalanladılar. Çünkü onlar şaşkınlık içindedirler.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Hayır, hayır! Onlar, hak kendilerine geldiğinde, onu yalanladılar. Şimdi perişan mı perişan bir durum içindedirler.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    But they deny the Truth when it comes to them: so they are in a confused state.