1. Kâf. Şanlı şerefli Kur’ân hakkı için. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. (2-3) Doğrusu, onlar, kendilerinden birinin, uyarıp irşad etmek için gelmesine şaşırdılar da kâfirler: "Bu, ne tuhaf şey!" dediler, "Biz ölüp de toprak olduktan sonra mı dirileceğiz? Bu, aklın alamayacağı kadar uzak bir ihtimal!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. (2-3) Doğrusu, onlar, kendilerinden birinin, uyarıp irşad etmek için gelmesine şaşırdılar da kâfirler: "Bu, ne tuhaf şey!" dediler, "Biz ölüp de toprak olduktan sonra mı dirileceğiz? Bu, aklın alamayacağı kadar uzak bir ihtimal!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Biz toprağın, onların bedenlerini (hücre hücre) nasıl çürüttüğünü tafsilatıyla biliriz. Zaten yanımızda her şeyin kayıtlı olduğu şaşmaz bir sicil vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Bilakis onlar, kendi önlerine kadar gelen gerçeği yalan saydılar. Artık onlar kararsızlık ve perişanlık içindedirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Hiç üzerlerindeki göğe bakmazlar mı? Bakıp da Bizim onu nasıl sağlamca bina ettiğimizi, onda en ufak bir çatlaklık, dengesizlik olmadığını düşünmezler mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Yeri de döşedik, oraya dengeyi sağlayacak sağlam ulu dağlar yerleştirdik. Orada, gönüller, gözler açan her çeşit bitkiden çiftler bitirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Bütün bunları, Allah’a yönelecek her kula Yaradan’ın kudretini hatırlatması, dersler veren birer basiret nişanesi ve ibret numunesi olması için yaptık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. (9-10) Gökten bereketli bir su indirdik. Onunla bahçeler ve biçilen ekinler, salkım salkım meyveleriyle ulu hurma ağaçları yetiştirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. (9-10) Gökten bereketli bir su indirdik. Onunla bahçeler ve biçilen ekinler, salkım salkım meyveleriyle ulu hurma ağaçları yetiştirdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Bütün bunlar kullarımıza rızık vermek içindir. Hem o su ile ölü toprağa hayat verdik. İşte ölmüş insanların mezarlarından çıkışı da böyle olacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. (12-14) Onlardan önce Nûh halkı, Ashab-ı Ress, Semûd, Âd, Firavun halkları. Lût’un hemşehrileri, Ashab-ı Eyke ve Tübba’ halkı da hakkı yalanladılar. Evet onların hepsi peygamberleri yalancı saydılar da tehdidime müstehak oldular, azaba çarptırıldılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. (12-14) Onlardan önce Nûh halkı, Ashab-ı Ress, Semûd, Âd, Firavun halkları. Lût’un hemşehrileri, Ashab-ı Eyke ve Tübba’ halkı da hakkı yalanladılar. Evet onların hepsi peygamberleri yalancı saydılar da tehdidime müstehak oldular, azaba çarptırıldılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. (12-14) Onlardan önce Nûh halkı, Ashab-ı Ress, Semûd, Âd, Firavun halkları. Lût’un hemşehrileri, Ashab-ı Eyke ve Tübba’ halkı da hakkı yalanladılar. Evet onların hepsi peygamberleri yalancı saydılar da tehdidime müstehak oldular, azaba çarptırıldılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Biz ilkin yoktan yaratmada bir âcizlik, becerisizlik mi gösterdik ki bu tekrar yaratmada acze düşelim? Hayır! Öyle değil, onlar da böyle olmadığını bilirler. Ama yine de onlar bu yeniden yaratılıştan (dirilmeden) şüphe içindedirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. İnsanı Biz yarattık. Onun için, nefsinin kendisine neler fısıldadığını, neler telkin ettiğini de Biz pek iyi biliriz.Çünkü Biz ona şahdamarından daha yakınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. (17-18) Zaten onun sağında ve solunda yerleşmiş iki kayıtçı vardır. Ağzından çıkan bir tek söz olmaz ki yanında, bu iş için hazırlanmış gözcü olmasın, onun söylediğini ve yaptığını kaydetmiş olmasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. (17-18) Zaten onun sağında ve solunda yerleşmiş iki kayıtçı vardır. Ağzından çıkan bir tek söz olmaz ki yanında, bu iş için hazırlanmış gözcü olmasın, onun söylediğini ve yaptığını kaydetmiş olmasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Vakti geldiğinde ölüm sekeratı başlayınca, can çekiştiği sırada insana "İşte" denir, "senin en çok nefret edip kaçtığın şey!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Sûra üfürülür kalk borusu çalar. İşte bu da tehdit edilen azabın günüdür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. O gün herkes beraberinde bir muhafız, bir de şahit olarak Yüce Divana gelir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Allah ona buyurur: "Sen bundan gaflet içindeydin. İşte gözünün önünden perdeyi kaldırdık, şimdi artık gözün pek keskindir!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Yanındaki arkadaşı "İşte!" der, "onun defteri! Her ne yapmışsa, burada yazılı!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. (24-26) Allah muhafızla şahide veya cehennem görevlisi iki meleğe: "Atın! buyuracak, atın cehenneme, her nankör, inatçı kâfiri! Hayra mani olan, haddi aşıp azan, şüpheye dalanı! Allah’ın yanı sıra başka bir tanrı benimseyeni! Atın onu o çetin azaba!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. (24-26) Allah muhafızla şahide veya cehennem görevlisi iki meleğe: "Atın! buyuracak, atın cehenneme, her nankör, inatçı kâfiri! Hayra mani olan, haddi aşıp azan, şüpheye dalanı! Allah’ın yanı sıra başka bir tanrı benimseyeni! Atın onu o çetin azaba!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. (24-26) Allah muhafızla şahide veya cehennem görevlisi iki meleğe: "Atın! buyuracak, atın cehenneme, her nankör, inatçı kâfiri! Hayra mani olan, haddi aşıp azan, şüpheye dalanı! Allah’ın yanı sıra başka bir tanrı benimseyeni! Atın onu o çetin azaba!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Yanındaki arkadaş: "Ya Rabbî," der, "onu ben saptırmadım, kendisi zaten haktan iyice uzak bir sapıklık içinde idi." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. (28-29) "Çekişmeyin huzurumda!" buyurur Allah, "Çünkü Ben daha önce gelecek tehlikeyi size bildirmiştim. Benim verdiğim kararlar değiştirilmez. Ben, kullarıma asla zulmetmem!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. (28-29) "Çekişmeyin huzurumda!" buyurur Allah, "Çünkü Ben daha önce gelecek tehlikeyi size bildirmiştim. Benim verdiğim kararlar değiştirilmez. Ben, kullarıma asla zulmetmem!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. O gün cehenneme Biz: "Doldun mu?" dedikçe O: "Daha yok mu?" diye iştahını dile getirir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Cennet de takvâ sahiplerine yaklaştırılır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. (32-33) Onlara: "İşte" denir, "buydu size vâd edilen mükâfat. Hakka yönelen, koruması gereken her şeyi koruyan, insanların görmediği yerlerde bile Rahman’a hep saygılı olan ve daima Rabbine dönen bir gönül ile gelen herkese bu mükâfat vardır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. (32-33) Onlara: "İşte" denir, "buydu size vâd edilen mükâfat. Hakka yönelen, koruması gereken her şeyi koruyan, insanların görmediği yerlerde bile Rahman’a hep saygılı olan ve daima Rabbine dönen bir gönül ile gelen herkese bu mükâfat vardır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. "Haydi selâmetle girin oraya, bugün artık ebediyet günüdür." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Orada onlara istedikleri her şey verilir. Nezdimizde bundan da fazlası vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Kendilerinden önce Biz öyle nesiller helâk ettik ki onlar, bunlardan daha güçlü kuvvetli idiler. Hakimiyetlerini yaymış, şehir şehir dolaşmış, "ölümden kaçıp kurtulacak bir yer yok mu?" diye her tarafı delik deşik etmişlerdi, ama hep eli boş dönmüşlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Elbette bunda, içinde bir kalb taşıyan veya zihnini derleyip toplayarak can kulağıyla dinleyen kimseler için alacak bir ders vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Biz gökleri, yeri, ikisinin arasındaki bütün varlıkları altı günde yarattık da Bize en ufak bir yorgunluk dokunmadı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. O halde sen onların söylediklerine karşı sabret. Gerek güneşin doğuşundan, gerek batışından önce Rabbine hamd ederek ibadet et. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Geceleyin de, secdelerin peşinden de Ona ibadet et. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Münâdînin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Bütün insanların o sayhayı kesin ve gerçek olarak işitecekleri güne kulak ver. İşte o gün mezarlarından kalkış günüdür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Muhakkak ki hayatı veren de, hayatı alıp öldüren de Biziz. Evet, herkes Bizim huzurumuza dönecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Yerin yarılıp kendilerinin büyük bir hızla mahşer meydanına koşacakları gün, mutlaka gelecektir. Bu diriltip mahşerde toplama Bize göre çok kolaydır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Biz onların aykırı iddialarını pek iyi biliyoruz, ama sen onları kuvvet kullanarak imana getirecek bir zorba değilsin. Sen sadece uyaran bir elçisin. Senin yapacağın iş, sadece tehdidimden endişe edecek kimseleri Kur’ân ile irşad etmektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster