Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
De ki: Sızlanıp yalvararak gizlice, bizi bundan kurtarırsan şükredenlerden oluruz diye duâ ettiğiniz zaman sizi karanın ve denizin karanlıklarından kurtaran kimdir?
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Siz boynunuzu bükerek ve içinizden; "Eğer O, bizi bu sıkıntıdan kurtarırsa, kesinlikle şükredenlerden olacağız, diye Allah’a yalvardığınızda, karanın ve denizin kapkara tehlikelerinden, sizi koruyacak olan kimdir?"
Adem UğurAdem Uğur:
De ki: Karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) sizi kim kurtarır ki? (O zaman) O’na gizli gizli yalvararak "Eğer bizi bundan kurtarırsan andolsun şükredenlerden olacağız" diye dua edersiniz.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
De ki: "Karanın ve denizin karanlıklarından ‘Bizi bundan kurtarırsan, elbette şükredenlerden olacağız’ diye boyun büküp, derûnunuzdan O’na dua ettiğinizde, kim sizi kurtarır?"
Ahmet VarolAhmet Varol:
’’Eğer bizi şu durumdan kurtarırsa mutlaka şükredenlerden olacağız’ diyerek kendisine açıktan ve gizlice yakarışta bulunduğunuz Allah’tan başka sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarır?’
Ali BulaçAli Bulaç:
De ki: "Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: -Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden oluruz."
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm Mekke’lilere) de ki: "- Karada ve denizde olan karanlıklardan (tehlikelerden) sizi kim kurtarır? O halde iken, gizli ve aşikâr Allah’a şöyle dua edersiniz; "- Andolsun, eğer bizi bu tehkileden kurtarırsan, muhakkak şükredenlerden olacağız."
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
‘Eğer bizi bundan kurtarırsan and olsun şükredenlerden olacağız` diye dua edersiniz.”
Bekir SadakBekir Sadak:
De ki: «Kara ve denizin karanliklarindan sizi kim kurtarir? Bundan bizi kurtarirsan sukredenlerden olacagiz diye O’na gizli gizli yalvarir yakarirsiniz.»
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
De ki: Sizi kara ve denizin karanlıklarından kim kurtarır ? Yalvara yalvara gizlice Allah’a duâ edersiniz de eğer bizi bundan kurtarırsa herhalde şükredenlerden oluruz (dersiniz).
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
De ki: “Bizi bu durumdan kurtarırsa andolsun şükredenlerden olacağız, diye boyun büküp ürpererek O`na yakardığınızda, karanın ve denizin karanlıklarından/tehlikelerinden sizi kim kurtarıyor?”
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
De ki: "Sizler, açıktan ve gizlice O’na ‘Eğer bizi bundan kurtarırsa, elbette şükredenlerden olacağız’ diye dua ederken, sizi karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) kim kurtarır?"
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
De ki: Karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) sizi kim kurtarır ki? (O zaman) O’na gizli gizli yalvararak «Eğer bizi bundan kurtarırsan andolsun şükredenlerden olacağız» diye dua edersiniz.
Edip YükselEdip Yüksel:
De ki: "Gizli ve açık olarak ‘Bizi bundan kurtarsan şükredenlerden olacağız.’ diye O’na yalvardığınızda sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarabilir?"
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
De ki: «Bizi bu tehlikeden kurtarırsa elbette şükredenlerden olacağız» diye gizli ve aşikâr O’na yalvarıp dururken, karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarır?
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
De ki; «Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kurtaran kimdir? Ki O’na -Eğer bizi bu zor durumdan kurtarırsa kesinlikle şükredenlerden olacağız- diye açıktan ya da gizlice yalvarırsınız.
Gültekin OnanGültekin Onan:
De ki: Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden oluruz."
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
De ki: "Bizi bundan kurtarırsan andolsun şükredenlerden olacağız!" diye gizli ve açık yalvararak dua ettiğiniz zaman karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarır?"
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
De ki: «Karanın ve denizin karanlıkları içinden sizi kim kurtarıyor ki ona (aşikâr ve) gizli yalvararak (şöyle) düâ edersiniz: Eğer bizi bundan selâmete erdirirsen andolsun şükredenlerden olacağız».
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
De ki: `Karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) sizi kim kurtarır?`(O zaman, sıkıntıdan kıvranarak) açıkça ve gizlice O`na duâ edersiniz: `Yemîn olsun ki, eğer (Allah) bizi bundan kurtarırsa, mutlaka (kendimizi düzelterek) şükredenlerden olacağız`(dersiniz).
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
De ki: Karanın ve denizlerin karanlıklarından sizi, kim kurtarır? Siz, gizlice O’na yalvarır yakarırsınız. Bizi bundan kurtarırsa; andolsun şükredenlerden olacağız.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
De ki: "Bizi bu durumdan kurtarırsa andolsun şükredenlerden olacağız, diye boyun büküp ürpererek O’na yakardığınızda, karanın ve denizin karanlıklarından/tehlikelerinden sizi kim kurtarıyor?"
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
"Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarır?" de. Gizlice ona yalvararak: "Eğer bizi bundan kurtarırsan biz mutlaka şükredenlerden oluruz." diye dua edersiniz.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
De ki: "Kara ve denizin karanlıklarından (doğal afetlerden) sizi kim kurtarır?" (Oysaki) "Bundan bizi kurtarırsan şükredenlerden olacağız" diye O’na gizli gizli yalvarır yakarırsınız."
Muhammed EsedMuhammed Esed:
De ki: "Siz, boynunuzu bükerek ve içinizden, ’Eğer O bizi bu (sıkıntı)dan kurtarırsa kesinlikle şükredenlerden olacağız! diye Allaha yalvardığınızda karanın ve denizin kapkara tehlikelerinden sizi koruyacak olan kimdir?"
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
De ki: "Siz, ta yüreğinizden `eğer O bizi bu (musibet)ten kurtarırsa kesinlikle şükredenlerden olacağız` diye dua ettiğinizde, karanın ve denizin görünmez tehlikelerinden sizi kurtaracak olan biri var mı?"
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Sizleri karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarır? O’na alaniyeten ve sırren dua eder de, ’Eğer bizi bundan kurtarırsan elbette bizler şükredenlerden oluruz.’ (diye yalvardığınız zaman).»
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
De ki: "Karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarır? Halbuki siz: ’Eğer bizi bundan kurtarırsan andolsun ki şükredenlerden olacağız!’ diye yalvararak ve gizlice O’na duâ edersiniz. "
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
De ki: "Karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarıyor?" Boyun bükerek ve gizlice O’na yalvarırsınız: "Şayet bizi bu durumdan kurtarırsa; elbette şükredenlerden olacağız" diye.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
De ki; «Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kurtaran kimdir? Ki O’na -Eğer bizi bu zor durumdan kurtarırsa kesinlikle şükredenlerden olacağız- diye açıktan ya da gizlice yalvarırsınız.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
De ki: "Siz yalvara yakara, ağlaya sızlaya ve gizlice dualar ederek şöyle dediğiniz demler sizi karanın ve denizin karanlıklarından, tehlikelerinden kim kurtarır?""Eğer bizi bundan kurtarırsa, ahdimiz olsun, kesinlikle şükredenlerden olacağız."
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
De ki: "Gizli ve açık olarak: ’Bizi bundan kurtarırsa elbette şükredenlerden olacağız!’ diye O’na yalvarıp yakardığınız zaman, karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarıyor?"
Şaban PirişŞaban Piriş:
De ki: -Karanın ve denizin karanlıklarından bizi kurtarırsan, elbette şükredenlerden olacağız, diye yalvararak ve gizlice dua ettiğinizde, sizi bundan kim kurtarır?
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
De ki: «Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kim kurtarmaktadır ki, siz (açıktan ve) gizliden gizliye ona yalvararak dua etmektesiniz: -Andolsun, bizi bundan kurtarırsan, gerçekten şükredenlerden oluruz.»
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Şunu sor: "Bizi bu durumdan kurtarırsa andolsun şükredenlerden olacağız’ diye boyun büküp ürpererek O’na yakardığınızda, karanın ve denizin karanlıklarından sizi kim kurtarıyor?"
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Say: "Who is it that delivereth you from the dark recesses of land and sea, when ye call upon Him in humility and silent terror: ´If He only delivers us from these (dangers), (we vow) we shall truly show our gratitude´?"