وَإِذْ أَسَرَّ النَّبِيُّ إِلَىٰ بَعْضِ أَزْوَاجِهِ حَدِيثًا فَلَمَّا نَبَّأَتْ بِهِ وَأَظْهَرَهُ اللَّهُ عَلَيْهِ عَرَّفَ بَعْضَهُ وَأَعْرَضَ عَنْ بَعْضٍ ۖ فَلَمَّا نَبَّأَهَا بِهِ قَالَتْ مَنْ أَنْبَأَكَ هَٰذَا ۖ قَالَ نَبَّأَنِيَ الْعَلِيمُ الْخَبِيرُ
Ve iz eserrennebiyyu ila ba’dı ezvacihi hadiysen felemma nebbeet bihi ve ezharehullahu ’aleyhi ’arrefe ba’dahu ve a’reda ’anba’dın felemma nebbeeha bihi kalet men enbeeke haza kale nebbeeniyel’aliymulhabiyru.
Kelime
Anlamı
Kökü
وَإِذْ
ve hani
أَسَرَّ
gizlice söylemişti
النَّبِيُّ
peygamber
إِلَىٰ
بَعْضِ
birine
أَزْوَاجِهِ
eşlerinden
حَدِيثًا
bir söz
فَلَمَّا
ne zaman ki
نَبَّأَتْ
(eşi) haber verdi
بِهِ
onu (sözü)
وَأَظْهَرَهُ
ve onu muttali kıldı
اللَّهُ
Allah
عَلَيْهِ
ona (peypambere)
عَرَّفَ
bildirmişti
بَعْضَهُ
onun bir kısmını
وَأَعْرَضَ
ve vazgeçmişti
عَنْ
-ndan da
بَعْضٍ
bir kısmı-
فَلَمَّا
ne zaman ki
نَبَّأَهَا
eşine haber verince
بِهِ
bunu
قَالَتْ
(eşi) dedi
مَنْ
kim?
أَنْبَأَكَ
sana söyledi
هَٰذَا
bunu
قَالَ
dedi ki
نَبَّأَنِيَ
bana söyledi
الْعَلِيمُ
bilen
الْخَبِيرُ
haber alan

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve hani Peygamber, eşlerinden birine gizli bir şey söylemişti de o, bu sözü, başkasına haber verince ve Allah da bunu, Peygambere açınca Peygamber, bu olayın bir kısmını söylemiş, bir kısmındansa vazgeçmiş, söylememişti. Peygamber, bunu eşine haber verince o, kim haber verdi bunu sana demişti, o da demişti ki: Her şeyi bilen haber verdi bana, her şeyden haberdar olan.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Bana herşeyi bilen herşeyden haberdar olan Allah bildirdi" dedi.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber’e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi, dedi.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Hani O Nebi (Hâtemün Nebi), eşlerinden birine (Hafsa’ya) sır olarak bir söz söylemişti. Ne zaman ki (Hafsa) onu (Ayşe’ye) haber verip, Allâh da onu O’na (Hz. Rasûlullâh’a) izhar edince; (Hz. Rasûlullâh) o sözünün bir kısmını açıklamış ve bir kısmından vazgeçmişti. Nihayet (Hz. Rasûlullâh) o sözü Ona (Hafsa’ya) haber verince (Hafsa) dedi ki: "Bunu sana kim haber verdi?" (Rasûlullâh da) dedi ki: "Aliym, Habiyr (olan) bana haber verdi."

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Bana, ilim sahibi ve her şeyden haberdar olan (Allah) bildirdi.’

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Allah da ona bunu açığa vurunca, O da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda haberi verince (eşi) demişti ki: "Bunu sana kim haber verdi?" O da: "Bana bilen, (herşeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi" demişti.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Hani Peygamber zevcelerinden birine, (Hafsa’ya Mariye’yi kendisine haram kıldığına dair) gizli bir söz söylemişti. Bunun üzerine o (Hafsa), bunu (Hz. Aişe’ye) haber verince; Allah da Peygambere onu (Hafsa’nın ifşasını) açıkladı. Peygamber de, (Hafsa’nın Aişe’ye söylediklerinden) bir kısmını (Hafsa’ya) bildirmiş, bir kısmından bahs etmemişti. Peygamber, ona bu şekilde anlatıverince, (Hafsa): "- Bunu sana kim haber verdi." dedi. Peygamber de buyurdu ki: "- Bana, her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah haber verdi."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Bir gün Peygamber, eşlerinden birine bir sır vermişti. Ama sırdaşı hanım, bunu kumasına anlatınca Allah, Peygamberini durumdan haberdar etmişti. Peygamber de ayrıntıya girmeden, durumu sırdaşı hanımına bildirmişti. Peygamber durumu bu şekilde anlatınca, sırdaşı, “Bunu sana kim söyledi?” diye sormuş, Peygamber de, “Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah” demişti.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Peygamber, eslerinden birine gizlice bir soz soylemisti. O, bunu peygamberin diger bir esine haber verince, Allah da peygambere durumu bildirmis, o da bir kisminin yuzune vurmus bir kisminin yuzune vurmaktan geri durmustu. Esine, gizlice soyledige seyi baskasina nakletmis oldugunu bildirince, esi: «Bunu sana kim haber verdi?» demis, o da: «Bana, herseyi bilen ve herseyden haberdar olan Allah haber verdi» demisti.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Hani bir ara Peygamber, eşlerinden bir kısmına gizli bir söz söylemişti ; o da bu sözü (Peygamber’in diğer bir eşine) haber verince, Allah, bu durumu Peygamberine açtı. O da kendisine açılan bilginin bir kısmını açıklamış, bir kısmını açıklamaktan vazgeçmişti. Peygamber, olup biteni o eşine haber verince, o, «bunu kim size haber verdi ?» dedi. Peygamber de: «Bana (her şeyi) bilen, (her şeyden) haberli olan (Allah) bildirdi» dedi.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi (Aişe) o sözü (kumalarına) haber verip Allah da bunu Resulü`ne açıklayınca, peygamber bunun bir kısmını (hanımı Hafsa`ya) bildirmiş, bir kısmından da (fazla mahcup olmaması için) vazgeçmişti. Peygamber, bunu ona (sırrı açıklayan Aişe`ye) söyleyince (hanımı): “Bunu sana kim haber verdi?” dedi. (Peygamber de:) “Bunu bana, (her şeyi) hakkıyla bilen ve (her şeyden) hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi” buyurdu.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber, bunu ona (sırrı açıklayan eşine) haber verince o, "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. Peygamber, "Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi" dedi.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber’e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi, dedi.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir hadis söylemişti. Eşi bunu yayınca, ALLAH onu bundan haberdar kıldı. Ona durumun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından ise vazgeçmişti. Peygamber konuyu eşine açınca eşi, "Bunu sana kim haber verdi?" diye sordu. "Her şeyi Bilen ve her şeyden Haberdar olan bana bildirdi" diye cevapladı.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber’e açıklayınca, Peygamber (eşine) bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: «Bunu sana kim söyledi?» dedi. Peygamber «Bilen, her şeyden haberi olan Allah bana söyledi.» dedi.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. O bunu peygamberin diğer bir eşine haber verince, Allah da bu durumu peygambere bildirmişti, o da bir kısmını yüzüne vurmuş bir kısmını da yüzüne vurmamıştı. Peygamber bunu ona haber verince eşi «Bunu sana kim söyledi?» dedi. Peygamber: «Bilen, her şeyden haberi olan Allah, bana söyledi» dedi.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Tanrı da ona bunu açığa vurunca, o da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda haberi verince (eşi) demişti ki: "Bunu sana kim haber verdi?" O da: "Bana bilen, (herşeyden) haberdar olan (Tanrı) haber verdi" demişti.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Hani nebi eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti de derken eşi bunu haber verip Allah da bunu ona açıklayınca o da o sözün bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. O, bunu eşine haber verince: "Bunu sana kim haber verdi?" dedi. O: "Alîm ve Habir olan bana haber verdi." dedi.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Hani peygamber, zevcelerinden birine gizli bir söz söylemişdi. Bunun üzerine o (zevce) bunu haber verib de Allah da ona bunu açıklayınca (peygamber) bunun (ancak) bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vaz geçmişdi. Artık bunu kendisine söyleyince o (zevce) «Bunu sana kim haber verdi?» dedi. (Peyğamber de) «Bana herşey’i bilen, her şeyden haberdâr olan (Allah) haber verdi» dedi.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Hani peygamber, zevcelerinden birine bir sözü sır olarak söylemişti. Fakat (o) bu sözü (diğer bir hanımına) haber verip, Allah da bunu ona (peygambere) açıklayınca, (o)bunun bir kısmını (zevcesine) bildirmiş, bir kısmından da (bahsetmeyerek) vazgeçmişti. Böylece (peygamber) ona bunu haber verince (hanımı): `Bunu sana kim haber verdi?` dedi.(Peygamber de:) `Bana, Alîm (herşeyi bilen), Habîr (herşeyden haberdâr olan Allah) haber verdi!` dedi.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Hani Peygamber; eşlerinden birine, gizlice bir söz söylemişti. O, bunu haber verdi de Allah da bunu ona açıklayınca; bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Artık bunu kendisine söyleyince; eşi: Bunu sana kim bildirdi? demişti. Bana her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah haber verdi, demişti.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Peygamber, eşlerinin bazısına gizli bir söz bildirdiğinde, o gizli sözü eşi (başka eşine) haber verince, Allah da sözü yayanı peygambere açıklamıştı. Allah (kadınlar arasında konuşulanın) bir kısmını haber vermiş, bir kısmına da değinmemişti. Peygamber eşine (Allah’ın bildirdiklerini) haber verince, eşi de "Bunu sana kim haber verdi" diye sordu. Peygamber "Her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah" dedi.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Nebî, bazı zevcelerine sır olan bir sözü gizlice söylemişti. Fakat onu (o sırrı) başkasına haber verince Allah, ona (durumu) izhar etti (peygamberine bildirdi). (Nebî de) bazısını açıkladı ve bazısını (bildirmekten) vazgeçti. Ona (zevcesine) onu (bunu bildiğini) haber verdiği zaman, (zevcesi): "Bunu sana kim haber verdi?" dedi. (Nebî): "Bana Alîm (en iyi bilen) ve Habîr (herşeyden haberdar) olan bildirdi." dedi.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Hani peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti de o (eşlerinden biri, kumasına) bunu haber vermişti. Allah bunu açığa vurunca da o (Peygamber, kendisine vahyedilenin) bir kısmını açıklamış, bir kısmından (açıklamaktan) vazgeçmişti. Sonunda bunu ona haber verince (eşi), "Bunu sana kim haber verdi?" diye sormuş, o da, "Bana bilen, (her şeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi" demişti.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Hani, (bir gün) Peygamber, eşlerinden birine gizli bir şeyler söylemişti; eşi bunu ifşa edip Allah da Peygamber’e bildirince, Peygamber (söylediklerinin) bir kısmını (diğerlerine de) anlatmış, bir kısmına ise hiç değinmemişti. Peygamber durumu eşine anlatınca, kadın: "Bunu sana kim söyledi?" diye sordu. (Peygamber de,) "Her şeyi Bilen, Her şeyden Haberdar Olan, bana söyledi" diye cevap verdi.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Hani, bir gün Peygamber eşlerinden birini bir hadiseden (dolayı) sırrına ortak etmişti; fakat eşi bu sırrı ifşa edip Allah da onu (Peygamber`e) bildirince, (Peygamber) o hadisenin bir kısımını (diğer eşine) de anlatmış, ama bir kısmından hiç söz etmemişti. Nihayet (Peygamber sır tutmayan) eşine yaptığı (yanlışı) bildirince, "Bunu sana kim haber verdi?" demişti. (Peygamber de), "Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan haber verdi" diye cevap vermişti.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve yâd et o vakti ki, peygamber, zevcelerinin bazısına bir sözü gizlice söylemişti. Vaktâ ki, (o zevce) o sözü başka (zevceye) haber verdi. Allah da o haber verişi, Peygamberine izhar buyurdu. Peygamber (de o zevcesine) haber verdiği şeyin bazısını bildirdi, bazısından vazgeçti. Vaktâ ki zevcesine onu anlattı. (Zevcesi) Dedi ki: «Bunu sana kim haber verdi?» (Hazret-i Peygamber de) Dedi ki: «Bana o alîm, habîr olan Allah Teâlâ haber verdi.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Hani Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü başkasına haber verdi. Allah da bunu Peygamber’e açıkladı. Bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim haber verdi?" dedi. "Her şeyi bilen ve haberdar olan Allah haber verdi. " dedi.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Hani nebî/peygamber eşlerinden birine, gizlilik şartıyla bir söz söylemişti. (Zeyneb’in verdiği bal şerbetini artık içmeyeceğim diye.) Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip, Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmını da sonraya bırakmıştı. Peygamber bunu ona haber verince, o; "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. Peygamber; "Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi" dedi.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    «Bilen, her şeyden haberi olan Allah, bana söyledi» dedi.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Hani bir ara Peygamber, eşlerinden birine sır olarak bir söz söylemişti. Fakat o, bunu kumalarından birine haber verince, Allah da bu durumu Peygamberine bildirdi. O da eşine söylediğinin bir kısmını bildirip, bir kısmından ise vazgeçmişti. Peygamber, o eşine bu durumu anlatınca o hayret ederek: "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. Peygamber de: "Her şeyi bilen, her şeyden haberdar olan Allah, bana haber verdi." diye cevap verdi.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Peygamber, eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü (başkasına) haber verip, Allâh da peygamberi, eşinin bu davranışına muttali kılınca (Peygamber, eşine) o(söylediği)nin bir kısmını bildirmiş (şunları şunları filana söyledin demiş), bir kısmından da vazgeçmişti. (Peygamber) Bunu eşine haber verince eşi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi (Peygamber): "(Herşeyi) Bilen, haber alan (Allâh) bana söyledi" dedi.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Peygamber eşlerinden birine gizli bir söz söylemişti. O da bunu başkasına söyleyince Allah bunu peygambere açıkladı. Bir kısmını bildirmiş, bir kısmını bırakmıştı. Peygamber bunu eşine haber verince o: -Bunu sana kim haber verdi? dedi. -Bana, alim ve haberdar olan (Allah) haber verdi, dedi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Allah da ona bunu açığa vurunca, o da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda ona kendisi haberi verince (eşi) demişti ki «Bunu sana kim haber verdi?» O da «Bana bilen, (herşeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi» demişti.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Hani, Peygamber, eşlerinden birine bir sözü gizlice söylemişti. Sonra eşi bu sözü duyurup Allah da onu Peygamber’e bildirince, Peygamber sözün bir kısmını açıklamış, bir kısmından vazgeçmişti. Peygamber, sözü eşine bildirdiğinde o: "Bunu sana kim haber verdi?" demişti. Peygamber de: "O her şeyi bilen, her şeyden haberi olan bana bildirdi." diye cevaplamıştı.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    When the Prophet disclosed a matter in confidence to one of his consorts, and she then divulged it (to another), and Allah made it known to him, he confirmed part thereof and repudiated a part. Then when he told her thereof, she said, "Who told thee this? "He said, "He told me Who knows and is well-acquainted (with all things)."