قَالُوا يَا أَيُّهَا الْعَزِيزُ إِنَّ لَهُ أَبًا شَيْخًا كَبِيرًا فَخُذْ أَحَدَنَا مَكَانَهُ ۖ إِنَّا نَرَاكَ مِنَ الْمُحْسِنِينَ
Kalu ya eyyühel azızü inne lehu eben şeyhan kebıran fe huz ehadena mekaneh inna nerake minel muhsinın
Kelime
Anlamı
Kökü
قَالُوا
dediler ki
يَا أَيُّهَا
ey
الْعَزِيزُ
vezir
إِنَّ
şüphesiz
لَهُ
onun vardır
أَبًا
babası
شَيْخًا
bir ihtiyar
كَبِيرًا
büyük
فَخُذْ
o yüzden al
أَحَدَنَا
(bizden) birimizi
مَكَانَهُ
onun yerine
إِنَّا
doğrusu biz
نَرَاكَ
seni görüyoruz
مِنَ
-den
الْمُحْسِنِينَ
iyilik edenler-

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ey azîz dediler, onun ihtiyar bir babası var, onun yerine bizim birimizi al; seni görüyoruz ki gerçekten de iyilik edenlerdensin.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Ey vezir! Onun çok yaşlı bir babası var, O’nun burada bırakıldığına çok üzülür, O’nun yerine bizden birimizi al; zira biz seni iyilik edenlerden birisi olarak görüyoruz."

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Dediler ki: Ey aziz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizim birimizi alıkoy. Zira biz seni, iyilik edenlerden görüyoruz.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    (Kardeşler) dediler ki: "Ey Aziyz... Muhakkak ki onun çok yaşlı bir babası var... Onun yerine bizden birini al... Doğrusu senin çok iyi bir insan olduğunu görüyoruz."

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Ey aziz! Onun gerçekten ihtiyar, büyük bir babası var. Onun yerine bizden birimizi al. Biz seni iyilik edenlerden görüyoruz.’

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Dediler ki: "Ey Vezir, gerçek şu ki, bunun yaşlı (ve) büyük bir babası var; onun yerine bizden birisini alıkoy. Doğrusu biz, seni iyilik yapanlardan görmekteyiz."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Onlar şöyle dediler: "- Ey Vezir! Doğrusu, bunun büyük bir ihtiyar babası var, (bununla teselli buluyor), onun için yerine birimizi al, çünkü biz, seni iyilik edenlerden görüyoruz."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Kardeşleri, “Ey Aziz! Doğrusu, onun yaşlı kalmış bir babası vardır. Bizden birini onun yerine al! Doğrusu, iyi davrananlardan olduğunu görüyoruz” dediler.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Kardesleri: «Ey Vezir! Onun yaslanmis, kocamis bir babasi vardir. Bizden birini onun yerine al. Dogrusu biz senin iyi davrananlardan oldugunu goruyoruz» dediler.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Kardeşleri, «ey aziz, doğrusu onun iyice yaşlı bir babası var; bizden birimizi onun yerine alıkoy; seni iyilik sevenlerden görüyoruz» dediler.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Yusuf`un kardeşleri:) “Ey Vezir! Gerçek şu ki, bunun büyük bir yaşlı babası var; onun yerine bizden birisini alıkoy. Görüyoruz ki, sen iyiliksever bir adamsın.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Onlar, Yûsuf’a: "Ey güçlü vezir! Bunun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizden birini alıkoy. Şüphesiz biz senin iyilik edenlerden olduğunu görüyoruz" dediler.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Dediler ki: Ey aziz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizim birimizi alıkoy. Zira biz seni, iyilik edenlerden görüyoruz.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Dediler ki: "Sayın ekselans, onun oldukça yaşlı bir babası var; onun yerine bizden birimizi al. Biz seni iyilik edenlerden olduğunu görüyoruz."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Dediler ki: «Ey vezir! Emin ol ki, bunun çok yaşlı bir babası var. Onun için yerine birimizi al. Gerçekten de biz seni iyilik edenlerden görüyoruz.»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Yakub’un oğulları dediler ki; «Ey vezir, bu kardeşimizin ileri derecede yaşlanmış, ihtiyar bir babası var. Onun yerine içimizden birini alıkoy. Görüyoruz ki, sen iyiliksever bir adamsın.»

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Dediler ki: "Ey Vezir, gerçek şu ki, bunun yaşlı (ve) büyük bir babası var; onun yerine bizden birisini alıkoy. Doğrusu biz, seni iyilik yapanlardan görmekteyiz."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Dediler ki: "Ey Aziz, gerçek şu ki, bunun yaşlı büyük bir babası var; onun yerine bizden birisini alıkoy. Doğrusu biz seni muhsinlerden görmekteyiz."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    «Ey azîz, dediler, hakıykat bunun ihtiyar bir babası var. Binâen’aleyh onun yerine (bizden) birimizi alıkoy. Seni muhakkak iyilik edenlerden görüyoruz».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Dediler ki: `Ey azîz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var (onu bizden çok sever); bunun için onun yerine birimizi alıkoy! Şübhe yok ki biz, seni iyilik edenlerden görüyoruz.`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Dediler ki: Ey Aziz, gerçekten bunun ihtiyar bir babası var, onun yerine bizden birini al. Doğrusu biz seni ihsan edenlerden görüyoruz.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Kardeşleri Yusuf’a "Ey Aziz! O çocuğun yaşlı ve ihtiyar bir babası var. Onun yerine içimizden birisini alıkoy. Biz seni iyilikseverlerden birisi olarak görüyoruz" dediler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    "Ey azîz (vezir)! Gerçekten onun çok yaşlı, büyük bir babası var. O sebeple onun yerine bizden birisini al (tut). Muhakkak ki; biz seni muhsinlerden görüyoruz." dediler.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Kardeşleri, "Ey Aziz! Onun yaşlanmış, kocamış bir babası vardır. Bizden birini onun yerine al. Doğrusu biz senin ihsan sahiplerinden olduğunu görüyoruz" dediler.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    "Ey soylu kişi!" dediler, "onun çok yaşlı bir babası var; bu yüzden onun yerine bizden birini yanında alıkoy. Doğrusu sen, görüyoruz ki, iyilik sever birisin!"

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    "Ey saygın yönetici!" dediler, "Onun yaşını başını almış bir babası var; bu nedenle onun yerine içimizden birini alıkoy: Kesinlikle biz senin iyiliksever biri olduğunu düşünüyoruz."

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Dediler ki: «Ey azîz! Muhakkak onun bir ihtiyar büyük babası vardır. Onun yerine bizden birini al. Şüphesiz ki, biz seni iyilik edenlerden görüyoruz.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Dediler ki: "Ey Aziz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizim birimizi alıkoy. Zira biz seni muhsinlerden (iyilik edenlerden) görüyoruz. "

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Dediler ki: "Ey vezir! Onun oldukça yaşlı bir babası var, onun yerine bizden birimizi alıkoy. Çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz."

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Yakub’un oğulları dediler ki; «Ey vezir, bu kardeşimizin ileri derecede yaşlanmış, ihtiyar bir babası var. Onun yerine içimizden birini alıkoy. Görüyoruz ki, sen iyiliksever bir adamsın.»

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Yusuf’un kardeşini alıkoyması karşısında, onlar şöyle dediler:"Aziz vezir! Onun pîr-i fanî bir babası var (Bu küçük evladını kaybetmeye dayanamaz), onun yerine bizden istediğini alıkoy. Gerçekten seni anlayış gösteren, iyilik sever insanlardan olarak görüyoruz!"

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Dediler ki: "Ey vezir, onun büyük bir ihtiyar babası var! (Onun alıkonduğuna çok üzülür.) Onun yerine (bizden) birimizi al; doğrusu, biz seni iyilik edenlerden görüyoruz."

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    - Ey Vezir! Onun ihtiyar bir babası var, bizden birini onun yerine al. Biz senin iyi kimselerden olduğunu görüyoruz, dediler.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Dediler ki: «Ey Vezir, gerçek şu ki, bunun yaşlı (ve) büyük bir babası var; onun yerine bizden birisini alıkoy. Doğrusu biz, seni iyilik yapanlardan görmekteyiz.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Kardeşler dediler ki: "Ey vezir! Bunun ihtiyar bir babası var. Onun yerine bizden birini alıkoy. Senin iyilikseverlerden olduğuna inanıyoruz."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    They said: "O exalted one! Behold! he has a father, aged and venerable, (who will grieve for him); so take one of us in his place; for we see that thou art (gracious) in doing good."