ح س ن (HSN) kökü Kur'an'da 194 kere geçmektedir.
Ayet
Kelime
Anlamı
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananlara
إِحْسَانًا
iyilik edeceksiniz
حُسْنًا
güzel söz
مُحْسِنٌ
işini güzel yaparak
أَحْسَنُ
daha güzeli
بِإِحْسَانٍ
güzelce
وَأَحْسِنُوا
ve iyilik edin
الْمُحْسِنِينَ
iyilik edenleri
حَسَنَةً
güzellik
حَسَنَةً
güzellik
بِإِحْسَانٍ
güzelce
الْمُحْسِنِينَ
iyilik edenlerin
حَسَنًا
güzel
حُسْنُ
güzel
حَسَنٍ
güzel bir
حَسَنًا
güzel
حَسَنَةٌ
bir iyilik
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
وَحُسْنَ
ve en güzelini
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
أَحْسَنُوا
güzel davrananlar
حُسْنُ
en güzeli
إِحْسَانًا
iyilik edin
حَسَنَةً
(zerre miktarı) bir iyilik
وَأَحْسَنُ
ve daha güzeldir
إِحْسَانًا
iyilik etmek
وَحَسُنَ
ve ne güzel
حَسَنَةٌ
bir iyilik
حَسَنَةٍ
iyilik
حَسَنَةً
güzel
بِأَحْسَنَ
daha güzeliyle
الْحُسْنَىٰ
güzellik
أَحْسَنُ
daha güzeldir?
مُحْسِنٌ
iyilik edici olarak
تُحْسِنُوا
güzel geçinir
حَسَنًا
güzel
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
أَحْسَنُ
daha güzel
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananların
وَأَحْسَنُوا
ve iyilik ettikleri
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
إِحْسَانًا
iyilik edin
أَحْسَنُ
en güzel biçimde
أَحْسَنَ
iyilik eden(lere)
بِالْحَسَنَةِ
bir iyilikle
الْمُحْسِنِينَ
iyilik edenlere
الْحَسَنَةَ
iyilik
الْحَسَنَةُ
bir iyilik
الْحُسْنَىٰ
güzel
بِأَحْسَنِهَا
bunların en güzelini
حَسَنَةً
iyilik
الْمُحْسِنِينَ
iyilik edenlere
بِالْحَسَنَاتِ
iyiliklerle
الْحُسْنَىٰ
en güzel
حَسَنًا
güzel
حَسَنَةٌ
bir iyilik
الْحُسْنَيَيْنِ
iki iyilikten
الْمُحْسِنِينَ
iyilik edenlerin
بِإِحْسَانٍ
güzelce
الْحُسْنَىٰ
iyilik(ten)
الْمُحْسِنِينَ
harcamaları
أَحْسَنَ
en güzeliyle
أَحْسَنُوا
iyilik eden(lere)
الْحُسْنَىٰ
daha iyisi
حَسَنًا
güzel
أَحْسَنُ
daha güzel (olduğunu)
حَسَنًا
güzel
الْحَسَنَاتِ
iyilikler
الْمُحْسِنِينَ
iyilik yapanların
أَحْسَنَ
en güzelini
الْمُحْسِنِينَ
güzel hareket edenleri
أَحْسَنَ
en güzel şekilde
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananlardan
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananların
الْمُحْسِنِينَ
iyilik edenler-
الْمُحْسِنِينَ
iyilik edenlerin
أَحْسَنَ
iyilik etti
الْحَسَنَةِ
iyilikten
الْحُسْنَىٰ
en güzel (karşılık)
بِالْحَسَنَةِ
iyilikle
وَحُسْنُ
ve güzel
أَحْسَنُوا
güzel iş yapan(lara)
حَسَنَةٌ
güzellik
حَسَنَةً
güzelce
الْحُسْنَىٰ
en güzel sonucun
حَسَنًا
güzel
حَسَنًا
güzel
وَالْإِحْسَانِ
ve ihsanı
بِأَحْسَنِ
en güzeliyle
بِأَحْسَنِ
en güzeliyle
حَسَنَةً
iyilik
الْحَسَنَةِ
güzel
أَحْسَنُ
en güzel
مُحْسِنُونَ
iyilik eden(lerle)
أَحْسَنْتُمْ
iyilik ederseniz
أَحْسَنْتُمْ
iyilik etmiş olursunuz
إِحْسَانًا
iyilik etmenizi
أَحْسَنُ
en güzel tarz
وَأَحْسَنُ
ve daha güzeldir
أَحْسَنُ
en güzel (sözü)
الْحُسْنَىٰ
en güzel
حَسَنًا
güzel
أَحْسَنُ
daha güzel
أَحْسَنَ
güzel yapan
وَحَسُنَتْ
ve ne güzel
حُسْنًا
güzel
الْحُسْنَىٰ
en güzel
يُحْسِنُونَ
iyi yaptıklarını
وَأَحْسَنُ
ve daha güzeldir?
أَحْسَنُ
daha güzeldi
الْحُسْنَىٰ
en güzel
حَسَنًا
güzel
الْحُسْنَىٰ
güzellik
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
حَسَنًا
en güzel
أَحْسَنُ
en güzeli
أَحْسَنُ
en güzel
أَحْسَنَ
en güzel
وَأَحْسَنُ
ve daha güzeldir
وَأَحْسَنَ
ve en güzel
حَسَنَاتٍ
iyiliklere
حَسُنَتْ
ne güzel
حُسْنًا
iyilikle
الْحَسَنَةِ
iyilikten
بِالْحَسَنَةِ
iyilik
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
بِالْحَسَنَةِ
iyilikle
حَسَنًا
güzel
وَأَحْسِنْ
ve iyilik et
أَحْسَنَ
iyilik ettiği
بِالْحَسَنَةِ
bir iyilik
أَحْسَنَ
en güzeliyle
حُسْنًا
iyilik etmeyi
أَحْسَنُ
en güzel
الْمُحْسِنِينَ
iyilik edenlerle
لِلْمُحْسِنِينَ
güzel davrananlara
مُحْسِنٌ
güzel davranarak
أَحْسَنَ
güzel yaptı
حَسَنَةٌ
en güzel
لِلْمُحْسِنَاتِ
güzel hareket edenlere
حُسْنُهُنَّ
güzellikleri
حَسَنًا
güzel
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
مُحْسِنٌ
iyi hareket eden de var
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
أَحْسَنَ
en güzelini
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
وَحُسْنَ
ve güzel
وَحُسْنَ
ve güzel
لَحُسْنَ
güzel
أَحْسَنُوا
güzel davranan(lara)
حَسَنَةٌ
güzellik
أَحْسَنَهُ
onun en güzeline
أَحْسَنَ
en güzelini
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananların
بِأَحْسَنِ
en güzeliyle
أَحْسَنَ
en güzeline
الْمُحْسِنِينَ
güzel hareket edenler-
فَأَحْسَنَ
ve güzel yaptı
أَحْسَنُ
daha güzel
الْحَسَنَةُ
iyilik
أَحْسَنُ
en güzel
لَلْحُسْنَىٰ
daha güzel şeyler
حَسَنَةً
bir iyilik
حُسْنًا
iyiliğini
لِلْمُحْسِنِينَ
güzel davrananlar (için)
إِحْسَانًا
iyilik etmesini
أَحْسَنَ
en iyisini
حَسَنًا
güzel
مُحْسِنِينَ
güzel davranan
أَحْسَنُوا
güzel davranan(ları)
بِالْحُسْنَى
güzellikle
الْإِحْسَانِ
iyiliğin
الْإِحْسَانُ
iyilik
حِسَانٌ
güzel
حِسَانٍ
harikulade güzel
الْحُسْنَىٰ
en güzel (sonucu)
حَسَنًا
güzel
حَسَنًا
güzel
الْحُسْنَىٰ
en güzel
حَسَنَةٌ
güzel
حَسَنَةٌ
güzel
فَأَحْسَنَ
güzel yaptı
حَسَنًا
güzel
أَحْسَنَ
en güzeli vermiştir
أَحْسَنُ
daha güzel
حَسَنًا
güzel
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananları
بِالْحُسْنَىٰ
en güzel(söz)ü
بِالْحُسْنَىٰ
en güzel(söz)ü
أَحْسَنِ
en güzel