وَكَذَٰلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِي الْأَرْضِ يَتَبَوَّأُ مِنْهَا حَيْثُ يَشَاءُ ۚ نُصِيبُ بِرَحْمَتِنَا مَنْ نَشَاءُ ۖ وَلَا نُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ
Ve kezalike mekkenna li yusüfe fil ard yetebevveü minha haysü yeşa’ nüsıybü bi rahmetina men neşaü ve la nüdıy’u ecral muhsinın
Kelime
Anlamı
Kökü
وَكَذَٰلِكَ
böylece
مَكَّنَّا
biz iktidar verdik
لِيُوسُفَ
Yusuf’a
فِي
الْأَرْضِ
o ülke’de
يَتَبَوَّأُ
konaklardı
مِنْهَا
orada
حَيْثُ
yerde
يَشَاءُ
dilediği
نُصِيبُ
biz ulaştırırız
بِرَحْمَتِنَا
rahmetimizi
مَنْ
kimseye
نَشَاءُ
dilediğimiz
وَلَا
نُضِيعُ
zayi etmeyiz
أَجْرَ
ecrini
الْمُحْسِنِينَ
güzel davrananların

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    İşte Yûsuf’a Mısır’da böylece bir mevki verdik, nereyi isterse orada, dilediği gibi konaklardı. Rahmetimizi, kime dilersek ona nasîb ederiz ve iyilikte bulunanların ecrini zâyi etmeyiz.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Böylece yeryüzünde Yûsuf’a imkan verdik. Herşey ve her yer O’nun idaresi altında idi. Rahmetimizi dilediğimiz kimselere nasib ederiz. İyilik yapanların mükafatını da muhakkak veririz.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Ve böylece Yusuf’a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz. Ve güzel davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    İşte böylece o ülkede (Mısır’da) Yusuf’u yerleştirdik... Orada dilediği yerde dolaşır, konaklardı... Rahmetimizi dilediğimizde açığa çıkartırız... İhsan edicilerin yaptıklarını karşılıksız bırakmayız.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    İşte böylece Yusuf’a o yerde güç ve imkân verdik. Orada istediği yerde konaklıyordu. Biz rahmetimizi dilediğimize ulaştırırız ve iyilik edenlerin ecirlerini zayi etmeyiz.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf’a güç ve imkan (iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır’da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    İşte, Yûsuf’u zindandan kurtardığımız gibi, kendisine Mısır memleketinde de kudret ve şeref verdik. Orada istediği yerde makam sahibi oluyordu. Biz, rahmetimizi dilediğimiz kimseye ulaştırırız ve iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmeyiz.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Böylece Yûsuf`a, orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi ulaştırırız. Güzel davrananların ödülünü zayi etmeyiz.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Yusuf’u boylece o memlekete yerlestirdik; istedigi yerlerde oturabilirdi. Rahmetimizi tipki bu misalde oldugu gibi istedigimize veririz; iyi davrananlarin ecrini zayi etmeyiz.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    İşte böylece biz Yûsuf’u (Mısır) ülkesine yerleştirip, onu şerefli, itibarlı kıldık; (o kadar ki) orada dilediği yerde oturabiliyordu. (Böylece) rahmetimizi dilediğimiz kimselere nasîb ederiz ve iyilerin mükâfatını zayi’ etmeyiz.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf`a güç ve imkân verdik. Öyle ki orada (Mısır`da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasip ederiz ve iyilik yapanların mükâfatını kayba uğratmayız.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Böylece Yûsuf’a, dilediği yerde oturmak üzere ülkede imkân ve iktidar verdik. Biz rahmetimizi istediğimize veririz ve iyi davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Ve böylece Yusuf’a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz. Ve güzel davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Böylece Yusuf’u o ülkede yerleştirdik. Dilediği gibi hareket edebiliyordu. Dilediğimiz kimseye rahmetimizi yağdırırız. Güzel davrananları ödülsüz bırakmayız.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Ve işte biz böylece Yusuf’u o yerde temkin ettik (yerleştirdik). Neresinde isterse orada makam tutuyordu. Biz rahmetimizi dilediğimize nasip ederiz. Ve iyilik edenlerin mükafatını zayi etmeyiz.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Böylece Yusuf’un o ülkedeki konumunu sağlamlaştırdık, artık o ülkenin dilediği yerinde oturabilirdi. Biz rahmetimizi dilediğimiz kimselere sunarız ve iyi davranışlıları ödülsüz bırakmayız.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf’a güç ve imkan (iktidar) verdik. Öyle ki, orada (Mısır’da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf’a güç ve imkân verdik. Öyle ki, orada dilediği yerde konaklardı. Rahmetimizi dilediğimize veririz. Muhsinlerin de ecrini zayi etmeyiz.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    İşte o yerde Yuusufa kudret (ve şeref) verdik. O, o yerden neresini dilerse orada konaklardı. Biz rahmetimizi kime dilersek ona nasıyb ederiz, iyi hareket edenlerin mükâfatını zaayi etmeyiz.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    İşte böylece Yûsuf`a o yerde (Mısır`da) imkân (ve kudret) verdik. Oradan dilediği yerde oturuyordu. Rahmetimizi dilediğimiz kimseye nasîb ederiz ve iyilik edenlerin mükâfâtını zâyi` etmeyiz.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    İşte böylece Yusuf’u yeryüzünde yerleştirdik. Nereyi isterse orada konaklardı. Rahmetimizi, istediğimize veririz. Ve ihsan edenlerin ecrini zayi etmeyiz.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf’a güç ve imkân verdik. Öyle ki orada (Mısır’da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasip ederiz ve iyilik yapanların mükâfatını kayba uğratmayız.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve işte böylece Yusuf (A.S)’ı yeryüzünde yerleştirdik (mevki sahibi yaptık). Onun (yeryüzünün), dilediği yerine yerleşti. Dilediğimiz kimseye rahmetimizi göndeririz. Ve muhsinlerin ecrini (mükâfatını) zayi etmeyiz.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    İşte böylece biz o topraklarda Yusuf’a dilediği gibi hareket etmek üzere güç ve imkan verdik. Biz kime dilersek rahmetimizi nasip ederiz ve ihsan sahiplerinin ecrini kayba uğratmayız.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    İşte böyle emin bir yer sağladık Yusuf’a (o) ülkede; öyle ki, dilediği yerde konaklayabilir/dilediği şeyi yapabilirdi. Biz rahmetimizi dilediğimize nasip ederiz, ama iyilik yapanların hak ettiği karşılığı vermekten de geri durmayız.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    İşte bu şekilde Biz, Yusuf`a ülkede sağlam bir iktidar zemini hazırladık (ki), o orada istediği yapıyı inşa edebilsin. Biz rahmetimizi istediğimize bahşederiz; fakat iyilik yapanların (bu dünyadaki) karşılığına da zayi etmeyiz.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve öylece Yusuf için o yerde bir mevki, bir selahiyet verdik. Oradan dilediği yerde ikâmet eder idi. Biz dilediğimize rahmetimizi nâsib ederiz. Ve iyilik edenlerin mükâfaatını zâyi etmeyiz.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Böylece biz Yusuf’u o memlekette yerleştirip kendisine mevki verdik. Orada istediği yerde konaklayabilirdi. (Dilediğini yapar, dilediği gibi hareket ederdi). Biz rahmetimizi kime dilersek ona isabet ettiririz ve biz güzel davrananların mükâfatını zâyi etmeyiz.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Işte böylece Biz; o yerde Yusuf’u yetki sahibi kıldık. Orada dilediği yerde konaklardı. Biz dilediğimiz (rasûl/nebi/peygamber olarak seçtiğimiz) kimseye, rahmetimizi ulaştırırız. Ve iyi davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Böylece Yusuf’un o ülkedeki konumunu sağlamlaştırdık, artık o ülkenin dilediği yerinde oturabilirdi. Biz rahmetimizi dilediğimiz kimselere sunarız ve iyi davranışlıları ödülsüz bırakmayız.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Böylece Biz Yusuf’a Mısır’da iktidar verdik. Dilediği yerde konaklayabilir, orayı dilediği şekilde yönetirdi. Biz lütfumuzu dilediğimiz kimselere eriştirir ve güzel hareket edenlerin ücretlerini asla zayi etmeyiz.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Böylece biz Yûsuf’a o ülke’de iktidar verdik. Orada dilediği yerde konaklardı. Biz, dilediğimiz kimseye rahmetimizi ulaştırırız, güzel davrananların ecrini zayi etmeyiz.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Yusuf’u böylece o memlekete yerleştirdik;istediği yerde oturabilirdi. Rahmetimizi tıpkı bu misalde olduğu gibi istediğimize veririz.; iyi davrananların ecrini zayi etmeyiz.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf’a güç ve imkân verdik. Öyleki, onda (Mısır’da) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasib ederiz ve iyilik yapanların ecrini kayba uğratmayız.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    İşte böylece biz Yûsuf’a yeryüzünde imkân ve mevki verdik. Ülkede, istediği yerde konaklayabiliyordu. Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi ulaştırırız; güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü yitirmeyiz.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Thus did We give established power to Joseph in the land, to take possession therein as, when, or where he pleased. We bestow of our Mercy on whom We please, and We suffer not, to be lost, the reward of those who do good.