لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا الْحُسْنَىٰ وَزِيَادَةٌ ۖ وَلَا يَرْهَقُ وُجُوهَهُمْ قَتَرٌ وَلَا ذِلَّةٌ ۚ أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ ۖ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Lillezıne ahsenül husna ve ziyadeh ve la yerheku vücuhehüm kateruv ve la zilleh ülaike ashabül cenneh hüm fıha halidun
Kelime
Anlamı
Kökü
لِلَّذِينَ
kimselere vardır
أَحْسَنُوا
iyilik eden(lere)
الْحُسْنَىٰ
daha iyisi
وَزِيَادَةٌ
ve fazlası
وَلَا
يَرْهَقُ
bürümez
وُجُوهَهُمْ
onların yüzlerini
قَتَرٌ
karalık
وَلَا
ذِلَّةٌ
ve aşağılık
أُولَٰئِكَ
işte bunlar
أَصْحَابُ
ehlidirler
الْجَنَّةِ
cennet
هُمْ
onlar
فِيهَا
orada
خَالِدُونَ
sürekli kalıcıdırlar

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    İyilik edenleri iyilikle mükâfatlandırırız, daha da fazlasını veririz ve yüzleri kararmaz, zillete düşmez onlar. Onlardır cennet ehli, orada ebedî kalırlar.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    İyi ve yararlı işler yapmakta devamlı ve kararlı olanlara, karşılık olarak daha iyisi ve ondan da fazlası vardır. Kıyamet gününde onların yüzlerini, ne bir kararma, ne de aşağılık ve horluk kaplayacaktır. İşte bunlardır cennetlikler, orada ebedî kalacaklardır.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Güzel davrananlara daha güzel karşılık, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir toz (kara leke) bulaşır ne de bir horluk (gelir). İşte onlar cennet ehlidirler. Ve onlar orada ebedî kalacaklardır.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    İhsan ehline, daha güzeli (El Hüsnâ) ve fazlası (Rıdvan) vardır... Onların vechlerini (yüzlerini - şuurlarını) ne kara toz zerresi (bencillik), ne de (hakikatlerinden ayrı düşmenin getirisi olan) zillet kaplar... Onlar sonsuza dek cennet ehlidirler!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    İyilik edenlere daha iyisi ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karalık ne de aşağılık bürür. İşte bunlar cennetliktirler. Orada sürekli kalıcıdırlar.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    İman edip güzel bir amel işleyenlere cennet ve bir de Allah’ın Cemalini görmek var. Onların yüzlerine ne bir leke bulaşır, ne de bir zillet... İşte bunlar cennetliktirler, kendileri orada ebedî olarak kalıcıdırlar.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Güzel davrananlara daha güzel karşılık, bir de daha fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara leke bulaşır ne de bir zillet. İşte onlar cennet ehlidirler. Onlar, orada süreli kalacaklardır.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Iyi davrananlara; daima daha iyisi ve ustunu verilir. Onlarin yuzlerine ne bir karalik, ne de zillet bulasir. Iste onlar cennetliklerdir, orada temelli kalirlar.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    İyi-yararlı güzel amelde bulunanlara daha iyisi ve güzeli, bir de fazlası vardır. Yüzlerini ne bir toz duman, ne de aşağılık ve horluk kaplar. İşte onlar Cennet yaranıdırlar. Orada devamlı kalıcılardır onlar.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Dünyada) iyilik edenlere ve iyi davrananlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne kara leke ve ne de horlanmışlık kaplar. İşte onlar cennet halkıdırlar, onlar orada ebedi kalacaklardır.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Güzel iş yapanlara (karşılık olarak) daha güzeli ve bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara bulaşır, ne de bir zillet. İşte onlar cennetliklerdir ve orada ebedî kalacaklardır.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Güzel davrananlara daha güzel karşılık, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir toz (kara leke) bulaşır ne de bir horluk (gelir). İşte onlar cennet ehlidirler. Ve onlar orada ebedî kalacaklardır.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Güzel davrananlara daha fazlası vardır. Yüzlerini ne bir yoksunluk ne de bir aşağılanma duygusu kaplar. Onlar bahçe halkıdır. Orada ebedî kalıcıdırlar.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    İyi iş, güzel amel yapanlara daha güzeli ve daha fazlasıyla karşılık vardır. Yüzlerine ne kara bulaşır, ne de aşağılanırlar. Cennet ehli işte bunlardır. Orada ebedî kalacaklardır.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Dünyada iyi işler yapanlara daha iyi bir karşılık ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne kara leke ve ne de horlanmışlık kaplar. Onlar cennetliklerdir, orada ebedi olarak kalacaklardır.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir illet. İşte onlar cennetin halkıdırlar orada süresiz kalacaklardır.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    İhsanda bulunanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet. İşte onlar cennetin halkıdırlar; orada daimidirler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    İyi iş, güzel amel yapanlara («ihsân» mertebesine erenlere) daha güzel iyilik, bir de ziyâde vardır. Onların yüzlerine ne bir toz (karalık) bulaşır, ne de bir horluk kaplar. Onlar cennetin yaranıdırlar ki kendileri onun için ebedî kalıcıdırlar.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (Îmân edip) güzel amel işleyenlere daha güzel karşılık (olarak Cennet), bir deziyâde (Allah`ın cemâline mazhar olmak) vardır! Ve onların yüzlerine ne bir karalık bulaşır, ne de bir aşağılık! İşte onlar Cennet ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Güzel davrananlara daha güzeli ve fazlası var. Onların yüzleri ne kararır ne de zilletten kızarır. Onlar cennetin yaranıdırlar. Orada temelli kalacaklardır.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Güzel ve doğru işler yapıp, bunları çoğaltanlara gelince: (Hesap günü) Yaptıkları güzelliklerden dolayı onların yüzleri asla kararmayacak ve küçük duruma da düşmeyecekler. İşte onlardır cennete girecek ve orada sürekli kalacak olanlar.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Onlar için Ahsenül hüsna (Allah’ın Zat’ına ulaşmak) ve ziyadesi (daha fazlası, Allah’ın cemalini görmek) vardır. Onların yüzlerini bir keder kaplamaz ve bir zillet (küçük düşme, hakirlik) yoktur. İşte onlar, cennet halkıdır. Onlar, orada devamlı kalanlardır.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Güzellik yapanlara (mükâfatların) en güzeli ve (hak ettiğinden) fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir karalık, ne de zillet bulaşır. İşte onlar cennet ehlidir. Onlar onda temelli kalıcılardır.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    İyi ve yararlı işler yapmakta sebatlı olanları (karşılık olarak) daha iyisi ve ondan da fazlası beklemektedir. (Kıyamet Günü’nde) onların yüzlerini ne bir kararma, ne de bir aşağılanma gölgelemeyecektir: İşte bunlardır cennetlikler; orada ebedi kalacak olanlar.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    İyi ve yararlı davranmakta sebat gösterenlere (karşılık olarak) ondan daha iyisi ve (kat kat) fazlası var. Dahası (o gün) onların ne yüzleri kara çıkar, ne de onursuzluktan başları eğilir: işte bunlar Cennet`in sakinleridir; orada yerleşip kalmak üzre girerler.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    İhsanda bulunanlar için güzellik ve bir ziyâdelik vardır ve onların yüzlerini ne karalık ve ne de bir alçaklık kaplamaz. İşte onlar cennet ehlidirler. Onlar orada ebedîyyen kalıcılardır.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Güzel amellerde bulunanlara daha güzel karşılık, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara bulaşır, ne de zillet. İşte onlar cennetliklerdir, orada ebedî kalacaklardır.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Güzel davranan kimselere daha güzel bir karşılık ve daha da fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara leke ve ne de bir zillet/horluk bulaşır. İşte onlar cennet halkıdır. Orada sürekli kalıcıdırlar!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Dünyada iyi işler yapanlara daha iyi bir karşılık ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne kara leke ve ne de horlanmışlık kaplar. Onlar cennetliklerdir, orada ebedi olarak kalacaklardır.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    İyi ve güzel davranışlarda bulunanlara en güzel mükâfat yani cennet ile daha da fazlası olarak Allah’ın cemalini görmek var. Onların yüzlerine ne bir leke bulaşır, ne de bir zillet! İşte onlar cennetliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Güzel davrananlara daha güzel karşılık ve fazlası var. Onların yüzlerine ne bir kara bulaşır, ne de horluk. İşte onlar cennet halkıdır, orada ebedi kalacaklardır.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    İyi davrananlara, daha iyisi ve bir fazlası vardır. Onların yüzlerini karartı ve zillet bürümez. Onlar cennet dostlarıdır, onlar orada ebedidirler.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; onda ebedi olarak kalacaklardır.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik var. Dahası da var. Onların yüzlerine kara da bulaşmaz, zillet de... Cennetin dostlarıdır onlar; sürekli kalıcıdırlar orada.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    To those who do right is a goodly (reward)- Yea, more (than in measure)! No darkness nor shame shall cover their faces! they are companions of the garden; they will abide therein (for aye)!