فَخَرَجَ عَلَىٰ قَوْمِهِ فِي زِينَتِهِ ۖ قَالَ الَّذِينَ يُرِيدُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا يَا لَيْتَ لَنَا مِثْلَ مَا أُوتِيَ قَارُونُ إِنَّهُ لَذُو حَظٍّ عَظِيمٍ
Fe harace ala kamihı fı zınetih kalellezıne yürıdunel hayeted dünya ya leyte lena misle ma utiye karunü innehu lezu hazzın azıym
Kelime
Anlamı
Kökü
فَخَرَجَ
(Karun) çıktı
عَلَىٰ
karşısına
قَوْمِهِ
kavminin
فِي
içinde
زِينَتِهِ
süsü (debdebesi)
قَالَ
dedi(ler)
الَّذِينَ
kimseler
يُرِيدُونَ
isteyen(ler)
الْحَيَاةَ
hayatını
الدُّنْيَا
dünya
يَا لَيْتَ
Keşke!
لَنَا
bize verilseydi
مِثْلَ
bir benzeri
مَا
şeyin
أُوتِيَ
verilen
قَارُونُ
Karun’a
إِنَّهُ
gerçekten onun
لَذُو
vardır
حَظٍّ
şansı
عَظِيمٍ
büyük

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Derken kavminin karşısına süslenip çıktı da dünyâ yaşayışını dileyenler, ne olurdu dediler, bize de Kârun’a verilen verilseydi, şüphe yok ki o, dünyâ malından büyük bir nasîbe sâhip.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Ne olurdu bize de, Karun’a verilenin bir benzeri verilseydi. Şüphe yok ki, o ne zengin, ne büyük devlet sahibi!" dediler.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun’a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    (Karun) zenginlik göstergeleriyle yurttaşlarının arasına çıktığında; dünya hayatını (en sefil yaşamı) arzulayanlar dedi ki: "Karun’a verilenin benzeri bizim de olsaydı... Şüphesiz büyük bir keyif ehlidir o!"

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Keşke Karun’a verilen şeylerin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o büyük bir pay sahibidir’ dediler.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Böylelikle kendi ihtişamlı-süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: "Ah keşke, Karun’a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    (Derken bir gün Karûn) zînet ve ihtişamı içinde kavmine karşı çıktı. Dünya hayatını arzu edenler: "- Keşki Karûn’a verilen mal gibi, bizim de olsa! O, gerçekten büyük bir bahtiyardır." dediler.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Kârûn, gösteriş içinde toplumun karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler, “Keşke Kârûn`a verildiği gibi bize de verilse; doğrusu o, büyük bir şans sahibidir” demişlerdi.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Karun, ihtisam icinde milletinin karsisina cikti. Dunya hayatini isteyenler: «Karun’a verildigi giibi bizim de olsa; dogrusu o buyuk bir varlik sahibidir» demislerdi.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Derken Karun (bir gün) şatafat içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını (gönülden) arzu edenler, «keşke Karun’a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o büyük bir pay sahibidir» diye temennide bulundular.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Derken (Karun, bir gün) ziyneti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler: “Keşke Karun`a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir” dediler.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, "Keşke Kârûn’a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir" dediler.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun’a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Bir ara, tüm görkemiyle halkının arasına çıkmıştı. Dünya hayatını seçenler, "Keşke Karun’a verilenlerin bir benzeri bize de verilseydi. Gerçekten, o çok şanslı biri" dediler.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Derken Karun, ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar, «Keşke Karun’a verilenin benzeri bizim de olsaydı. Hakikat şu ki o, çok büyük devlet sahibidir» dediler.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Karun süsü, debdebesi içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler; «Keşke Karun’a verilenlerin bir benzeri de bize verilse, doğrusu o büyük varlık sahibidir» demişlerdi.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: "Ah keşke, Karun’a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Derken, Karun, ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar: Keşke Karun’a verilenin benzeri bizim de olsaydı; doğrusu o çok şanslı! dediler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Derken zîneti (debdebesi) içinde kavminin karşısına çıkdı. Dünyâ hayâtını arzu edenler: «Nolurdu, dediler, Kaaruna verilen (şu servet) gibi bizim de (malımız) olsaydı. O, hakıykaten büyük nasîb saahibidir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Derken, ziyneti içinde (ihtişâmla) kavminin karşısına çıktı. Dünya hayâtını isteyenler dedi ki: `Keşke Karun`a verilen (servet) gibi bizim de olsa; şübhesiz o elbette büyük bir nasib sâhibidir.`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Debdebe içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: keşki Karun’a verildiği gibi bizim de olsaydı. Doğrusu o, büyük bir varlık sahibidir, demişlerdi.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Karun bütün ziynetleriyle birlikte kavminin karşısına çıkmıştı. Dünya hayatını isteyenler "Keşke Karun’a verilenlerin benzerleri bize de verilmiş olsaydı. Gerçekten o çok büyük zevk sahibi" dediler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Böylece ziyneti ile (büyük bir ihtişam ile) kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: "Keşke Karun’a verilenler kadar bizim de olsaydı. Muhakkak ki o gerçekten en büyük hazzın sahibidir." dediler.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar, "Ah keşke Karun’a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı! Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir" dediler.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    (Karun) işte böyle görkem ve gösteriş içinde soydaşlarının karşısına çıkardı. (Öyle ki,) yalnızca dünya hayatına gözünü dikenler (ona bakıp da): "Ah, n’olurdu" derlerdi, "Karun’a verildiği kadar bize de verilseydi! Çünkü o gerçekten çok talihli biri!"

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve işte bu kişi kavminin karşısına tüm görkem ve gösterişi içinde çıkmıştı. Yalnızca dünya hayatını isteyenler (ona bakıp) "Ah keşke, ne olurdu Karun`a verilen kadar bize de verilseydi! Şu kesin ki o gerçekten de çok şanslı biriymiş!" derlerdi.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Derken kavmine karşı ziynetiyle çıkıverdi. Dünya hayatını isteyenler dedi ki: «Keşke Karun’a verilmiş olan şeyin misli, bizim için de verilmiş olsa. Şüphe yok ki, o pek büyük bir baht sahibidir.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Debdebe ve ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler dediler ki: "Keşke Karun’a verildiği gibi bizim de olsaydı. Doğrusu o büyük nasip sahibidir. "

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Böylelikle (karun), ihtişamı içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyen kimseler, dediler ki: "Ne olurdu, Karun‘a verilen şeylerin benzeri bize de verilseydi. Gerçekten o, büyük bir şans sahibi!"

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Karun süsü, debdebesi içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler; «Keşke Karun’a verilenlerin bir benzeri de bize verilse, doğrusu o büyük varlık sahibidir» demişlerdi.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Karun bir gün, yine bütün ihtişam ve şatafatıyla halkının karşısına çıktı. Dünya hayatına çok düşkün olanlar: "Keşke bizim de Karun’unki gibi servetimiz olsaydı. Adamın amma da şansı varmış, keyfine diyecek yok!" dediler.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    (Kârûn) süsü, (debdebesi) içinde kavminin karşısına çıktı. dünyâ hayâtını isteyenler: "Keşke Kârûn’a verilenin bir benzeri de bize verilseydi, dediler, gerçekten onun büyük şansı var!"

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Kavminin karşısına süslü takılarıyla çıkmıştı. Dünya hayatını isteyenler: -Keşke Karun’a verilen gibi bize de verilseydi. O, gerçekten çok şanslı demişlerdi.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Böylelikle kendi ihtişamlı süsü içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını istemekte olanlar: «Ah keşke, Kârun’a verilenin bir benzeri bizim de olsaydı. Gerçekten o, büyük bir pay sahibidir» dediler.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Karun, süsü püsü içinde toplumunun karşısına çıktı. Şu iğreti dünya hayatını amaçlayanlar dediler ki: "Ah, Karun’a verilenin bir benzeri bize de verilseydi. Gerçekten o, çok nasipli bir adam!"

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    So he went forth among his people in the (pride of his wordly) glitter. Said those whose aim is the Life of this World: "Oh! that we had the like of what Qarun has got! for he is truly a lord of mighty good fortune!"