Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır. Sûrede başlıca Hz. Mûsâ’nın çocukluğunu, peygamber oluşunu, Musevîleri Mısır’dan çıkarmasını ve Firavun ile ordusunun boğulmasını kapsayan süreç anlatılmaktadır. Ayrıca küfre saplanıp maddî servet ve kudrete bel bağlamanın kötü akıbetini vurgulamak üzere Kârûn kıssasına yer verilmektedir.
4.
Gerçekten, Firavun, yeryüzünde zorbalığa yöneldi ve halkını sınıflara ayırdı. İçlerinden bir zümreyi güçsüz bularak oğullarını boğazlıyor, kızlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
Ve onları memleketlerine yerleştirelim, Firavun’ a Haman’a ve ikisinin askerlerine çekinmekte oldukları şeyleri gösterelim.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Musa’nın annesine: Onu emzir. Başına bir şey gelmesinden korktuğun zaman onu suya bırak. Korkma, üzülme, şüphesiz onu, Biz; sana döndürecek ve peygamber yapacağız, diye vahyettik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Firavun’un adamları bunun üzerine onu aldılar. Çünkü o, sonunda kendileri için bir düşman ve bir tasa olacaktı. Zira Firavun, Haman ve askerleri gerçekten suçlu idiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Firavun’un karısı dedi ki: Benim de, senin de gözün aydın olsun. Onu öldürmeyin. Belki bize faydası dokunur veya onu oğul ediniriz. Ve onlar, farkında değillerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Musa’nın annesi, yüreği bomboş sabah etti. Şayet inananlardan olması için kalbini pekiştirmemiş olsaydık; neredeyse onu açığa vuracaktı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Önceden Biz, onun süt annelerin memesini kabul etmemesini sağladık. Bunun üzerine hemşiresi: Size, sizin adınıza ona bakacak ve iyi davranacak bir ev halkını tavsiye edeyim mi? dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Böylece onun gözü aydın olsun, tasalanmasın ve Allah’ın vaadinin mutlak gerçek olduğunu bilsin diye, annesine geri verdik. Ama onların çoğu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
O, halkının haberi olmadığı bir sırada şehre girdi ve birbiriyle dövüşen iki adam gördü. Şu, kendi adamlarından, bu da düşmanlarındandı. Kendi tarafından olan, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa düşmanına bir yumruk indirdi ve ölümüne sebep oldu. Bu, şeytanın işidir. Zira o, apaçık saptıran bir düşmandır, dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Şehirde korku içinde etrafı gözetleyerek sabahladı. Bir de baktı ki dün, kendisinden yardım isteyen kimse bağırarak ondan yine yardım istiyordu. Musa ona dedi ki: Doğrusu sen, besbelli bir azgınsın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Derken ikisinin de düşmanı olanı yakalamak isteyince: Ey Musa, dün bir cana kıydığın gibi bana da mı kıymak istiyorsun? Sen ıslah edenlerden olmayı değil, yeryüzünde bir zorba olmayı istiyorsun, dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Şehrin öte başından koşarak bir adam geldi ve dedi ki: Ey Musa; ileri gelenler, seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Hemen çık git, doğrusu ben, sana öğüt verenlerdenim.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Medyen suyuna varınca; davarlarını sulayan bir insan topluluğu gördü. Ve onlardan başka sürülerini gözetleyen iki kadın buldu. Onlara: İşiniz nedir? dedi. Onlar da: Çobanlar ayrılana kadar biz sulamayız. Babamız çok yaşlıdır da ondan, dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Derken, o kadınlardan biri, utana utana yürüyüp ona geldi: Babam, dedi, sana sulama ücretini ödemek için seni çağırıyor. Ona gelince, başından geçeni anlattı. O da: Korkma; artık zalimler güruhundan kurtuldun, dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
O da dedi ki: Bana sekiz yıl çalışmana karşılık, bu iki kızımdan birini sana nıkahlamak istiyorum. Şayet on yıla tamamlarsan o, senden bir lutuf olur. Ama sana zorluk çektirmek istemem. İnşaallah beni salihlerden bulacaksın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Dedi ki: Bu, seninle benim aramdadır. Bu süreden hangisini doldurursam doldurayım, bir kötülüğe uğramam. Söylediklerimize Allah Vekil’dir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Musa süreyi doldurunca; ailesi ile birlikte yola çıktı. Tur yanında bir ateş gördü. Ailesine dedi ki: Durun, ben bir ateş gördüm. Olur ki size ondan bir haber, yahut ısınmanız için ateşten bir kor getiririm.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Asanı bırak, diye seslenildi. Onun bir yılan gibi deprendiğini görünce, dönüp arkasına bakmadan kaçtı. Ey Musa, beri gel, korkma. Çünkü sen emniyyette olanlardansın, denildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Elini koynuna sok, lekesiz bembeyaz çıksın. Ellerini kendine çek, korkun kalmasın. Bu ikisi, Firavun ve erkanına karşı Rabbından iki burhandır. Doğrusu onlar, fasıklar güruhudur, denildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Kardeşim Harun’un dili benimkinden daha düzgündür. Onu benimle beraber yardımcı olarak gönder ki beni tasdik etsin. Çünkü ben, tekzib etmelerinden endişe duyuyorum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Buyurdu ki: Senin gücünü kardeşinle artıracağız. İkinize de öyle bir güç vereceğiz ki onlar, size erişemeyecekler. Ayetlerimizle ikiniz de, ikinize uyanlar da üstün geleceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Musa onlara apaçık ayetlerimizle gelince: bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz, önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Musa dedi ki: Rabbım, kimin hidayetle katından geldiğini ve bu yurdun sonunun kimin olacağını daha iyi bilir. Doğrusu zalimler, asla felah bulmazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Firavun da dedi ki: Ey ileri gelenler; sizin, benden başka bir tanrınız olduğunu bilmiyorum. Ey Haman; haydi, benim için çamurun üzerinde ateş yak da, bana büyük bir kule yap. Çıkar da belki Musa’nın tanrısını görürüm. Doğrusu onu yalancılardan sanıyorum.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Andolsun ki; Biz, önceki nesilleri yok ettikten sonra Musa’ya insanlar için basiretler, hidayet ve rahmet olmak üzere kitabı verdik. Olur ki düşünürler diye.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Ama Biz; daha nice nesiller yarattık. Ömürleri uzadıkça uzadı onların. Sen, Medyen halkı arasında bulunup da onlara ayetlerimizi okumuyordun. O haberleri sana gönderen Biziz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Biz seslendiğimiz vakit; sen Tur’un yanında da değildin. Fakat sen, kendinden önce onlara uyarıcı gelmeyen bir kavmi uyarman için, Rabbından bir rahmet olarak gönderildin. Olur ki onlar, düşünürler diye.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Yaptıklarından ötürü başlarına bir musibet geldiği zaman: Rabbımız, bize bir peygamber gönderseydin de ayetlerine uysak ve mü’minlerden olsak olmaz mıydı? derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Ama onlara katımızdan gerçek gelince: Musa’ya verilenler gibi ona da verilmeli değil miydi? derler. Daha önce Musa’ya verileni de inkar etmemişler miydi? Birbirine destek olan iki büyücü, demişlerdi ve biz, hepsini inkar edenleriz, demişlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Şayet sana cevab vermezlerse, bil ki; onlar, sırf kendi heveslerine uymaktadırlar. Halbuki Allah’tan bir hidayet olmaksızın kendi hevesine uyandan daha sapık kim vardır. Muhakkak ki Allah; zalimler güruhunu hidayete erdirmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Onlara Kur’an okunduğu zaman; derler ki: Ona inandık, doğrusu o, Rabbımızdan gelen gerçektir. Şüphesiz biz, ondan önce de müslümanlar olmuştuk.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
İşte onlara sabrettiklerinden ötürü ecirleri iki defa verilir. Kötülüğü iyilikle savar onlar. Ve kendilerine verdiğimiz rızıktan da infak ederler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Ve boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirdiler. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz sizedir. Selam olsun size, biz cahilleri aramayız derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Muhakkak ki sen; her sevdiğini hidayete erdiremezsin. Ama Allah; dilediğini hidayete erdirir. Ve hidayete erecekleri en iyi O, bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
Dediler ki: Seninle beraber hidayete uyacak olursak, yerimizden oluruz. Halbuki onları katımızdan bir rızık olarak her şeyin mahsulünün toplandığı emin bir haremde yerleştirmedik mi? Ama onların çoğu bilmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Biz; nimet ve refahıyla şımarmış nice kasabaları yok etmişizdir. İşte kendilerinden sonra çok az kimselerin oturabileceği yerleri. Ve oralara varis olanlar Biz’dik, Biz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Anasına, ayetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe Rabbın kasabaları helak etmiş değildir. Ve Biz; halkı zalim olan kasabalardan başkasını helak edici değiliz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Size verilen herhangi bir şey; dünya hayatının bir geçimliği ve süsüdür. Allah katında olan ise daha hayırlı ve devamlıdır. Hala akletmez misinizMealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Şimdi kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ona kavuşan kimse; dünya hayatında kendisine bir geçimlik verdiğimiz, sonra kıyamet gününde huzurumuza getirilmişlerden olan kimse gibi midir?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Aleyhlerine hüküm gerçekleşen kimseler: Rabbımız; işte bunlar azdırdığımız kimselerdir. Kendimiz nasıl azmışsak onları da öylece biz azdırdık. Onlardan uzaklaşıp sana geldik, zaten onlar bize tapmıyorlardı, derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Denir ki: Koştuğunuz ortaklarınızı çağırın. Onlar çağırırlar, ama kendilerine cevap veremezler. Cehennem azabını görünce de doğru yolda olmadıklarına yanarlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Rabbın; dilediğini yaratır ve seçer. Onlar için seçim hakkı yoktur. Onların koştukları ortaklardan Allah münezzehtir ve yücedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
O, öyle bir Allah’tır ki; kendinden başka ilah yoktur. Önünde de, sonunda da hamd O’nadır. Hüküm O’nundur ve O’na döndürüleceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
De ki: Şayet Allah; geceyi kıyamete kadar üzerinizde sürekli kılsaydı; Allah’tan başka size ışık getirecek tanrı kimdir? Hala dinlemeyecek misiniz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
De ki: Şayet Allah gündüzü kıyamet gününe kadar üzerinizde sürekli kılsaydı; size içinde dinleneceğiniz bir geceyi getirecek Allah’tan başka tanrı kimdir? Hala görmeyecek misiniz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
O’nun rahmetindendir ki; dinlenmeniz için geceyi, lutfedip verdiği rızkı aramanız için gündüzü yaratmıştır. Ta ki şükredesiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Her ümmetten bir şahid çekip çıkarmışızdır. Ve kesin delilinizi getirin, demişizdir. O zaman gerçeğin Allah’tan olduğunu ve uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
Gerçekten Karun; Musa’nın kavminden biriydi. Ama onlara karşı azgınlık etti. Biz, ona; anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik. Kavmi ona şöyle demişti: Şımarma, çünkü Allah; şımarıkları sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu gözet. Dünyadaki nasibini de unutma. Allah’ın sana ihsan ettiği gibi sen de ihsan da bulun. Yeryüzünde bozgunculuk arama. Doğrusu Allah; bozguncuları sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Dedi ki: Bu, bana; ancak bende olan bilgiden ötürü verilmiştir. Bilmez mi ki; Allah, önceleri ondan daha güçlü ve topladığı daha fazla olan nice nesilleri yok etmiştir. Suçlulardan günahları sorulmaz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Debdebe içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: keşki Karun’a verildiği gibi bizim de olsaydı. Doğrusu o, büyük bir varlık sahibidir, demişlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Kendilerine bilgi verilmiş olanlar da şöyle demişti: Yazıklar olsun size Allah’ın mükafatı, iman edip salih amel işleyenler için daha hayırlıdır. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Sonunda onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah’a karşı kendisine yardım edebilecek kimsesi de yoktu. Bizzat kendisini koruyabileceklerden de değildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler: Vay demek ki Allah; kullarından dilediğinin rızkını genişletip daraltmaktadır. Eğer Allah, bize lutfetmemiş olsaydı; bizi de yerin dibine geçirirdi. Vay, demek ki kafirler, asla felah bulmazlar, demeye başladılar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Kim, bir iyilikle gelirse; ona, daha hayırlısı verilir. Kim de bir kötülükle gelirse; o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Kur’an’ı senin üzerine farz kılan Allah; elbette seni döneceğin yere döndürecektir. De ki: Kimin doğrulukla geldiğini, kimin apaçık sapıklıkta bulunduğunu en iyi bilen Rabbımdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Sen; sana bu Kitab’ın verileceğini ummazdın. Bu; ancak Rabbının bir rahmetidir. Öyle ise, sakın kafirlere yardımcı olma.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
Allah’ın ayetleri sana indirildikten sonra, sakın seni onlardan alıkoymasınlar. Rabbına davet et ve sakın müşriklerden olma.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Allah ile birlikte bir başka tanrıya yalvarma. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O’nun zatından başka her şey helak olacaktır. Hüküm O’nundur ve sadece O’na döndürüleceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster