Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Kasas” kelimesinden almıştır. Kasas, kıssalar anlamında olup Kur’an’da geçen kıssa ve olaylar için kullanılır. Sûrede başlıca Hz. Mûsâ’nın çocukluğunu, peygamber oluşunu, Musevîleri Mısır’dan çıkarmasını ve Firavun ile ordusunun boğulmasını kapsayan süreç anlatılmaktadır. Ayrıca küfre saplanıp maddî servet ve kudrete bel bağlamanın kötü akıbetini vurgulamak üzere Kârûn kıssasına yer verilmektedir.
3.
Sana Firavun’la Musa arasında geçen olayların bir bölümünü inanmaya eğilimli insanlar için bütün gerçeğiyle anlatacağız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
O ülkede Firavun kendini büyüklük duygusuna kaptırmış ve ülke halkını kastlara, sınıflara ayırmıştı. (Öyle ki,) onlardan bir kısmını iyice hor ve güçsüz görmek istiyor (ve bunun için de) erkek çocuklarını öldürüyor, (yalnız) kadınlarını sağ bırakıyordu: çünkü o, gerçekten de, (yeryüzünde) bozgunculuk çıkarmak isteyen kimselerdendi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
5.
Fakat Biz istiyorduk ki, yeryüzünde hor ve güçsüz görülen kimselerden yana çıkalım, onların dinde öncüler olmasını sağlayalım, onları (Firavun’un şeref ve itibarına) varis kılalımMealleri KıyaslaSayfada Göster
6.
ve onları güvenlik içinde yeryüzünde yerleştirelim; Firavun’u, Haman’ı ve onların ordularını da onların (İsrailoğulları’nın) eliyle korktukları şeye uğratalım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Ve bunun içindir ki, (Musa doğduğu zaman,) annesine: "Onu (bir süre) emzir" diye ilham ettik, "ama o’nun başına bir şey gelmesinden korktuğun zaman o’nu nehrin sularına bırak; ve (o’nun için) korkma, üzülme; çünkü Biz o’nu sana geri getireceğiz ve kendisini elçilerimizden bir elçi yapacağız!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Ve (sonunda) Firavun ailesi(nden biri) o’nu buldu (ve kurtardı): çünkü (Biz) o’nun ileride, Firavun’un, Haman’ın ve onların maiyetindekilerin gerçekten yanlış yolda olduklarını görerek karşılarına bir düşman ve bir üzüntü (kaynağı) olarak çıkmasını (dilemiştik)!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Ve Firavun’un karısı, (Firavun’a): "(Bu çocuk) hem benim hem de senin için neşe kaynağı (olabilir)!" dedi, "Onu öldürmeyin; belki bize faydası dokunur; yahut o’nu evlat edinebiliriz!" Ve (pek tabii, bunları konuşurken, olacak olanlardan) haberleri yoktu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Bu arada, Musa’nın annesi yüreği acıyla dolup taşarak sabahı etti; öyle ki, eğer (sözümüze olan) inancını sonuna kadar canlı tutması için yüreğini iyice güçlendirmemiş olsaydık o’nun kim olduğunu az kalsın açığa vuracaktı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
Ve Biz daha ilk günden o’nun (Mısırlı) süt annelerin memesini yadırgamasını sağladık; ve (kız kardeşi bu durumu öğrenince, onlara:) "Size o’nun bakımını sizin adınıza üzerine alabilecek ve o’nu güzelce eğitip yetiştirecek bir aile göstereyim mi?" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
İşte böylece, o’nu annesine kavuşturduk ki gözü gönlü aydınlansın, artık üzülmesin ve onların çoğu bunu bilmeseler bile o, Allah’ın verdiği sözün mutlaka gerçekleşeceğini bilsin!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Derken, (Musa) erginlik çağına ulaşıp (zihnen) iyice olgunlaşınca, kendisine (doğruyla eğriyi birbirinden ayırmaya yarayan) güçlü bir muhakeme yeteneği ve ilim verdik; iyiliğe yatkın olanları Biz işte böyle mükafatlandırırız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Ve (Musa), halkının (şehirde olup bitenden) habersiz (evlerinde oturdukları bir gün) şehre indi; ve biri kendi halkından, ötekisi düşmanlarından olan iki adamın birbiriyle kavga ettiğini gördü. Kendi halkından olan kişi düşman tarafından olan kişiye karşı o’nu yardıma çağırdı; bunun üzerine Musa onu yumrukla devirip işini bitirdi. (Ama hemen sonra kendi kendine:) "Bu düpedüz Şeytan’ın işi!" dedi, "Doğrusu o (insanı) yoldan çıkaran apaçık bir düşmandır!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
(Ve) "Ey Rabbim!" diye dua etti, "Ben kendime yazık ettim! Beni bağışla." Ve (Allah) da o’nu bağışladı. Çünkü O çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Böylece, ertesi sabah, korku içinde çevresini gözetleyerek yine şehirde dolaşıyordu; bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen adam (yine) o’nu (yardımına) çağırmıyor mu! Musa, (bu sefer) ona: "Sen gerçekten apaçık bir azgınmışsın!" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Bununla birlikte, yine de ikisinin de (ortak) düşmanı durumundaki kişiyi tam yakalamak üzereyken, bu sonraki: "Ey Musa!" dedi, "Dün öldürdüğün adam gibi beni de öldürmek mi istiyorsun? Senin tek amacın, haksızlıkları düzelten biri olmak değil, ülkenin başına zorba kesilmek!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Tam o sırada şehrin öteki ucundan bir adam koşarak geldi ve "Ey Musa!" dedi, "(Ülkenin) ileri gelenleri seni öldürmek üzere hakkında görüşüyorlar; hemen çık git; şüphesiz ben senin iyiliğini isteyen kimselerdenim!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
Bunun üzerine (Musa) korku içinde çevresine bakınarak ve "Ey Rabbim, zalimlere karşı beni koru!" diye dua ederek oradan uzaklaştı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Derken, Medyen’in su kuyularına vardı ve orada (hayvanlarını) suvaran kalabalık bir grup insanla karşılaştı; ve onlardan biraz ötede kendi hayvanlarını uzakta tutmaya çalışan iki kadın gördü. (Onlara:) "Arzunuz nedir?" diye sordu. "Bu çobanlar işlerini bitirip uzaklaşmadıkça biz (hayvanlarımızı) suvaramıyoruz; çünkü (biz kadınız ve) babamız da pek yaşlı" diye cevap verdiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Bunun üzerine, (Musa) onların (hayvanlarını) suvardı; sonra gölgeye çekilip, "Ey Rabbim, bana bahşedeceğin her hayra öylesine muhtacım ki!" diye niyazda bulundu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Az sonra o iki (kız)dan biri, utana sıkıla çıkageldi ve "(Hayvanlarımızı) sulamana karşılık ücret ödemek için babam seni çağırıyor" dedi. (Musa) onun yanına varınca, başından geçenleri ona anlattı. Beriki: "Korkma!" dedi, "Artık o zalim halkın elinden kurtulmuş bulunuyorsun!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
O iki (kız)dan biri: "Babacığım," dedi, "o’nu ücretli olarak yanında tut; çünkü ücretli olarak yanında tutabileceğin en güçlü ve güvenilir kişi bu olacak!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
(Bir süre sonra, kızların babası, Musa’ya:) "Bak," dedi, "seni, sekiz yıl yanımda çalışmana karşılık bu iki kızımdan biriyle evlendirmek istiyorum; bu süreyi on (yıl)a tamamlarsan artık bu senin bileceğin bir iş; sana fazladan yük yüklemek istemem; (tersine), eğer Allah dilerse, beni hep dürüst davranan biri olarak bulacaksın."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
(Musa:) "Bu seninle benim aramızda kalsın" dedi, "artık hangi süreyi doldurursam doldurayım bana karşı bir husumet olmasın. Bu söylediklerimize Allah da şahit olsun!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Ve Musa, sonunda, bu süreyi doldurup da ailesiyle birlikte (çölde) yola çıktığında Sina Dağı’nın yamacında bir ateş gördü; (ve) yanındakilere: "Siz durun," dedi, "ben (orada) bir ateş gördüm; size oradan belki bir haber, yahut (en azından) ısınmanız için (bir tutam) tutuşmuş odun getiririm".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Fakat oraya yaklaşınca, o kutlu yerde, vadinin sağ yamacındaki (yanan) ağaç yönünden kendisine: "Ey Musa, Benim Ben, Allah: Alemlerin Rabbi!" diye seslendi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Ve (sonra Allah, o’na:) "Asanı yere bırak!" (dedi). Fakat, Musa, asasının yılan gibi hızla hareket ettiğini görünce arkasına bakmadan dönüp kaçtı. (Ve Allah, o’na:) "Ey Musa!" (dedi,) "(Geri dön), yaklaş, korkma! Çünkü sen (bu dünyada da, öte dünyada da) güvenlik içinde olan kimselerdensin!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
"(Ve şimdi) elini koynuna sok; lekesiz olarak bembeyaz (ışıl ışıl) çıksın! Ve bütün korkulardan sıyrılmış olarak (artık) kolunu kanadını indir! Bu iki şey, senin, Rabbin tarafından Firavun ve onun seçkinler çevresine (gönderilen bir elçi) olduğunu gösteren alametlerdir. Çünkü onlar yoldan çıkmış, yozlaşmış bir topluluk haline gelmiş bulunuyorlar."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
Ayrıca, kardeşim Harun’un konuşma tarzı benimkinden daha açık, daha düzgündür; öyleyse benim söylediklerimi (daha akıcı bir şekilde) doğrulayan bir yardımcı olarak o’nu da benimle birlikte gönder; çünkü, gerçek şu ki, beni yalanlayacaklarından korkuyorum".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
(Allah:) "Senin pazunu kardeşinle güçlendireceğiz ve ikinize öyle bir güç ve nüfuz vereceğiz ki size dokunamayacaklar ve mesajlarımız sayesinde siz ikiniz ve sizi izleyenler üstün gelecekler!" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Fakat Musa apaçık mesajlarımızla (Firavun’un ve onun seçkinler çevresinin) karşısına çıkınca, berikiler hemen: "Bu (bir ölümlü beşer tarafından) uydurulmuş parlak bir büyüden başka bir şey değil; biz atalarımızdan böyle bir şey işitmemiştik!" dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
(Musa:) "Kimin O’nun katından bahşedilmiş doğru yol bilgisiyle geldiğini, bu (geçici dünya) yurdu(nu)n sonunda kime kalacağını en iyi bilen benim Rabbimdir. Muhakkak olan şu ki, zalimler asla kurtuluşa, esenliğe erişemezler!" diye karşılık verdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Bunun üzerine Firavun: "Soylular!" dedi, "Ben sizin için benden başka tanrı tanımıyorum! Bunun içindir ki, sen ey Haman, benim için (tuğla) ocağını tutuştur, balçığı pişir ve bana öyle yüksek bir kule yap ki, çıkıp Musa’nın şu tanrısını bir göreyim! Çünkü ben o’nun şu onmaz yalancılardan biri olduğunu sanıyorum!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
İşte böylece, o ve onun buyruğunda olanlar, hiçbir haklılık kaygısı taşımaksızın (yargı için) Bize dönmeyeceklerinden eminmişçesine yeryüzünde büyüklük tasladılar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
Ve bu yüzden onu ve onun buyruğunda olanları kıskıvrak yakalayıp denize gömdük. Bak işte, zalimlerin sonu nasıl oldu!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
(Yeryüzünde onların işini bitirdik) ve böylece kendilerini (cehennem) ateşinin yolunu gösteren (kötülüğün) sembol tipleri olarak (insanlığın karşısına) çıkardık; öyle ki, Kıyamet Günü’nde böylelerine asla yardım edilmeyecektir;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
çünkü Biz bu dünyada bir horlanma, aşağılanma taktık onların peşine; Kıyamet Günü’nde ise onlar iyice küçük düşmüş, bayağılaşmış kişiler arasında yer alacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
Ve gerçek şu (ki), daha önceki (günahkar) nesilleri ortadan kaldırdıktan sonra, insanlar için bir aydınlanma kaynağı, bir doğru yol bilgisi ve bir rahmet olarak Musa’ya (vahyedilmiş) kitabı verdik ki, (Bizi) anıp düşünsünler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
İmdi, (sana gelince, ey Muhammed,) Biz Musa’ya Yasamızı bildirirken sen o kutlu vadinin batı yamacında değildin; (o’nun devrinde olup bitenlere) şahit olan kimseler arasında da bulunmuyordun;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
tersine, Biz (onlarla senin aranda) nice nesiller yarattık ve onlardan sonra nice çağlar geçip gitti. Ve Sen, mesajlarımızı kendilerine okuyup açıklamak üzere, Medyen halkı arasında da yaşamadın; fakat Biz (elçilerimizi insanlara her zaman) gönderiyoruz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Evet, Biz (Musa’ya) seslendiğimiz zaman sen Sina Dağı’nın yamacında değildin; fakat (sen de, öteki elçiler gibi,) senden önce kendilerine uyarıcı gelmemiş bir toplumu uyarasın diye Rabbinden bir rahmet aracı olarak (gönderildin) ki böylece belki (geçmişte olup bitenleri) düşünür (de Bizi) anarlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Ve (ayrıca, Biz seni, Yargı Günü’nde) kendi elleriyle yapıp ettiklerinden ötürü başlarına bir musibet geldiği zaman: "Ey Rabbimiz, bize bir elçi göndermiş olsaydın senin mesajlarına uyar ve inanan kimselerden olurduk!" demesinler diye (gönderdik).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Buna rağmen, yine de kendilerine katımızdan hakikat geldiği zaman "Niçin ona da Musa’ya verilenin bir benzeri verilmedi?" derler. Fakat böyleleri, bundan önce, Musa’ya verileni de inkar etmemişler miydi? (Nitekim) "Birbirini destekleyen iki aldatmaca örneği!" diyorlar ve ekliyorlar: "Biz topunu birden reddediyoruz!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
De ki: "Eğer doğru sözlü kimselerseniz, haydi, Allah katından, doğru olana bu ikisinden daha yakın bir yol gösteren bir başka kitap getirin, ona ben de uyayım!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
Ve eğer senin bu çağrına da karşılık veremiyorlarsa, artık bil ki, onlar sadece geçici doyumlara tutsak, bencil ve çıkarcı isteklerinin peşindedirler. Allah’tan bir doğru yol bilgisi olmaksızın, geçici aldatıcı doyumlar, bencil ve çıkarcı istekler peşinde kendine yol arayan kişiden daha sapık kim olabilir ki? Gerçek şu ki, Allah zulmü kendine yol edinen toplumu doğru yola eriştirmez!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
Bu kimseler (değişmeyen gerçek) kendilerine ulaştırıldığında, hemen, "Buna inandık!" derler, "Çünkü bu bize Rabbimizin katından ulaşan bir gerçek; bu bize ulaşmadan önce de, biz zaten O’na yürekten boyun eğen kimselerdik!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
54.
Güçlüklere göğüs germelerine, kötülüğü iyilikle savmalarına, kendilerine rızık olarak bahşettiğimiz şeylerden başkaları için de harcamalarına karşılık kendilerine iki kat ecir verecek olduğumuz kimseler işte böyleleridir;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
onlar ki, boş ve anlamsız sözler işittikleri zaman ondan hemen yüz çevirip, "Bizim yapıp ettiklerimizin hesabını biz vereceğiz, sizin yapıp ettiklerinizin hesabını da siz vereceksiniz. Size selam olsun; bizim, (doğru ile yanlışın anlamından) habersiz kimselerle işimiz yok" derler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
56.
Gerçek şu ki, sen her sevdiğini doğru yola yöneltemezsin; fakat Allah’tır, (yönelmek) isteyeni doğru yola yönelten; ve yine O’dur, doğru yola girecek olanları en iyi bilen.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
"Seninle aynı yolu izleyecek olursak kendi toprağımızdan koparıp atarlar bizi" diyorlar. Oysa, Katımızdan rızık olarak her türlü ürünün getirilip toplandığı, koruyucu örf altında güvenli bir yere yerleştirmedik mi onları? Ne var ki, çokları (bunun) farkında değil.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Oysa, Biz, varlık ve refahtan ötürü azgınlaşan nice toplumları yok etmişizdir; işte, (gözönünde) onların yaşadıkları yerler: pek azı dışında, onlardan sonra oralarda kimse yerleşmemiştir; çünkü herkes göçüp gittikten sonra, ebediyyen kalacak olan yalnızca Biziz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
Bununla birlikte, yine de senin Rabbin hiçbir toplumu, kendi içlerinden onlara mesajlarımızı okuyup açıklayacak bir elçi göndermedikçe yok etmez; ve yine Biz hiçbir toplumu, üyeleri birbirlerine zulmetmeyi yol olarak benimsemedikçe, yok etmiş değiliz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
Size verilen şeyler dünya hayatına ilişkin geçici doyumlardan ve yine dünyada kalan süs ve eğlenceden ibarettir; oysa, Allah katında kazanılanlar daha hayırlı, daha kalıcıdır. (Buna rağmen,) aklınızı kullanmayacak mısınız?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Öyleyse, kendisine, (yeniden dirileceği gün) gerçekleştiğini göreceği güzel bir vaadde bulunduğumuz kimsenin hali, kendisine dünya hayatında geçici doyumlar sağladığımız, ama Kıyamet Günü kendisini yargı karşısına çıkarılanlar arasında bulacak olan kimsenin hali gibi midir?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
Çünkü, o Gün böylelerine seslenilip, "Tanrılıkta Bana ortak olduğunu sandığınız (varlıklar ya da güçler) şimdi neredeler?" diye sorulacak.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
(Bunun üzerine, vaktiyle yapılan) uyarının apaçık aleyhlerine tecelli ettiğini gören kimseler: "Ey Rabbimiz!" diyecekler, "Bunlar bizim azdırdığımız kimselerdir; (evet,) biz kendimiz azdığımız gibi, onları da azdırdık (Ama şimdi) onları Senin hükmüne bırakıyoruz; zaten onların tapındığı gerçekte biz değildik".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Sonra onlara: "Çağırın, bakalım" denecek, "tanrısal nitelikler yakıştırarak (Allah’a) ortak koştuğunuz (varlıkları ya da güçleri)!" Ve onlar da bu sözü geçen (varlıkları ya da güçleri) yardıma çağıracaklar, ama berikiler kendilerine herhangi bir karşılık vermeyecekler; ve sonunda, göre göre sadece azabı görecekler karşılarında; (oysa, bu umutsuz, çaresiz duruma düşeceklerine) vaktiyle doğru yolu tutsalardı ya!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
Ne var ki, o Gün, geçmişte olup bitenler için bir mazeret, bir açıklama getirmek yönünde önlerinde bütün yolların kapanmış olduğunu görecekler; ve bu konuda birbirlerine de herhangi bir şey soramayacaklar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
67.
Ama buna karşılık, pişman olup doğru yola dönen ve dolayısıyla, inanıp dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan kişiye gelince, böyle birinin (öte dünyada) kendini kurtulan, esenliğe erişen kimseler arasında bulması (elbette) umulabilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Ve (gerçek şudur:) dilediğini yaratan ve (insanlar için) en iyi olanı seçen senin Rabbindir. Sınırsız kudret ve yüceliğiyle Allah onların tanrısal nitelikler yakıştırarak ortak koştukları her şeyin, herkesin mutlak olarak üstündedir!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
70.
Çünkü O, kendisinden başka tanrı olmayan Allah’tır. (Hayatın) başında da sonunda da tüm gerçek övgüler yalnızca O’na yaraşır; nihai hüküm O’nundur; çünkü O’na döndürüleceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
De ki: "Hiç düşündünüz mü: Allah geceyi üzerinizde Kıyamet Günü’ne kadar sürekli kılacak olsa, söyleyin, Allah dışında size ışık getirebilecek başka bir tanrı var mı? O halde, artık (gerçeğin sesine) kulak vermeyecek misiniz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
72.
De ki: "Hiç düşündünüz mü: Allah gündüzü üzerinize Kıyamet Günü’ne kadar sürekli kılacak olsa, söyleyin, Allah dışında, bağrında dinlendiğiniz geceyi size (geri) getirebilecek başka bir tanrı var mı? Peki, artık (gerçeği) görmeyecek misiniz?"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Çünkü rahmetinden sizin için geceyi ve gündüzü O yarattı ki birinde dinlenesiniz, ötekinde de O’nun cömertliğinden (nasibinizi) arayasınız da belki böylece şükredesiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Ve (bu soru cevapsız kalacak, çünkü) Biz (o sırada) her ümmetten bir şahit çıkarmış olacağız ve (günahkarlara:) "Geçmişteki iddialarınızı doğrulayan bir delil getirin!" diyeceğiz. Ve böylece görecekler ki, gerçek bütünüyle Allah’tan yana ve kendi çarpık muhayyilelerinin ürünü bütün o düzmece tanrılar onları terk etmiş.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
(İmdi,) Hesap Günü’nde bu duruma düşmek istemeyenler bilsinler ki şu ünlü Karun da Musa’nın kavmindendi ve kendini büyük görüp onlara zulmediyordu; çünkü Biz kendisine öyle hazineler vermiştik ki, sadece anahtarlarını taşımak bile bir manga adama, hatta daha fazlasına zor gelirdi. Soydaşları ona: "(Servetinden ötürü) böyle böbürlenme, çünkü Allah böbürlenenleri sevmez!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Öyleyse, Allah’ın sana verdiklerinden yararlanarak yalnızca ahiret yurdunda (iyi bir yer tutmanın) yolunu ara; bu arada, pek tabii, bu dünyadaki nasibini de unutma; ve Allah nasıl sana iyilikte bulunduysa, sen de (başkalarına) öyle iyilikte bulun; ve sakın yeryüzünde bozgunculuk, karışıklık çıkarmaya çalışma: çünkü, şüphesiz, Allah bozguncuları sevmez!" dedikleri zaman,Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
(Karun, onlara:) "Bu (servet) bendeki bilgi sayesinde bana verildi!" diye karşılık verdi. Oysa, Allah’ın, ondan önceki kuşaklardan, ondan daha güçlü ve ondan daha fazla servet toplamış nicelerini (kendilerini büyüklük duygusuna kaptırmaları yüzünden) yok ettiğini bilmiyor muydu (sanki)? Ama, şu var ki, suçluluğu kesinleşmiş olanlara (artık) günahlarından sual olunmaz!..Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
(Karun) işte böyle görkem ve gösteriş içinde soydaşlarının karşısına çıkardı. (Öyle ki,) yalnızca dünya hayatına gözünü dikenler (ona bakıp da): "Ah, n’olurdu" derlerdi, "Karun’a verildiği kadar bize de verilseydi! Çünkü o gerçekten çok talihli biri!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
Kendilerine doğru, güvenilir bilgi bahşedilmiş olanlarsa: "Yazıklar olsun size!" derlerdi, (Bilmiyor musunuz ki,) gerçekten inanmış olan, dürüst ve erdemli davranışlarda bulunan kimseler için Allah’ın tasvip ettiği şeyler daha hayırlıdır; ama şüphesiz, böyle bir nimete güçlüklere göğüs geren kimselerden başkası erişemez".Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Ve sonunda onu da, evini barkını da yere batırdık: öyle ki, Allah’a karşı hiçbir şey, hiç kimse onun yardımına yetişmedi; pek tabii, kendi kendine yardım edebilecek durumda da değildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
Ve daha dün onun yerinde olmak isteyenler: "Vah bize!" dediler, "Demek ki, kullarından dilediğine rızkı geniş tutan, dilediğine de ölçülü, idareli veren Allah’mış! Ya Allah bize lütfetmemiş olsaydı, hiç şüphe yok, bizi de yerin dibine geçirirdi. Vah vah, demek, hakkı inkar edenler iflah olmazmış!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
(Ama) ahiret yurduna gelince, Biz orayı yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmak istemeyen kimselere ayırmış bulunuyoruz; çünkü gelecek Allah’a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimselerindir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
Kim ki (Allah’ın huzuruna) iyilik yaparak çıkarsa, daha iyisini, daha üstününü bulacaktır. Ve kim ki kötülük yaparak çıkarsa, (bilsin ki,) kötülük yapanlar yalnızca yaptıklarının karşılığını görecekler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
(Ey inanan kişi,) apaçık bir üslupla bu Kuran’ı sana vaz’eden (Allah), şüphe yok ki, seni (ölümden sonra) yeni bir hayata döndürecektir. (Hakkı kabule yanaşmayanlara) de ki: "Kimin doğru yolda yürüdüğünü ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilen Rabbimdir!"Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
Ve (sen ey inanan kişi,) bu kitabın sana ulaşacağını ummazdın; fakat işte Rabbinden bir rahmet olarak (sana ulaştı). Öyleyse, artık hakkı inkara kalkışan kimselere asla arka çıkma;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
ve bir kere Allah’ın ayetleri sana indirilmiş olduğuna göre, bundan sonra artık sakın seni onlardan alıkoymalarına fırsat verme; tersine, (insanları) Rabbine çağır. Ve sakın, Allah’tan başka varlıklara tanrısal güçler ve nitelikler yakıştıran kimselerden olma:Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
Yani, Allah’la beraber tutup başka bir tanrıya yalvarmaya kalkma! (Çünkü) O’ndan başka tanrı yok; (çünkü) O’nun (ebedi) Zatı’ndan başka her şey, herkes, yok olmaya mahkumdur; hüküm bütünüyle O’nun elindedir ve sonunda O’na döndürüleceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster