Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
O gün dağlar ne olur diye soruyorlar sana; de ki: Rabbim onları un ufak eder, kuma döndürür de savurur.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
"Rabbim onları parça parça edip savuracak.
Adem UğurAdem Uğur:
(Resûlüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Sana dağlardan sorarlar... De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak."
Ahmet VarolAhmet Varol:
’Rabbim onları ufalayıp savuracak,
Ali BulaçAli Bulaç:
Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak"
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm), sana dağların kıyâmetteki halini sorarlar(sa), de ki: "- Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
“Rabbim onları ufalayıp savuracak.”
Bekir SadakBekir Sadak:
(105-10) 8 Sana daglari sorarlar; de ki: «Rabbim onlari ufalayap savuracak, yerlerini duz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne cukur, ne tumsek goreceksin. O gun, hicbir tarafa sapmadan bir davetciye uyarlar. Sesler Rahman’in heybetinden kisilmistir; ancak bir fisilti isitirsin.»
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
(105-106-107) (Kıyametin meydana geldiği vakit) dağların (nasıl olacağını) sana soruyorlar. De ki: Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak; yerlerini dümdüz pürüzsüz boş olarak bırakacak; artık onda ne bir eğrilik, ne de bir tümseklik göreceksin.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(105-107) (Ey Muhammed!) Sana dağların durumunu soruyorlar. De ki: “Rabbim onları (kıyamet günü) toz edip savuracak. Yerlerini dümdüz ve çırılçıplak bir alana dönüştürecek. Orada ne bir iniş, ne de bir yokuş görebileceksin.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(Ey Muhammed!) Sana dağların (kıyamet günündeki) hâlini soruyorlar. De ki: "Rabbim onları toz edip savuracak."
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(Resûlüm!) Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Edip YükselEdip Yüksel:
Senden dağları sorarlar. De ki: "Efendim onları ufalayıp savuracak."
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
(Ey Muhammed!) Sana dağlar(ın kıyametteki durumunu) sorarlar, de ki: «Rabbim onları ufalayıp savuracak.»
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Ey Muhammed, sana dağlara ilişkin soru sorarlar. De ki; Rabb’im onları ufalayıp havada savurur.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: "Benim rabbim, onları darmadağın edip savuracak"
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Sana dağlar hakkında sorarlar. De ki: Rabbim onları ufalayıp savuracak.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Sana dağları (n kıyamet günündeki haalini) sorarlar. De ki: «Rabbim onları ufalayıb savuracak».
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Ey Resûlüm!) Sana (kıyâmet gününde) dağlar(ın nasıl olacağın)dan soruyorlar; de ki: `Rabbim (o gün) onları ufalayıp savuracak!`
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Ve sana dağlardan sorarlar. De ki: Rabbım, onları ufalayıp savuracak.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Sana dağlar hakkında soruyorlar. Onlara deki "Rabbim onları kıyamet günü yerle bir edecek. "
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve sana dağ(lar)dan soruyorlar. O zaman onlara de ki: "Rabbim onları savurup atacak."
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: "Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak."
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ve sana (Kıyamet Günü’nde) dağları(n ne olacağını) soracaklar. O zaman (onlara) de ki: "Rabbim onları toza toprağa çevirip savuracak,
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Sana, (o gün) dağların ne olacağı hakkında sorarlar. Bu takdirde onlara şöyle de: "Rabbim onları un ufak edip tümünü savuracak;
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Ve sana dağlardan sorarlar. Binaenaleyh de ki: «Onları Rabbim darmadağın edip savuracaktır.»
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Resulüm! Sana dağlardan (kıyamet günü ne olacağından) sorarlar. De ki: "Rabbim onları kül gibi ufalayıp savuracak!"
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Ve sana dağlardan soruyorlar, de ki: "Rabbim onları kül gibi savuracak.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Ey Muhammed, sana dağlara ilişkin soru sorarlar. De ki; Rabb’im onları ufalayıp havada savurur.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(105-106) Bir de sana o gün, dağların durumunu sorarlar. De ki: "Rabbim onları darmadağın edecek, ufalayıp savuracak, yerlerini dümdüz, boş vaziyette bırakacak."
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak!
Şaban PirişŞaban Piriş:
Sana dağlardan soruyorlar de ki: -Rabbim onları un ufak edecektir.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: «Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak.»
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Sana dağlardan soruyorlar. De ki: "Rabbim onları un ufak edecektir."
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
They ask thee concerning the Mountains: say, "My Lord will uproot them and scatter them as dust;