Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Böylece onlardan önce de hiçbir peygamber gelmedi ki ona büyücü, yahut da deli demesinler.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
İşte böyle, kendilerinden önce yaşamış olanlara da hangi elçi geldiyse, mutlaka, "Bu bir sihirbazdır veya delidir!" dediler.
Adem UğurAdem Uğur:
İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
İşte (gerçek durum) böyle! Onlardan öncekilere de (Allâh’a, hakikatlerine çağıran) herhangi bir Rasûl geldiğinde, mutlaka: "Bu büyücü veya mecnun" dediler.
Ahmet VarolAhmet Varol:
’Büyücü veya delidir’ dediler.
Ali BulaçAli Bulaç:
İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, senin kavmin, sana sihirbaz yahud mecnûn dediği gibi), onlardan evvelki ümmetler de bir peygamber gelince; muhakkak böyle; ya sihirbaz dediler, ya mecnun...
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Aynen bunların yaptığı gibi, onlardan öncekilere de bir peygamber geldiğinde ona “büyücü” ya da “deli” demişlerdi.
Bekir SadakBekir Sadak:
Onlardan oncekilere, herhangi bir peygamber gelince: «Sihirbazdir» veya «Delidir» derlerdi.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Bunun gibi onlardan öncekilere de ne kadar bir peygamber gönderdikse, mutlaka, «bu bir sihirbazdır veya delinin biridir,» demişlerdi.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
İşte böyle! Onlardan öncekilere bir peygamber geldiğinde (mutlaka onun için de): “o bir büyücüdür yahut bir delidir” dediler.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir peygamber gelmemişti ki, "O bir büyücüdür" yahut "bir delidir" demiş olmasınlar.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler.
Edip YükselEdip Yüksel:
İşte böyle, onlardan öncekilere her ne zaman bir elçi geldiyse, "Bu, bir büyücüdür" yahut "Bu bir delidir" derlerdi.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Böylece onlardan öncekilere de herhangi bir peygamber gelince, onun hakkında da mutlaka: «Bir sihirbazdır veya bir delidir.» dediler.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: «Büyücü veya cinlenmiş» dediler.
Gültekin OnanGültekin Onan:
İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
İşte böyle; onlardan öncekiler de bir rasul gelmeyiversin; mutlaka: "Sihirbaz veya deli." derlerdi.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Onlardan evvelkilere de herhangi bir peygamber gelmedi ki (onun hakkında da) mutlakaa böylece sihirbaz, yahud mecnun dediler.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Habîbim, yâ Muhammed!) İşte böyle, onlardan öncekilere ne zaman bir peygamber geldiyse, mutlaka (ona da): `(O) bir sihirbazdır veya mecnundur!` dediler.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
İşte böyle. Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber geldiğinde sadece; büyücüdür veya delidir, dediler.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Böylece, onlardan önce gelen elçilerin getirdiklerinin karşılığında söyledikleri, yalnızca "Sihirbaz veya delirmiş" demeleri olmuştur.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
İşte böyle, onlardan öncekiler de, (kendilerine) gelen resûle "sihirbazdır veya mecnundur"dan başka bir şey demediler.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka, "Büyücü veya cinlenmiş" dediler.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
İşte böyle, kendilerinden önce yaşamış olanlara da hangi elçi geldiyse, mutlaka, "(O) bir göz boyayıcı(dır), yahut bir deli!" dediler.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
İşte böyle! Onlardan öncekiler, kendilerine gelen her peygambere mutlaka "sihirbaz" ya da "mecnun" dediler;
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Böylecedir. Onlardan evvelkilere de bir peygamber gelmedi ki illâ «Sâhirdir veya mecnûndur,» dediler.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
İşte böyle. Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber geldiğinde hemen: "Bir sihirbaz veya bir delidir. " dediler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Işte böyle! Onlardan öncekilere de ne kadar peygamber geldiyse, mutlaka: "Büyücü ya da mecnundur" dediler.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
«Büyücü veya cinlenmiş» dediler.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
İşte böyle... Senin hemşehrilerinden önceki ümmetlere ne zaman bir elçi geldiyse mutlaka ona muhatapları büyücü veya deli dediler.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
İşte böyle, onlardan önce de ne kadar elçi geldiyse mutlaka: "Büyücü veya cinlenmiş" dediler.
Şaban PirişŞaban Piriş:
İşte, böyle... Onlardan öncekilere de bir elçi gelmedi ki ona sihirbaz veya mecnun dememiş olsunlar.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
İşte böyle; onlardan öncekiler de herhangi bir peygamber gelmeyiversin, mutlaka onlar da: «Büyücü veya cinlenmiş» demişlerdir.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
İşte böyle! Onlardan önce herhangi bir resul geldiğinde, mutlaka şöyle dediler: "Ya büyücüdür ya deli."
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Similarly, no messenger came to the Peoples before them, but they said (of him) in like manner, "A sorcerer, or one possessed"!