Edip Yüksel meali

 ←

Zariyat Suresi

→

51. sure

1. Savrulan atomlara, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
2. Yük yüklenenlere, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
3. Kolayca akıp gidenlere, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
4. Ve işi bölümlere ayıranlara andolsun ki Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
5. Size söz verilen kuşkusuz bir gerçektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
6. Yargılama kesinlikle gerçekleşecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
7. Yörüngelere sahip göğe andolsun ki Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
8. Siz ihtilaf içindesiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
9. Çevrilen, ondan çevrilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
10. Kahrolsun palavracılar, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
11. Ki şaşkınlıkları içinde umursamıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
12. Yargı Gününün zamanını sorarlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
13. O gün onlar ateşe sunulacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
14. Cezanızı tadın, meydan okumakta olduğunuz şey budur işte! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
15. Erdemliler bahçelerdedir, pınar başlarındadır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
16. Rab’lerinin kendilerine verdiğini alırlar. Çünkü onlar bundan önce güzel davranıyorlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
17. Geceleri az uyurlardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
18. Seherlerde/gönülden bağışlanma dilerlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
19. Paralarında, isteyenler ve yoksullar için bir pay vardı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
20. Kesin gerçeği onaylayanlar için yerde ayetler (işaret ve deliller) vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
21. Kendi içinizde de… Görmez misiniz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
22. Gökte rızkınız ve size söz verilenler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
23. Göğün ve yerin Efendisine andolsun ki sizin konuşmanız nasıl bir gerçek ise, bu da öylece bir gerçektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
24. İbrahim’in ağırlanan konuklarının haberini aldın mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
25. Onun huzuruna girmişlerdi ve "Selam (barış)" demişlerdi. O da, "Selam size, yabancılar!" demişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
26. Ailesine yöneldi ve sonra semiz bir buzağı ile geldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
27. Onu onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
28. Onlardan bir korku duydu. Bunun üzerine onlar, "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğul müjdelediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
29. Karısı hayret içinde, (hayretten) yüzüne vurarak, "Kısır bir yaşlı kadın!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
30. Dediler ki, "Efendin böyle söylemiştir. O Bilgedir, Bilendir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
31. (İbrahim:) "Ey elçiler asıl göreviniz nedir?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
32. Dediler ki, "Biz suçlu bir topluluğa gönderildik." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
33. "Üzerlerine balçıktan taşlar göndermek için…" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
34. "Efendin tarafından taşkınlar için işaretlenmiş olarak." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
35. Sonra, orada gerçeği onaylayanlardan kim varsa çıkardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
36. Zaten orada bir evin dışında hiçbir Müslüman bulmadık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
37. Acı azaptan korkacaklar için orada bir ders bıraktık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
38. Musa’da da (bir ders vardır). Onu Firavuna apaçık bir delil ile göndermiştik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
39. Erkanıyla birlikte yüz çevirdi ve "Ya bir büyücüdür, ya da bir deli" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
40. Onu ve askerlerini yakalayıp denize attık. Bu sonucu haketmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
41. Ad halkında da (bir ders vardır). Üzerlerine korkunç bir rüzgar gönderdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
42. Rastgeldiği her şeyi toz toprağa çeviriyordu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
43. Semud’da da (bir ders vardır). Onlara, "Belli bir süreye kadar keyfinize bakın" denmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
44. Rab’lerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine bakınırlarken onları bir yıldırım çarptı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
45. Ne kalkabildiler, ne de yardım görebildiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
46. Daha önce de Nuh halkını… Onlar yoldan çıkmış bir topluluktu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
47. Göğü gücümüzle biz kurduk ve onu biz genişletmekteyiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
48. Yeri biz döşedik; ne güzel döşeyiciyiz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
49. Öğüt almanız için de her şeyi çiftler halinde yarattık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
50. Öyleyse ALLAH’a kaçınız. Ben, O’nun tarafından size gönderilmiş bir uyarıcıyım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
51. ALLAH ile birlikte başka tanrılar edinmeyin. Ben O’nun tarafından size gönderilmiş bir uyarıcıyım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
52. İşte böyle, onlardan öncekilere her ne zaman bir elçi geldiyse, "Bu, bir büyücüdür" yahut "Bu bir delidir" derlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
53. Bunu (söylemeyi) birbirlerine öğütlediler mi? Doğrusu, onlar sınırı aşan bir topluluktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
54. Onlardan yüz çevir; sen kınanacak değilsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
55. Hatırlat, çünkü hatırlatmak gerçeği onaylayanlara yarar sağlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
56. Cinleri ve insanları ancak bana hizmet etmeleri için yarattım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
57. Onlardan ne bir rızık istiyorum, ne de beni beslemelerini. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
58. Kuşkusuz Rızık veren, Kuvvet sahibi ve Güçlü olan ancak ALLAH’tır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
59. Elbette, bu zulmedenlerin de (geçmiş) yoldaşlarının payına benzer bir payları vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster
60. Kendilerine söz verilen günden dolayı vay haline şu inkârcıların! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster