Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Hani, tapısına girmişlerdi de esenlik sana demişlerdi; o da esenlik size demişti, ey yabancılar.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
O elçiler, İbrahim’e gelip O’na selam verdiklerinde, size de selam olsun demişti ve kendi kendine, bunlar tanınmayan kimseler diye düşünmüştü.
Adem UğurAdem Uğur:
Onlar İbrahim’in yanına girmişler, selam vermişlerdi. İbrahim de selamı almış, içinden, "Bunlar, yabancılar" demişti.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Hani Onun yanına girdiklerinde: "Selâm" dediler... (İbrahim de): "Selâm" dedi... "Rastlanmadık birileri (diye düşündü)."
Ahmet VarolAhmet Varol:
’Selam. Tanınmayan bir topluluk’ demişti.
Ali BulaçAli Bulaç:
Hani, yanına girdiklerinde: "Selam" demişlerdi. O da: "Selam" demişti. "(Haklarında bilgim olmayan) Yabancı bir topluluk."
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Hani onlar, İbrahîm’in yanına varmışlardı da selâm vermişlerdi. O da (onlara karşılık olarak) selâm vermiş: "- (Bunlar) tanınmadık bir kavim." demişti.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Onlar, İbrâhim`in yanına girip selâm vermişlerdi. İbrâhim de selâmı almış, içinden “Bunlar yabancılar” demişti.
Bekir SadakBekir Sadak:
Onlar, Ibrahim’in yanina girip: «Selam sana» demislerdi, Ibrahim de: «Selam size» demisti; icinden de, onlarin «taninmamis bir topluluk» oldugunu gecirmisti.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Hani onlar İbrahim’in yanına girip, «Selâm» dediler. İbrahim de «selâm» dedi ve tanımadığım yabancı bir kavim diye içinden geçirdi.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Hani onlar, İbrahim`in yanına varmışlar ve şöyle demişlerdi: “Selâm olsun sana!” O da: “Size de selâm olsun” demiş ve içinden de: “(Bunlar) tanınmamış bir topluluk” diye geçirmişti.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Hani onlar, İbrahim’in yanına varmışlar ve "Selâm olsun sana!" demişlerdi. O da "Size de selâm olsun." demiş, "Bunlar tanınmamış (yabancı) kimseler" (diye düşünmüştü).
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Onlar İbrahim’in yanına girmişler, selam vermişlerdi. İbrahim de selamı almış, içinden, «Bunlar, yabancılar» demişti.
Edip YükselEdip Yüksel:
Onun huzuruna girmişlerdi ve "Selam (barış)" demişlerdi. O da, "Selam size, yabancılar!" demişti.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Hani onlar İbrahim’in huzuruna girmişlerdi de «Selam sana!» demişlerdi. İbrahim: «Size de selam» demiş, ve içinden: «Bunlar tanınmamış bir topluluk!» diye geçirmişti.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Onlar, İbrahim’in yanına girip «Selam sana» demişlerdi, İbrahim de: «Selam size» demişti. İçinden de, onların «tanınmamış bir topluluk» olduklarını geçirmişti.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Hani yanına girdiklerinde: "Selam" demişlerdi. O da: "Selam" demişti. "Münker bir kavim."
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Hani yanına girdiklerinde: "Selam." demişlerdi. O da: "Selam." demişti. "Yabancı bir topluluk."
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Hani bunlar, onun yanına girmişlerdi de «Selâm» demişlerdi. (İbrâhîm de) «selâm» demiş (selâm ile mukaabele etmiş), «(Bunlar) tanınmamış bir zümre» demişdi.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Onlar İbrâhîm`in) yanına girdiklerinde: `Selâm (senin üzerine olsun)!` demişlerdi.(O da:) `Selâm (sizin üzerinize de olsun!) (Siz buralarda) tanınmamış bir topluluk(sunuz).` dedi.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Hani onlar, yanına girip; selam sana, demişlerdi de; selam, demişti. Tanınmamış bir zümre.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Onlar İbrahim’in yanına girdiklerinde "Selam" demişler ve İbrahim de onlara "Selam size ey tanınmayan kişiler!" demişti.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Onun yanına geldikleri zaman "selâm" dediler. (Hz. İbrâhîm de): "Selâm yabancı kavim." dedi.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Hani onun yanına girdiklerinde, "Selam" demişlerdi. O da, "Selam" demişti. "(Siz) Yabancı bir topluluksunuz!"
Muhammed EsedMuhammed Esed:
O (semavi elçi)ler İbrahim’e gelip ona selam verdiklerinde, "(Size de) selam olsun!" demişti; (ve kendi kendine,) "Bunlar, yabancı kimseler!" (diye düşünmüştü.)
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Hani, (elçiler) İbrahim`in huzuruna girmişler ve "(Sana) selam olsun!" demişlerdi de, o da, "(Size de) selam olsun!" demiş ve (içinden) "Bunlar tanımadık kimseler" diye geçirmişti.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
O vakit ki, O’nun yanına girmişler de «Selâm!» demişlerdi. (Hazreti İbrahim de) Dedi ki: «Selâm, tanınmamışlar olan bir cemaat.»
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Onlar İbrahim’in yanına girdiklerinde: "Selâm!" demişlerdi. O da: "Selâm!" demiş, içinden de onların "Tanınmamış bir topluluk" olduğunu geçirmişti.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Hani bir zaman, onun yanına girdiler; "Selâm" dediler. O da: "Selâm, tanınmamış topluluk!" dedi.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
«Selam size» demişti. İçinden de, onların «tanınmamış bir topluluk» olduklarını geçirmişti.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Onlar yanına varınca: "Selâm!" dediler. O da: "Size de Selâm!" diye cevap verdi, ama içinden: "Bunlar tanımadığım kimseler, hayırdır inşaallah!" dedi.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Bir zaman onun yanına girmişler: "Selâm" demişlerdi. "Selâm, dedi, (siz) tanınmamış bir topluluk(sunuz)."
Şaban PirişŞaban Piriş:
Hani O’nun yanına girmişler: "Selam" demişlerdi. O da: -Selam ey yabancılar!" demişti.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Hani, onun yanına girdiklerinde: «Selam» demişlerdi. O da: «Selam» demişti. «(Haklarında bilgim olmayan) Yabancı bir topluluk.»
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Hani, İbrahim’in yanına girmişlerdi de "Selam!" demişlerdi. İbrahim: "Selam! Tanınmayan bir topluluk bu." demişti.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Behold, they entered his presence, and said: "Peace!" He said, "Peace!" (and thought, "These seem) unusual people."