Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “ez-zâriyât” kelimesinden almıştır. Zâriyât, esip savuran rüzgârlar demektir. Sûrede başlıca, öldükten sonra hesap için toplanma, inkârcıların ahirette karşılaşacakları azap, mü’minlere verilecek mükâfatlar, Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren kevni deliller konu edilmektedir.
1.
Ant olsun/düşün; savurarak kaldıranları,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
2.
Yükle Yüklenmişleri,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
3.
Sonra kolayca akıp gidenleri,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
4.
Sonra emri taksim edenleri!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
5.
Size vadedilen mutlaka doğrudur.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
6.
Ve şüphesiz ki, din (hesap) günü muhakkak olacaktır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
7.
Ant olsun/düşün, yörüngelere sahip gökyüzünü!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
8.
Şüphesiz siz, binbir çeşit söz içindesiniz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
9.
Çevrilen kimse ondan (sözlere aldanarak) çevriliyor.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
10.
O (çeşitli/çelişkili sözleri ortaya atan) yalancılar kahrolsun!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
11.
Onlar bir aptallık içinde yanılıyorlar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
12.
"hesap ve ceza/din günü ne zaman" diye soruyorlar?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
13.
O gün onlar ateş üzerindedirler, yaptıklarına karşılık olarak!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
14.
"fitnenizi/yapmış olduğunuzun karşılığını tadın! Acele isteyip durduğunuz şey işte budur!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
15.
Şüphesiz, korunup sakınanlar cennetlerde, pınarların başlarındadır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
16.
Rablerinin kendilerine verdiğini alırlar. Çünkü onlar bundan önce (dünyada) iyi davrananlar idiler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
17.
Geceleyin pek az uyuyorlardı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
18.
Seherlerde bağışlanma diliyorlardı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
19.
Onların mallarında çaresiz ve yoksul için bir hak vardı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
20.
Yeryüzünde, kesin inananlar için ayetler vardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
21.
Kendi canlarınızda da öyle (ayetler var!) Hâlâ gerçeği görmüyor musunuz?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
22.
Gökyüzünde rızkınız da tehdit edildiğiniz şey de var.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
23.
Gökyüzünün ve yeryüzünün Rabbine ant olsun ki, kuşkusuz o sizin konuşmanız gibi gerçektir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
24.
Ibrahim’in şerefli konuklarının haberi sana geldi mi?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
25.
Hani bir zaman, onun yanına girdiler; "Selâm" dediler. O da: "Selâm, tanınmamış topluluk!" dedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
26.
Hemen, bir bahane ile ailesine gitti, besili bir buzağı getirdi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
27.
Derken onu önlerine yaklaştırdı; "Yemez misiniz?" dedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
28.
(yemekle ilgilenmediklerini görünce) onlardan dolayı içine bir korku düştü. "Korkma" dediler. Ve ona bilgin bir oğul müjdelediler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
29.
Karısı hayretler içinde geldi ve ellerini yüzüne vurarak: "Kısır bir kocakarı!.." dedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
30.
Dediler ki: "Böyledir! Bunu Rabbin buyurdu. Şüphesiz O, hikmet sahibidir, bilendir."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
31.
(İbrahim): "ey elçiler, asıl göreviniz nedir?" dedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
32.
Dediler ki: "Biz, suçlu bir kavim üzerine gönderildik:
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
33.
Üzerlerine çamurdan taşlar gönderelim diye.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
34.
(her biri) sınırı/haddi aşanlar için, Rabbinin katında işâretlenmiş!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
35.
Derken, orada müminlerden kim varsa çıkardık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
36.
Zaten orada bir ev dışında teslim olmuş kişiler de bulamadık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
37.
Orada acıklı azaptan korkan kişiler için bir ibret bıraktık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
38.
Musa’da da... (alınacak çok ibretders vardır). Hani onu apaçık bir kanıtla Firavun’a göndermiştik;
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
39.
Ancak o, bütün kuvvetiyle yanı üzere döndü/sırtını çevirdi. Ve: "Bu bir büyücü veya mecnundur" dedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
40.
Biz de derhal onu ve ordusunu yakaladık onları denize fırlatıverdik; o (Firavun boğulurken) kendi kendini kınıyordu!..
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
41.
Âd kavminde DE!.. Hani, onların üzerlerine de köklerini kesen bir rüzgâr gönderdik.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
42.
Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, ancak onu kül gibi yapıp dağıtıyordu.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
43.
Semud kavminde DE!.. Hani onlara: "Bir süreye kadar faydalanın" denilmişti.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
44.
Rablerinin emrine baş kaldırdılar. Bakınıp dururlarken onları yıldırım yakaladı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
45.
O zaman kalkmaya güçleri yetmedi, yardım edenleri de olmadı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
46.
Daha önce DE Nuh Kavmini... (bir süre faydalandırmıştık). Şüphesiz onlar(ın tümü) fasık bir kavim idiler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
47.
Evreni/göğü/uzayı kuvvetle, sapasağlam bina ettik/kurduk. Ve şüphesiz Biz onu genişletiyoruz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
48.
Yeryüzünü de döşedik. Ne güzel döşeyiciyiz Biz!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
49.
Herşeyden çift çift yarattık. Düşünüp öğüt alasınız diye.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
50.
Öyleyse; "(edindiğiniz sahte ilahlardan) Allah’a kaçın/sığının! Şüphesiz ben size, O’ndan gelen apaçık uyarıcıyım.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
51.
Allah ile beraber başka bir ilâh/tanrı uydurmayın! Şüphesiz ben size O’ndan gelen apaçık bir uyarıcıyım."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
52.
Işte böyle! Onlardan öncekilere de ne kadar peygamber geldiyse, mutlaka: "Büyücü ya da mecnundur" dediler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
53.
Bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler? Aksine onlar azgın bir topluluktur.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
54.
Öyleyse onlardan yüz çevir. Artık sen kınanacak değilsin.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
55.
Sen yine de (kulak veren herkese) hatırlat/öğüt ver. Çünkü öğüt/hatırlatmak müminlere fayda verir!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
56.
Ben cinleri (insanın algılayamadığı varlıkları) ve insanları ancak Bana ibadet etmeleri için yarattım.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
57.
Ben onlardan bir rızık istemiyorum ve Beni doyurup beslemelerini de istemiyorum.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
58.
Şüphesiz o Allah çokça rızık yaratandır, sarsılmaz kuvvet sahibidir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
59.
Şüphesiz ki bu zulmeden/hain kimselere, arkadaşlarının azap payı gibi bir pay vardır. Acele etmesinler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
60.
Kendilerine vadedilen günlerinden dolayı, vay o gerçeği inkâr edenlere/gizleyenlere!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
×
klavye oklarıyla önceki/sonraki sureye geçebilirsiniz.