وَقَالُوا مَالِ هَٰذَا الرَّسُولِ يَأْكُلُ الطَّعَامَ وَيَمْشِي فِي الْأَسْوَاقِ ۙ لَوْلَا أُنْزِلَ إِلَيْهِ مَلَكٌ فَيَكُونَ مَعَهُ نَذِيرًا
Ve kalu mali hazer rasuli ye’külüt taame ve yemşi fil esvak lev la ünzile ileyhi melekün fe yekune meahu nezıra
Kelime
Anlamı
Kökü
وَقَالُوا
ve dediler ki
مَالِ
ne oluyor ki?
هَٰذَا
bu
الرَّسُولِ
elçiye
يَأْكُلُ
yiyor
الطَّعَامَ
yemek
وَيَمْشِي
ve geziyor
فِي
الْأَسْوَاقِ
çarşılarda
لَوْلَا
değil mi?
أُنْزِلَ
indirilmeli
إِلَيْهِ
ona
مَلَكٌ
bir melek
فَيَكُونَ
olsun
مَعَهُ
kendisiyle beraber
نَذِيرًا
uyarıcı

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve bu ne çeşit peygamber dediler, yemek yiyor, sokaklarda geziyor; ona bir melek indirilseydi de yanında bir korkutucu olsaydı ya;

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Bu ne biçim peygamber ki, bizler gibi yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor? O’na kendisiyle birlikte, uyarıcı olarak görünür bir melek gönderilseydi ya.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Onlar (bir de) şöyle dediler: Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı!

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Dediler ki: "Bu nasıl Rasûldür ki, yemek yiyor ve çarşılarda gezip dolaşıyor... O’na, bir melek inzâl edilmesi, beraberinde bir uyarıcı olması gerekmez miydi?"

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Bu Peygambere ne oluyor ki yemek yiyor çarşılarda dolaşıyor. Ona kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmeli değil miydi?

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Dediler ki: "Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmesi gerekmez miydi?"

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Bir de şöyle dediler: "- Bu peygambere ne oluyor? Yemek yiyor, çarşılarda yürüyor. O’na bir melek indirilse de beraberinde bir davetçi olsa ya! (Meleğin O’nu tasdiki ile hak peygamber olduğunu bilsek ya).

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Bu ne biçim peygamber ki, bizler gibi yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor? O`na kendisiyle birlikte, uyarıcı olarak görünür bir melek gönderilseydi ya.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (7-8) soyle dediler: «Bu ne bicim peygamber ki yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya! Yahut, kendisine bir hazine verilseydi, veya beslenecegi bir bahce olsaydi ya!» Bu zalimler, inananlara: «Siz sadece buyulenmis bir adama uyuyorsunuz» dediler.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Hem dediler ki: «Bu peygambere ne oluyor ki yemek yiyor, çarşı-pazarlarda dolaşıyor ?! Ona bir melek indirilseydi de kendisiyle beraber uyarıcı olsaydı ya..»

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (Yine onlar) dediler ki: “Bu ne biçim peygamberdir ki, (bizim gibi) yemek yiyor ve çarşıda pazarda geziyor? Ona, kendisi ile birlikte uyarma görevi yürüten bir melek indirilseydi ya!”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Dediler ki: "Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, çarşıda pazarda dolaşır. Ona bir melek indirilseydi de, bu onunla beraber bir uyarıcı olsaydı ya!"

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Onlar (bir de) şöyle dediler: Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı!

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Ve dediler, "Nasıl olur da bu elçi yemek yiyor ve çarşılarda dolaşıyor? Kendisiyle birlikte uyarıcı olarak bir melek inseydi ya!"

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Şöyle dediler: «Bu ne biçim peygamber ki, yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya!»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Yine onlar dediler ki; «Bu ne biçim Peygamberdir ki, bizim gibi yemek yiyor ve çarşıda pazarda geziyor? Ona, kendisi ile birlikte uyarma görevi yürüten bir melek indirilseydi ya.»

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Dediler ki: "Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmesi gerekmez miydi?"

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Onlar (bir de) şöyle dediler: Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı!

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Yine) dediler: «Bu, nasıl peygamber? (Bizim gibi) yemek yiyor, çarşılarda yürüyor! Ona bir melek indirilib de (bu suretle) maiyyetinde (kendisini tasdıyk eden) bir inzarcı (yasakçı) bulunmalı değil miydi»?

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Bir de (onlar) şöyle dediler: `Bu nasıl peygamber ki, yemek yiyor, çarşılarda geziyor. Ona bir melek indirilmeli de onunla berâber (o da) bir korkutucu olmalı değil miydi?`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Ve dediler ki: Bu peygambere ne oluyor ki; yemek yiyor, sokaklarda geziyor? Onun beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilmeli değil miydi?

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Dediler ki "Bu Elçi nasıl bir elçidir ki, yemek yiyor ve pazarlarda dolaşıyor. Onun yanına bir melek indirilseydi de, o melekle beraber insanları uyarsaydı ya. "

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve dediler ki: "Bu nasıl resûl ki, yemek yiyor ve çarşılarda dolaşıyor. Ona bir melek indirilseydi olmaz mıydı? Böylece onunla beraber uyarıcı olurdu."

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Dediler ki: "Bu peygambere ne oluyor ki yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıp korkutucu olacak bir melek de indirilseydi ya!"

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ama onlar yine de şöyle diyorlar: "Bu nasıl peygamber ki (diğer ölümlüler gibi) yiyip içiyor, çarşı-pazar dolaşıyor? Onunla beraber bir uyarıcı olarak (görünür) bir melek gönderilseydi ya!

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Yine: "Bu nasıl elçi böyle? Yiyip içiyor, çarşıda pazarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilseydi de beraberinde o da uyarıp dursaydı ya!

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve dediler ki: «Bu Resûl için ne var ki, yemek yiyor ve çarşılarda yürüyor ona bir melek indirilmeli değil mi idi ki, artık O’nunla beraber bir korkutucu olsa idi!»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Ve dediler ki: "Bu ne biçim peygamber! Yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor. Kendisine bir melek indirilip, onunla birlikte o da uyarıcı olmalıydı!"

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Dediler ki: "Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yiyor ve çarşılarda geziyor? Ona bir melek indirilmeli değil miydi; kendisiyle birlikte uyarıcı olacak (bir melek)?!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Yine onlar dediler ki; «Bu ne biçim Peygamberdir ki, bizim gibi yemek yiyor ve çarşıda pazarda geziyor? Ona, kendisi ile birlikte uyarma görevi yürüten bir melek indirilseydi ya.»

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Yine: "Ne oluyor bu Peygambere, böyle Peygamber mi olur: Yemek yiyor, çarşı pazarda dolaşıyor! Bari yanında heybetli bir melek olsaydı da etrafındaki insanları korkutup uyarıda bulunsaydı!"

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Dediler: "Bu elçiye ne oluyor ki yemek yiyor, çarşılarda geziyor? Ona kendisiyle beraber uyarıcı olacak bir melek indirilmeli değil mi?"

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    -Bu ne biçim peygamber? dediler. Yemek yiyor, pazarda dolaşıyor... Ona bir melek indirilseydi de onun yanında uyarıcı olsaydı ya?!

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Dediler ki: «Bu peygambere ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıp korkutucu olacak bir melek de indirilmesi gerekmez miydi?»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Şunu da söylemişlerdir: "Ne biçim resuldür bu; yemek yiyor, sokaklarda yürüyor. Üzerine bir melek indirilmeli, beraberinde özel bir uyarıcı olmalı değil miydi?"

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And they say: "What sort of a messenger is this, who eats food, and walks through the streets? Why has not an angel been sent down to him to give admonition with him?