وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذِينَ أَشْرَكُوا مَكَانَكُمْ أَنْتُمْ وَشُرَكَاؤُكُمْ ۚ فَزَيَّلْنَا بَيْنَهُمْ ۖ وَقَالَ شُرَكَاؤُهُمْ مَا كُنْتُمْ إِيَّانَا تَعْبُدُونَ
Ve yevme nahşüruhüm cemıan sümme nekulü lillezıne eşraku mekaneküm entüm ve şürakaüküm fe zeyyelna beynehüm ve kale şürakaühüm ma küntüm iyyana ta’büdun
Kelime
Anlamı
Kökü
وَيَوْمَ
ve o gün
نَحْشُرُهُمْ
onları biraraya toplarız
جَمِيعًا
tümünü
ثُمَّ
sonra
نَقُولُ
deriz
لِلَّذِينَ
kimselere
أَشْرَكُوا
ortak koşan(lara)
مَكَانَكُمْ
(haydi) yerlerinize!
أَنْتُمْ
siz
وَشُرَكَاؤُكُمْ
ve ortak koştuklarınız
فَزَيَّلْنَا
böylece ayırırız
بَيْنَهُمْ
onları birbirlerinden
وَقَالَ
ve (şöyle) derler
شُرَكَاؤُهُمْ
koştukları ortaklar
مَا
كُنْتُمْ
siz değildiniz
إِيَّانَا
bize
تَعْبُدُونَ
ibadet ediyor

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    O gün hepsini toplayacağız, sonra da şirk koşanlara siz de diyeceğiz, yerinizde durun, şirk koştuğunuz şeyler de yerlerinde dursun; aralarını tamamıyla ayırmışızdır ve şirk koştukları şeyler, siz zâten bize tapmıyordunuz ki demişlerdir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    "Siz ve Allah’a ortak koştuğunuz o şeyler, durun yerinizde" diyecek ve böylece onları birbirinden ayıracağız ve o zaman Allah’a ortak koştukları kimseler, vaktiyle kendilerine kulköle olmuş olanlara, sizin tapınıp durduğunuz biz değildik.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Onların hepsini biraraya toplayacağımız, sonra da Allah’a ortak koşanlara: "Siz ve koştuğunuz ortaklar yerinizde bekleyin" diyeceğimiz gün artık onların (putlarıyla) aralarını tamamen ayırmışızdır. Ve onların ortakları, (putları) derler ki: "Siz, bize ibadet etmiyordunuz.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Toplu hâlde onları haşredeceğimiz süreç... Sonra şirk koşanlara: "Siz ve ortak koştuklarınız, her biriniz mekânınıza" deriz... Akabinde onların aralarını ayırmışızdır! Onların ortak koştukları ise: "Siz bize kulluk etmiyordunuz (kendi kurgu ve hayallerinize tapınıyordunuz)" derler.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    ’Siz bize tapmıyordunuz.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    O gün, onların tümünü birarada toplayacağız, sonra şirk katanlara: "Yerinizden ayrılmayınız; siz de, şirk koştuklarınız da" diyeceğiz. Artık onların arasını açmışızdır. Şirk koştukları derler ki: "Siz bize ibadet ediyor değildiniz."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    O gün, mahşerde, insanların hepsini bir araya toplayacağız. Sonra müşriklere şöyle diyeceğiz: "- Siz ve Allah’a eş yaptığınız ortaklarınız (putlarınız) durun yerinizde... "Artık müminlerle aralarını tamamen açmışızdır. Ortakları olan putlar Allah tarafından dile gelip kendilerine şöyle diyeceklerdir: "- Siz, dünyada bize tapmıyordunuz (Şeytanın ardı sıra gidiyordunuz).

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    O gün onları bir araya topladıktan sonra, şirk koşanlara, “Haydi siz ve ortak koştuklarınız, yerlerinize!” deriz. Artık aralarını açmışızdır. Koştukları ortaklar, “Siz sadece bize tapmıyordunuz ki” derler.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (28-29) Onlarin hepsini bir gun toplariz, sonra, puta tapanlara, «Siz ve putlariniz yerlerinize! deyip onlari birbirlerinden ayiririz. putlari ise: «Bize tapmiyordunuz ki. Allah, sizinle bizim aramizda sahit olarak yeter. Sizin tapinmanizdan bizim haberimiz yoktu,» derler.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    O gün onların hepsini biraraya getireceğiz, sonra da Allah’a ortak koşanlara, «Siz ve ortak koştuklarınız yerinize !» diyeceğiz ve böylece onları birbirinden ayıracağız. Ortakları ise, «siz bize tapmıyordunuz ;

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (28-29) O gün insanların hepsini bir araya toplarız da sonra bize ortak koşanlara: “Siz ve koştuğunuz ortaklar olduğunuz yerde kalınız” deriz. Sonra onları birbirinden ayırırız. O zaman bize ortak koşulan varlıklar, ortak koşanlara şöyle derler: “Siz (dünyada iken) bize tapmıyordunuz (aslında kendi arzularınıza tapıyordunuz). Şimdi sizinle bizim aramızda Allah şahittir ki, sizin tapmanızdan haberimiz bile yoktu.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Onların hepsini bir araya toplayacağımız, sonra da Allah’a ortak koşanlara, "Siz de, ortaklarınız da yerinizde bekleyin" diyeceğimiz günü düşün. Artık onların (ortak koştuklarıyla) aralarını tamamen ayırırız ve ortak koştukları derler ki: "Siz bize ibadet etmiyordunuz."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Onların hepsini biraraya toplayacağımız, sonra da Allah’a ortak koşanlara: «Siz ve koştuğunuz ortaklar yerinizde bekleyin» diyeceğimiz gün artık onların (putlarıyla) aralarını tamamen ayırmışızdır. Ve onların ortakları, (putları) derler ki: «Siz, bize ibadet etmiyordunuz.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Onları bir araya topladığımız gün, ortak koşanlara; "Siz ve ortaklarınız haydi yerinize!" diyerek birbirlerinden ayırırız. Ortakları ise: "Siz bize hizmet etmiyordunuz" derler.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    O gün ki, hepsini mahşere toplayacağız, sonra da o şirk koşanlara «Haydi yerlerinize! Siz de, ortak koştuklarınız da!» diyeceğiz. Artık aralarını iyice açmışız. O ortak koştukları şeyler, «Siz bize tapmıyordunuz ki.» diyecekler.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    O gün insanların hepsini biraraya toplarız da sonra bize ortak koşanlara, «Siz ve koştuğunuz ortaklar olduğunuz yerde kalınız» deriz. Sonra onları birbirinden ayırırız. O zaman bize ortak koşulan putlar, ortak koşanlara şöyle derler: «Siz bize tapmıyordunuz.»

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    O gün, onların tümünü bir arada toplayacağız, sonra şirk katanlara: "Yerinizden ayrılmayınız; siz de, şirk koştuklarınız da" diyeceğiz. Artık onların arasını açmışızdır. Şirk koştukları derler ki: "Siz bize ibadet ediyor değildiniz."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    O gün, onların tümünü bir araya toplayacağız, sonra şirk koşanlara: "Yerinizden ayrılmayınız; siz de şirk koştuklarınız da." diyeceğiz. Artık onların arasını açmışızdır. Şirk koştukları derler ki: "Siz bize ibadet ediyor değildiniz."

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    O gün onların hepsini bir araya toplayacağız. Sonra o (Allaha) eş tutanlara: «Siz de, ortaklarınız (olan putlar) da, diyeceğiz, durun yerinizde». Artık onları birbirinden tamamen ayırımsızdır. Ortakları öyle dedi (diyecek): «Siz (dünyâda) bize tapmıyordunuz».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Ve o (mahşer) günü onları hep birlikte toplayacağız, sonra şirk koşanlara: `(Haydi) yerinize! Siz ve (Allah`a şirk koştuğunuz) ortaklarınız!` diyeceğiz. Artık onların aralarını ayırmışızdır ve ortakları (olan putlar, onlara) şöyle der: `(Siz hakikatte) bize tapmıyordunuz (kendi nefsinize ve şeytanlarınıza tapıyordunuz)!`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    O gün hepsini toplarız. Şirk koşanlara; Siz ve koştuğunuz ortaklar yerlerinize, deriz. Artık onların arasını açmışızdır. Ortakları derler ki: Bize tapmıyordunuz.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    O gün cehenneme girecek olanları bir araya getiririz ve Rablerine ortaklar koşanlara "Sizin ve ortak koştuklarınızın kalacak yerleri burası (cehennem)" deriz. Sonra ortak koşulanlarla, onları Allah’a ortak koşanların aralarını ayırırız. Allah’a ortak koşulanlar da ortak koşanlara "Siz bize kulluk etmiyordunuz. "

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve o gün onların hepsini toplayacağız. Sonra şirk koşanlara şöyle diyeceğiz: "Siz ve şirk koştuklarınız yerlerinize." Böylece onların aralarını açtık. Ve onların ortak koştukları: "Siz sadece bize ibadet (kulluk) etmiyordunuz." dedi(ler).

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Onların hepsini bir gün toplarız da sonra şirk koşanlara, "Siz ve koştuğunuz ortaklar yerlerinizde bekleyin!" deyip onları birbirlerinden ayırırız. Ortak koştukları ise, "Bize tapmıyordunuz ki!" derler.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Çünkü, bir gün onların hepsini bir araya toplayacağız ve (hayattayken) Allah’tan başkalarına ilahlık yakıştıranlara: "Siz ve Allah’a ortak koştuğunuz o şeyler, (o varlıklar ve güçler, hepiniz) olduğunuz yerde kalın!" diyecek ve böylece onları birbirinden ayıracağız. Ve (o zaman) Allah’a ortak koştukları kimseler, (vaktiyle kendilerine kul, köle olmuş olanlara): "Sizin tapınıp durduğunuz biz değildik;

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve bir gün onların tümünü bir araya toplayacak, ardından da (hayattayken) Allah`a has özellikleri başkalarına yakıştırmakta direnenlere diyeceğiz ki: "Siz ve ilahlık yakıştırdıklarınız: haydi yerlerinize!" İşte böylece onların arasını kesip ayırmış (olacağız). Ve (o zaman) onların ilahlık yakıştırdıkları, dönüp kendilerine şöyle diyecek: "Zaten sizin tapınıp durduklarınız, (gerçekte) hiç biz olmadık ki;

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve o günü ki, hepsini mahşere toplarız. Sonra şerik koşmuş olanlara deriz ki: «Siz de ve şerikleriniz de yerlerinizde durunuz.» Artık aralarını ayırmışızdır. Ve onların şerikleri der ki: «Siz bizlere tapınır değil idiniz.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    O gün onların hepsini bir araya toplarız. Sonra da Allah’a ortak koşanlara: "Siz ve ortaklarınız yerlerinizde durun!" deriz. Böylece aralarını tamamen ayırırız. Koştukları ortakları: "Siz bize tapmıyordunuz. " derler.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    O gün, onların hepsini bir araya toplarız. Sonra, ortak koşan kimselere deriz ki: "Siz ve koştuğunuz ortaklar yerlerinizde durun!" Artık aralarını açmışızdır. Ve koştukları ortaklar dediler ki: "Siz, bize kulluk ediyor değildiniz ki!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    «Siz bize tapmıyordunuz.»

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (28-29) Gün gelir, onların hepsini bir araya toplayıp sonra Allah’a şirk koşanlara: "Siz de, taptığınız şerikleriniz de yerlerinize!" deriz. Artık onları putlarından tamamen ayırmışızdır. Şerikleri: "Siz dünyada bize tapmıyordunuz. Allah da üzerimizde şahittir ki sizin bize taptığınızdan hiç mi hiç haberimiz yoktu!" derler.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    O gün onları hep bir araya toplarız, sonra ortak koşanlara; "Haydi siz ve koştuğunuz ortaklar yerlerinize!" deriz. Artık (tanrılariyle) aralarını açmışızdır (dünyâdaki gibi aralarında bir bağ kalmamıştır). Koştukları ortaklar: "Siz bize tapmıyordunuz?" demektedirler.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    (28-29) O gün onların hepsini bir araya toplarız. Sonra şirk koşanlara: -Siz ve ortaklarınız (şirk koştuklarınız) yerlerinize! deriz. Ve aralarını ayırırız. Ortak koştukları: -Siz bize kulluk etmiyordunuz. Allah, sizinle bizim aramızda şahit olarak yeter. Sizin bize kulluk ettiğinizden haberimiz yoktu, derler.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    O gün, onların tümünü bir arada toplayacağız, sonra şirk katanlara: «Yerinizden ayrılmayınız; siz de, şirk koştuklarınız da» diyeceğiz. Artık onların arasını açmışızdır. Şirk koştukları derler ki: «Siz bize ibadet ediyor değildiniz.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Gün olur, onları bir araya toplarız; sonra şirke batmışlara sesleniriz: "Siz ve ortak yaptıklarınız, yerlerinize!" Aralarını ayırmışızdır. Ortak tuttukları şöyle haykırırlar: "Siz bize kulluk etmiyordunuz."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    One day shall We gather them all together. Then shall We say to those who joined gods (with Us): "To your place! ye and those ye joined as ´partners´ We shall separate them, and their "Partners" shall say: "It was not us that ye worshipped!