وَكَأَيِّنْ مِنْ قَرْيَةٍ أَمْلَيْتُ لَهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ ثُمَّ أَخَذْتُهَا وَإِلَيَّ الْمَصِيرُ
Ve keeyyim min karyetin emleytü leha ve hiye zalimetün sümme ehaztüha ve ileyyel mesıyr
Kelime
Anlamı
Kökü
وَكَأَيِّنْ
ve niceleri var ki
مِنْ
-den
قَرْيَةٍ
kentler-
أَمْلَيْتُ
biraz süre vermişimdir
لَهَا
ona
وَهِيَ
o
ظَالِمَةٌ
zulmederken
ثُمَّ
sonra
أَخَذْتُهَا
onu yakalamışımdır
وَإِلَيَّ
ancak banadır
الْمَصِيرُ
dönüş

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve nice şehir var ki halkı zâlim olduğundan mühlet verdik onlara da sonra helâk ediverdim ve dönüp gelecekleri yer de benim tapımdır.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Ve nice şehir halkı var ki, yaratılış gayesine aykırı hareket ettikleri için onlara, bir süre için fırsat vermiştim. Ama zamanı gelince, onları kıskıvrak yakalayıverdim, dönüş ancak banadır.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Zâlim oldukları için, kendilerine mühlet verdiğim nice şehir vardı... Hepsini yakaladım... Dönüş sadece banadır!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Nice kentlere zalim oldukları halde süre tanıdım sonra yakalayıverdim. Dönüş ancak banadır.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken Ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca Banadır.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Zulmedib dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket halkı vardı ki, ben onları azabımla yakalayıvermiştim. Sonunda muhakkak dönüş banadır.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Zulmedip dururlarken, kendilerine süre tanıdığım nice ülkeler vardır. Sonunda onları yakalayıp yok ettim. Dönüş yalnız banadır.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Nice kasabalara, haksiz olduklari halde, mehil vermistim; sonunda onlari yakalayiverdim. Donus ancak Bana’dir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Nice kasabalar zâlim oldukları halde onlara mühlet vermişizdir; sonra (sırası ve vakti gelince) onları yakalayıverdim. Dönüş ise ancak banadır.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Nice kentlerin halkına, zalim oldukları halde (onlara iman etmeleri için) mühlet verdim ve sonra onları kıskıvrak yakaladım. (Herkes bilsin ki) Son dönüş banadır.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Zalim oldukları hâlde, mühlet verdiğim, sonra da kendilerini azabımla yakaladığım nice memleket halkları vardır. Dönüş yalnız banadır.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Nice kentlerin halkına, zalim oldukları halde süre tanıdım ve sonra onları hesaba çektim; son dönüş Banadır.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Zulmedip dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket halkı vardı ki, sonunda onları yakalayıvermiştim. Dönüş ancak banadır.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Halkı zalim olan nice kente önce mühlet tanıdım, sonra yakasına yapıştım. Sonunda bana dönülecektir.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Nice ülkeler var ki, zulmedip dururlarken onlara mühlet verdim. Sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    (Halkı sizin gibi) zulümde devam edib dururken kendisine mühlet verdiğim nice memleket vardır ki ben onları nihayet (azabımla) yakalayıverdim. Dönüş ancak banadır.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Hem o (halkı) zâlim olan nice şehirler vardır ki onlara mühlet verdim, sonra onları(azâbımla) yakaladım! Dönüş ise, ancak banadır!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Nice kasabalar var ki; zalim oldukları halde onlara mühlet vermiştim. Sonunda onları yakalayıverdim. Dönüş yalnız Banadır.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Halkı zulüm etmeyi alışkanlık edinmiş nice şehirlere mühlet verdim, sonra onları yakaladım. Dönüş banadır.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    (Halkı) zalim olan nice ülkeler gibi, ona mühlet verdim. Sonra onu aldım (yakaladım). Ve dönüş, Banadır.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Nice ülkeler vardır ki (halkı) zulmedici olduğu halde ben ona bir süre tanıdım, sonra da kıskıvrak yakalayıverdim ve dönüş yalnızca banadır.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ve onmaz zulüm ve haksızlıklara dalıp gitmiş nice toplumlara bir süre için fırsat vermiştim! Ama günü gelince onları kıskıvrak yakalayıverdim: çünkü bütün yolculukların sonu Banadır!

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    ve Ben, zulme gömülüp gitmiş nice toplumlara (önce) süre tanımış, sonra enselemişimdir: nihayet dönüş Banadır.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve nice belde vardır ki, o zalim olduğu halde ona mühlet verdim. Sonra da onu yakaladım. Ve bütün dönüş de Bana’dır.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Nice memleket var ki, zulümlerine devam ederlerken mühlet verdim, sonunda onları yakaladım. Dönüş yalnız banadır.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Zalim oldukları halde mühlet verdiğim, sonra da kendilerini azabımla yakaladığım, nice memleket halkları vardır. Dönüş yalnız Benim huzurumadır.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Halkı zalim olan nice kente önce mühlet tanıdım, sonra yakasına yapıştım. Sonunda bana dönülecektir.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Zulümde aşırı giden nice memleket vardı ki Ben onlara önce mühlet verip sonra da tuttuğum gibi işlerini bitirdim! Herkesin dönüşü ancak Banadır.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Nice kent var ki zulmederken ona biraz süre vermişim, sonra onu yakalamışımdır. Sonunda dönüş ancak banadır.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Nice ülkeler vardır ki, zalim olmalarına rağmen ben, onlara süre tanıdım. Sonra da onları aldım. Dönüş banadır.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Nice kent/medeniyet var ki, zulme saptığı halde, ona süre tanıdım. Ama sonra kendisini yakalayıverdim. Dönüş yalnız banadır.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And to how many populations did I give respite, which were given to wrong-doing? in the end I punished them. To me is the destination (of all).