وَأَمَّا الَّذِينَ سُعِدُوا فَفِي الْجَنَّةِ خَالِدِينَ فِيهَا مَا دَامَتِ السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ إِلَّا مَا شَاءَ رَبُّكَ ۖ عَطَاءً غَيْرَ مَجْذُوذٍ
Ve emmellezıne süıdu fe fil cenneti halidıne fıha madametis semavatü vel erdu illa ma şae rabbük ataen ğayra meczuz
Kelime
Anlamı
Kökü
وَأَمَّا
ve
الَّذِينَ
kimseler
سُعِدُوا
mutlu olan(lar)
فَفِي
içindedirler
الْجَنَّةِ
cennet
خَالِدِينَ
onlar sürekli kalıcıdırlar
فِيهَا
orada
مَا
دَامَتِ
durdukça
السَّمَاوَاتُ
gökler
وَالْأَرْضُ
ve yer
إِلَّا
dışında
مَا
شَاءَ
diledikleri
رَبُّكَ
Rabbinin
عَطَاءً
bir lütuftur
غَيْرَ
olmaksızın
مَجْذُوذٍ
kesinti

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ama kutlu olanlarsa cennettedir, orada ebedî kalır Rabbinin dilediğinden başka hepsi, gökler ve yeryüzü durdukça; bitip tükenmesi olmayan bir bağıştır bu.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    O kıyamet günü, mutlu olacak olanlara gelince onlar da, dünyada yaptıklarından dolayı, cennette yaşayacaklar ve Rabbin bunun aksini dilemedikçe, gökler ve yer yerinde durduğu sürece, ardı arkası kesilmeyen bir lütuf olarak, o cennetlerde kalacaklardır.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Mutlu olanlara gelince, onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer durdukça onlar da orada ebedî kalacaklardır. Bu (nimetler) bitmez, tükenmez bir lütuftur.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Saîd olanlar ise, Cennet’tedirler... Semâlar ve arz (şuurları ve bedenleri) var oldukça onda ebedî kalıcılardır; Rabbinin dilemesi müstesna... Akışı kesilmeyen bağışla yaşarlar.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Mutlu olanlar ise cennettedirler. Rabbinin diledikleri dışında, gökler ve yer durdukça onlar orada sürekli kalıcıdırlar. Bu, kesintisiz bir lütuftur.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Amma bahtiyar olanlar, cennetliktirler, Ahiretin gökleri ve yeri durdukça, onlar, cennette ebedî olarak kalıcıdırlar. Ancak Rabbinin (daha önce müminlerden bir kısım günahkârların azabını) dilediği müddet müstesna. Bu bitmez ve tükenmez bir lütûfdur.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Mutlu olanlara gelince, onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer durdukça onlar da orada süreli kalacaklardır. Bu, bitmez-tükenmez bir lütuftur.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Mesud olanlar ise cennettedirler. Rabbinin dilemesi bir yana, sonsuz bir lutuf olarak, gokler ve yer durdukca, orada temelli kalacaklardir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Bahtlı-mutlu olanlar ise, Cennet’tedirler; gökler ve yer durdukça orada temelli kalıcılardır; ancak Rabbin dilediği müstesna. Bu, ardı-arkası kesilmeyen bir bağıştır.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Mutlu olanlar ise cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe de onlar orada temelli kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Mutlu olanlara gelince, gökler ve yerler durdukça içinde ebedî kalmak üzere cennettedirler. Ancak Rabbinin dilemesi başka. Bu, onlara ardı kesilmez bir lütuf olarak verilmiştir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Mutlu olanlara gelince, onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer durdukça onlar da orada ebedî kalacaklardır. Bu (nimetler) bitmez, tükenmez bir lütuftur.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Mutluluğu hak edenler ise, gökler ve yer kaldığı sürece bahçede kalıcıdırlar. Efendin dilerse başka. Kesintisiz bir ödüldür bu.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Mutlu olanlar ise cennettedirler. Orada gökler ve yer durdukça duracaklar, ancak Rabbinin diledikleri başka. (Bu) ardı arası kesilmeyen bir ihsan olacak.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Mutluların varacakları yer ise cennettir. Gökler ile yer durdukça Rabbinin dileği uyarınca cennetlikler kesintisiz bir bağış olarak orada sürekli kalacaklardır.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    O bahtiyar olanlara gelince; onlar da cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada daimidirler. Kesintisi olmayan bir ihsandır.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Mes’ud olanlara gelince: Onlar da cennetdedirler. Rabbinin dilediği (müddet) müstesna olmak üzere gökler ve yer durdukça onlar orada ebedî kalıcıdırlar. (Bu), bir lütf-ü ihsandır ki (tükenib) kesilmesi yokdur.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Ve saîd (bahtiyâr) olanlara gelince, artık (onlar ise) Cennettedirler; gökler ve yer durdukça orada ebedî olarak kalıcıdırlar; ancak Rabbinin dilediği müstesnâ! (Bu) aslâ kesilmeyip devâm eden bir lütuftur.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Bahtiyar olanlar ise cennettedirler. Gökler ve yer durdukça temelli kalacaklardır orada. Rabbının dilediği başka. Bu, ardı arkası kesilmeyen bir vergidir.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Mutlu olanlara gelince, onlarda cennet içerisindedirler. Rabbinin dilediği süre, gökler ve yer var oldukça, onlarda cennet içerisinde süresiz kalacaklar. Bitmez tükenmez bir lütuf içindedirler.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Fakat mutlu olanlar, artık cennettedir. (Cennetlerin) semaları ve arzı durdukça, Rabbinin dilediği şey (cenneti yok etmeyi dilemesi) hariç, onlar orada ebedî kalanlardır (kalacaklardır).

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Mesut olanlar ise cennettedirler. Rabbinin dilemesi bir yana, kesintisiz bir lütuf olarak, gökler ve yer durdukça, onda temelli kalıcılardır.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Bahtiyar olanlara gelince, onlar (da dünyada yaptıklarından ötürü) cennette (yaşayacak) ve Rabbin bunun aksini dilemedikçe, gökler ve yer yerinde durduğu sürece -bitmeyen bir lütfun sonucu olarak- orada kalacaklar.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ve bahtiyar olanlara gelince: işte onlar da Rabbin aksini dilemedikçe, gökler ve yer orada durduğu sürece içerisinde yerleşip kalacaklar: kesintisiz bir bağış olarak!..

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Velâkin said olanlar cennettedirler. Rabbin dilediği müddetten başka gökler ve yer devam ettikçe orada muhalleddirler. Bir atiyye ki, kesilmiş değildir.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Mutlu kılınanlara gelince, onlar da cennettedirler. Rabbinin dilediği hariç, gökler ve yer durdukça onlar orada ebedî kalacaklardır. Bu, bitmez tükenmez bir lütuftur.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Rabbinin emrettiği (cennetlerde yer değiştirmeler) hariç; mutlu kılınan (rahmet edilen, sevinçli, suçsuz) kimseler ise, cennet içindedirler, orada (ölmeden) sonsuz kalıcıdırlar; göklerin ve yeryüzünün değiştirile değiştirile sonsuz duracağı gibi!.. Bu kesintisiz bir lütuftur!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Mutluların varacakları yer ise cennettir. Gökler ile yer durdukça Rabbinin dileği uyarınca cennetlikler kesintisiz bir bağış olarak orada sürekli kalacaklardır.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Mutlu olanlar ise cennettedirler. Senin Rabbinin dilemesi hariç gökler ve yer durdukça orada ebedî kalacaklardır. Kesintisi olmayan bir ihsan içinde olacaklardır.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Mutlu kılınanlar ise cennettedirler. Gökler ve yer durdukça orada sürekli kalacaklardır. Meğer Rabbin, çıkmalarını dilemiş olsun. Bu, kesintisiz bir vergidir!.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Mesut olanlar ise cennettedirler. Rabbin dilemesi dışında gökler ve yer durdukça, orada temelli kalacaklardır. Bu sonsuz bir lütufdur.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orda temelli kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Mutluluğa erdirilenlere gelince, onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi hariç, gökler ve yer durdukça onlar, hep orada kalacaklardır. Kesintisiz bir lütuf olarak...

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    And those who are blessed shall be in the Garden: They will dwell therein for all the time that the heavens and the earth endure, except as thy Lord willeth: a gift without break.