Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Kehf ve Rakıym ashâbının ahvâlini, delillerimiz içinde şaşılacak bir delil mi sandın?
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Bu dünya hayatı, bir sınamadan ibaret olduğuna göre, şimdi sen mağaraya sığınan gençlerin ve sığındıkları mağaranın durumunu bizim şaşılacak ayetlerimizden bir delil mi sandın?
Adem UğurAdem Uğur:
(Resûlüm)! Yoksa sen, bizim âyetlerimizden (sadece) Kehf ve Rakîm sahiplerinin ibrete şâyan olduklarını mı sandın?
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Yoksa bizim işaretlerimizden (sadece) Ashab-ı Kehf (mağara arkadaşları) ve Rakîm’in (bilgi yazılı taş levha) bilgisinin mi şaşılacak şey olduklarını sandın?
Ahmet VarolAhmet Varol:
Yoksa sen Kehf ve Rakim ashabının bizim şaşılacak ayetlerimizden olduklarını mı sandın?
Ali BulaçAli Bulaç:
Sen, yoksa Kehf ve Rakim Ehlini Bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Yoksa, (ey Rasûlüm), uzun zaman mağarada uykuda kalan Kehf ve Rakîm ashâbı, bizim mûcizelerimizden şaşılacak bir şey oldular mı sandın? (Kehf: Geniş mağaraya denir. Rakîm: uykuya dalanların köy adı ve köpeklerinin adıdır. Bir rivayette de uykuda kalanların adlarının yazılı bulunduğu kitabın ismidir).
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Yoksa sen, sadece Kehf ve Rakîm sahiplerinin, bizim şaşılacak âyetlerimizden olduğunu mu sandın?
Bekir SadakBekir Sadak:
Yoksa sen Magara ve Kitap ehlini sasilacak ayetlerimizden mi zannettin?
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Yoksa sen mağara ve yazılı levha sahiplerini bizim şaşılacak âyetlerimizden mi sandın ?
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Ne o, (Ey Resulüm!) yoksa sen, (sadece) Ashabı Kehf ve Rakım`ı mı bizim ibret verici delillerimizden sandın?
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Yoksa sen, (sadece) Ashab-ı Kehf ve Ashab-ı Rakîm’i mi bizim ibret verici delillerimizden sandın?
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(Resûlüm)! Yoksa sen, bizim âyetlerimizden Ashâb-ı Kehf ve Ashâb-ı Rakîm’in durumlarını şaşırtıcı mı buldun?
Edip YükselEdip Yüksel:
Mağaradakilerin ve onlarla ilgili rakamların ilginç kanıtlarımızdan başka bir şey olduğunu mu sandın?
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Yoksa sen Ashab-ı Kehf’i ve Rakim’i (isimlerinin yazılı bulunduğu taş kitabeyi) şaşılacak âyetlerimizden mi sandın?
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Sen «Ashab-ı Kehf» ve «Ashab-ı Rakım» olayının, bizim şaşırtıcı mucizelerimizden biri olduğunu mu sanıyorsun?
Gültekin OnanGültekin Onan:
Sen yoksa Kehf ve Rakim Ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Ey Muhammed! Yoksa sen, Kehf ve Rakîm ashabını bizim en harikulade mucizemiz mi sandın? Garipliğine rağmen, Ashabı Kehf kıssasını sakın Allah’ın en harikulade mucizesi olduğunu sanma. Bu kainat sayfalarında, Ashabı Kehf kıssasından daha üstün, harikulade ve garip şeyler vardır.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(Habîbim) sen, bizim âyetlerimiz içinde (yalınız) Kehf ve Rakıym yaranının ibrete şayan olduklarını mı sandın? (öyle değil).
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(Habîbim, yâ Muhammed!) Yoksa gerçekten (sâdece) Ashâb-ı Kehf ve Rakim`inmi şaşılacak âyetlerimizden olduklarını sandın?
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Yoksa; sen, mağara ve kitabe ehlini şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Sen, bizim insanlar için ibret olsun diye bahsettiğimiz mağara insanlarını ve kitaplarda anlatılan kimseleri şaşılacak bir durum mu zannettin?
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Yoksa sen, Ashabel Kehf ve Rakîm’in, bizim acayip âyetlerimizden biri olduğunu mu sandın?
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Sen, yoksa Kehf ve Rakim ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
Muhammed EsedMuhammed Esed:
(Bu dünya hayatı bir sınamadan ibaret olduğuna göre, imdi) sen Mağara İnsanlarını(n) ve (onların kendilerini) yazıtlara/kitabelere (adamalarının kıssasını)n, gerçekten, Bizim (öteki) mesajlarımızdan daha meraka değer bulunacağını mı düşünüyorsun?
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Yoksa sen mağara arkadaşlarının ve (onlar için yazılan) anıt kitabenin, bizim (bütün bu) ayetlerimizden daha mı ibret ve hayret verici olduğunu düşünüyorsun?
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Yoksa sandın mı ki Ashâb-ı Kehf ile Rakım, bizim âyetlerimizden bir aceb şey olmuşlardır?
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Resulüm! Yoksa sen Ashabı Kehf’i ve Rakîm’i, bizim şaşılacak âyet (mucize) lerimizden mi sandın?
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Sen kehf (mağara ashabı/arkadaşları) ve Rakîm ashabını (yazılı metin sahibi arkadaşlarını), Bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sanıyorsun?
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Sen «Ashab-ı Kehf» ve «Ashab-ı Rakım» olayının, bizim şaşırtıcı mucizelerimizden biri olduğunu mu sanıyorsun?
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Ne o, yoksa sen, bizim âyetlerimiz içinde yalnız Ashab-ı Kehf ve Rakîm’in mi ibrete şayan olduklarını sandın? İş öyle değil!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Yoksa sen, sadece Kehf ve Rakim sâhiplerinin bizim şaşılacak âyetlerimizden olduklarını mı sandın? (onlardan başka çok daha acâip âyetlerimiz vardır. Arzı yeşertip sonra kurutmamız da şaşılacak âyetlerimizden değil midir?)
Şaban PirişŞaban Piriş:
Ashab-ı Kehf ve Rakim’i, şaşılacak ayetlerimizden mi zannettin sen?
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Sen, yoksa Kehf ve Rakim Ehlini bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın?
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Yoksa sen o Ashab-ı Kehf’i, mağara ve kitabe yâranını, bizim ayetlerimizden, hayrete düşüren bir tanesi mi sandın?
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Or dost thou reflect that the Companions of the Cave and of the Inscription were wonders among Our Sign?