Medine döneminde inmiştir. 29 âyettir. Sûre, adını 25. âyette geçen “el-Hadîd” kelimesinden almıştır. Hadîd, demir demektir. Sûrede başlıca, tüm kâinatın Allah’a ait olduğu ve kâinatta dilediği gibi tasarruf edeceği, Allah’ın dinini yüceltmek için can ve mal ile mücadelenin gerekliliği, dünya hayatının geçiciliği ve aldatıcılığı konu edilmektedir.
3.
O, ilktir (kendisinden önce hiçbir varlık yoktur,) sondur (kendisinden sonra hiçbir varlık yoktur. Her şey yok olurken O kalacaktır,) zâhirdir (delilleriyle varlığı gün gibi açıktır,) bâtındır (zâtının hakikati gizlidir, akıllar O’nun özünü idrak edemez,) O, her şeyi bilendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
4.
O’dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş’a oturdu. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, ona çıkanı bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir, Allâh yaptıklarınızı görmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Allah’a ve Elçisine inanın ve (O’nun) sizi hâkim kıldığı, sizin yönetiminize verdiği şeylerden (Allâh için) harcayın. Sizden, inanan ve (hak rızâsına) harcayanlar için büyük mükâfât vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Elçi sizi Rabbinize inanmağa (güvenmeğe) çağırdığı ve (bu konuda) sizden sağlam söz almış olduğu halde inananlar iseniz neden Allah’a güvenmiyorsunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna açık açık âyetler indiren O’dur. Şüphesiz Allâh, size karşı çok şefkatli, çok merhametlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Neden siz Allâh yolunda harcamayasınız ki? Göklerin ve yerin mirâsı zaten Allâh’ındır. Elbette içinizden (Mekke’nin) feth(in)den önce (Hak yolunda) harcayan ve savaşan(lar, ötekilerle) bir olmaz. Onların derecesi, sonradan infâk eden ve savaşanlardan daha büyüktür. Bununla beraber Allâh hepsine de (gerek fetihten önce, gerek fetihten sonra infâk eden ve savaşan müslümanlara) en güzel sonucu va’detmiştir. Allâh, yaptıklarınızı haber almaktadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Kimdir o, Allah’a güzel bir borç verecek olan ki, Allâh da onun verdiğini kat kat artırsın ve onun için değerli bir mükâfât da versin?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
O gün inanan erkekleri ve inanan kadınları; ışıkları, önlerinde ve sağlarında koşar durumda görürsün. (Kendilerine): "Bugün müjdeniz, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacağınız cennetlerdir." (denilir). İşte büyük başarı budur!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
O gün münâfık erkekler ve münâfık kadınlar (cennete gitmekte olan) mü’minlere derler ki: "Bize bakın da sizin nurunuzdan yararlanalım." Onlara: "Arkanıza dönün de nur arayın!" denilir. Aralarına kapılı bir sur çekilir ki, onun içinde rahmet vardır, dış yönünde de azâb.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
(Münâfıklar) onlara seslenirler: "Biz de sizinle beraber değil miydik?" (Mü’minler) derler ki: "Evet ama, siz kendi canlarınıza kötülük ettiniz, beklediniz (hemen tevbe etmediniz) kuşkulandınız, kuruntular sizi aldattı. Allâh’ın emri (ölüm) gelinceye kadar (böyle hareket ettiniz,) o çok aldatıcı (şeytân,) sizi Allâh(ın affı) ile aldattı."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
Bugün artık ne sizden, ne de inkâr edenlerden fidye alınmaz, varacağınız yer ateştir. Sizin layığınız odur. Ne kötü gidilecek yerdir orası!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
İnananlar için hâlâ vakit gelmedi mi ki kalbleri Allâh’ın Zikrine ve inen hakka saygı duysun ve bundan önce kendilerine Kitap verilmiş, sonra üzerlerinden uzun zaman geçmekle kalbleri katılaşmış, çoğu da yoldan çıkmış kimseler gibi olmasınlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar ve Allah’a güzel borç verenler, işte onlara, (verdikleri), kat kat yapılır ve onlar için değerli bir mükâfât da vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Allah’a ve elçilerine inananlar (yok mu) işte Rableri yanında, sıddikler (çok doğru olanlar) ve şehidler onlardır. Onların mükâfâtları ve nurları vardır. İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlar(a gelince), onlar da cehennem halkıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Bilin ki dünyâ hayâtı bir oyun, eğlence, süs, kendi aranızda övünme mal ve evlâd çoğaltma yarışıdır. Tıpkı bir yağmura benzer ki; bitirdiği ot, ekincilerin hoşuna gider, sonra kurur, onu sapsarı görürsün, sonra çerçöp olur. Âhirette ise çetin bir azâb; Allah’tan mağfiret ve rızâ vardır. Dünyâ hayâtı aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
(O halde siz), Rabbinizden bir mağfirete ve genişliği, gökle yerin genişliği gibi olup Allah’a ve elçilerine inananlar için hazırlanmış bulunan bir cennete koşun. İşte bu, Allâh’ın dilediğine vereceği lutfudur. Allâh, büyük lutuf sâhibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Ne yerde ne de kendi canlarınızda meydana gelen hiçbir musibet (âfet, hastalık) yoktur ki biz onu yaratmadan önce, bir Kitâpta (yazılmış ezeli bilgimizde tesbit edilmiş) olmasın. Doğrusu bu, Allâh’a kolaydır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
(Başınıza gelecek olayları, önceden bir Kitaba yazdık) Ki elinizden çıkana üzülmeyesiniz ve (Allâh’ın) size verdiğiyle sevinip şımarmayasınız. Çünkü Allâh, kendini beğenip övünen kimseleri sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Onlar cimrilik edip insanlara da cimriliği emrederler. Kim (Allâh yolunda harcamaktan) yüz çevirirse (bilsin ki) Allâh, zengindir, övgüye lâyıktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Andolsun biz elçilerimizi açık kanıtlarla gönderdik ve onlarla beraber Kitabı ve (adâlet) ölçü(sün)ü indirdik ki insanlar adâleti yerine getirsinler. Ve kendisinde büyük bir kuvvet ve insanlara birçok yararlar bulunan demiri indirdik ki Allâh, kimin (ondan yararlanarak) gaybda (görmediği halde) kendisine ve elçilerine yardım edeceğini bilsin, (ortaya çıkarsın). Şüphesiz Allâh kuvvetlidir, dâimâ üstündür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
Andolsun, Nûh’u ve İbrâhim’i elçi gönderdik, peygamberliği ve Kitabı bunların zürriyetleri arasına koyduk. Onlardan doğru yolda olanlar da vardır, ama onlardan çoğu yoldan çıkmıştır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
27.
Sonra bunların peşinden ardarda elçilerimizi gönderdik. Meryem oğlu Îsâ’yı da onların ardına kattık; ona İncil’i verdik ve ona uyanların kalblerine şefkat ve merhamet koyduk. İcâdettikleri ruhbanlığı, biz onlara yazmamıştık, yalnız Allâh’ın rızâsını kazanmak için kendiliklerinden uyguladılar ama ona gereği gibi uymadılar. Biz de onlardan imân edenlere mükâfâtlarını verdik. Fakat onlardan birçoğu da yoldan çıkmıştır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Ey inananlar, Allâh’tan korkun, O’nun Elçisine inanın ki size rahmetinden iki pay versin, sizin için ışığında yürüyeceğiniz bir nur yaratsın ve sizi bağışlasın. Allâh çok bağışlayan, çok esirgeyendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Böylece Kitap ehli, kendilerinin, Allâh’ın lutfundan hiçbir şeye mâlik olmadıklarını, bütün lutfun, Allâh’ın elinde olduğunu, onu dilediğine vereceğini bilmezlik etmesinler. Allâh, büyük lutuf sâhibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster