1. Ha. Mim. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. (Bu vahyin) indirilişi, Rahman ve Rahim’dendir: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. bir ilahi kelam ki, (taşıdığı) mesajlar, anlama ve kavrama yeteneğine sahip insanlar için Arapça bir hitabe olarak apaçık beyan edilmiştir; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. güzel haberleri müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Fakat (bu ilahi kelam insanlara ne zaman tebliğ edilse) çoğu yüz çevirir ki (mesajını) duymasınlar; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. ve "(Ey Muhammed!)" derler, "Kalplerimiz bizi çağırdığın her şeye kapalıdır, kulaklarımız sağırdır ve bizimle senin aranda bir engel vardır. Öyleyse, sen (ne istersen) yap, unutma ki biz de (her zaman yaptığımızı) yine yapacağız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. (Ey Muhammed) de ki, "Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Bana tanrınızın yalnızca Tek Tanrı olduğu vahyedilmiştir, öyleyse O’na yönelin ve O’ndan bağışlanma dileyin!" O’ndan başkasına ilahlık yakıştıranların vay haline! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. (vay haline) karşılıksız harcamadan kaçınanların!; işte böyleleridir ahireti inkar edenler! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. (Ama,) imana erip doğru ve yararlı işler yapanlar kesintisiz bir mükafat kazanacaklardır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. De ki: "Siz, arzı iki evrede yaratmış olan Allah’ı gerçekten inkar mı ediyorsunuz? Ve O’na, alemlerin Rabbine rakip güçlerin bulunduğunu mu iddia ediyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. O, (arzı yarattıktan sonra,) üzerine (kuleler gibi) sarsılmaz dağlar yerleştirdi, ona (sayısız) nimetler bağışladı ve oradaki geçim araçlarını onları arayanlar arasında eşit şekilde paylaştırdı; (ve bütün bunları) dört evrede (yarattı). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Ve O, (sadece) duman halinde olan göklere şekil verdi; onlara ve arza, "İkiniz de isteyerek yahut istemeden (varlık alanına) gelin!" diye buyurdu. İkisi birden: "Peki, boyun eğerek geliriz!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Ve onları iki evrede yedi gök olarak yarattı, her göğe kendi işlevini yükledi. Biz, yere en yakın olan gökleri ışıklarla süsledik. Ve onları emniyetli kıldık: İşte bu, Kudret Sahibi ve Her şeyi Bilen’in takdiridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. (Bütün bu kozmik gerçeklere rağmen) onlar yine de yüz çevirirlerse de ki: "Sizi, ’Ad ve Semud (kabilelerinin başına düşen) yıldırımlara benzer bir yıldırıma karşı uyarıyorum!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Hani, onlara (Allah’ın) elçileri gelmişti ve önlerine serilmiş olanla (halen) bilgi ve kavrayış alanlarının dışında tutulan hakkında konuşmuşlardı, (ve onlara): "Yalnız Allah’a kulluk edin!" (diye çağrıda bulunmuşlardı). Onlar, "Eğer" demişlerdi, "Rabbimiz (sizin söylediklerinize inanmamızı) dileseydi, (mesajının tebliğcisi olarak) melekler gönderirdi. Bakın işte biz, getirdiğiniz(i iddia ettiğiniz) şeyde bir gerçek payı bulunduğunu inkar ediyoruz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. ’Ad (kavmine) gelince, onlar, doğru olan her şeye karşı (çıkarak) yeryüzünde küstahça dolaştılar ve "Bizden daha güçlü kim varmış?" diye böbürlendiler. Hayret! Onları yaratan Allah’ın kendilerinden daha güçlü olduğunu görmediler mi? Ama onlar mesajlarımızı reddetmeye devam ettiler; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Bunun üzerine, bu dünya hayatında aşağılanmanın azabını tattırmak için o bahtsız günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgar gönderdik. Onların öteki dünyadaki azap(lar)ı ise daha da aşağılayıcı olacak ve bir yardımcı da bulamayacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Semud (kavmine) gelince, onlara doğru yolu gösterdik, ama onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Ve böylece, yaptıkları (kötülükler)in bir karşılığı olarak onların üzerine alçaltıcı bir azap yıldırımı düştü. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Biz, (yalnızca) imana ermiş olan ve Bize karşı sorumluluk bilinci duyanları kurtardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Bu nedenle, (bütün insanları,) Allah düşmanlarının ateşin başında toplanacakları ve sonra içine atılacakları Gün(e karşı uyar), Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. ve onlar (ateşe) yaklaştıklarında, kulakları, gözleri ve derileri onlara karşı tanıklık yapacak ve onların (yeryüzünde) yaptıklarını anlatacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Derilerine soracaklar: "Neden aleyhimize tanıklık yaptınız?" Onlar da: "Her şeye konuşma imkanı veren Allah, bize (de) vermiştir. Sizi yoktan var eden O’dur, (şimdi) yine O’na döndürülüyorsunuz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Ve kulaklarınız, gözleriniz yahut deriniz size karşı tanıklık yapmasın diye (günahlarınızı) gizlemeye çalışanlardan olmadınız, üstelik, Allah’ın yaptıklarınız hakkında fazla bir şey bilmediğini sandınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Ve Rabbiniz hakkında taşıdığınız bu düşünce sizi helake uğrattı, böylece kendinizi hüsrana uğrayanlar arasında buldunuz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. (Başlarına gelene) sabırla katlansalar (bile,) onların mekanı, yine ateş olacak ve kendilerini düzeltmelerine izin verilmesi için yalvarsalar da buna izin verilmeyecek; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. ve (Bize karşı isyankar olduklarından,) onlara (şeytani dürtülerini) öteki kişilikleri (olarak) musallat ettik; ve bunlar, önlerine serilmiş olan ile, bilgi alanlarının dışında kalanı kendilerine güzel gösterdi. Ve böylece, kendilerinden önce gelip geçmiş olan diğer (günahkar) insan ve görünmeyen varlık toplulukları için geçerli olan (ceza) vaadi onlar için de geçerli olacak. Kuşkusuz onlar(ın hepsi) hüsrana uğrayacaktır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Hakikati inkar edenler (birbirlerine): "Bu Kuran’ı dinlemeyin ve onun hakkında saçma, anlamsız şeyler uydurun ki onu(n gücünü) bastırasınız!" derler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Fakat hakikati (böylece) inkar edenlere kesinlikle şiddetli bir azabı tattıracak ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. O Allah düşmanlarının cezası, (öteki dünyadaki) ateş olacaktır. Onlar, mesajlarımızı bilerek reddetmelerinin karşılığı olarak içinde sonsuza kadar kalacakları bir yere mahkum olacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Ve (yeryüzündeki hayatlarında) hakikati inkar etmiş olanlar (bunun üzerine) feryad edecekler: "Ey Rabbimiz! Bizi saptıran şu insanları ve görünmeyen varlıkları göster bize. Onları ayaklarımızın altına al(ıp çiğneyel)im ki hepimizin en alçağı olsunlar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. (Fakat,) "Rabbimiz Allah’tır!" diyen ve sebatla doğru yolu izleyenlere gelince, onların üzerine sık sık melekler iner (ve şöyle derler:) "Korkmayın ve üzülmeyin, işte alın size vaad edilmiş olan cennet müjdesini! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Biz bu dünya hayatında sizin dostunuzuz ve öteki dünyada (da dostunuz olacağız), orada canınızın çektiği her şeye sahip olacak ve istediğiniz her şeye kavuşacaksınız, Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. bağışlayıcı ve rahmet kaynağı olan Allah’tan bir karşılama (olarak)!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. (İnsanları) Allah’a çağıran, doğru ve adil olanı yapan ve "Şüphesiz ben Allah’a teslim olanlardanım!" diyenden daha güzel sözlü kim vardır? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. (Madem ki) İyilik ile kötülük bir değil, sen (kötülüğü) daha güzel olan ile sav; bak, o zaman seninle arasında düşmanlık olan kimse, (eski bir) dostun, gerçek bir arkadaşınmış gibi davranır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Ama (bu mazhariyet) sadece sıkıntıya karşı sabredenlere verilmiştir; yalnızca (faziletten) en büyük payı almış olanlara verilmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Bu nedenle, eğer Şeytandan gelen bir vesvese seni (anlamsız, sebepsiz bir öfkeye) sürükleyecek olursa, hemen Allah’a sığın, şüphesiz yalnız O, her şeyi işiten, her şeyi bilendir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Gece ile gündüz, güneş ile ay O’nun işaretlerindendir: (O halde,) güneşe ve aya secde etmeyin ama onları yaratmış olan Allah’a secde edin; eğer (gerçekten) O’na kulluk etmek istiyorsanız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Bazısı (bu çağrıya kulak kapatacak kadar) büyüklük tasladığı halde (içlerinden) Rableri ile birlikte olanlar gece gündüz hiç bıkmadan, usanmadan O’nun sınırsız şanını yüceltirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. O’nun işaretlerinden biri de şudur: Sen toprağı çorak görürsün ama üzerine yağmur yağdırdığımızda hemen harekete geçer ve (hayata) uyanıverir! Ona hayat veren, şüphesiz, ölü (kalbe de) hayat verir, çünkü O, her şeye kadirdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Mesajlarımızın anlamını saptıranlar Bizden gizlenemezler, öyleyse (şu iki kişiden) hangisi daha iyidir? Ateşe atıl(maya mahkum edil)en mi, yoksa Kıyamet Günü (huzurumuza) güvenle gelecek olan mı? Dilediğinizi yapın! O, yaptığınız her şeyi görür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Gerçek şu ki, kendilerine gelen bu uyarıyı inkar edenler (var ya, işte onlar hüsrana uğrayanlardır); çünkü o yüce bir ilahi kelamdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Hiçbir boşluk ve anlamsızlık ona ne açıkça yaklaşabilir, ne de gizlice, (çünkü o) hikmet Sahibi ve övgüye layık olan tarafından indirilmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. (Sana gelince, ey Muhammed,) senin için söylenenler, senden önceki (Allah’ın) elçiler(i) için söylenenlerden başka bir şey değildir. Bak, senin Rabbin bağışlayıcıdır, ama aynı zamanda en şiddetli şekilde cezalandırmaya da kadirdir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Eğer bu (ilahi kelamın) Arapça dışında bir dilde (indirilmiş) bir hitabe olmasını dileseydik, onlar, (şimdi onu reddedenler,) bu defa, "Neden onun mesajları anlaşılır bir şekilde ifade edilmemiş? Hayret! Arapça dışında bir dil(de indirilmiş bir mesaj bu) ve (tebliğ eden de) bir Arap (elçi)?" diyeceklerdi. De ki: "Bu (ilahi kelam,) iman edenler için bir rehber ve bir şifa kaynağıdır; ona inanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir sağırlık var ve bundan dolayı (Kuran) onlara kapalı, anlaşılmaz gelir. Onlar çok uzaklardan seslenilen (insanlar gibi)ler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Biz Musa’ya da daha önce vahiy indirmiştik, sonra onun üzerinde ihtilaflar başlamıştı. Ve (o zaman, şimdiki gibi,) Rabbinden gelen bir buyruk bulunmamış olsaydı, her şey onlar arasında (başından) kararlaştırılmış olurdu. Aslında onlar, (bu ilahi kelama inanmayanlar,) onun uyarı ve öğütleri hakkında şüpheye varan büyük bir tereddüt içindedirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Kim doğru ve yararlı bir iş yaparsa, kendi iyiliği için yapmış olur ve kim de kötülük işlerse kendi aleyhine işlemiş olur. Allah hiçbir zaman kullarına haksızlık yapmaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Son Saat’in ne zaman geleceği bilgisi yalnız O’nun katındadır. O’nun bilgisi olmadan ne meyveler kabuklarını çatlatır, ne de bir dişi gebe kalır veya doğurur. O Gün Allah, onlara: "Benim şu (sözde) ortaklarım neredeler şimdi?" diye seslendiğinde (hiç tereddütsüz) cevap verecekler: "İtiraf ederiz ki hiçbirimiz (başkasının senin ilahlığına ortak olduğuna) tanık olmuş değiliz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Böylece, onların önceden yalvarıp durdukları bütün güçler, kendilerini terk etmiş olacak ve kendileri için bir kaçış imkanı olmadığını kesinlikle öğreneceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. İnsan, (hayatın) güzel (şeyler)ini isteyip aramaktan asla bıkmaz, kötü bir olayla karşılaşınca da endişeye kapılarak bütün ümitlerini kaybeder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Ama başına bir bela geldikten sonra kendisine rahmetimizden tattırırsak, emin bir şekilde "Bu zaten benim hakkımdır!" der; ve devam eder, "Son Saat’in geleceğini de sanmıyorum: ama eğer (gelirse ve) ben Rabbime döndürülürsem, O’nun katında beni mutlak bir güzellik bekler!" Fakat hakikati inkara şartlanmış olanlara (Hesap Günü) yaptıkları her şeyi apaçık gösterecek ve onlara (bu şekilde) şiddetli bir azap tattıracağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Ne zaman insana nimetlerimizi bağışlasak yan çizer ve (Bizi anmaktan) uzaklaşır, başına bir kötülük gelince de hemen dualar okumaya başlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. De ki: Ya inkar ettiğiniz bu (vahiy), gerçekten Allah’tan ise (halinizin ne olacağını) hiç düşündünüz mü? Kendisini kötülüğe ve eğriliğe (bu kadar) çok kaptırandan daha sapık kim olabilir?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. Zamanı geldiğinde insana mesajlarımızı (evrenin) uçsuz bucaksız ufuklarında ve kendi öz benliklerinde (bulduklarıyla) tam olarak anlatacağız ki bu (vahy)in tartışılmaz bir gerçek olduğu, apaçık ortaya çıksın. Rabbinin her şeye tanık olduğu(nu bilmeleri onlara) hala yetmez mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Gerçek şu ki onlar, (Hesap Günü) Rableri ile karşılaşıp karşılaşmayacaklarından tam emin değiller! Şüphesiz O, her şeyi kuşatır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster