Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Andolsun ki biz Âdemoğullarını üstün ettik, karada suda taşıdık onları, tertemiz şeylerle rızıklandırdık onları ve yarattıklarımızın çoğundan üstün ettik onları.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Andolsun ki, biz ademoğullarını üstün ve saygıdeğer kıldık. Karada ve denizde onların ulaşımını sağladık, tertemiz şeylerle onları rızıklandırdık ve yarattıklarımızın pek çoğundan da üstün ettik onları.
Adem UğurAdem Uğur:
Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Andolsun ki, Âdemoğullarını (şuur boyutunda yaratılmışın oğullarını) ikramlarla şerefli kıldık! Onları karada (beden) ve denizde (bilinç boyutunda) taşıdık... Onları temiz - yararlı yaşam gıdalarıyla besledik... Onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün tuttuk!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Andolsun biz, Adem oğullarını yücelttik. Onları karada ve denizde (bineklerle ve araçlarla) taşıdık. Temiz şeylerle rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın çoğundan üstün kıldık.
Ali BulaçAli Bulaç:
Andolsun, Biz Ademoğlunu yücelttik; onları karada ve denizde (çeşitli araçlarla) taşıdık, temiz, güzel şeylerden rızıklandırdık ve yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Gerçekten biz, Âdemoğullarını (diğer hayvanlar üzerine) üstün kıldık. Karada ve denizde taşıtlara yükledik ve onlara hoş rızıklar verdik. Kendilerini, yarattıklarımızdan çoğunun üzerine üstün kıldık.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Andolsun, biz Âdemoğulları`nı şan ve şeref sahibi kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık; temiz besinlerle onları rızıklandırdık. Yine onları yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.
Bekir SadakBekir Sadak:
And olsun ki, biz insanogullarini serefli kildik, onlarin karada ve denizde gezmesini sagladik, temiz seylerle onlari riziklandirdik, yaratiklarimizin pek cogundan ustun kildik.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
And olsun ki, biz Âdem oğullarını aziz, saygıdeğer kıldık; karada ve denizde onları taşıyacak araçlar (imâl etme yeteneğini) verdik; onları yararlı, temiz ve iyi nimetlerle rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın çoğundan üstün kıldık da kıldık.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Andolsun ki biz Âdemoğullarını üstün ve onurlu kıldık; karada ve denizde onların ulaşımını sağladık; temiz besinlerle onları rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızdan pek çoğuna üstün kıldık.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.
Edip YükselEdip Yüksel:
Ademoğullarına onur verdik. Onları karada ve denizde taşıdık. Onları güzel nimetlerle besledik. Yarattıklarımızın birçoğundan daha üstün kıldık.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Andolsun ki biz, insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Karada ve denizde taşıtlara yükledik ve temiz yiyeceklerden onları rızıklandırdık. Onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Biz Ademoğulları’nı gerçekten çeşitli ayrıcalıklarla donattık. Onlara karada ve denizde taşıtlar sağladık, kendilerine temiz besin maddeleri bağışladık, onları yarattığımız diğer canlıların çoğundan üstün kıldık.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Andolsun, biz Ademoğlunu yücelttik; onları karada ve denizde (çeşitli araçlarla) taşıdık, temiz, güzel şeylerden rızıklandırdık ve yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Andolsun ki biz Âdem oğullarını üstün bir izzet ve şerefe mazhar kılmışadır. Onlara karada, denizde taşıyacak (vaasıtalar) verdik, onlara güzel güzel rızıklar verdik, onları yaratdığımızın bir çoğundan cidden üstün kıldık.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Şânım hakkı için (biz), Âdemoğullarını şerefli kıldık; onları karada ve denizde(çeşitli nakil vâsıtaları üzerinde) taşıdık; onları temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın birçoğuna fazîletli tutarak üstün kıldık.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Andolsun ki Biz, ademoğlunu mükerrem kıldık. Karada ve denizde taşıdık. Ve onları temiz nimetlerden rızıklandırdık. Yaratmış olduklarımızdan çoğuna onları üstün kıldık.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Ademoğluna hep cömert davrandık. Onları karada ve denizde biz taşıdık ve tertemiz rızıklarla onları rızıklandırdık. Yarattıklarımızdan pek çoğundan onları üstün tuttuk.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve andolsun ki; Âdemoğlunu kerem sahibi (şerefli) kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Ve onları helâl şeylerden rızıklandırdık. Ve onları yarattıklarımızın çoğundan fazilet (açısından) üstün kıldık.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Şüphesiz biz Âdemoğlunu yücelttik, onları karada ve denizde (çeşitli araçlarla) taşıdık, temiz güzel şeylerden rızıklandırdık ve yarattıklarımızın birçoğundan fazlasıyla üstün kıldık.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Gerçek şu ki, Biz Ademoğullarını üstün ve onurlu kıldık; karada ve denizde onların ulaşımını sağladık; temiz besinlerle onları rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın pek çoğundan üstün tuttuk:
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Ama doğrusu Biz Ademoğluna kat kat ikram ederek onu üstün ve şerefli kıldık. Karada ve denizde onlara ulaşım imkanı sağladık. Temiz ve helal besinlerle onları rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın bir çoğundan üstün tuttuk.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Andolsun ki, Biz ademoğullarını mükerrem kıldık ve onları karada ve denizde (nakil vasıtalarına) yükledik ve onları leziz, temiz şeylerden merzûk ettik ve onları mahlûkatımızdan birçokları üzerine ziyâdesiyle üstün kıldık.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Andolsun ki biz Âdemoğullarını üstün bir izzet ve şerefe mazhar kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerine temiz rızıklardan verdik. Yaratmış olduklarımızdan bir çoğuna onları üstün kıldık.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Gerçek şu Kİ, Biz insanoğluna çok ikram ettik/insanoğlunu kerametli kıldık; karada ve denizde onları taşıdık/onların ulaşımını sağladık, temiz/güzel besinlerle onları rızıklandırdık. Ve onları yarattıklarımızın pek çoğundan farklı/üstün kıldık!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Biz Ademoğulları’nı gerçekten çeşitli ayrıcalıklarla donattık. Onlara karada ve denizde taşıtlar sağladık, kendilerine temiz besin maddeleri bağışladık, onları yarattığımız diğer canlıların çoğundan üstün kıldık.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Gerçekten Biz Âdem evlatlarını şerefli kıldık, karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar nasib ettik, onlara helâl ve hoş rızıklar verdik ve onları yarattığımız varlıkların çoğuna üstün kıldık.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Andolsun biz, Âdem oğullarına çok ikrâm ettik: onları karada ve denizde (hayvanlar ve taşıtlar üzerinde) taşıdık. Onları güzel rızıklarla besledik ve onları yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Andolsun ki Ademoğullarını şereflendirdik. Onları karada ve denizde taşıdık. Onları temiz rızklarla rızıklandırdık. Yarattığımız şeylerin çoğuna onları üstün kıldık.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Andolsun, biz Ademoğlunu yücelttik; onları karada ve denizde (çeşitli araçlarla) taşıdık, temiz, güzel şeylerden rızıklandırdık çoğundan üstün kıldık.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun, biz, âdemoğullarını onur ve üstünlükle donattık, onları karada ve denizde binitlerle yükledik. Onları, güzel ve temiz rızıklarla besledik. Ve onları, yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
We have honoured the sons of Adam; provided them with transport on land and sea; given them for sustenance things good and pure; and conferred on them special favours, above a great part of our creation.