أَلَمْ تَرَوْا أَنَّ اللَّهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَأَسْبَغَ عَلَيْكُمْ نِعَمَهُ ظَاهِرَةً وَبَاطِنَةً ۗ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُنِيرٍ
E lem terav ennellahe sehhara leküm ma fis semavati ve ma fil erdı ve esbeğa aleyküm niamehu zahiratev ve batıneh ve minen nasi mey yücadilü fillahi bi ğayri ılmiv ve la hüdev ve la kitabim münır
Kelime
Anlamı
Kökü
أَلَمْ
تَرَوْا
görmediniz mi?
أَنَّ
elbette
اللَّهَ
Allah
سَخَّرَ
boyun eğdirdi
لَكُمْ
size
مَا
bulunanları
فِي
السَّمَاوَاتِ
göklerde
وَمَا
ve bulunanları
فِي
الْأَرْضِ
ve yerde
وَأَسْبَغَ
ve bol bol verdi
عَلَيْكُمْ
size
نِعَمَهُ
ni’metlerini
ظَاهِرَةً
görünür
وَبَاطِنَةً
ve gizli
وَمِنَ
ve
النَّاسِ
insanlardan
مَنْ
kimi var ki
يُجَادِلُ
tartışır (durur)
فِي
hakkında
اللَّهِ
Allah
بِغَيْرِ
olmadan
عِلْمٍ
bilgisi
وَلَا
ve olmadan
هُدًى
yol göstereni
وَلَا
ve olmadan
كِتَابٍ
bir Kitabı
مُنِيرٍ
aydınlatıcı

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Görmediler mi ki gerçekten de Allah, râm etti size ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve görünen ve gizli olan nîmetlerini size yaydı, tamamladı ve insanlar içinde, Allah hakkında mücâdeleye girişen var bilgisi, delili ve aydınlatıcı bir kitabı yokken.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Allah’ın göklerdeki ve yerdeki herşeyi emrinize verdiğini, görünen ve gizli olan nimetlerini, alabildiğine serdiğini görmez misin? Yine de insanlar arasında öylesi var ki, Allah hakkında hiçbir gerçek bilgisi, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan, Allah hakkında çene çalarlar.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Allah’ın, göklerde ve yerdeki (nice varlık ve imkânları) sizin emrinize verdiğini, nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmediniz mi? Yine de, insanlar içinde, -bilgisi, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı yokken- Allah hakkında tartışan kimseler vardır.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Görmediniz mi ki Allâh, semâlarda ve arzdakileri size hizmetli eyledi ve sizin üzerinize zâhirî ve bâtınî olarak nimetlerini yaydı... İnsanlardan kimi de Allâh hakkında ilme dayanmayan bir şekilde, hakikatten yoksun ve aydınlatıcı bir bilgisi olmaksızın tartışır durur.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Allah’ın göklerde ve yerde olanları sizin hizmetinize verdiğini nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca verdiğini görmediniz mi? İnsanlardan kimi de bilgisizce, bir yol göstericisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışır.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip-tamamlamıştır. (Buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiçbir ilme dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap olmadan Allah hakkında mücadele edip durur.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Görmediniz mi ki, Allah, göklerdekini (güneş, ay, yıldız ve bulutları) ve yerde olanı hep menfaatiniz için birer sebep kılmıştır. Hem aşikâre, hem gizli olarak her türlü nimetlerini üzerinize tamamlamıştır. Böyle iken, insanlar içinde kimisi de var ki, ne bir ilme, ne bir delile, ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah’ın dini hakkında mücadele ediyor.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Allah`ın, göklerde ve yerde bulunan her şeyi sizin emrinize boyun eğdirdiğini, açık ve gizli bütün nimetlerini size bolca verdiğini görmez misiniz? İnsanlardan bazıları, Allah hakkında hiçbir bilgisi olmadan, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı bulunmadan tartışmaya girerler.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Allah’in goklerde olanlari da, yerde olanlari da buyrugunuz altina verdigini, nimetlerini acik ve gizli olarak size bolca ihsan ettigini gormez misiniz? Insanlardan, Allah hakkinda hicbir bilgisi olmadan, dogruluk rehberi ve aydinlatici bir Kitap bulunmadan tartisanlar vardir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Görmediniz mi, Allah göklerde ve yerde olanı baş eğdirip sizin emrinize vermiştir; açık gizli (birçok) nimetlerini size tamamlamıştır. insanlardan öylesi var ki, ilimsiz, doğru yolu gösteren aydınlatıcı kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışıp durur.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Göklerde ve yerde ne varsa hepsini Allah`ın sizin hizmetinize verdiğini, açık ve gizli (görebildiğiniz ve göremediğiniz) nimetlerini üzerinizde tamamladığını görmediniz mi? Yine de, öyle insanlar vardır ki hiçbir bilgiye, yol gösterici bir rehbere veya aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışıp durur.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Göklerde, yerde ne varsa hepsini Allah’ın sizin hizmetinize verdiğini ve açıkça yahut gizlice üzerinizdeki nimetlerini tamamladığını görmediniz mi? Yine de insanlar arasında, hiçbir bilgisi, yol göstericisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmadan Allah hakkında tartışıp duranlar vardır.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Allah’ın, göklerde ve yerdeki (nice varlık ve imkânları) sizin emrinize verdiğini, nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmediniz mi? Yine de, insanlar içinde, -bilgisi, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı yokken- Allah hakkında tartışan kimseler vardır.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    ALLAH’ın göklerde ve yerde ne varsa emrinize verdiğini, nimetlerini hem açık ve hem gizli olarak üzerinize yağdırdığını görmez misiniz? Halktan bazıları vardır ki ALLAH hakkında bilgisizce, ne bir kılavuzu, ne de bir aydınlatıcı kitabı olmadan tartışır.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Görmediniz mi ki, Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin hizmetinize vermiş, gizli ve açık olarak nimetlerini üzerinize yaymıştır. Bununla beraber insanlar içinde kimi de var ki, ne bir ilme, ne bir mürşide ve ne aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında mücadele ediyor.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Allah, göklerde ve yerde bulunanları emrinize açık ve gizli olarak nimetlerini bol bol verdiğini görmediniz mi? Yine de insanlardan bazıları ne bilgisi ne yol göstereni ne de aydınlatıcı bir Kitab’ı olmadan Allah hakkında tartışır.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Tanrı, göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip tamamlamıştır. (Buna rağmen) insanlardan öyleleri vardır ki, hiç bir ilme dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap olmadan Tanrı hakkında mücadele edip durur.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Allah’ın, göklerde ve yerdeki (nice varlık ve imkânları) sizin emrinize verdiğini, nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmediniz mi? Yine de, insanlar içinde, bilgisi, rehberi ve aydınlatıcı bir kitabı yokken Allah hakkında tartışan kimseler vardır.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini Allahın, muhakkak sizin için müsahhar kıldığını, açık ve gizli bir çok ni’metlerini sizin üzerinizde bol bol tamamladığını görmediniz mi? İnsanlar içinde — hiçbir ilmi, hiçbir rehberi ve tenvir edici hiçbir kitabı yokken — haalâ Allah hakkında mücâdele eden kimseler vardır.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Şübhesiz ki Allah`ın, göklerde ne var, yerde ne varsa sizin hizmetinize verdiğini, hem açık ve gizli olarak ni`metlerini size bol bol verdiğini görmediniz mi? Buna rağmen insanlardan bazısı (kendisi için), ne bir bilgi, ne (hak yolu gösteren) bir rehber, ne de aydınlatıcı bir kitab olmadığı hâlde Allah hakkında mücâdele eder.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Görmez misiniz ki; Allah, göklerde olanları da, yerde olanları da size müsahhar kılmıştır. Gizli ve açık olarak nimetlerini size bolca vermiştir. İnsanlar arasında hiç bir bilgisi olmadan, hiç bir rehberi ve aydınlatıcı kitabı yokken Allah hakkında tartışanlar vardır.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Sizler görmüyor musunuz? Allah, göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin istifadenize sunduğu, görünen ve görünmeyen bütün nimetlerini sizin için yaymış olduğu halde, insanlardan Allah hakkında, ellerinde onlara yol gösterecek ve kendilerini aydınlatacak bir kitap olmadan, bilgisizce çekişip duranlar var.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Göklerde ve yerlerdeki herşeyi, Allah’ın size musahhar (emrinize amade) kıldığını görmediniz mi? Ve sizin üzerinizdeki görünen ve görünmeyen (açık ve gizli) ni’metlerini tamamladı. Ve insanlardan bir kısmı (hâlâ) ilmi, bir hidayete erdiricisi ve aydınlatıcı bir kitabı olmaksızın, Allah hakkında mücâdele ederler.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Şüphesiz Allah’ın, göklerde ve yerde olanları emrinize ram kıldığını, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip tamamladığını görmüyor musunuz? (Buna rağmen) İnsanlardan hiç bir ilme dayanmadan ve bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap da olmadan Allah hakkında mücadele edip duran kimseler vardır.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Allah’ın göklerdeki ve yerdeki her şeyi emrinize verdiğini, nimetlerini açıkça veya gizlice önünüze alabildiğine serdiğini görmez misiniz? Yine de insanlar arasında öylesi var ki, (Allah hakkında) hiçbir bilgisi, bir rehberi ve aydınlatıcı bir vahiy olmadan O’nunla ilgili tartışmalara girer;

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    İşte (ey insanlar), görmez misiniz ki Allah göklerde ve yerde bulunan her şeyi emrinize amade kılmıştır; açıktan ve gizli olarak size nimetlerini bol bol ihsan etmiştir? Ne ki yine de insanlar içerisinden herhangi bir bilgiye, yol gösterici bir kılavuza ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışan kimseler çıkabilmektedir.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Görmediniz mi ki Allah Teâlâ sizin için göklerdekini ve yerde olanı musahhar kılmıştır. Ve üzerinize zahiren ve batınen nîmetlerini pek geniş surette itmam buyurmuştur. Ve nâstan öylesi de vardır ki, ne bir ilme ve ne de bir rehbere ve ne de tenvir eden bir kitaba müstenit olmaksızın Allah hakkında mücadelede bulunur.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Görmediniz mi? Göklerde ve yerdeki her şeyi Allah size musahhar kılmıştır. Zâhir ve bâtın (açık ve gizli) her türlü nimetlerini bol bol vermiştir. İnsanlar içinde ne bilgisi, ne rehberi ne de aydınlatıcı bir kitabı yokken Allah hakkında tartışan kimseler vardır.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Görmediniz mi? Allah göklerde ve yerde bulunanları size boyun eğdirmiştir. Zahir/görünen/açık ve batın/görünmeyen/gizli nimetlerini size bol bol vermiştir. Yine de insanlar içinde bir bilgiye dayanmaksızın, kılavuzu olmadan ve aydınlatıcı bir kitabı bulunmadan, Allah hakkında tartışan/mücadele eden kimseler vardır!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Allah, göklerde ve yerde bulunanları emrinize açık ve gizli olarak nimetlerini bol bol verdiğini görmediniz mi? Yine de insanlardan bazıları ne bilgisi ne yol göstereni ne de aydınlatıcı bir Kitab’ı olmadan Allah hakkında tartışır.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Görmüyor musunuz ki Allah göklerde ve yerde olan şeyleri sizin hizmetinize vermiş. Görünen görünmeyen bunca nimete sizi garketmiş? Yine de, öyle insanlar var ki hiçbir bilgiye, yol gösterici bir rehbere veya aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışıp durur.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Görmediniz mi Allâh, göklerde ve yerde bulunan şeyleri size boyun eğdirdi ve size zâhir ve bâtın (dış ve iç; görülen, görülmeyen; bildiğiniz ve bilmediğiniz) ni’metlerini bol bol verdi? Yine de insanlardan kimi var ki ne bilgisi, ne yol göstereni ve ne de aydınlatıcı bir Kitabı olmadan Allâh hakkında tartışır (durur).

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Allah’ın göklerde ve yerdekileri hizmetinize sunduğunu görmüyor musunuz? Size açık ve gizli nimetlerini bolca vermiştir. Ama insanlardan bazı kimseler ilme dayanmadan, yol gösterici ve aydınlatıcı kitabı olmadan Allah hakkında tartışıp dururlar.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Görmüyor musunuz ki, şüphesiz Allah, göklerde ve yerde olanları emrinize amade kılmış, açık ve gizli sizin üzerinizdeki nimetlerini genişletip tamamlamıştır. (Buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiç bir ilme dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap da olmadan Allah hakkında mücadele edip durmaktadır.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Görmediniz mi, Allah, göklerde ve yerde bulunan şeyleri sizin emrinize verdi ve görünür görünmez nimetlerini üstünüze saçtı. İnsanlardan öylesi var ki, Allah uğrunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın mücadele eder.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Do ye not see that Allah has subjected to your (use) all things in the heavens and on earth, and has made his bounties flow to you in exceeding measure, (both) seen and unseen? Yet there are among men those who dispute about Allah, without knowledge and without guidance, and without a Book to enlighten them!