لَأُعَذِّبَنَّهُ عَذَابًا شَدِيدًا أَوْ لَأَذْبَحَنَّهُ أَوْ لَيَأْتِيَنِّي بِسُلْطَانٍ مُبِينٍ
Le üazzibennehu azaben şedıden ev le ezbehannehu ev le ye’tiyennı bi sultanim mübın
Kelime
Anlamı
Kökü
لَأُعَذِّبَنَّهُ
ona azabedeceğim
عَذَابًا
bir azapla
شَدِيدًا
çetin
أَوْ
ya da
لَأَذْبَحَنَّهُ
onu keseceğim
أَوْ
yahut da
لَيَأْتِيَنِّي
bana getirecek
بِسُلْطَانٍ
bir delil
مُبِينٍ
açık

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ona şiddetli bir sûrette azâp edeceğim, yahut onu kestireceğim, yahut da bana, neden bulunmadığının sebebini açıklayan bir delil gösterir.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Eğer böyleyse, karşıma inandırıcı bir mazeretle çıkmadığı takdirde, onu ya şiddetli bir ceza ile cezalandıracağım, ya da boynunu uçuracağım!"

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek ya da onun canını iyice yakacağım yahut onu boğazlayacağım!

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    "(Ya) bana kayboluşunun güçlü bir gerekçesini gösterecek ya da ben ona azap çektireceğim veya öldüreceğim."

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Ona ya şiddetle azap edeceğim veya keseceğim ya da bana (gecikme sebebi olarak) apaçık bir delil getirecek.’

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    "Onu gerçekten şiddetli bir azapla azaplandıracağım, ya da onu boğazlayacağım veya o, bana apaçık olan bir delil getirmelidir."

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Muhakkak surette ona şiddetli bir azab yapacağım veya boynunu keseceğim, yahud özrünü gösterecek açık bir delil bana getirir."

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    “Ona acımasızca azap edeceğim, belki de onu boğazlayacağım; ya da bana mutlaka açık bir kanıt getirecek.”

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (20-21) Suleyman, kuslari arastirarak: «Hudhud’u nicin goremiyorum? Yoksa kayiplarda mi? Bana apacik bir delil getirmelidir; yoksa onu ya siddetli bir azaba ugratirim yahut keserim» dedi.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    O, ya bana açık kesin bir kanıt getirmelidir, ya da ona çok şiddetli bir azâb ile azâb ederim veya onu keserim» dedi.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    “Geçerli bir mazeret ortaya koymadığı takdirde, onu şiddetli bir şekilde cezalandıracağım yahut boynunu keseceğim.”

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    "Bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirmedikçe kesinlikle onu ağır bir şekilde cezalandıracağım, ya da kafasını keseceğim."

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek ya da onun canını iyice yakacağım yahut onu boğazlayacağım!

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Bana (özür olarak) açık bir delil getirmezse, onu şiddetli bir cezaya çarpacağım, yahut onu keseceğim.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    «Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek, ya da onu şiddetli bir azaba uğratacağım, yahut boğazlıyacağım!»

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Onu ya ağır bir cezaya çarptıracağım, ya keseceğim ya da bana mazeretini belgeleyen açık bir kanıt getirecek.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    "Onu gerçekten şiddetli bir azabla azablandıracağım, ya da onu boğazlayacağım veya o, bana apaçık olan bir delil getirmelidir."

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek ya da onun canını iyice yakacağım yahut onu boğazlayacağım!

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    «Onu her halde çetin bir azaba uğratacağım. Yahud onu mutlakaa kesdireceğim, yahud bana açık ve kat’î bir bürhan getirir».

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    `Onu elbette şiddetli bir azâb ile cezâlandıracağım veya onu hakikaten keseceğim yâhut kesinlikle bana (ma`zeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek!`

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Ya bana apaçık bir burhan getirecektir, ya da onu şiddetli bir azaba uğratırım veya keserim.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    "Eğer bana sağlam bir mazeret getirmezse, ona şiddetli bir ceza vereceğim yada onu keseceğim" dedi.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ona mutlaka şiddetli azap edeceğim veya onu mutlaka boğazlayacağım (keseceğim). Ya da bana kesin olarak apaçık bir delil getirsin.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    "Onu ya ağır bir cezaya çarptıracağım, ya keseceğim ya da bana (mazeretini belgeleyen) apaçık olan ispatlayıcı bir delil getirmelidir."

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    (Eğer böyleyse,) karşıma inandırıcı bir mazeretle çıkmadığı takdirde, onu ya şiddetli bir cezayla cezalandıracağım ya da boynunu uçuracağım!"

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ya karşıma geçerli ve ikna edici bir mazaretle çıkar; ya da onu şiddetli bir şekilde cezalandırır, daha olmazsa kafasını kopartırım!"

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    «Herhalde onu şiddetli bir azap ile muazzep kılarım veya onu boğazlarım, yahut bana apaçık bir hüccet getirir.»

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    "Bana (mazeretini belirten) apaçık bir delil getirmelidir. Yoksa onu ya şiddetli bir azaba uğratırım, yahut da keserim. "

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Ona şiddetli bir azap ile azap edeceğim! Ya da onu keseceğim! Veya bana apaçık bir delil getirecek."

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Onu ya ağır bir cezaya çarptıracağım, ya keseceğim ya da bana mazeretini belgeleyen açık bir kanıt getirecek.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    "Kuvvetli ve geçerli bir mazeret ortaya koymadığı takdirde, onu şiddetli bir şekilde cezalandıracağım yahut boynunu keseceğim."

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    "Ona çetin bir azâbedeceğim, ya da onu keseceğim. Yahut da bana (mâzeretini belirten) açık bir delil getirecek."

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Ya bana apaçık bir belge getirecek, ya da onu şiddetli bir cezaya çarptıracağım veya keseceğim.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    «Onu gerçekten şiddetli bir azabla azablandıracağım, ya da onu boğazlayacağım veya o, bana apaçık olan ispatlayıcı bir delil getirmelidir.»

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    "Ona acımasızca azap edeceğim, belki de onu boğazlayacağım; yahut da bana mutlaka açık bir kanıt getirecek."

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    "I will certainly punish him with a severe penalty, or execute him, unless he bring me a clear reason (for absence)."