اللَّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ۖ ثُمَّ اسْتَوَىٰ عَلَى الْعَرْشِ ۖ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُسَمًّى ۚ يُدَبِّرُ الْأَمْرَ يُفَصِّلُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ بِلِقَاءِ رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ
Allahüllezı rafeas semavati bi ğayri amedin teravneha sümmesteva alel arşi ve sehharaş şemse vel kamer yüdebbirul emra yüfassılül ayati lealleküm bi likai rabbiküm tukınun
Kelime
Anlamı
Kökü
اللَّهُ
Allah
الَّذِي
odur ki
رَفَعَ
yükseltti
السَّمَاوَاتِ
gökleri
بِغَيْرِ
olmadan
عَمَدٍ
bir direk
تَرَوْنَهَا
görebileceğiniz
ثُمَّ
sonra
اسْتَوَىٰ
istiva etti
عَلَى
üzerine
الْعَرْشِ
Arş
وَسَخَّرَ
ve boyun eğdirdi
الشَّمْسَ
güneşi
وَالْقَمَرَ
ve ay’ı
كُلٌّ
her biri
يَجْرِي
akıp gitmektedir
لِأَجَلٍ
bir süre için
مُسَمًّى
belirli
يُدَبِّرُ
düzenliyor
الْأَمْرَ
işi(ni)
يُفَصِّلُ
açıklıyor
الْايَاتِ
ayerleri
لَعَلَّكُمْ
böylece
بِلِقَاءِ
karşılaşacağınıza
رَبِّكُمْ
Rabbinizle
تُوقِنُونَ
kesin olarak inanırsınız

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Öyle bir Allah’tır ki görmekte olduğunuz gökleri direksiz yüceltmiştir de sonra arşa hâkim ve mutasarrıf olmuştur ve güneşi ve ayı râm etmiştir, hepsi de muayyen bir zamana dek yürür gider. Rabbinize kavuşacağınızı iyice anlamanız için işleri tedbîr ve tasarruf edip yapan odur, delilleri bildirip açıklayan o.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Gökleri görülebilir herhangi bir destek ve dayanak olmadan yükselten ve sonra da kudret ve hükümdarlık tahtında kurulan, güneş ve ayı belli kanunlara bağlayıp emrine baş eğdiren Allah’tır. Bunlardan herbiri belirlenmiş bir süreye kadar kendi yörüngesinde hareketini sağlar. O’dur varlıkların hepsini yöneten, çekip çeviren. Varlığını gösteren belgeleri bir bir açıklar ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınıza yürekten kesin bir biçimde inanasınız diye.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş’a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah’tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    (İsmi) Allâh (olan), "HÛ"dur ki semâları (algılanan madde ötesi boyutları - bilinç {yedi nefs} mertebelerini) gördüğünüz bir şeye dayanaksız yükseltti (Farklı algılama sistemlerine dayalı farklı boyutlar meydana getirerek oluşturdu)! Sonra Arş üzerine istiva etti (Esmâ’sının özelliklerini Fiiller âleminde hükümran kıldı)! Güneş’i, Ay’ı hükmünün açığa çıkması için işlevlendirmiştir; her biri belli bir ömre sahip olarak işlevine devam eder... Hükmü doğrultusunda (her şeyi) oluşturur - yönlendirir; tüm detaylarıyla var eder; Rabbinizin likâsına (hakikatinizdeki Rabbinizin Esmâ’sının açığa çıkışının farkındalığına) yakîn sahibi olmanız için.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Allah O’dur ki; gökleri görmekte olduğunuz şekilde direksiz yükseltti, sonra Arş üzerine istiva etti; güneşi ve ayı da buyruğu altına aldı. (Bunların) hepsi belli bir süre için akıp gitmektedir. İşleri O idare ediyor ve belki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanırsınız diye ayetleri açıklıyor.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Allah O’dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Allah, gökleri, gördüğünüz şekilde, direksiz olarak yükseltendir. Sonra, kudretiyle Arş’ı istilâ etti, güneşi ve ayı da kulların menfaatına tabi (bağlı) kıldı. Bunlardan (güneş ile aydan) her biri belirli bir vakta kadar dolaşıyor. Bütün işleri O idare ediyor; âyetleri açıklıyor ki, sizler Rabbinize kavuşacağınızı şüphesiz bilesiniz.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra hükümranlık tahtını/tüm kâinatı kaplayan, Güneş`i ve Ay`ı emrine boyun eğdiren Allah`tır. Bunların her biri belirli bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Gokleri, gordugunuz gibi, direksiz yukselten, sonra arsa hukmeden herbiri belli bir sureye kadar hareket edecek olan gunes ve ay’i buyrugu altina alan, isleri yuruten, ayetleri uzun uzun aciklayan Allah’tir; ola ki Rabbinize kavusacaginiza kesin olarak inanÙrsÙnÙz.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Allah, öyle bir kudrettir ki, gökleri, gördüğünüz şekilde direksiz yükseltmiş, sonra ARŞ üzerinde ilâhî saltanatını kurmuş ; Güneş ve Ay’ı (belli kanunlara bağlayıp) emrine başeğdirmiştir —ki, bunlardan her biri belirlenmiş bir süreye kadar (kendi yörüngelerinde) hareketlerini sağlar—. İşi plânlı biçimde kusursuz yürütür ve âyetleri (varlığına delâlet eden belgeleri) bir bir açıklar; tâ ki, ’Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgi edinesiniz.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Allah, gökleri, görülebilir herhangi bir destek olmadan yükseltti ve sonra da kudret ve hükümranlık tahtına kuruldu. Güneş ile ayı buyruğu altına aldı. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler. Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için O, size ayetlerini ayrıntılı biçimde açıklar.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş’a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş’a istivâ eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah’tır. (Bunların) her biri muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O, Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanmanız için her işi düzenleyip âyetleri açıklamaktadır.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Görebileceğiniz bir direk olmadan gökleri yükselten, sonra tüm yönetime egemen olan, güneşi ve ayı buyruk altına alan ALLAH’tır. Hepsi belli bir süre için akıp gitmektedir. Tüm işleri kontrol eder ve ayetleri detaylı olarak açıklar ki Efendinizle kavuşma konusunda kuşkunuz kalmasın.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Allah O’dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri O yönetiyor. Âyetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Allah gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz olarak yükseltti. Sonra Arş’a kuruldu, güneş ile ayı buyruğu altına aldı, her biri belli bir sürenin sonuna kadar yörüngesinde hareket eder, o bütün bu gelişmeleri düzenler. Rabbinizin karşısına çıkacağınıza kesinlikle inanasınız diye O, size ayetlerini ayrıntılı biçimde açıklar..

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Tanrı O’dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir ecele kadar akıp gitmektedirler. Her buyruğu evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Allah O’dur ki, gökleri gördüğünüz şekilde direksiz yükseltmiştir. Sonra Arş’a istiva etti. Güneşi ve ayı emrine boyun eğdirmiştir. Her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi yerli yerince düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Allah Odur ki gökleri (şu) görmekde olduğunuz (şekilde) direksiz yükseltmişdir, sonra (emri) arş üzerinde hükümran olmuşdur, güneşi, ayı da teshir etmişdir ki (bunların) her biri muayyen vakta kadar (seyr ve) cereyan eder. Her işi yerli yerinde O tedbîr (ve idare) eder, âyetleri O açıklar. Tâki Rabbinize kavuşacağınızı iyice bilesiniz.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Allah, o gördüğünüz gökleri direksiz yükselten, sonra arşa hükmeden, güneşi ve ayı da emrine boyun eğdirendir. Herbiri belirli bir vakte kadar akıp gider. (O, her) işi idâre eder; âyetleri açıklar ki, Rabbinize kavuşacağınıza kat`î olarak inanasınız!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Allah O’dur ki; gökleri gördüğünüz gibi yükseltmiş, sonra Arş’a hükmetmiştir. Güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır. Bunların her biri belli bir süreye kadar hareket edecektir. İşleri yürütür. Rabbınızla karşılaşacağınıza kesin olarak inanmanız için ayetleri uzun uzun açıklar.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Eğer göklere bakarsanız, onu direksiz olarak yükselten Allah dır. Sonra her şeyi egemenlik tahtından yöneten, belirlenmiş bir vakte kadar akıp giden güneşi ve ayı emri altına almış olan, aynı zamanda bütün işleri yöneten de O dur. Ayetlerimizi böyle ayrıntılı bir şekilde anlatıyoruz ki, belki Rabbinizin huzuruna, hesap vermek üzere çıkacağınıza ikna olursunuz.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Görmekte olduğunuz semaları (gök katlarını) direksiz olarak yükselten Allah’tır. Sonra arşa istiva etti. Ve Güneş’i ve Ay’ı emri altına aldı. Hepsi belirlenmiş bir süreye kadar akıp gider. İşleri düzenleyip idare eder. Âyetleri ayrı ayrı açıklar ki; böylece Rabbinize mülâki olmaya (ölmeden evvel ruhunuzu Allah’a ulaştırmaya) yakîn hasıl edersiniz.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    (O,) Gökleri görebileceğiniz bir dayanak olmaksızın yükselten, sonra egemenlik tahtına kurulan ve güneş ile aya boyun eğdiren Allah’tır. Her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi tedbir eder, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza yakin edersiniz.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Gökleri, görülebilir herhangi bir destek, dayanak olmadan yükselten ve sonra da kudret ve hükümranlık tahtına kurulan Allah’tır; her biri -(O’nun tarafından) belirlenmiş bir süre için- kendi seyrini sürdüren güneşi ve ayı (koyduğu yasalara) tabi tutan O’dur; var olan her şeyi (yöneten), çekip çeviren de O. Bütün bu mesajları açık açık dile getiriyor ki, (Yargı Günü’nde) Rabbinizin huzuruna çıkacağınıza yürekten kesin bir biçimde inanasınız.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Allah ise, gökleri, gördüğünüz bir destek olmaksızın inşa edip sonra da mutlak hükümranlık makamına kurulan tek güçtür. O, her biri belirli bir süreye kadar (görevlerini) icra edecek olan güneş ve ayı belli bir yasaya bağlamış, varlığı çekip çevirmektedir. İlahi mesajları size ayrıntılı olarak açıklıyor; belki bu sayede Rabbinize (hesap vermek üzere) kavuşacağınıza gönülden inanırsınız.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Allah, o zâtı-ı akdestir ki, gökleri görüyorsunuz, direksiz olarak yükseltmiştir. Sonra arş üzerine istivada bulunmuştur ve güneşi de, kameri de musahhar kılmıştır ki, herbiri bir malum vakit için cereyan eder. (O Hâlık-i Kerîm) Her işi tedbir eder, âyetleri mufassalan beyan buyurur. Tâ ki Rabbinize kavuşacağınızı yakînen bilesiniz.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Allah O’dur ki, gökleri gördüğünüz gibi direksiz yükseltti. Sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu). Güneşi ve ay’ı musahhar kılmıştır. Bunların her biri, muayyen bir vakte kadar akıp gitmektedir. O her işi düzenler, âyetlerini birer birer açıklar. Tâ ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgi edinesiniz.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Allah gökleri, gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş dahil tüm kâinata kanunlarını koyan, Güneş’i ve Ay’ı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür; âyetleri ayrı ayrı açıklar ki, Rabbinizin huzuruna kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Allah gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz olarak yükseltti. Sonra Arş’a kuruldu, güneş ile ayı buyruğu altına aldı, her biri belli bir sürenin sonuna kadar yörüngesinde hareket eder, o bütün bu gelişmeleri düzenler. Rabbinizin karşısına çıkacağınıza kesinlikle inanasınız diye O, size ayetlerini ayrıntılı biçimde açıklar..

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Allah O’dur ki gökleri, sizin de görüp durduğunuz gibi, direksiz yükseltti. Sonra da Arşının üstünde kuruldu. Güneşi ve Ay’ı hizmet etmeleri için sizin emrinize verdi. Bunlardan her biri belirli bir vakte kadar dolaşmaktadır. Bütün işleri O yönetir. Âyetleri size açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza iman edesiniz.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Allâh odur ki gökleri, görebileceğiniz bir direk olmadan yükseltti, sonra Arş üzerine istivâ etti (mülkünün tahtına oturdu), güneşi ve ay’ı irâdesine boyun eğdirdi. Her biri, belli bir süre için akıp gitmektedir. (Yaratma) işi(ni) düzenler, âyetleri açıklar ki, Rabbinizle karşılaşacağınıza kesin olarak inanasınız.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Allah, gökleri gördüğünüz gibi direksiz olarak yükseltti. Sonra arşı istiva etti. Her biri belli bir süreye kadar hareket edecek olan güneş ve ayı buyruğu altına aldı. Kesin olarak Rabbinizle buluşacağınıza inanmanız için buyruğunu yürütüp, ayetleri uzun uzun açıklıyor.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Allah O’dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Allah odur ki, gökleri direksiz yükseltmiştir; görüyorsunuz onları... Sonra arş üzerine egemen olmuştur. Güneş’i ve Ay’ı da boyun eğdirmiştir. Bunların tümü belirlenmiş bir vakte kadar akar dururlar. Oluşu yönlendirir, çekip çevirir O... Ayetleri birer birer gözler önüne serer ki, Rabbinize kavuşacağınıza açık seçik inanasınız.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Allah is He Who raised the heavens without any pillars that ye can see; is firmly established on the throne (of authority); He has subjected the sun and the moon (to his Law)! Each one runs (its course) for a term appointed. He doth regulate all affairs, explaining the signs in detail, that ye may believe with certainty in the meeting with your Lord.