Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Yesinler diye kendi elleriyle meydana getirdikleri o meyveleri, hâlâ mı şükretmezler?
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
ki, o meyve ve ürünleri meydana getiren kendileri olmadığı halde, onlardan yesinler diye, yetiştirip meydana getiriyoruz. Buna rağmen, hâlâ şükretmeyecekler mi?
Adem UğurAdem Uğur:
Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi?
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Onun getirisinden ve ellerinin ürettiklerinden yesinler diye... Hâlâ şükretmezler mi?
Ahmet VarolAhmet Varol:
O’nun ürünlerinden ve kendi ellerinin yetiştirdiklerinden. Hâlâ şükretmezler mi?
Ali BulaçAli Bulaç:
Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Bu sayılanlardan her birinin) mahsûlünden ve kendi ellerinin yetiştirdiklerinden yesinler diye... Hâlâ şükretmiyecekler mi?
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
(34-35) Orada hurma ve üzüm bağları meydana getirdik ve pınarlar akıttık ki meyvelerinden ve ürettiklerinden yesinler. Hiç şükretmezler mi?
Bekir SadakBekir Sadak:
Onun ve elleriyle yaptiklarinin urunlerini yesinler; sukretmezler mi?
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Ki onun meyvelerinden ve ellerinin işleyip ortaya çıkardığı ürünlerden yesinler. Artık şükretmezler mi?.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(34-35) Ürünlerinden ve kendi elleriyle yaptıklarından yesinler diye biz orada hurmalıklardan ve üzüm bağlarından nice bahçeler var ettik; (onların) içlerinde de pınarlar fışkırttık. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(34-35) Meyvelerinden yesinler diye biz orada hurmalıklar, üzüm bağları var ettik ve içlerinde pınarlar fışkırttık. Bunları onların elleri yapmış değildir. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi?
Edip YükselEdip Yüksel:
Ki onun ürünlerinden ve elleriyle yetiştirdiklerinden yesinler. Şükretmeyecekler mi?
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
(Bunu), Onun ürününden ve kendi elleriyle yaptıklarından yesinler diye (yaptık). Hâlâ şükretmeyecekler mi?
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Ki, onun ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hala şükretmiyorlar mı?
Gültekin OnanGültekin Onan:
Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi?
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(Allahın yaratdığı) mahsulden ve kendi ellerinin yapdıklarından yemeleri için. Haalâ şükretmeyecekler mi?
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Tâ ki onun mahsûlünden yesinler! Hâlbuki onu (o mahsulü) elleri yapmamıştır. Hâlâ şükretmeyecekler mi?
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Ki, ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hala şükretmezler mi?
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Bunları ellerinizle yetiştirdiğiniz meyveleri yemeniz için yaptık ki, belki şükredersiniz.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Onun ürünlerinden (meyvelerinden) ve elleriyle yaptıklarından yesinler diye. Hâlâ şükretmezler mi?
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Kendi elleriyle yapmadıkları ürünlerinden yemeleri için (bunu yaptık). Yine de şükretmiyorlar mı?
Muhammed EsedMuhammed Esed:
ki onları meydana getiren kendileri olmadığı halde meyvelerini yiyebilsinler. Buna rağmen hala şükretmeyecekler mi?
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
ki onunla yetişenlerin ve elleriyle ektiklerinin ürünlerinden yiyebilsinler. Hala şükretmeyeceksiniz, öyle mi?
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Tâ ki, onun mahsulünden ve kendi ellerinin mamülatından yiyiversinler. Hâlâ şükretmeyecekler midir?
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Onun ürünlerinden ve ellerinin emeğiyle ürettiklerinden yesinler, diye. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Ki, onun ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hala şükretmiyorlar mı?
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Ta ki onun meyvelerinden yesinler, O meyveleri onlar yapmadılar, hâlâ şükretmez mi onlar?
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Ki o(suyun, yâhut bahçe)nin ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
Şaban PirişŞaban Piriş:
Ürünlerinden ve yetiştirdiklerinden yesinler diye. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Ki onun ürününden ve ellerinin yapıp ettiğinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı?
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
That they may enjoy the fruits of this (artistry): It was not their hands that made this: will they not then give thanks?