وَآيَةٌ لَهُمُ الْأَرْضُ الْمَيْتَةُ أَحْيَيْنَاهَا وَأَخْرَجْنَا مِنْهَا حَبًّا فَمِنْهُ يَأْكُلُونَ
Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye’külun
Kelime
Anlamı
Kökü
وَايَةٌ
ve bir ayettir
لَهُمُ
onlar için
الْأَرْضُ
toprak
الْمَيْتَةُ
ölü
أَحْيَيْنَاهَا
biz onu dirilttik
وَأَخْرَجْنَا
ve çıkardık
مِنْهَا
ondan
حَبًّا
dane
فَمِنْهُ
ve ondan
يَأْكُلُونَ
yiyorlar

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve bir delildir onlara, ölü yeryüzünü dirilttik ve oradan taneler çıkardık da onları yerler.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Onlar, ölü toprağa can vermemizde ve beslenmeleri için topraktan ürünler çıkarmamızda, yaratma ve bilme gücümüzün alamet ve işaretlerini görmeleri gerekir.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    (Bu hususta) ölü toprak onlar için mühim bir delildir. Biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık. İşte onlar bundan yerler.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Ölü arz da onlar için bir işarettir! Onu dirilttik, ondan ürünler çıkardık da ondan yiyorlar...

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Ölü toprak onlar için bir âyettir. Biz onu dirilttik ve ondan taneler çıkardık. Böylece ondan yerler.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Ölü toprak kendileri için bir ayettir; Biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarttık, böylelikle ondan yemektedirler.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Hem ölü (kurumuş) arz, (kudretimize ve ölüleri dirilttiğimize delâlet eden) bir alâmettir onlara: Biz ona (yağmur sebebiyle) hayat verdik; ondan daneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Ölü toprak, onlar için bir delildir. Biz, ona can veririz ve ondan başak çıkartırız da onlar ondan yerler.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Iste onlara bir delil: Olu yeri diriltir ve oradan taneler cikarariz da ondan yerler.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Diriltip içinden daneler çıkardığımız ölü toprak onlar için (varlığımızın ve kudretimizin) açık belgelerinden biridir, ondan yeyip geçinirler.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Hem ölü toprak onlar için (insanın yeniden yaratılmasına) bir delildir. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz, onu diriltir ve ondan taneler çıkarırız da onlardan yerler.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (Bu hususta) ölü toprak onlar için mühim bir delildir. Biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık. İşte onlar bundan yerler.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Ölü toprak onlar için bir ayettir: Onu diriltiriz ve oradan taneler çıkarırız da ondan yerler.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Hem bir delildir onlara ölü toprak. Biz ona hayat verdik ve ondan taneler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarırız da ondan yerler.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Ölü toprak kendileri için bir ayettir; biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarttık, böylelikle ondan yemektedirler.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    (Bu hususta) ölü toprak onlar için mühim bir delildir. Biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık. İşte onlar bundan yerler.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Ölü toprak — ki biz onu canlandırdık. İçinden dâne (ler) çıkardık da ondan yeyip duruyorlar — onlar için bir ibret (bir delîl) dir.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Hâlbuki o ölü yeryüzü de (öldükten sonra dirilme husûsunda) kendileri için bir delildir. (Biz) onu dirilttik ve ondan dâneler çıkardık da bundan yiyorlar.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Ölü toprak, onlar için bir ayettir. Biz, onu dirilttik ve ondan taneler çıkardık, ondan yemektedirler.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Ölü hale gelmiş yeryüzünde, onlar için alınacak dersler var. Biz ölü haldeki yeryüzüne hayat veririz ve ondan sizin yediğiniz, taneli bitkileri çıkartırız.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve ölü toprak onlara bir âyettir (mucizedir). Onu dirilttik ve ondan habbeler (taneler) çıkarttık. Böylece ondan yerler.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Ölü toprak kendileri için bir ayettir; biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarttık, böylelikle de onlar ondan yemektedirler.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Onlar, ölü toprağa can vermemizde ve beslenmeleri için topraktan ürünler çıkarmamızda (yaratma ve diriltme gücümüzün) işaretini görürler;

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Ölü toprakta dahi onlar için bir ders vardır: Onu Biz dirilttik, beslenmeleri için ondan tohumları Biz çıkardık.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Ve onlar için ölmüş yer bir ibrettir. Onu hayata kavuşturduk ve ondan daneler (meydana) çıkardık da ondan yiyiverirler.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Ölü toprak da onlar için bir âyet (delil)dir. Biz onu (yağmurla) dirilttik de ondan pek çok taneler çıkardık, işte onlar bunlardan yerler.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Ölü toprak onlar için bir göstergedir; Biz onu dirilttik ve ondan taneler çıkardık, ondan yiyorsunuz.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Ölü toprak onlar için bir delildir. Biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarırız da ondan yerler.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Delil mi isterler? İşte ölmüş arz! Hayatı ona Biz veriyoruz. Oradan onların yiyecekleri habbeleri çıkarıyoruz. Kendileri de ondan yiyip dururlar.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Ölü toprak, onlar için bir âyettir, (ölüleri nasıl dirilteceğimize işârettir): Biz onu dirilttik, ondan dâne çıkardık da ondan yiyorlar.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Onlara bir ibret de ölü topraktır. Biz, onu diriltip, ondan yedikleri ekin çıkarırız.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Ölü toprak kendileri için bir ayettir; biz onu dirilttik, ondan taneler çıkarttık, böylelikle de onlar ondan yemektedirler.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Ölü toprak onlar için bir mucizedir. Onu dirilttik, ondan dâne çıkardık; bak işte ondan yiyorlar.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    A Sign for them is the earth that is dead: We do give it life, and produce grain therefrom, of which ye do eat.