1. Ey inananlar, ahitlerinizi yerine getirin. Dört ayaklı hayvanlar helâl edilmiştir size, ancak size söylenecekler müstesna; ihramdayken, helâl olan hayvanları avlanmak da haramdır. Şüphe yok ki Allah, dilediğini hükmeder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Ey inananlar, Allah’a ibadete vesile olan, hac töreni yapılan yerlerin ve savaşın haram edildiği ayların hürmetini koruyun, hac kurbanlarına, kurban edilecekleri belli olsun diye boynuna bir şey takılan hayvanlara, Rablerinden bir lütfe ve râzılığa ulaşmak için Beyt-ül Harâm’ı ziyarete gelenlere hürmetsizlik etmeyin. İhramdan çıkınca avlanın. Sizi Mescid-i Harâm’dan meneden kavme karşı beslediğiniz kin aşırı hareket etmenize, tecavüzde bulunmanıza sebep olmasın. İyilik etmek ve kötülükten sakınmak hususunda birbirinize yardım edin, suç işlemek ve düşmanlık etmek için yardımlaşmayın ve Allah’tan sakının, şüphe yok ki Allah’ın cezası, çok çetindir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Haram edilmiştir size ölü, kan, domuz eti, Allah’tan gayrı putlar adına kesilen hayvanlar, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşüp ölmüş, başka bir hayvan tarafından süsülüp öldürülmüş, canavar tarafından parçalanmış olanlar; ancak ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna; ve taştan yapılmış ve dikilmiş putlar adına kesilenler ve fal için çekilen oklarla rızık arayış. Bunlar, kötülüktür. Bugün kâfirler, dininiz yüzünden meyus olmuşlardır artık sizden, korkmayın onlardan, benden korkun. Bugün dininizi ikmal ettim, size verdiğim nîmetimi tamamladım, size din olarak Müslümanlığı verdim de hoşnut oldum. Pek aç kalıp zora düşen, suç işlemek niyetinde olmamak şartıyla haram edilen şeyleri yiyebilir ve şüphe yok ki Allah, suçları örter rahîmdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Kendilerine neler helâl edilmiştir diye sana sorarlar. De ki: Size temiz şeyler ve Allah’ın, size öğrettiği bilgiyle öğretip yetiştirdiğiniz avcı hayvanların tuttukları avlar helâl edilmiştir. Sizin için tuttuklarını yiyin ve avlanır, avı tutup keserken Allah adını anın ve Allah’tan sakının, şüphe yok ki Allah, pek tez hesap görür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Bugün size bütün temiz şeyler helâl edilmiştir ve kendilerine kitap verilenlerin yemekleri de helâldir size, sizin yemekleriniz de helâldir onlara ve inanan kadınlardan namus ve iffet sahibi olanlarla kendilerine kitap verilenlere mensup namuslu kadınlar da, mehirlerini vermek, zina etmemek ve gizli dost tutmamak şartıyla size helâldir ve kim imanı inkâr ederse bütün işledikleri boşa gider ve o, âhirette ziyan edenlerdendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Ey inananlar, namaza kalktığınız zaman yıkayın yüzlerinizi ve dirseklerinizle berâber ellerinizi ve başınızın bir kısmını meshedip ayaklarınızı topuklarınızla berâber ve cünüpseniz iyice yıkanıp arının. Hastaysanız, yahut seferdeyseniz, yahut içinizden biri ayak yolundan geldiyse, yahut da kadınlara temas etmişseniz su bulamadığınız takdîrde temiz toprakla teyemmüm edin de toprakla yüzünüzü, ellerinizi meshedin. Allah, sizi güce koşmayı istemez, fakat şükredesiniz diye tertemiz olmanızı ve size verdiği nîmeti tamamlamayı diler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Anın size verilen Allah nîmetini ve duyduk, itaat ettik dediğiniz zaman ona vermiş olduğunuz sözü ki bu sözle bağlamıştır sizi ve çekinin Allah’tan. Şüphe yok ki Allah, yüreklerde ne var bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Ey inananlar, Allah için daima doğru hükmedin, adâlete tam uygun tanıklıkta bulunun ve bir kavme olan kininiz, sizi adâletten alıkoymasın. Adâlette bulunun ki bu, takvaya daha yakındır ve çekinin Allah’tan. Şüphe yok ki Allah, ne yaparsanız hepsinden de haberdardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Allah, inanıp iyi işlerde bulunanlara vaat etti, onlarındır yarlıganma ve pek büyük mükafat. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Kâfir olanlara ve âyetlerimizi inkâr edenlere gelince: Onlardır cehennem ehli. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Ey inananlar, anın Allah’ın nîmetini size, hani bir kavim, size el uzatmaya niyetlenmişti de onların ellerini çektirmişti sizden ve çekinin Allah’tan ve inananların, ancak Allah’a dayanmaları gerek. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Ve Allah İsrailoğullarından kuvvetli söz almıştı ve onlardan on iki emin adam göndermiştik ve Allah demişti ki: Ben, sizinleyim, namaz kılarsanız, zekât verirseniz, peygamberlerime inanır, onlara yardım edip ulularsanız ve Allah’a borç verircesine onun yolunda yoksulları doyurur, iyilik eder, para harcarsanız mutlaka kusurlarınızı örter ve mutlaka sizi, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Fakat bundan sonra içinizden kâfir olan, şüphe yok ki doğru yoldan sapmıştır artık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Ahitlerini bozdukları, verdikleri sözden döndükleri için lânet ettik onlara ve kalplerini katılaştırdık. Onlar, sözlerin yerini değiştirirler, kendilerine verilen öğütten bir hisse de almazlar. Pek azı müstesna daima hainliklerini duyarsın, gene de bağışla onları, geç suçlarından. Şüphe yok ki Allah, iyilik edenleri sever. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Onlardan, biz Nasrânîyiz diyenler de var, onlardan da söz aldık, fakat kendilerine verilen öğütten hisse almayı unuttular, biz de kıyamete dek aralarına düşmanlık ve kin saldık. Allah, onların neler yaptığını bildirecek. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Ey kitap ehli, kitapta olduğu halde gizlediklerinizin çoğunu apaçık size bildiren, çoğunu da affedip yüzünüze vurmayan Peygamberimiz gelmiştir size; Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir size. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Allah, kendi rızasına uyanları, onunla esenlik yollarına götürür ve dileğiyle onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır ve onları doğru yola sevk eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Gerçekten de şüphe yok ki Allah, Meryem oğlu Mesîh’tir diyenler kâfir oldular. De ki: Meryem oğlu Mesîh’i de, anasını da ve yeryüzündekilerin hepsini de helâk etmeyi dilese Allah’a karşı herhangi bir şeye kim sahip çıkabilir? Ve Allah’ındır göklerin, yeryüzünün ve ikisinin arasında olanların saltanatı. Dilediğini yaratır ve Allah’ın her şeye gücü yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Yahûdiler ve Nasrânîler, biz Allah’ın oğullarıyız ve sevgilileriyiz dediler. De ki: Öyleyse neden günahlarınızdan dolayı size azâp ediyor? Hayır, siz, ancak onun yarattığı insanlardansınız; o, dilediğini yarlıgar, dilediğine azâp eder ve Allah’ındır göklerin, yeryüzünün ve ikisinin arasında bulunanların saltanatı ve her iş, ona aittir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Ey kitap ehli, bize ne bir müjdeci geldi, ne bir korkutucu dememeniz için peygamberlerin arasının kesildiği bir devirde size, her şeyi açıklayan Peygamberimiz geldi. İşte size şüphesiz olarak bir müjdeci, bir korkutucu geldi ve Allah’ın, her şeye gücü yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Hatırla o zamanı ki Mûsâ, kavmine, ey kavmim demişti, anın Allah’ın size verdiği nîmeti ki içinizden peygamberler gönderdi ve padişahlar çıkardı ve size, âlemlerde, hiçbir kimseye vermediğini verdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Ey kavmim, Allah’ın size vermeyi takdîr ettiği kutlu yere girin ve gerisin-geriye dönmeyin, yoksa ziyankâr olursunuz, ancak ziyana dönersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Onlarsa yâ Mûsâ demişlerdi, orada zorlu erler var, onlar orada oldukça biz, kesin olarak giremeyiz, ama oradan çıkarlarsa gireriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. İçlerinden, korkan ve Allah tarafından nîmetlere mazhar olmuş bulunan iki kişi, kapıdan girip saldırın üstlerine demişti; oraya girerseniz şüphe yok ki üst olursunuz siz ve ancak Allah’a dayanın inanmışsanız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. Yâ Mûsâ demişlerdi, onlar orada bulundukça biz, oraya ebedîyen giremeyiz. Sen, Rabbinle git, ikiniz çarpışın onlarla, biz burada oturup duracağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Mûsâ, ya Rabbi demişti, benim hükmüm ancak kendime, bir de kardeşime geçiyor. Şu kötülük eden kavimle aramızı sen ayır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Tanrı demişti ki: Orası, tam kırk yıl onlara haram edildi. Çölde sersemcesine dolaşacaklar, tasalanma o kötülükte bulunanlar için. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Oku onlara Âdem’in iki oğluna ait gerçek haberi. Hani onlar, Tanrıya yaklaşmak için kurban sunmuşlardı da birininki kabul edilmişti, öbürününki kabul edilmemişti ve o, seni mutlaka öldüreceğim demişti ona, o da demişti ki: Allah ancak, kendisinden çekinenlerin kurbanını kabul eder. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. Andolsun, beni öldürmek için elini uzatsan da bana, ben sana, seni öldürmek için elimi uzatmayacağım; çünkü ben, âlemlerin Rabbi Allah’tan korkarım. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Dilerim, kendi suçunla berâber benim suçumu da yüklenesin de cehennem ehlinden olasın ve budur cezası zulmedenlerin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. Nihâyet kardeşini öldürme hususunda nefsine uydu da öldürdü onu ve ziyankârlardan oluverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Sonra, kardeşinin cesedini nasıl örteceğini göstermek için Allah, bir karga gönderdi. Bu karga, yeri eşmedeydi. Yazıklar olsun bana dedi, kardeşimin cesedini gömmede şu karga kadar bile olamadım ha? Ve o, artık nedamet edenlere katılmıştı zâten. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Bu yüzden şu hükmü yazdık İsrailoğullarına: Şüphe yok ki bir insanı öldürmesine, yahut yeryüzünde bozgunculuk etmesine karşılık olmayarak birisini öldüren, bütün insanları öldürmüş gibidir ve kim, birisini kurtarır, diriltirse bütün insanları diriltmiş gibidir. Andolsun ki peygamberlerimiz, onlara apaçık delillerle geldiler de gene onların çoğu, bundan sonra yeryüzünde hadlerini aştılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. Allah’a ve Resûlüne savaş açanlarla yeryüzünde bozgunculuk etmeye koşanların cezaları, ancak öldürülmektir, yahut asılmaktır, çapraz olarak elleriyle ayaklarının kesilmesidir, yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu, onların dünyada uğradıkları horluktur, âhiretteyse pek büyük bir azap vardır onlara. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. Ancak onlardan, ele geçmeden tövbe edenler, bu hükümden dışarıdır. Şüphesiz olarak bilin ki Allah, suçları örter, rahîmdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Ey inananlar, çekinin Allah’tan ve onu vesîleyle arayın ve savaşın onun yolunda da muradına erenlerden olun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Kâfir olanlar, yeryüzünde ne varsa hepsine, hattâ bir misli fazlasına sahip olsalar da kıyâmet gününün azâbından kurtulmak için hepsini verseler gene makbule geçmez ve onlara pek elemli bir azap vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Ateşten çıkmak isterlerse de çıkamaz onlar ve onlar içindir sürüp giden bir azap. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Erkek olsun, kadın olsun, hırsızlık edenlerin, elde ettiklerine karşılık, Allah tarafından ibret verici bir ceza olarak kesin ellerini ve Allah, üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Ettiği zulümden sonra tövbe eden ve düzgün bir hale gelenin tövbesini Allah kabul eder. Şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahîmdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Bilmez misin Allah’ı ki göklerin de tasarrufu ona aittir, yeryüzünün de ve dilediğine azâp eder, dilediğini yarlıgar ve Allah’ın, her şeye gücü yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Ey Peygamber, ağızlarıyla inandık diyen, fakat yürekleriyle inanmayanlardan ve Yahûdilerden, boyuna kâfirliğe koşuşanlar, seni mahzun etmesin. Onlar, sözleri, yalan söylemek için boyuna dinleyip dururlar, senin yanına gelmemiş olan bir başka kavim için dinlerler boyuna. Onlar, sözlerin bâzısının yerlerini değiştirirler de size şu tarzda fetva verilirse derler, kabul edin, verilmezse çekinin kabul etmekten ve Allah, kime azâb etmek isterse sen, Allah’ın isteğine karşı o adama hiçbir şey yapamazsın. Onlar, öyle kişilerdir ki Allah, yüreklerini temizlemeyi murâd etmemiştir. Onlar içindir dünya da horluk ve onlar içindir âhirette pek büyük bir azap. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Onlar, yalan söylemek için boyuna dinlerler, haramı ve rüşveti de boyuna yerler. Sana gelirlerse aralarında hüküm ver, yahut da yüz çevir onlardan. Yüz çevirirsen, kesin olarak sana hiçbir zarar veremez onlar ve eğer hüküm verirsen, aralarında, adâletle hüküm ver, şüphe yok ki Allah, adâlet sahiplerini sever. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Nasıl oluyor da içinde Allah’ın hükmü bulunan Tevrat, yanlarındayken senin hükmüne baş vuruyorlar, sonra da gene bu hükümden yüz çeviriyorlar? Onlar, zâten inanmamışlardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Şüphe yok ki biz, Tevrat’ı indirdik, onda doğru yola sevk ediş ve nûr var. Tanrıya teslîm olan peygamberlerle hükümleri bilenler ve Allah kitabını korumaya memûr olan bilginler, Yahûdilere, hep ona göre hüküm verirlerdi ve hepsi de o kitabın doğruluğuna tanıktı. Artık insanlardan korkmayın, benden korkun ve âyetlerimi, az bir menfaat karşılığında satmayın ve kimler, Allah’ın indirdiği hükme uygun olarak hüküm vermezlerse onlardır kâfirlerin ta kendileri Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Ve o kitapta onlara hükmettik ki cana karşılık can, göze karşılık göz, burna karşılık burun, kulağa karşılık kulak, dişe karşılık diş ve yaralara karşılık da yaralarla kısas var. Fakat kim bağışlar da hakkından geçerse bu, suçlarının yarlıganmasına sebep olur ve kimler, Allah’ın indirdiği hükme göre hüküm vermezlerse onlardır zâlimlerin ta kendileri. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Onların izinden de, ellerinde bulunan Tevrât’ı gerçeklemek üzere Meryemoğlu İsa’yı gönderdik ve ona, içinde doğru yola sevk eden hükümler ve nûr bulunan ve ellerindeki Tevrât’ı gerçekleyen, çekinenleri doğru yola sevk eden sakınanlara öğüt olan İncil’i verdik. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. İncil ehli de, Allah’ın o kitapta indirdiği hükümlerle hüküm versinler. Ve kimler Allah’ın indirdiği hükme göre hüküm vermezlerse onlardır Tanrı buyruğundan çıkanların ta kendileri. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Ve sana da, önceki kitabı gerçekleyen ve ona, emin bir tanık olan kitabı, gerçek olarak indirdik. Artık aralarında, Allah’ın indirdiğine göre hüküm ver ve sana gelen gerçekten dönüp onların isteklerine uyma. Sizden her birerinize bir şeriat, bir yol tâyin ettik ve Allah dileseydi bir ümmet yapardı sizi, fakat size verdiği hükümler hususunda sizi sınamaktadır, siz de hayırlı işlerde yarışın artık ve hepinizin dönüp varacağı yer, Allah tapısıdır ve o, haklarında ayrılığa düştüğünüz şeyleri size haber verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. Aralarında, Allah’ın indirdiği hükümlere göre hükmet ve onların dileklerine uyma, Allah’ın, sana indirdiği hükümlerin bâzısından seni saptıracaklarından çekin. Yüz çevirirlerse bil ki ancak Allah, onları bâzı suçlarından dolayı musîbete uğratacak ve insanların çoğu da buyruktan çıkmış olanlardır zâten. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. Hâlâ mı cahiliyet devrinin hükmünü aramadalar? Gerçeği, şüphesiz bir sûrette bilenler yanında hükmü, Allah’tan daha güzel olan kimdir ki? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Ey inananlar, Yahûdilerle Nasrânîleri dost edinmeyin. Onlar, birbirlerinin dostudur ve sizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki o da, onlardandır. Şüphe yok ki Allah, zâlim olan kavmi doğru yola sevk etmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Yüreklerinde bir hastalık olanları ve bir felâkete uğramamızdan korkuyoruz, diyerek onların içine katılan, onlara koşanları görürsün. Fakat belki de Allah bir fetih verir, yahut kendi katından bir iş çıkarır meydana da onlar, içlerinde gizledikleri şeyden dolayı nâdim oluverirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. İnananlar da derler ki, sizinle beraber olduklarına dair bütün kuvvetleriyle yemin edenler bunlar mı? İşte yaptıkları boşa çıktı, ziyankâr oluverdiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Ey inananlar, içinizden kim çıkar da dininden dönerse Allah onlara bedel öyle bir kavim getirecektir yakında ki o onları sevecek, onlar da, onu sevecek, inananlara karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı yüce olacak o kavim. Allah yolunda savaşacaklar ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmayacaklar. Bu, Allah’ın lütfü ve inâyetidir ki dilediğine verir ve Allah’ın lütfü boldur, o her şeyi bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Sizin dostunuz, sahibiniz, ancak Allah’tır ve Peygamberidir ve inananlar, namaz kılanlar ve rükû ederken zekât verenlerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Ve kim, Allah’tan, Peygamberinden ve inananlardan yüz çevirirse bilsin ki hiç şüphesiz Allah’a mensup olanlardır üst olacak kişiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Ey inananlar, sizden önce, kendilerine kitap verilenlerle kâfirlerden, dininizi alay konusu yapan, onu oyuncak sayan kişileri dost edinmeyin, çekinin Allah’tan inanmışsanız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Birbirinizi namaza çağırdığınız, ezan okuduğunuz zaman, bununla alay ederler, bir oyun sayarlar bunu. Bu da şüphe yok ki akılları olmayan, akıl edemeyen bir kavim olduklarındandır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. De ki: Ey kitap ehli, bizden hoşlanmayışınızın sebebi, ancak Allah’a ve bize indirilene ve bizden önce indirilenlere inanmamızdan başka bir şey mi ki? Ve sizin çoğunuz, buyruktan çıkmış kişilersiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. De ki: Bundan daha fena olanları, Allah’ın cezasına uğramış bulunanları haber vereyim mi size? Allah’ın lânet ettiği, gazabına uğrattığı, içlerinden bir kısmını maymun ve domuz şekline soktuğu kişiler ve Şeytan’a tapanlar. İşte bunlardır yeri daha kötü olanlar, doğru yoldan daha fazla sapmış bulunanlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. Sizin yanınıza geldiler mi, inandık derler, halbuki onlar, bulunduğunuz yere kâfirlikle girdikleri gibi gene kâfirlikle çıkmışlardır ve Allah, onların gizlediğini, onlardan daha iyi bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. Onların çoğunu görürsün ki suç işlemekte, düşmanlık etmekte, haram yemekte birbirleriyle yarışa girerler. Yaptıkları şey, ne de kötüdür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. Bâri, hükümleri bilenleri ve bilginleri, onları, suç olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi. İşledikleri iş, ne de kötüdür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. Yahûdiler, Allah’ın eli bağlıdır dediler, elleri bağlanasılar, söyledikleri söz yüzünden lânete uğrayasılar. Hayır, Allah’ın iki eli de açıktır, dilediği gibi ihsânda bulunur. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını, kâfirliğini arttıracak ve biz, onların arasına kıyâmete dek düşmanlık ve kin saldık. Ne vakit savaş için bir ateş yaktılarsa Allah söndürdü o ateşi ve onlar, yeryüzünde bozgunculuğa koşup dururlar ve Allah, bozguncuları sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. Kitap ehli olanlar inansalardı, çekinselerdi elbette kötülüklerini örterdik ve elbette onları da nîmeti bol cennetlere sokardık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. Tevrât’ın, İncil’in ve Rablerinden sana indirilen kitabın hükümlerini tutsalardı tepelerinden ayaklarının altlarından nîmetlere nail olurlar, onları yerlerdi. İçlerinde geri ve aşırı olmayan insaf ehli de var, fakat çoğunun yaptığı işler, ne de kötü. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. Ey Peygamber, bildir, sana Rabbinden indirilen emri ve eğer bu tebliği îfâ etmezsen onun elçiliğini yapmamış olursun ve Allah, seni insanlardan korur. Şüphe yok ki Allah, kâfir olan kavme, doğru yola gitmek hususunda başarı vermez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. De ki: Ey kitap ehli, hiçbir şeye inanmış sayılmazsınız Tevrât’ın, İncil’in ve Rabbinizden size indirilen kitabın hükümlerini yerine getirmedikçe ve andolsun ki Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını, kâfirliğini arttıracak, artık o kâfir kavim yüzünden tasalanma sen. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. Fakat inananlarla Yahûdi olanlardan, Sâbîlerden ve Hıristiyanlardan Allah’a ve âhiret gününe inanıp iyi işler işleyenlere ne bir korku vardır, ne de mahzun olur onlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Andolsun ki İsrailoğullarından söz almıştık, peygamberler göndermiştik onlara. Fakat hangi peygamber onlara gelip canlarının istemediği bir şey getirdiyse o peygamberlerin bir kısmını yalanlamışlardı, bir kısmını öldürmüşlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. Ve sandılar ki bir cezaya uğramayacaklar. Kör oldular âdeta, sağır kesildiler, sonra tövbe ettiler, Allah kabul etti, sonra gene de çoğu körleşti, sağır oldu ve Allah, onların yaptıklarını tamamıyla görür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. Allah, şüphe yok ki Meryem oğlu Mesîh’tir diyenler kâfir oldular ve Mesîh, ey İsrailoğulları demişti, Rabbime ve Rabbinize kulluk edin; şüphe yok ki Allah’a eş tanıyana Allah, cenneti haram etmiştir, onun yurdu ateştir ve zâlimlere hiçbir yardımcı yoktur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Şüphe yok ki kâfir olmuşlardır, Allah, üçün üçüncüsüdür diyenler ve kulluk edilecek tek bir Tanrı vardır ancak. Söyledikleri sözden dönmezlerse içlerinden kâfir olanlar, pek elemli bir azâba uğrayacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Hâlâ mı tövbe etmeyecekler Allah’a ve hâlâ mı yarlıgamasını istemeyecekler? Ve Allah suçları örter, rahîmdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Meryemoğlu Mesîh, bir peygamberden başka bir şey değildi; ondan önce de nice peygamberler gelip geçtiler; annesi de gerçek bir kadındı, ikisi de yemek yerlerdi. Bak bir, onlara delillerimizi nasıl açıklamadayız, sonra da bak, nasıl yüz çeviriyor onlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. De ki: Allah’ı bırakıp size ne bir zararı dokunacak, ne bir faydası gelecek bir varlığa mı kulluk ediyorsunuz? Ve Allah, her şeyi duyar, bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. De ki: Ey kitap ehli, haksız yere dininizde, aşırı gitmeyin ve evvelce hem sapmış, hem çoğunu saptırmış ve doğru yolu bırakıp sapıklığa dalmış olan kavmin dileklerine uymayın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. İsrailoğullarından kâfir olanlara Dâvûd’un diliyle de lânet edilmişti, Meryemoğlu İsa’nın diliyle de. Bu da isyan ettiklerinden ve aşırı gittiklerindendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. İşledikleri kötülükten, birbirlerini menetmezlerdi. Gerçekten de yaptıkları iş, ne de kötüydü. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Onların çoğunu görürsün ki kâfirlere dostluk ederler. Ne de kötüdür nefislerinin, onlara hazırlayıp sunduğu şey; Allah’ın gazabına uğrayacaklardır ve azâp içinde ebedî olarak kalacaklardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Allah’a, Peygambere ve ona indirilene inansalardı onları dost edinmezlerdi. Fakat onlardan çoğu, buyruktan çıkmış kötü kişilerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. İnsanların, inananlara düşmanlıkta en ileri gidenleri, göreceksin, Yahûdilerle müşriklerdir, inananlara sevgi bakımından en yakınları da biz Nasrânîyiz diyenlerdir. Bunun sebebi de, onların içinde ilimle, ibadetle uğraşanlarla rahiplerin bulunuşudur ve bir de onlar, ululanmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Peygamberlere indirileni duydular mı gerçeği tanıdıklarından görürsün ki gözleri yaşla dolar da taşar. Derler ki: Rabbimiz, inandık biz, bizi gerçeğe tanık olanlardan et. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Zâten Rabbimizin bizi de iyi insanlara katmasını umup dururken ne oluyor bize ki Allah’a ve bize gelen gerçeğe inanmayalım? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Allah da onları söyledikleri söz yüzünden, kıyısından ırmaklar akan cennetlere sokarak mükâfatlandırır, orada ebedî olarak kalırlar ve budur işte iyilik edenlerin mükâfatı. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. Kâfir olanlarla âyetlerimizi yalanlayanlara gelince onlardır cehennem ehli. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Ey inananlar, Allah’ın size helâl ettiği tertemiz şeyleri haram etmeyin kendinize ve aşırı gitmeyin. Şüphe yok ki Allah, aşırı gidenleri sevmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Ve yiyin Allah’ın size rızık olarak verdiği şeylerden helâl ve temiz olanları ve inandığınız Allah’tan çekinin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Boş yere yemin etmenizden dolayı sorumlu tutmaz sizi Allah, fakat yürekten ve kasten ettiğiniz yeminler yüzünden sorumlu tutar. Yemin kefâreti, âilenize yedirdiğiniz yemeklerin orta derecede olanıyla on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek, yahut da bir kul azat etmektir. Bunlara gücü yetmeyen üç gün oruç tutar. İşte yemininizi bozarsanız budur kefâreti. Koruyun yeminlerinizi. Allah, şükredenlerden olursunuz diye âyetlerini işte böyle açıklar size. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. Ey inananlar, şarap, kumar, tapınmak için dikilmiş olan taşlar, fal için kullanılan oklar, ancak Şeytan’ın işlerindendir ve birer pisliktir bunlar. Bunlardan kaçının da muradına erenlerden olun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. Şeytan, şarap ve kumarla sizin aranıza düşmanlık ve kin salmak ister ancak, vazgeçtiniz artık değil mi? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. Ve itaat edin Allah’a ve Peygambere ve sakının. Yüz çevirirseniz iyice bilin ki Peygamberimize düşen vazife, ancak tebliğden ibarettir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. İman edip iyi işlerde bulunanlara; çekindikleri, inandıkları ve iyi işlerde bulundukları, sonra gene çekinmede devam ettikleri, inançlarını güttükleri, sonra da gene çekinip durdukları ve iyilik ettikleri takdîrde haram edilmeden önce yedikleri şeyler yüzünden bir vebal yok ve Allah iyilik edenleri sever. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. Ey inananlar, Allah, onu görmeksizin de kendisinden korkan kişiyi ayırt etmek için ellerinizin ulaşabileceği, mızraklarınızın yetişebileceği avları avlanma hususunda sizi sınayacak mutlaka. Bundan sonra kim aşırı hareket ederse ona pek acı bir azap var. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Ey inananlar, ihramdayken avlanmayın; içinizden kim, bir av hayvanını bilerek öldürürse sizden iki adâlet sahibinin hükmüne göre cezası, öldürdüğü hayvanın benzeri olan ve Kâ’be’ye götürülen bir hayvanı kurban etmek, yahut işlediği suça karşılık yoksulları doyurmak, yahut da bunlara denk olacak kadar oruç tutmaktır, böylece yaptığının cezasını tatması gerektir. Allah, geçmişte işlenen suçları bağışlamıştır. Fakat bundan böyle de kim bu suçu işlerse şüphe yok ki Allah öç alır ondan ve Allah üstündür, öç alıcıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. Denizde avlanmak ve avladığını yemek, geçiminiz için size de, misafirlerinize de helâl edilmiştir de ihramda bulunduğunuz müddetçe kara avı haram edilmiştir size. Çekinin o Allah’tan ki onun tapısında toplanacaksınız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. Allah, Kâbe’yi hac ayını, kurbanı, kurbanlık olduğu bilinsin diye boynuna bir şey asılan hayvanları, insanların geçimine, düzenine sebep etti, böylece de şüphesiz olarak Allah’ın, göklerde ve yeryüzünde ne varsa hepsini bildiğini sizin de bilmenizi diledi ve Allah, şüphe yok ki her şeyi bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Bilin ki Allah’ın cezası, muhakkak pek çetindir ve şüphe yok ki Allah suçları örter, rahîmdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. Peygamberin vazifesi, ancak tebliğdir ve Allah, açığa vurduğunuz şeyleri de bilir, gizlediğiniz şeyleri de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. De ki: Pisle temiz bir değildir, pisin çokluğu seni şaşırtsa bile. Artık ey aklı tam olanlar, çekinin Allah’tan da muradınıza erin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. Ey inananlar, size açıklanınca hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Kur’ân indirilirken bunlara ait bir şey sorarsanız hükmü açıklanır size, halbuki Allah geçmişti ondan, ona ait hükmü bildirmemişti ve Allah, suçları örter, rahîmdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. Sizden önce de bir kavim onları sordu da sonra kâfir oluverdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Allah, ne bahîreyi meşru kılmıştır, ne sâibeyi, ne vasîlayı, ne de hâmı; fakat kâfir olanlar, Allah’a, yalan yere iftirâ ederler ve onların çoğunun da aklı ermez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. Onlara, gelin Allah’ın indirdiğine ve Peygambere dendi mi bize yeter atalarımızın yapageldikleri şeyler, böyle bulduk biz derler. Fakat ya ataları da bir şey bilmiyorlardı ve doğru yola gitmiyorlardıysa. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. Ey inananlar, siz, kendinize bakın; doğru yolu buldunuzsa sapık kişi, size bir zarar veremez. Hepinizin de dönüp varacağı yer, Allah tapısıdır ve o mutlaka yaptığınız şeyleri bildirir size. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. Ey inananlar, birinize ölüm gelip çatarsa aranızda vasiyet edeceğiniz zaman, sizden iki âdil tanık bulunsun. Yolculuktaysanız ve gene size ölüm musibeti gelip çatacaksa sizden olmayan iki kişiyi de tanık tutabilirsiniz. Ancak onları, namazdan sonraya dek alıkoyun da akraba bile olsa Allah’ı bırakıp yerine hiçbir menfaati satın almayacağız, tanıklığımızı, Allah için gizlemeyeceğiz, gizlersek günahkarlardan olalım diye Allah’a yemin etsinler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. O iki tanığın bir günahı hakkettikleri anlaşılırsa mîras hakkında sahip olanlardan ve tanıklığa daha ziyade lâyık bulunanlardan iki kişi, onların yerine geçer, bizim tanıklığımız, onların tanıklığından daha doğrudur ve biz zulmetmedik, ettiysek zâlimlerden olalım diye Allah’a yemin ederler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. Bu, hakkıyla tanıklık etmelerini, yahut yeminden sonra tanıklıklarının, yeminlerinin reddedilmesinden korkmamalarını sağlamaya daha yakındır. Ve çekinin Allah’tan ve dinleyin. Allah kötülükte, taşkınlıkta bulunan kavmi doğru yola sevk etmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. O gün Allah, bütün peygamberleri toplayacak da ne cevap verildi size diyecek. Diyecekler ki: Bilgimiz yok bizim, şüphe yok ki sensin gizli şeyleri hakkıyla bilen. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. An o zamanı ki Allah ey Meryemoğlu İsa, hatırla sana ve annene verdiğim nîmetimi demişti, hatırla ki seni Rûh-ül-Kudüs’le kuvvetlendirdim de beşikteyken de insanlarla konuştun, olgunluk çağında da. Hani sana kitabı, hikmeti, Tevrât-ı ve İncil’i öğretmiştim. Hani topraktan kuş şeklinde bir şey yapardın iznimle de ona üfürürdün, o da iznimle kuş olurdu ve anadan doğma körün gözünü açar, abraş illetine uğrayanı o illetten kurtarırdın iznimle ve hani ölüyü, iznimle mezardan çıkarmış, diriltmiştin. Hani, İsrailoğullarına apaçık delillerle geldiğin zaman onlardan kâfir olanlar, bu ancak açık bir büyü demişlerdi de ben seni kurtarmıştım onların elinden. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. Hani Havarîlere, bana ve Peygamberime inanın demiştim de inandık demişlerdi tanık ol, biz Tanrıya teslîm olanlarız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. Hani Havariler, ey Meryemoğlu İsa demişlerdi, Rabbin, bize gökten bir sofra yemek indirebilir mi? İsa da inanmışsanız demişti, çekinin Allah’tan. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 113. Demişlerdi ki: İstiyoruz ki o yemekten yiyelim, kalplerimiz tam bir inanca ulaşsın ve bilelim ki sen bize doğru söylüyorsun ve buna da tanık olalım biz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 114. Meryemoğlu İsa, Rabbimiz demişti, bize gökten bir sofra yemek indir de bugün, hem önce gelenlerimize bayram olsun, hem sonra gelenlerimize, hem de senden bir delil olsun; sen bizi rızıklandır ve sen, rızık verenlerin en hayırlısısın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 115. Allah, onu size indireceğim ben, fakat bundan sonra içinizden kâfir olanı öyle bir azapla azaplandıracağım ki demişti, âlemler içinde hiçbir kimseyi o çeşit azaplandırmam. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 116. Ve hani Allah, ey Meryemoğlu İsa diyecek, sen misin insanlara, Allah’ı bırakın da beni ve annemi iki tanrı tanıyın diyen? İsa da seni noksan sıfatlardan arı bilirim diyecek, hakkım olmayan bir sözü söyleyemem ki ben. Böyle bir söz söylediysem elbette bilirsin bunu. Benim içimde ne varsa hepsini mutlaka bilirsin sen. Fakat ben, senin bildiğini bilemem; şüphe yok ki sen gizli olan her şeyi, hakkıyla bilirsin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 117. Onlara, ancak bana emrettiğini söyledim, Rabbime ve Rabbinize kulluk edin dedim. İçlerinde bulundukça gözetirdim, korurdum onları, fakat beni aldıktan sonra onların ne yaptıklarını sen gördün ve sen her şeye hakkıyla tanıksın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 118. Onlara azâp edersen şüphe yok ki onlar, senin kullarındır ve eğer yarlıgarsan şüphe yok ki sensin üstün olan, hüküm ve hikmet sahibi bulunan. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 119. Allah diyecek ki: Bugün, öyle bir gündür ki gerçeklerin gerçekliği fayda eder ancak. Onlarındır kıyılarından ırmaklar akan cennetler, ebedî kalırlar orada. Allah onlardan râzı olmuştur, onlar da ondan râzı olmuşlardır. İşte budur en büyük kurtuluş. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 120. Allah’a aittir göklerin yeryüzünün ve oralarda ne varsa hepsinin tasarrufu ve onun her şeye gücü yeter. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster