Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Şüphe yok ki biz, dağları râm etmiştik ona, akşam ve kuşluk çağlarında onunla berâber Rabbi tenzîh ederlerdi.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Ve bunun için her sabah ve akşam sınırsız kudret ve egemenliğimizi anarken, dağlar da O’na eşlik ederlerdi.
Adem UğurAdem Uğur:
Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Doğrusu biz, akşam ve Güneş doğduğu vakit tespih eder (işlevlerini yerine getirir) hâlde, dağları (benlik sahiplerini) Ona boyun eğdirdik.
Ahmet VarolAhmet Varol:
Biz dağları onun buyruğuna verdik; akşam ve sabah onunla tesbih ederlerdi.
Ali BulaçAli Bulaç:
Doğrusu Biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah kendisiyle birlikte (Allah’ı) tesbih ederlerdi.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Gerçekten biz, dağları onun emrine bağlı kıldık da, akşamleyin ve kuşluk vakti onunla beraber tesbih ederlerdi.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Doğrusu biz, dağları Dâvûd`un emrine vermiştik. Gece-gündüz onunla birlikte Allah`ı anmaktadırlar.
Bekir SadakBekir Sadak:
(18-19) Dogrusu Biz, aksam sabah onunla beraber tesbih eden daglari, kuslari da toplu halde onun buyrugu altina vermistik. Herbiri ona yonelmekteydi.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Kuşları da toplu halde Ona emrine verdik; akşam sabah onunla beraber tesbîh ederlerdi.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Biz dağları onun emrine vermiştik. Akşam ve sabah vakti onunla birlikte tesbih ederlerdi.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(18-19) Kendisiyle birlikte tesbih etsinler diye biz, dağları ve toplanıp gelen kuşları Dâvûd’un emrine verdik. Onların her biri Allah’a yönelmişlerdi.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(18-19) Doğrusu biz akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, toplu halde kuşları onun emri altına vermiştik. Hepsi O’na yönelmiştir.
Edip YükselEdip Yüksel:
Dağları onun emrine vermiştik; onunla birlikte akşamleyin ve tan doğumu (Tanrı’yı) yüceltirlerdi.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Biz, dağları onun emrine vermiştik. Akşam sabah onunla birlikte tesbih ederlerdi.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Biz dağları onun emrine verdik. Sabah akşam onunla beraber tesbih ederler.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Doğrusu biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah kendisiyle birlikte (Tanrı’yı) tesbih ederlerdi.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Biz, dağları onun emrine vermiştik.Akşam sabah onunla beraber tesbih ederlerdi.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Gerçek biz dağları (kendisine) müsahhar kıldık ki bunlar akşamlayın ve kuşluk vakti onunla birlikde durmayıb tesbîh ederlerdi.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Gerçekten biz, dağları (ona) boyun eğdirdik, akşam sabah onunla berâber tesbîh ederlerdi.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Biz, gerçekten dağları onun buyruğuna vermiştik. Sabah ve akşam tesbih ederlerdi.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Akşam sabah Rablerini onunla beraber tesbih eden dağları, Davut’un emrine verdik.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Biz, dağları ona musahhar (emrine amade) kıldık. İşrak vakti ve akşam vakti onunla beraber tesbih ederlerdi.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Doğrusu biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah onlar kendisiyle (Davud ile) birlikte (Allah’ı) tesbih ederlerdi.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
(ve bunun için,) her sabah ve her akşam sınırsız kudret ve egemenliğimizi anarken dağları o’na eşlik ettirirdik,
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
İşte bu yüzden, her sabah ve her akşam, onunla birlikte emrimize amade kıldığımız dağlar da kudret ve ihtişamımızı dillendirirdi;
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak ki, dağları musahhar kıldık, O’nunla beraber akşamleyin ve kuşluk vakti tesbih ederlerdi.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Biz dağları onun emrine vermiştik. Sabah akşam onunla beraber tesbih ederlerdi.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Biz dağları emri altına vermiştik, akşam ve kuşluk vakti onunla birlikte (Allah’ı) anarlardı.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Biz dağları onun emrine verdik. Sabah akşam onunla beraber tesbih ederler.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(18-19) Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu haldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun âhengine katılır, beraber zikrederlerdi.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Biz dağları onunla beraber (tesbih etmeleri için) boyun eğdirmiştik; akşam sabah onunla tesbih ederler (onun yaptığı tesbihle çınlarlar)dı.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Biz, dağları ona boyun eğdirmiştik. Akşam sabah onunla tesbih ederlerdi.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Doğrusu biz dağlara boyun eğdirdik, akşam ve sabah onlar kendisiyle birlikte (Allah’ı) tesbih ederlerdi.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Dağları onunla birlikte buyruk altına almıştık: Akşam sabah birlikte tespih ederlerdi.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
It was We that made the hills declare, in unison with him, Our Praises, at eventide and at break of day,