Muhammed EsedMuhammed Esed:
ve (onların ne olduklarını) gör; zamanla onlar (da şimdi görmediklerini) göreceklerdir.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
ve sen gözetle; onlar da yakında (günlerini) görecekler.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
(İnecek azabı) gözetle, onlar da görecekler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Onları gözetle! Artık onlar da yakında görecekler!
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Ve bekle de gör, onlar da göreceklerdir.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Başlarına inecek azabı gözetle! Zaten kendileri de yakında gerçeği göreceklerdir.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Ve (bekle de) gör, onlar da göreceklerdir.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Ve gözle, onlar da gözleyecekler.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Ve seyret; onlar da (azabı) yakında göreceklerdir.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Ve gör neler olacak. Onlar da görecekler.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
And watch (how they fare) and they soon shall see (how thou farest)!