Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Sağcılar (a gelince:) O sağcılar ne (mutlu) durlar!
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Artık (bir kısmınız) Ashâb-ı Meymene (kurtulduğuna bir alâmet olarak amel defterleri sağ eline verilenler) ki, ne (mutlu o) Ashâb-ı Meymene(ye)!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Sağcılar; o sağcılar ne mutludurlar.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Mutlu olanlar. O gün ne kadarda mutlular.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
İşte ashabı meymene [meymene sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sağından verilen cennetlikler], (ama) ne ashabı meymene!
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Kiminiz doğruyu bulmuşlardan olacak. Ah! ne (mutlu) kimselerdir doğruyu bulmuş olanlar!
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Bir bahtiyat kampa dahil olan kesim olacak; ama ne büyük bahtiyarlık!..
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(7-9) Ve (o gün) siz de üç sınıf olmuşsunuzdur. İmdi (biri) Ashâb-ı Meymene, nedir Ashâb-ı Meymene? Ve (ikincisi) Ashâb-ı Meş’emedir, nedir Ashâb-ı Meş’eme?
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Sağın adamları, ne uğurludurlar onlar!
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Sağin arkadaşları! Nedir o, sağın arkadaşları?
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara!
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Ashab-ı yemin ki ne ashab-ı yemin! Ne mutludur onlar!
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Sağın adamları (amel defterleri sağ tarafından verilenler), ne uğurlulardır onlar!
Şaban PirişŞaban Piriş:
Sağ taraf halkı... Ne sağ taraf halkı!
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
İşte o «Ashab-ı Meymene» olanlar, ne (kutlu) «Ashab-ı Meymene»dir.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
İşte uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı?
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Then (there will be) the Companions of the Right Hand;- What will be the Companions of the Right Hand?