وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ فَلَا تَكُنْ فِي مِرْيَةٍ مِنْ لِقَائِهِ ۖ وَجَعَلْنَاهُ هُدًى لِبَنِي إِسْرَائِيلَ
Ve le kad ateyna musal kitabe fe la tekün fı miryetim mil likaihı ve cealnahü hüdel li benı israiyl
Kelime
Anlamı
Kökü
وَلَقَدْ
ve andolsun
اتَيْنَا
biz verdik
مُوسَى
Musa’ya
الْكِتَابَ
Kitabı
فَلَا
sakın
تَكُنْ
olma
فِي
içinde
مِرْيَةٍ
kuşku
مِنْ
-ndan
لِقَائِهِ
onun ulaşması-
وَجَعَلْنَاهُ
ve onu yaptık
هُدًى
yol gösterici
لِبَنِي
oğullarına
إِسْرَائِيلَ
İsrail

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Ve andolsun ki Mûsâ’ya da kitap vermiştik, ona kavuşacağında şüphen olmasın ve biz, İsrailoğullarına o kitabı, doğru yolu gösteren bir rehber yapmıştık.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Andolsun biz, Musa’ya kitap verdik. Öyleyse sana ilettiğimiz vahiyde, aynı hakikat ile karşılaşacağından kuşkuya düşme veya Musa’ya kitap verilmesi konusunda bir kuşkun olmasın veya miraçta ve ahirette Musa’ya kavuşacağından şüphe etme. Biz İsrailoğullarına o kitabı, doğru yolu gösteren bir rehber yapmıştık.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Andolsun biz Musa’ya Kitap verdik, -(Resûlüm!) sen ona kavuşacağından şüphe etme- ve onu İsrailoğullarına hidayet rehberi kıldık.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Andolsun ki Musa’ya Bilgi (Kitap) verdik... (Şimdi sen de) Ona (Bilgiye) ermiş olmaktan kuşku duyma! Onu İsrailoğulları için bir hakikat kılavuzu kıldık.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Andolsun biz Musa’ya Kitab’ı vermiştik, şimdi sen ona kavuşmaktan kuşku içinde olma. Onu İsrailoğullarına yol gösterici kılmıştık.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Andolsun, Biz Musa’ya kitabı vermiştik; böylece sen ona kavuşmaktan kuşku içinde olma. Biz onu İsrailoğulları’na bir yol gösterici kılmıştık.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Gerçekten biz Musa’ya Tevrat’ı verdik. Şimdi sen, ona kavuşmakdan dolayı şübhede olma, (Mi’raç gecesinde ona kavuşacaksın). Biz O’nu (Mûsa’yı), İsraîloğullarına bir hidayet rehberi yapmıştık.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Andolsun ki biz, Mûsâ`ya kitâbı verdik. Mûsâ`nın ona kavuştuğu hususunda hiç şüphe etme! Biz onu İsrâiloğulları`na bir rehber kıldık.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    And olsun ki Musa’ya Kitap verdik; Sakin sen ona kavusacagindan suphe etme Musa’ya verdigimizi Israilogullarina dogruluk rehberi kildik.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    And olsun ki Musâ’ya kitab verdik. Sakın sen ona kavuşmakta şüphe etme. Biz onu (kendisine verdiğimiz kitabı) İsrail oğulları’na doğru yolu gösteren rehber kıldık.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    Andolsun ki, biz Musa`ya Kitab`ı (Tevrat`ı) verdik. Sen de Kitab`a (Kur`an`a) kavuşma konusunda sakın şüphe içinde olma! (Biz) Onu İsrailoğullarına bir yol gösterici kılmıştık.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    Andolsun, biz Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) vermiştik. Sen de kitaba (Kur’an’a) kavuşma konusunda sakın şüphe içinde olma. Onu İsrailoğullarına bir yol gösterici kılmıştık.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Andolsun biz Musa’ya Kitap verdik, -(Resûlüm!) sen ona kavuşacağından şüphe etme- ve onu İsrailoğullarına hidayet rehberi kıldık.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Musa’ya kitabı verdik; bu konuda hiçbir kuşkun olmasın. Onu İsrailoğulları için bir rehber yaptık.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Andolsun ki biz vaktiyle Musa’ya kitap vermiştik. Şimdi de sen ona (öyle bir kitaba) kavuşmaktan şüphe içinde olma. Biz onu İsrailoğullarına doğru yolu göstren bir rehber kılmıştık.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Andolsun biz Musa’ya kitabı verdik. Ey Muhammed! Sakın sen ona kavuşacağından şüphe etme. Ona İsrailoğullarını yol gösterici yaptık.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Andolsun, biz Musa’ya kitabı vermiştik; böylece sen ona kavuşmaktan kuşku içinde olma. Biz onu İsrailoğullarına bir yol gösterici kılmıştık.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Andolsun biz Musa’ya Kitap verdik, (Resûlüm!) sen ona kavuşacağından şüphe etme ve onu İsrailoğullarına hidayet rehberi kıldık.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Andolsun ki biz Musâya o kitabı verdik. Şimdi sen ona kavuşmakdan şübhede olma. Biz onu İsrâîl oğullarına hidâyet (rehberi) yapmışdık.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    Şânım hakkı için, Mûsâ`ya Kitâb`ı (Tevrât`ı) verdik. (Ey Resûlüm!) Sakın ona(Mûsâ`ya) kavuşacağından bir şübhe içinde olma! (Biz) onu da İsrâiloğullarına bir hidâyet rehberi kıldık.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Andolsun ki; Musa’ya da kitab verdik. Sakın, sen O’na kavuşacağından kuşku içinde olma. Ve onu İsrailoğullarına hidayet yaptık.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Biz Musa ya kitabı verdik. Onun, (Allah ile Tur dağındaki) karşılaşmasından şüphe etme. Musa ya verdiğimiz kitabı İsrail oğullarına doğru yol rehberi yaptık.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Ve andolsun ki Musa (A.S)’a kitap verdik. Bundan sonra sen, O’na (Allah’a) mülâki olmaktan (hayattayken ruhunu Allah’a ulaştırmaktan) şüphe içinde olma. Ve O’nu (Tevrat’ı) İsrailoğulları için hidayet rehberi (Allah’a ulaştırıcı) kıldık.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Şüphesiz biz Musa’ya kitabı vermiştik; böylece sen ona kavuşmaktan kuşku içinde olma. Biz onu İsrail oğullarına bir hidayetçi kılmıştık.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Gerçek şu ki (ey Muhammed,) Biz vahyi Musa’ya (da) tevdi etmiştik: öyleyse (sana ilettiğimiz vahiyde) aynı (hakikat) ile karşılaşacağından kuşkuya düşme! Ve (nasıl ki) o (önceki vahy)i İsrailoğulları için bir rehber kıldık,

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Doğrusu Biz Musa`ya da vahiy iletmiştik: şu halde onunla (aynı ortak paydada) buluşacağından asla tereddüdün olmasın! Zira Biz, o (vahyi) de İsrailoğulları için bir yol haritası kılmıştık.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Andolsun ki, Mûsa’ya kitap vermiştik. Artık sen de ona kavuşacağından şüphede bulunma ve onu İsrailoğulları için bir rehber-i hidâyet kılmıştık.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Andolsun ki biz Musa’ya Kitap verdik. "Resulüm! Sakın sen de ona (Musa’ya) kavuşmaktan şüphe etme!" Ve biz onu İsrâiloğulları için bir hidayet rehberi yaptık.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Gerçek şu Kİ, Biz vahyi/kitabı Musa’ya (da) vermiştik. Öyleyse aynı (hakikat) ile karşılaşacağından kuşkuya düşme! Biz onu İsrailoğulları’na bir yol gösterici kıldık.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Andolsun biz Musa’ya kitabı verdik. Ey Muhammed! Sakın sen ona kavuşacağından şüphe etme. Ona İsrailoğullarını yol gösterici yaptık.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (23-24) Şu bir gerçektir ki, sana verdiğimiz gibi Mûsâ’ya da kitap vermiş, sana vahyettiğimiz gibi ona da vahyetmiştik. Dolayısıyla onun da böyle bir vahiy aldığından hiç tereddüdün olmasın. Biz ona verdiğimiz kitabı, İsrailoğullarına rehber kıldık. Onlar sabrettiği ve âyetlerimize kesin olarak inandıkları müddetçe, Biz, emir ve irşadımızla onlardan doğru yolu gösteren önderler tayin ettik.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Andolsun biz Mûsâ’ya Kitabı verdik. Sakın onun (Mûsâ’ya) ulaşmasından kuşkuya düşme. Onu İsrâil oğullarına yol gösterici yaptık.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Musa’ya da kitap vermiş ve ona kavuşmaktan şüpheleri olmasın diye onu İsrailoğulları için kılavuz yapmıştık.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Andolsun, biz Musa’ya kitabı vermiştik; böylece sen ona kavuşmaktan kuşku içinde olma. Biz onu İsrailoğullarına bir yol gösterici kılmıştık.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Yemin olsun ki, Mûsa’ya Kitap’ı vermiştik. Böyleyken sen ona kavuşacağından kuşkuda olma! Biz onu İsrailoğullarına bir kılavuz yapmıştık.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    We did indeed aforetime give the Book to Moses: be not then in doubt of its reaching (thee): and We made it a guide to the Children of Israel.