Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Daha önce kâfir olanların haberi gelmedi mi size? Yaptıkları işin vebâlini tattılar ve onlara elemli bir azap var.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Geçmişte inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? Onlar işledikleri günahların cezasını dünyada çektiler, öteki alemde de onlar için acı bir azap vardır.
Adem UğurAdem Uğur:
Daha önce inkâr edenlerin haberi size ulaşmadı mı? İşte onlar (dünyada) yaptıklarının cezasını tattılar. Onlar için acı bir azap da vardır.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Bundan önceki (ümmetlerden) hakikat bilgisini inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? Bu sebepten işlerinin vebalini tattılar (sonuçlarını yaşadılar)! Onlar için feci bir azap da vardır!
Ahmet VarolAhmet Varol:
Daha önce inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? Onlar yaptıklarının cezasını tattılar. Onlar için acıklı bir azap vardır.
Ali BulaçAli Bulaç:
Bundan önce inkar edenlerin haberi size gelmedi mi? İşte onlar, işlerinin vebalini taddılar. Onlara acı bir azap vardır.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
(Ey Kâfirler)! Bundan önce, kâfir olanların (helâk) haberi gelmedi mi size? Öyle ki, yaptıklarının cezasını (dünyada azab çekmekle) taddılar. Daha da onlara (ahirette) acıklı bir azab var.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Daha önce inkâr edenlerin haberi size ulaşmadı mı? İşte onlar dünyada yaptıklarının cezasını tattılar. Onlar için elem verici bir azap da vardır.
Bekir SadakBekir Sadak:
Daha once inkar edip de, inkarlarinin karsiligini tadan kimselerin haberi size gelmedi mi? Onlara, can yakici azap vardir.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Size, daha önce sapıtanların haberi gelmedi mi ? Yaptıklarının vebalini tattılar ve onlar için elem verici bir azâb vardır.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Daha önce inkâr edip de inkârlarının cezasını tadanların haberi size gelmedi mi? Onlar için elem dolu bir azap vardır.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Daha önce inkâr edip de inkârlarının cezasını tadanların haberi size gelmedi mi? Onlar için elem dolu bir azap da vardır.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Daha önce inkâr edenlerin haberi size ulaşmadı mı? İşte onlar (dünyada) yaptıklarının cezasını tattılar. Onlar için acı bir azap da vardır.
Edip YükselEdip Yüksel:
Daha önce inkâr edip de yaptıklarının karşılığını tadanların haberi size ulaşmadı mı? Onlara acı bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Önceden inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? (Onlar) işlerinin vebalini tattılar ve onlar için acı bir azap vardır.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Daha önce inkar etmiş olanların haberi size gelmedi mi? Onlar dünyada günahlarının cezasını çektiler. Ayrıca ahrette de onlar için acı bir azap vardır.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Bundan önce küfredenlerin haberi size gelmedi mi? İşte onlar, buyruklarının / buyrultularının vebalini tattılar. Onlara acı bir azab vardır.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Bundan önce küfürde ısrar edenlerin haberi size gelmedi mi? Onlar bu sebepten işlerinin cezasını tattılar. Onlar için çok acıklı bir azab vardır.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Bundan evvel küfredib de işlerinin ağırlığını (dünyâda, çekib) tadanların haber (ler) i gelmedi mi size? Onlara (âhiretde de) elem verici azâb vardır.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Daha önce inkâr etmiş olanların haberi size gelmedi mi? (Onlar) işlerinin vebâlini(dünyada kısmen) tattılar ve (âhirette) onlar için (pek) elemli bir azab vardır.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Daha önce küfredip de yaptıklarının karşılığını tadanların haberi size gelmedi mi? Ve onlara elim bir azab vardır.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Önceki inkâr edenlerin haberleri size gelmedi mi? Onlar yapmış oldukları işlerin karşılıklarını tatmışlar ve onlar için ayrıca acıklı bir azap var.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Daha önce inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? O zaman onlar, işlerinin vebalini tattılar. Ve onlar için elîm azap vardır.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Bundan önce küfre sapmış bulunanların haberi size gelmedi mi? İşte onlar, işlerinin vebalini tattılar. Onlar için acı bir azap vardır.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Geçmişte hakikati kabule yanaşmayanların kıssasından haberin yok mu? (Onlar hakikati inkar ettiler) ve böylece yaptıklarının sonucuna katlanmak zorunda kaldılar, (öteki dünyada da) onları bekleyen şiddetli bir azap (vardır).
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Daha önceden inkara gömülüp gidenlerin haberi size gelmedi mi? Onlar da yaptıklarının kötü sonuçlarını (daha burada) tattılar; bir de (ötede) onları can yakıcı bir mahrumiyet beklemektedir.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Size evvelce kâfir olmuş olanların haberi gelmedi mi ki, onlar, işlerinin vebâlini tattılar ve onlar için pek acıklı bir azap vardır.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Daha önce inkâr edip de, yaptıklarının cezâsını tadanların haberi size gelmedi mi? Onlar için elem verici bir azap da vardır.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Daha önce inkâr edip de inkârlarının cezasını tadanların haberi size gelmedi mi? Onlar için çok acıklı bir azap da vardır.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Daha önce inkar etmiş olanların haberi size gelmedi mi? Onlar dünyada günahlarının cezasını çektiler. Ayrıca ahrette de onlar için acı bir azap vardır.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Daha önceki inkârcıların başlarına gelen olaylardan haberiniz olmadı mı? Onlar yaptıkları işlerin cezasını dünyada çektiler, âhirette de onlara gayet acı bir azap vardır.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Daha önce inkâr etmiş olanların haberi size gelmedi mi? (Onlar), işlerinin vebâlini taddılar ve onlar için acı bir azâb da vardır.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Daha önceki kafirlerin haberi gelmedi mi size? Yaptıklarının cezasını tattılar. Onlar için bir de acı verici azap vardır.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Bundan önce küfre sapmış bulunanların haberi size gelmedi mi? İşte onlar, işlerinin vebalini taddılar. Onlar için acı bir azab vardır.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Sizden önce küfre sapanların haberleri gelmedi mi size? Onlar, yapıp ettiklerinin vebalini tattılar. Ve onlar için korkunç bir azap vardır.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
Has not the story reached you, of those who rejected Faith aforetime? So they tasted the evil result of their conduct; and they had a grievous Penalty.