Abdulbaki GölpınarlıAbdulbaki Gölpınarlı:
Gerçekten de bir bağırış gönderdik onlara, derken hayvan ağılına konan çalıya çırpıya döndüler.
Abdullah ParlıyanAbdullah Parlıyan:
Biz de onların üzerine korkunç bir ses gönderdik, derken hepsi hayvan ağılında çiğnenmiş yere dökülen çalı çırpıya döndüler, yok olup gittiler.
Adem UğurAdem Uğur:
Biz onların üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Muhakkak ki biz onların üzerine sayha-i vâhide (bir tek şiddetli titreşimli ses) irsâl ettik de (davarların önüne) konmuş çöp kırıntısı gibi oldular.
Ahmet VarolAhmet Varol:
Biz onların üzerlerine bir tek çığlık gönderdik. Bunun üzerine ağılın çalı çırpısı gibi oldular.
Ali BulaçAli Bulaç:
Çünkü Biz onların üzerine bir tek çığlık gönderdik. Böylece onlar, ağıldaki çalı-çırpı olan kuru ot gibi oluverdiler.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Çünkü biz, üzerlerine korkunç bir ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyib ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
Biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
Bekir SadakBekir Sadak:
Nitekim uzerlerine bir ciglik gonderdik de, agilcilarin kullandigi kurumus ot gibi oldular.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
Hakikat biz, üzerlerine bir tek haykırış salıverdik, onlar da, davar ağılındaki kuru ot gibi oldular.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
Şüphesiz biz, onların üzerine korkunç bir ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
Biz onların üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
Edip YükselEdip Yüksel:
Üzerlerine bir tek patlama gönderdik ve onlar ağılcının topladığı saman yığınına döndüler.
Elmalılı Hamdi YazırElmalılı Hamdi Yazır:
Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
Onların üzerine bir tek çığlık saldık da ağıl bekçisinin biriktirdiği kuru ot yığınlarına dönüştüler.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Çünkü biz onların üzerine bir tek çığlık gönderdik. Böylece onlar, ağıldaki çalı çırpı olan kuru ot gibi oluverdiler.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Çünkü biz onların üzerine bir tek çığlık gönderdik. Böylece onlar ağıldaki çalıçırpı olan kuru ot gibi oluverdiler.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
Çünkü biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik de hayvan ağılına konan kuru çalı çırpı ve otlar gibi oluverdiler.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
Şübhesiz ki biz, onların üzerlerine (korkunç) bir ses gönderdik de, ağıl yapanın (topladığı) kuru ot kırıntıları gibi oldular!
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Nitekim üzerlerine bir tek çığlık gönderdik de ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Onların üzerine şiddetli bir ses dalgası gönderdik ve onlar, ahırda hayvanların yedikleri kuru otlar gibi oldular.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Biz, onların üzerine tek bir sayha (korkunç ses dalgası) gönderdik. Böylece onlar, ufalanmış kuru ot gibi oldular.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Çünkü biz onların üzerine bir tek çığlık gönderiverdik. Böylece onlar, ağılcının topladığı kurumuş çalı çırpı gibi kırılıp dökülüverdiler.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Biz onlara (ceza olarak) bir tek darbe vurduk ve bir çiftliğin kurumuş, kırılmış fidanlarına döndüler.
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Elbet Biz de onlara tek bir bela sayhası gönderdik: sonunda çürüyüp un-ufak olmuş odun talaşına döndüler.
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
(30-31) O halde nasıl olmuş oldu azabım ve tehdidim? Muhakkak ki, onların üzerlerine bir sayha gönderdik. Artık onlar ağıla konmuş kuru ot gibi oldular.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Şüphesiz biz, üzerlerine tek bir çığlık gönderdik. Hayvan ağılına konulan kuru otlar gibi, yere seriliverdiler.
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
Onların üzerine bir tek çığlık saldık da ağıl bekçisinin biriktirdiği kuru ot yığınlarına dönüştüler.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
Biz onlara bir sayha, müthiş bir ses gönderdik, davar ağılındaki kuru ot ve çırpı gibi oldular.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı kuru ot gibi kırılıp döküldüler.
Şaban PirişŞaban Piriş:
Onların üstüne tek bir çığlık gönderdik de deve ağılındaki kuru ot gibi oldular.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Çünkü biz onların üzerine bir tek çığlık gönderiverdik. Böylece onlar, ağıldaki çalı çırpı olan kuru ot gibi oluverdiler.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Biz, onlar üzerine bir tek ses gönderdik de ağılcının serptiği kuru ot gibi kırılıp ufalandılar.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
For We sent against them a single Mighty Blast, and they became like the dry stubble used by one who pens cattle.