كَلَّا إِذَا بَلَغَتِ التَّرَاقِيَ
Kella iza beleğatitterakıye.
Kelime
Anlamı
Kökü
كَلَّا
hayır
إِذَا
ne zaman ki
بَلَغَتِ
(can) dayanır
التَّرَاقِيَ
köprücük kemiklerine

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Hayır; can, köprücük kemiklerine gelince.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    Hayır, can boğaza gelip köprücük kemiklerine gelip dayanınca,

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır,

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    Hayır! (Can) köprücük kemiklerine ulaştığında;

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Hayır. Ne zaman ki, (can) köprücük kemiklerine dayanır,

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Hayır hayır, (dünya ahirete tercih edilemez). Can köprücük kemiklerine dayanınca,

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    (26-30) Hayır! Can köprücük kemiğine dayandığında, “Kim tedavi edecektir?” dendiğinde, onun kesin ayrılış olduğunu anladığında, bacaklar birbirine dolaştığında, o gün sevk yeri yalnızca Rabbinin huzurudur.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (26-27) Dikkat edin; can bogaza gelip koprucuk kemiklerine dayandigi zaman: «Care bulan yok mudur?» denir.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Hayır, (can) köprücük kemiğine dayandığı zaman.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (26-27) Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman: “Son müdahaleyi yapacak kim (tedavi edecek ve ömrü uzatacak biri var mı?)” denir.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (26-30) Hayır, can boğaza dayandığı, "Kimdir (bunu) iyi edecek?" dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır,

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Doğrusu, (nefis) boğaza dayandığı,

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Hayır hayır, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanır,

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Hayır hayır, can köprücük kemiğine dayandığı zaman.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Hayır, hayır; can, köpürcük kemiğine gelip dayandığında,

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Gözünüzü açın, (can) köprücük kemiğine bir dayandığı zaman,

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (26-27) Hayır! (Can) köprücük kemiklerine dayandığı zaman: `Var mı (bu hastaya) bir okuyacak (tedâvi edecek) kişi?` denilir.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Dikkat edin, köprücük kemiğine bir dayandığı zaman;

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Hayır! Can boğaza geldiğinde.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Hayır, (can) köprücük kemiğine geldiği zaman (can boğaza gelince, ölmek üzere iken).

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Hayır! Can boğaza gelip dayandığı zaman.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    Ne zaman ki, (son nefes, ölen birinin) boğazına gelip düğümlenir,

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    Evet, can boğaza gelip dayandığı zaman

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    (25-26) Sanır ki, ona arka kemiklerini kıracak bir muamele yapılacaktır. Hayır hayır... Vaktâ ki (can) boyun halkasının kemiklerine kavuşur.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Hayir Hayir! Can köprücük kemiğine dayandığı zaman (diğer insanlar);

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Hayır hayır, can köprücük kemiğine dayandığı zaman.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    Hayır, hayır! Ne zaman ki can boğaza gelir, işte o zaman can çekişenin yanındakiler:

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Hayır, ne zaman ki can, köprücük kemiklerine dayanır,

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Hayır, can çıkma noktasına/köprücük kemiğine gelmiş.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Hayır; can köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    İş, onların sandığı gibi değil! Can, köprücüklere dayandığında,

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Yea, when (the soul) reaches to the collar-bone (in its exit),