نِعْمَةً مِنْ عِنْدِنَا ۚ كَذَٰلِكَ نَجْزِي مَنْ شَكَرَ
Nı’metem min ındina kezalike neczi men şeker
Kelime
Anlamı
Kökü
نِعْمَةً
bir ni’met olarak
مِنْ
-dan
عِنْدِنَا
katımız-
كَذَٰلِكَ
böyle
نَجْزِي
biz mükafatlandırırız
مَنْ
kimseyi
شَكَرَ
şükreden

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Katımızdan bir nîmet olarak; işte böyle mükâfatlandırırız şükredeni.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    katımızdan bir nimet olarak. İşte biz şükredenleri böyle mükafatlandırırız.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    İndîmizden bir nimet olmak üzere... Şükredeni işte böyle cezalandırırız!

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte şükredeni böyle mükafatlandırırız.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte (iman ve itaat etmek suretiyle nimetimize) şükür edeni, böyle mükâfatlandırırız.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    (34-35) Lût ailesi hariç, biz de onların üzerine taş yağdırdık. Katımızdan bir nimet olarak, Lût ailesini seher vakti kurtardık. Şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    (34-35) Biz de uzerlerine tas yagdiran bir ruzgar gonderdik. Ancak, Lut’un taraftarlarini, katimizdan bir nimet olarak seher vakti kurtardik. sukredene iste boyle mukafat veririz.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    (34-35) Bunun için biz, üzerlerine taş (yağmuru yağdıran bir kasırga) gönderdik; ancak Lût ailesini katımızdan bir nîmet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredeni biz böyle mükâfatlandırırız.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    (34-35) Biz de hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût`un ailesini (iki kızını) katımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    (34-35) Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgâr gönderdik. Yalnız Lût’un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükâfatlandırırız.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    (34-35) Biz de üstlerine taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik. Ancak Lût ailesi müstesna, katımızdan bir nimet olarak onları seher vaktinde kurtardık. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Katımızdan bir iyilik olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni böyle mükafatlandırırız.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    Tarafımızdan sunulmuş bir nimet olarak. Biz şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    Tarafımızdan bir nimet olmak üzere. İşte biz, şükredenleri böyle mükafatlandırırız.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    Tarafımızdan bir ni’met olarak. İşte şükredenleri biz böyle mükâfatlandırırız.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    (34-35) Şübhesiz ki biz, onların üzerine (taş yağdıran) bir kasırga gönderdik; ancak Lût âilesi müstesnâ. Tarafımızdan bir ni`met olarak onları (karısı hâriç) bir seher vaktinde kurtardık. İşte şükreden(ler)i böyle mükâfâtlandırırız!

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    Katımızdan bir nimet olarak. İşte Biz; şükredeni böyle mükafatlandırırız.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    Bu bizden bir lütuftu. İşte biz, şükredenleri böyle mükafaatlandırırız.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    Katımızdan bir ni’met olarak, şükreden kimseyi işte Biz, böyle mükâfatlandırırız.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    Tarafımızdan bir nimet olarak (kurtardık). İşte biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    katımızdan bir nimet olarak; işte biz şükredenleri böyle ödüllendiririz.

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    katımızdan bir nimet olarak: şükredenleri Biz işte böyle ödüllendiririz.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    Bizim tarafımızdan bir nîmet olarak, işte şükredeni öylece mükâfaatlandırırız.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Katımızdan bir rahmet olarak. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Katımızdan bir nimet olarak, şükreden kimseyi işte böyle mükâfatlandırırız.

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    Tarafımızdan sunulmuş bir nimet olarak. Biz şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (34-35) Biz de Lût’un ailesi dışında, hepsinin üzerine taş savuran bir fırtına gönderdik. Onları ise, tarafımızdan bir nimet olarak seher vakti kurtardık. İşte şükredenleri Biz böyle ödüllendiririz.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    Katımızdan bir ni’met olarak. Biz şükredeni böyle mükâfâtlandırırız.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    Katımızdan bir nimet olarak. Şükredenleri işte böyle ödüllendiririz.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    Tarafımızdan bir nimet olarak. İşte biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    Katımızdan bir nimet olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz biz.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    As a Grace from Us: thus do We reward those who give thanks.