Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
(1-10) Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun.
Bekir SadakBekir Sadak:
(8-10) Sen, Allah’tan korkup sana kosarak gelen kimseye aldirmiyorsun.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
(8-9-10) (Allah’tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(8-10) Ama sana koşarak gelen kimse var ya, işte o, Allah`a karşı gelmekten sakınarak sana gelmişken, sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun (onunla ilgilenmiyorsun).
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
(8-10) Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(8-10) Fakat koşarak ve (Allah’tan) korkarak sana gelenle de ilgilenmiyorsun.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
sen kendisini bırakıb da oyalanırsın.
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(8-10) Fakat koşarak ve (Allah`dan) korkarak o sana gelen kimseye gelince, sen onu bırakıp (îmâna gelmeyecek başkasıyla) oyalanıyorsun.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Sen ona aldırmıyor, oyalanıyorsun.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Sen ondan dolayı rahatsız oluyorsun.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Oysa sen, onunla ilgilenmiyorsun.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Sen onun yerine başkasıyla ilgileniyorsun.