Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir. Sûrede başlıca, ahiret hâlleri, kâfirlerin karşılaşacakları ceza, mü’minlerin mükâfatları konu edilmekte ve müşriklerin Hz. Peygamber hakkındaki batıl iddiaları reddedilmektedir.
1.
Andolsun «Tuur» a,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
2.
(2-3) Neşredilmiş kâğıd (lar) içinde yazılı kitaba,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
3.
(2-3) Neşredilmiş kâğıd (lar) içinde yazılı kitaba,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
4.
Ma’muur eve,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
5.
Yükseltilmiş tavana,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
6.
Dolan denize,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
7.
Ki Rabbinin azâbı hiç şübhesiz vaaki’dir (inecekdir),
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
8.
Onu defedecek (hiçbir şey de) yokdur.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
9.
O gün gök sallanıb çalkanır,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
10.
Dağlar (yerinden kopub) yürür.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
11.
Vay artık o gün (peygamberleri önce) tekzib edenlere!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
12.
Ki onlar daldıkları baatıl içinde oynayıb duranlardır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
13.
O gün onlar cehennem ateşine itilib kakılırlar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
14.
(Şöyle denilecek:) «İşte sizin yalan saymakda idiğiniz ateş budur».
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
15.
«(Peki) bu da mı sihir?! Yoksa siz (yine büyülendiniz de) görmüyor musunuz»?!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
16.
Girin oraya! İster dayanın, ister dayanmayın, sizce birdir. Siz ancak yapageldiklerinizin cezasına çarpılıyorsunuz».
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
17.
Şübhesiz ki (fenâlıkdan) sakınanlar cennetler, ni’met (ler) içindedirler,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
18.
Rablerinin kendilerine verdiği ile zevkyâb olarak. Rableri onları o çılgın cehennemin azabından korumuşdur.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
19.
(Şöyle denilir:) «(İyi) amel (ve hareket) etmiş olduğunuz için aafiyetle yeyin, için».
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
20.
«Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslananlar olarak». Biz onlara şahin gözlü huurîleri eş yapdık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
21.
İman edib de zürriyyetleri de îman ile kendilerine tâ’bi olanlar (yok mu?) biz onların nesillerini de kendilerine katdık. Kendilerinin amelinden bir şey de eksiltmedik. Herkes kazancı mukaabilinde bir rehindir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
22.
Onlara canlarının isteyeceği meyve (ler) i, et (ler) i de bol bol verdik.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
23.
Orada birbirleriyle öyle kadeh çekişirler ki! Onda ne bir saçmalama, ne de bir günâha sokma yokdur.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
24.
O sadefleri içinde gizlenmiş inci gibi civanlar da kendilerine (hizmet için) etraflarında döner (ler).
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
25.
(Ehl-i cennet) birbirine yönelib (hallerini ve amellerini) soruşdururlar,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
26.
(Şöyle) diyerek: «Biz hakıykat bundan evvel (dünyâda) ailelerimiz içinde (aakıbetimizden) korkanlardık».
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
27.
«İşte Allah bize (mağfiret ve rahmetini) lûtfetdi. Bizi sâm yeli azabından korudu».
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
28.
«Gerçek biz bundan evvel (müvahhid olarak) Ona ibâdet ediyorduk. Şübhesiz ki O, (evet) O, (va’dinde saadık) ihsanı bol, çok esirgeyicidir».
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
29.
(Habîbim) sen hemen öğüt vermekde devam et. Öyle ya, sen Rabbinin ni’meti sayesinde ne bir kâhin, ne de bir mecnun değilsin.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
30.
Yoksa «(O), bir şâirdir, biz onun, zamanın felâketli haadiseleri (ne çarpılması) nı gözetliyoruz» mu diyorlar?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
31.
De ki: «Bekleyin. Çünkü ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim».
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
32.
Yahud bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgınlar güruhu mudur?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
33.
Yahud onu kendisi mi uydurub söyledi diyorlar? Hayır, onlar îman etmezler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
34.
Öyleyse onlar da, eğer doğru söyleyenlerse, onun gibi (velev uydurma) bir söz getirsinler!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
35.
Yoksa onlar bir şeysiz olarak mı yaratdılar? Yahud (kendilerinin) yaratıcıları kendileri midir?!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
36.
Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yaratdılar? Hayır, onlar (Allahın birliğini, kudretini) iyi bilmiyorlar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
37.
Yahud Rabbinin hazîneleri onların yanında mı? Veya onlar (eşyâyi diledikleri gibi tedbîre) haakim ve gaalib kimseler mi?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
38.
Yoksa onlara haas bir merdiven vardır da onun üstünden mi dinliyorlar Öyleyse dinleyicileri açık bir bürhan getirsin (ler)!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
39.
Yahud kızlar Onun, oğullar sizin mi?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
40.
Yoksa sen kendilerinden bir ücret istiyorsun da onlar (bundan mütevellid) borcdan dolayı ağır bir yük altına mı girmişlerdir?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
41.
Yahud gayb (ın ilmi) kendilerinin yanındadır da (bunu) onlar mı yazıyorlar?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
42.
Yoksa (sana) bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Fakat o küfredenler (kurduklara o) tuzağa kendileri düşüb mağlub olmuşlardır (olacaklardır).
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
43.
Yahud onların Allahdan başka bir Tanrıları mı var? Allah onların katmakda oldukları ortaklardan münezzehdir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
44.
Eğer gökden bir parça düşer görseler «(Bu), derler, birbiri üstüne yığılmış bir bulutdur».
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
45.
Artık onları çarpılacakları günlerine kadar (hallerine) bırak.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
46.
O gün tuzakları hiçbir şeyle kendilerine fâide vermeyecek, onlara yardım da edilmeyecekdir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
47.
Muhakkak ki o zulmedenlere bundan evvel de bir azâb var. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
48.
Sen Rabbinin hükmüne (rızaa ile) sabret. Çünkü muhakkak sen bizim gözlerimiz (önün) desin. Kalkacağın zaman da Rabbine hamd ile tesbîh (ve tenzîh) et.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
49.
Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışından sonra dahi tesbîh et.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
×
klavye oklarıyla önceki/sonraki sureye geçebilirsiniz.