كَذَٰلِكَ ۖ وَأَوْرَثْنَاهَا قَوْمًا آخَرِينَ
Kezalike ve evrasnaha kavmen ahariyn
Kelime
Anlamı
Kökü
كَذَٰلِكَ
işte böyle oldu
وَأَوْرَثْنَاهَا
ve biz onları miras verdik
قَوْمًا
bir topluma
اخَرِينَ
başka

  • Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı:
    Böyle işte ve onları mîras verdik bir başka topluluğa.

  • Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan:
    İşte böyle oldu ve sonra başka bir toplumu, onların geride bıraktıklarına varis kıldık.

  • Adem Uğur Adem Uğur:
    İşte böylece biz de onları başka bir topluma miras bıraktık.

  • Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi:
    İşte böyle... Onları başka bir topluma miras kıldık.

  • Ahmet Varol Ahmet Varol:
    İşte böyle. Biz onları başka bir topluluğa miras bıraktık.

  • Ali Bulaç Ali Bulaç:
    İşte böyle; Biz bunları başka bir kavme miras olarak verdik.

  • Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz:
    İşte bize isyan edenlere böyle yaparız. Onların mülklerini başka bir kavme miras bıraktık.

  • Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı:
    Böylece biz de bıraktıklarına başka bir toplumu mirasçı kıldık.

  • Bekir Sadak Bekir Sadak:
    Bu boyledir; onlari baska bir millete miras biraktik.

  • Celal Yıldırım Celal Yıldırım:
    Evet bu böyledir. O nimetleri başka bir millete mîras bıraktık.

  • Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu:
    İşte böyle! Onlara başka bir toplumu mirasçı kıldık.

  • Diyanet İşleri Diyanet İşleri:
    İşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık.

  • Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı:
    İşte böylece biz de onları başka bir topluma miras bıraktık.

  • Edip Yüksel Edip Yüksel:
    Böylece hepsini başka bir topluluğa miras bıraktık.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır:
    İşte böylece biz onları başka bir kavme miras bıraktık.

  • Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran:
    İşte böyle oldu ve biz onları başka bir topluma miras verdik.

  • Gültekin Onan Gültekin Onan:
    İşte böyle; biz bunları başka bir kavme miras olarak verdik.

  • Harun Yıldırım Harun Yıldırım:
    İşte böyle; biz bunları başka bir kavime miras olarak verdik.

  • Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay:
    İşte (emir) böyledir. Biz (bütün) bunları başka başka kavmler) e mîras verdik.

  • Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat:
    İşte böyle! Artık onları, başka bir kavme (İsrâiloğullarına) mîras bıraktık.

  • İbn-i Kesir İbn-i Kesir:
    İşte böyle. Onlara başka kavimleri mirasçı kıldık.

  • İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz:
    İşte kaybettikleriniz bunlar. Biz onları diğer bir topluluğa (arkadan gelenlere) miras olarak verdik.

  • İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr:
    İşte, böyle. Ve sonraki kavmi onlara varis kıldık.

  • Kadri Çelik Kadri Çelik:
    İşte böyle, biz bunları başka bir kavime miras olarak verdik.

  • Muhammed Esed Muhammed Esed:
    İşte böyle oldu. Ve (sonra) başka bir toplumu (onların geride bıraktıklarına) varis kıldık;

  • Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu:
    işte böylece (geride kalmış) oldu. Sonuçta Biz, onların bıraktıklarına başka toplulukları mirasçı kıldık.

  • Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen:
    İşte böyle oldu ve onları başkalar olan bir kavme miras kıldık.

  • Ömer Öngüt Ömer Öngüt:
    Bu böyle oldu. Biz de onları başka bir kavme miras bıraktık.

  • Sadık Türkmen Sadık Türkmen:
    Işte böyle, Biz bunları başka bir kavme miras bıraktık!

  • Seyyid Kutub Seyyid Kutub:
    İşte böyle oldu ve biz onları başka bir topluma miras verdik.

  • Suat Yıldırım Suat Yıldırım:
    (28-29) İşte böyle oldu! Sonra bütün bunları, başka bir topluma miras bıraktık. Merhamete lâyık olma haklarını kaybettiklerinden, perişan hallerine gök de ağlamadı, yer de ağlamadı. Artık onlara yeni bir mühlet de verilmedi.

  • Süleyman Ateş Süleyman Ateş:
    İşte böyle oldu ve biz onları başka bir topluma mirâs verdik.

  • Şaban Piriş Şaban Piriş:
    İşte böyle... Onu bir başka topluma miras bıraktık.

  • Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an:
    İşte böyle; biz bunları başka bir kavime miras olarak verdik.

  • Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk:
    İşte böyle! Onlara başka bir toplumu mirasçı kıldık.

  • Yusuf Ali (İngilizce) Yusuf Ali (İngilizce):
    Thus (was their end)! And We made other people inherit (those things)!