Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir. Sûrede başlıca Mûsâ, İbrahim, Nûh, Hûd, Salih ve Şu’ayb peygamberlerin kıssaları dile getirilmekte; müşriklerin, Kur’an’ın vahiy dışı bir kaynağa dayalı olduğu iddialarına karşılık, onun bir vahiy eseri olduğu vurgulanmakta, söz konusu kaynakların Kur’an üzerinde hiçbir etkisinin bulunamayacağı ifade edilmektedir.
1.
Tâ, Sîn, Mîm.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
2.
İşte sana gerçeği apaçık gösteren Kitap’ın ayetleri...
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
3.
Onlar iman etmiyorlar diye kendini üzüntüden tüketir gibisin.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
4.
Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
5.
O Rahman’dan kendilerine söze bürünmüş yeni bir hatırlatma gelmeye dursun, ondan mutlaka yüz çevirirler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
6.
Yemin olsun, yalanladılar ama yakında gelecektir onlara alaya alıp durdukları şeyin haberleri.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
7.
Bakmadılar mı yere, neler fışkırtmışız onda cömert ve bereketli her çiftten.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
8.
Bunda elbette bir mucize var, fakat onların çoğu mümin değiller.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
9.
Ve hiç kuşku yok, senin Rabbin gerçekten mutlak Azîz, mutlak Rahîm’dir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
10.
Rabbinin Mûsa’ya, "Zulüm sergileyenler topluluğuna git" diye seslenişini hatırla.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
11.
"Firavun’un toplumuna git. Hâlâ korkup korunmayacaklar mı?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
12.
Demişti ki Mûsa: "Rabbim, doğrusu ben, beni yalanlamalarından korkuyorum."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
13.
"Göğsüm daralıyor, dilim açılmıyor. Görev emrini Hârun’a gönder."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
14.
"Hem, benim üzerimde onlar aleyhine işlenmiş bir suç var; bu yüzden beni öldürmelerinden korkuyorum."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
15.
"Hayır, olmaz!" dediler. "Ayetlerimizi götürün. Biz sizinleyiz, herşeyi dinlemekteyiz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
16.
"Hemen Firavun’a gidin, şöyle deyin: -Âlemlerin Rabbi’nin resulleriyiz biz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
17.
"İsrailoğullarını bizimle birlikte gönder."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
18.
Firavun dedi: "Biz seni aramızda, bir çocuk olarak koruyup beslemedik mi? Ömrünün nice yıllarını aramızda geçirdin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
19.
"Ve sonunda o yaptığını da yaptın. Nankörlerden birisin sen."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
20.
Mûsa dedi: "Onu yaptığım zaman şaşkınlardandım."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
21.
"Sizden korkunca aranızdan kaçtım. Daha sonra Rabbim bana hükmetme gücü bağışladı ve beni peygamberlerden biri yaptı."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
22.
"O başıma kaktığın nimet, İsrailoğullarını köle yapmana karşılıktı."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
23.
Firavun dedi: "Peki, âlemlerin Rabbi kim?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
24.
Dedi: "Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin Rabbi. Eğer iyice anlayıp inanıyorsanız."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
25.
Firavun, çevresindekilere dedi: "Duyuyor musunuz?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
26.
Mûsa dedi: "O hem sizin Rabbinizdir hem de önceki atalarınızın Rabbidir."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
27.
Firavun dedi: "Şu size gönderilmiş bulunan resulünüz gerçekten tam bir deli."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
28.
Mûsa dedi: "Eğer aklınızı işletirseniz O, doğunun, batının ve bunlar arasındakilerin de Rabbidir."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
29.
Dedi: "Benden başka ilah edinirsen, yemin olsun seni zındanlıklar arasına atarım."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
30.
Mûsa dedi: "Ya sana gerçeği gösteren birşey getirmişsem!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
31.
Dedi: "Hadi getir onu ortaya, eğer doğru sözlülerden isen!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
32.
O da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa korkunç bir ejderha oluvermiş.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
33.
Elini çıkardı, o da anında seyredenler önünde bembeyaz kesildi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
34.
Firavun, çevresindeki kodamanlar konseyine şöyle dedi: "Bu adam gerçekten bilgin bir büyücü;
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
35.
Büyüsüyle sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne diyorsunuz?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
36.
Dediler: "Onu kardeşiyle birlikte alıkoy ve kentlere toplayıcılar gönder,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
37.
Ki, tüm bilgili büyücüleri huzuruna getirsinler."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
38.
Nihayet büyücüler belirlenen bir günün, belirlenen bir vaktinde bir araya getirildi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
39.
Halka da: "Siz de toplanır mısınız?" denildi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
40.
"Sanıyoruz ki, büyücülere uyacağız, eğer galip gelirlerse."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
41.
Büyücüler geldiklerinde, Firavun’a dediler ki: "Eğer biz galip gelirsek bize gerçekten ödül var, değil mi?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
42.
"Evet, dedi, siz o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
43.
Mûsa onlara dedi ki: "Atacağınız şeyi atın!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
44.
Bunun üzerine onlar, iplerini ve değneklerini ortaya attılar ve dediler: "Firavun’un onur ve yüceliği aşkına biz, evet biz galip geleceğiz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
45.
Mûsa da asasını attı. Bir de ne görsünler, o onların hüner olarak ortaya getirdikleri şeyleri yalayıp yutuyor.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
46.
Bunun üzerine büyücüler, secdelere kapandılar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
47.
Dediler: "İnandık âlemlerin Rabbi’ne."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
48.
"Mûsa’nın ve Hârun’un Rabbine."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
49.
Firavun haykırdı: "Ben size izin vermeden ona inandınız ha! Anlaşıldı, o sizin hepinize sihirbazlığı öğreten büyüğünüz. Yakında bileceksiniz. Yemin olsun, ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlamasına keseceğim ve yemin olsun sizi toptan asacağım."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
50.
Dediler: "Zararı yok, biz nasıl olsa Rabbimize döneceğiz,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
51.
Ümidimiz odur ku, Rabbimiz hatalarımızı bağışlar çünkü biz ilk inananlar olduk."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
52.
Mûsa’ya şunu vahyettik: Kularımı geceleyin yola çıkar. Mutlaka peşinize takılacaklar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
53.
Bunun üzerine Firavun, kentlere toplayıcılar gönderdi:
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
54.
"Kuşkusuz bunlar, küçücük bir topluluktur."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
55.
"Fakat bize gerçekten öfke püskürüyolar."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
56.
"Biz ise dikkatli davranan koca bir kitleyiz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
57.
Bunun üzerine biz onları bahçelerinden, pınarlarından çıkardık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
58.
Hazinelerinden, mutlu kutlu yerlerinden ettik.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
59.
Böylece oralara İsrailoğullarını vâris kıldık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
60.
Firavun ve adamları, gün doğarken onları izlemeye başladılar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
61.
İki topluluk birbirini görecek hale gelince, Mûsa’nın adamları seslendi: "İşte şimdi yakalandık!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
62.
Mûsa dedi: "Hayır, asla! Rabbim benimledir, bana kılavuzluk edecektir."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
63.
Bunun üzerine Mûsa’ya, "Asanla denize vur!" diye vahyettik. Deniz hemen yarıldı, her dalga kümesi kocaman bir dağ gibi oldu.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
64.
Ötekileri de oraya yaklaştırdık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
65.
Mûsa’yı ve beraberindekileri toptan kurtardık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
66.
Sonra ötekileri boğduk.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
67.
Bunda elbette bir ibret vardır ama onların çoğu inanmış kimseler değildi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
68.
Ve şüphesiz, senin Rabbindir O mutlak Azîz, mutlak Rahîm.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
69.
İbrahim’in haberini de oku onlara.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
70.
Hani babasına ve toplumuna şöyle demişti: "Siz neye ibadet ediyorsunuz?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
71.
Dediler: "Birtakım putlara tapıyoruz. Onların önünde toplanıp tapınmaya devam edeceğiz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
72.
Dedi: "Yalvarıp yakardığınızda sizi duyuyorlar mı?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
73.
"Size yarar sağlıyor yahut zarar veriyorlar mı?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
74.
Dediler: "Hayır! Ancak atalarımızı böyle yapar halde bulduk."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
75.
Dedi: "Gördünüz mü neye ibadet ediyormuşsunuz!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
76.
"Siz ve o eski atalarınız!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
77.
"Şüphesiz onlar benim düşmanım. Ama âlemlerin Rabbi dostum."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
78.
"O yarattı beni, O yol gösteriyor bana."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
79.
"O’dur beni doyuran, suvaran."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
80.
"Hastalandığımda O’dur bana şifa ulaştıran."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
81.
"Beni öldürecek, sonra diriltecek O’dur."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
82.
"Din gününde hatalarımı affetmesini umup durduğum da O’dur."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
83.
"Rabbim, bana hükmetme gücü/hikmet bağışla, beni hak ve barış seven iyiler arasına kat!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
84.
"Sonradan gelecekler arasında benimle ilgili doğru/isabetli bir dil oluştur."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
85.
"Beni, nimetlerle dolu cennetin mirasçılarından kıl."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
86.
"Babamı da affet. Çünkü o, sapmışlardandır."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
87.
"Herkesin diriltileceği gün beni utandırma."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
88.
"Bir gündür ki o, ne mal fayda verir ne oğullar."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
89.
"Yalnız temiz bir kalple Allah’a varan kurtulur."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
90.
Cennet takva sahiplerine yaklaştırılır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
91.
Cehennem de şımarıp azanların karşısına getirilir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
92.
Denir ki onlara: "O ibadet ettikleriniz nerede?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
93.
"Allah’ın dışındakiler, size yardım ediyorlar mı? Peki, kendilerine yardımları dokunuyor mu?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
94.
Ardından onlar ve öteki azgınlar cehennemin içine tıkılmıştır.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
95.
İblis orduları toplu haldedir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
96.
Onun içinde birbiriyle çekişirlerken şöyle derler:
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
97.
"Vallahi, biz açık bir sapıklığın ta içindeymişiz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
98.
"Çünkü sizi âlemlerin Rabbi’yle aynı düzeyde tutuyorduk."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
99.
"Bizi saptıran, o suçlulardan başkası değildi."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
100.
"Artık ne şefaatçilerimiz var,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
101.
Ne sıcak, samimi bir dostumuz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
102.
"Keşke bir dönüşünüz daha olsaydı da müminlerden olabilseydik."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
103.
Kuşkusuz, bütün bunlarda mutlaka bir ibret vardır. Ama onların çoğu müminler değil.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
104.
Ve kuşkusuz senin Rabbindir o mutlak Azîz, mutlak Rahîm.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
105.
Nûh kavmi de hak elçileri yalanladı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
106.
Kardeşleri Nûh onlara şöyle demişti: "Siz hiç sakınmıyor musunuz?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
107.
"Ben sizin için gelmiş, güvenilir bir resulüm."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
108.
"Artık Allah’tan sakının da bana itaat edin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
109.
"Ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ödülüm sadece âlemlerin Rabbi’ndendir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
110.
"Artık Allah’tan sakının da bana itaat edin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
111.
Dediler: "Biz sana inanır mıyız? Seni, o bayağı zavallılar izliyor."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
112.
Nûh dedi: "Onların yaptıklarına ilişkin bir ilmim yok."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
113.
"Onların hesabı Rabbimden başkasına ait değildir. Bir düşünebilseniz!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
114.
"Ben iman etmiş insanları kovamam."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
115.
"Ben sadece açık bir biçimde uyarmaktayım."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
116.
Dediler: "Ey Nûh! Eğer bu işe son vermezsen, vallahi taşlananlardan olacaksın."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
117.
Nûh şöyle yakardı: "Rabbim, toplumum beni yalanladı."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
118.
"Artık benimle onlar arasını iyice aç; beni ve beraberimdeki müminleri kurtar."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
119.
Bunun üzerine biz, onu da beraberindekileri de o yüklü gemide kurtardık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
120.
Sonra dışta kalanları boğduk.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
121.
Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu müminler değildi
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
122.
Kuşkusuz, senin Rabbindir o mutlak Azîz, mutlak Rahîm.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
123.
Âd da peygamberleri yalanladı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
124.
Kardeşleri Hûd onlara: "Siz hiç sakınmıyor musunuz?" demişti.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
125.
"Ben sizin için, güvenilir bir resulüm."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
126.
"Artık Allah’tan sakının da bana itaat edin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
127.
"Ben sizden bu iş için bir ücret istemiyorum. Benim ödülüm âlemlerin Rabbi’ndendir."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
128.
"Her yüksek tepeye/yola şaşılacak bir bina kurarak/bir işaret dikerek mi eğleniyorsunuz!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
129.
"Sanayi üreten yerler edinerek sonsuzlaşmak ümidine mi düşüyorsunuz?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
130.
"Yakaladığınız vakit zorbaca yakalıyorsunuz?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
131.
"Artık Allah’tan sakının da bana itaat edin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
132.
"O bildiğiniz nimetleri önünüze yayandan korkun."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
133.
"Size bir yığın nimet lütfetti: Davarlar, oğullar,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
134.
Bahçeler, pınarlar."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
135.
"Büyük bir günün azabı üstünüzedir diye korkuyorum."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
136.
Dediler: "Sen ha öğüt vermişsin ha öğüt verenlerden olmamışsın. Bizim için fark etmez."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
137.
"Bu, öncekilerin uydurmalarından başka şey değil."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
138.
"Biz azaba uğratılacak değiliz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
139.
Onu bu şekilde yalanladılar, biz de onları helâk ettik. Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu müminlerden değildi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
140.
Kuşkusuz, senin Rabbin mutlak Azîz, mutlak Rahîm’dir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
141.
Semûd da peygamlerleri yalanladı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
142.
Kardeşleri Sâlih onlara demişti ki: "Siz hiç sakınmıyor musunuz?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
143.
"Ben sizin için emin bir resulüm."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
144.
"Artık Allah’tan sakının ve bana itaat edin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
145.
"Ben bu iş için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbi’ndendir."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
146.
"Siz burada güven içinde bırakılacak mısınız?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
147.
"Bahçelerde, pınarlarda."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
148.
"Ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar içinde."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
149.
"Keyif içinde, dağlardan evler yontuyorsunuz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
150.
"Artık Allah’tan sakının da bana itaat edin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
151.
"Savurganlık edenlerin/haddi aşanların buyruğuna uymayın."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
152.
"Onlar yeryüzünde bozgun çıkarırlar, barış için çalışmazlar."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
153.
Dediler: "Sen, adamakıllı büyülenmişsin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
154.
"Sen de bizim gibi bir insansın. Eğer doğru sözlülerden isen, hadi bir mucize getir."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
155.
Dedi: "Şu bir dişi devedir. Onun su içme hakkı var. Belli bir günde su içme hakkı da sizin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
156.
"Ona kötülükle ilişmeyin. Yoksa büyük bir günün azabı sizi yakalar."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
157.
Onu yere yatırıp kestiler. Sonra da pişman oldular.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
158.
Sonunda azap onları yakaladı. Bunda elbette bir ibret var. Ama onların çoğu inanan kişiler değildi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
159.
Ve senin Rabbin mutlak Azîz, mutlak Rahîm’dir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
160.
Lût kavmi de hak elçilerini yalanladı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
161.
Kardeşleri Lût onlara şöyle demişti: "Hâlâ sakınmıyor musunuz?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
162.
"Ben size gelen emin bir elçiyim."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
163.
"Artık Allah’tan sakının da bana itaat edin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
164.
"Ben bu iş için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbi’ndendir."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
165.
"Âlemlerin içinden erkeklere gidiyor da,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
166.
Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor musunuz? Doğrusu siz haddi aşmış bir kavimsiniz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
167.
Dediler: "Eğer bu tavrını sona erdirmezsen, ey Lût, yemin olsun bu topraktan sürülenlerden olacaksın."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
168.
Lût dedi: "Ben sizin şu yaptığınıza öfkelenenlerdenim."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
169.
"Rabbim, beni ve ailemi bunların yaptıklarından koru."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
170.
Bunun üzerine biz onu ve ailesini toplu halde kurtardık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
171.
Ancak geridekiler arasında bir kocakarı kaldı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
172.
Sonra ötekileri mahvedip batırdık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
173.
Üzerlerine bir de yağmur yağdırdık. Ne de kötüymüş uyarılanların yağmuru!
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
174.
Elbette bunda bir ayet var ama onların çoğu müminler değildi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
175.
Ve senin Rabbin mutlak Azîz, mutlak Rahîm...
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
176.
Eyke halkı da elçileri yalanladı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
177.
Şuayb onlara demişti ki: "Hâlâ sakınmıyor musunuz?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
178.
"Kuşkusuz, ben sizin için güvenilir bir resulüm."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
179.
"Artık Allah’tan sakının da bana itaat edin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
180.
"Ben bu iş için sizden herhangi bir ödül de istemiyorum; benim ödülüm âlemlerin Rabbi’nden başkasında değil."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
181.
"Ölçüyü tam yapın; şunun bunun hakkını çarpanlardan olmayın"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
182.
"Doğru düzgün terazi ile tartın."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
183.
"Halkın eşyasını, değerlerini düşürerek almayın. Yeryüzünde, bozguncular olarak fesat çıkarmayın!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
184.
"Sizi ve önceki nesilleri yaratandan sakının!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
185.
Dediler: "Sen fena halde büyülenmişsin."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
186.
"Sen bizim gibi bir insandan başka şey değilsin. Biz senin yalancılardan olduğunu düşünüyoruz."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
187.
"Eğer doğru sözlülerdensen, hadi üzerimize gökten parçalar düşür!"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
188.
Şuayb dedi: "Yapmakta olduğunuzu Rabbim daha iyi bilir."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
189.
Onu yalanladılar; bunun üzerine o gölgelik gününün azabı onları yakalayıverdi. O, gerçekten büyük bir günün azabıydı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
190.
Bunda elbette bir ibret var ama onların çoğu inanan kişiler değildi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
191.
Ve senin Rabbin mutlak Azîz, mutlak Rahîm’dir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
192.
Kesin olan şu ki, o âlemlerin Rabbi’nden indirilmiştir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
193.
O güvenilir Rûh indirdi onu,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
194.
Senin kalbine ki, uyarıcılardan olasın.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
195.
Açık seçik Arapça bir dille indirdi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
196.
O, elbette ki öncekilerin kitaplarında da var.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
197.
Beni İsrail bilginlerinin de onu bilmesi bunlar için bir belirti/kanıt değil mi?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
198.
Biz onu Arapça konuşmayanlardan birine indirseydik de,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
199.
O onu onlara okusaydı, yine de ona inanmayacaklardı.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
200.
Biz onu suçluların kalplerine işte böyle yolladık.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
201.
Acıklı azabı görünceye değin ona inanmazlar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
202.
O azap onlara ansızın gelecek, farkında bile olmayacaklar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
203.
O zaman şöyle derler: "Acaba bize süre verilir mi?"
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
204.
Bizim azabımızı acele mi istiyorlar?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
205.
Görmedin mi ki, biz onları yıllarca nimetlendirsek de,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
206.
Sonra, tehdit edildikleri şey kendilerine ulaşsa,
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
207.
O yararlandıkları nimetler onların hiçbir işine yaramaz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
208.
Biz, uyarıcıları olmayan hiçbir kenti/uygarlığı helâk etmemişizdir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
209.
Uyarı/hatırlatma olacak! Biz zalimler değiliz.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
210.
Onu şeytanlar indirmedi.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
211.
Onlara yaraşmaz, zaten güçleri de yetmez.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
212.
Çünkü onlar, dinleyişten azledilmişlerdir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
213.
O halde, Allah’ın yanında bir başka ilaha daha yalvarma/davet etme. Yoksa azaba uğratılanlardan olursun.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
214.
En yakın akraba ve hısımlarını uyar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
215.
Müminlerin sana uyanlarına kanadını indir.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
216.
Eğer sana isyan ederlerse şöyle de: "Ben, sizin yapmakta olduklarınızdan uzağım."
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
217.
O Azîz, o Rahîm olana güvenip dayan.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
218.
O ki görüyor seni kıyam ettiğin zaman.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
219.
Görüyor nasıldır secde edenler içinde dolaşman.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
220.
Kuşkusuz, O’dur iyice bilen, iyice duyan.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
221.
Haber vereyim mi size şeytanların kime iner olduğundan?
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
222.
Her bir dönek/iftiracı günahkâr üzerine iner onlar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
223.
Kulak kabartırlar ama çoğu yalancılardır onların.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
224.
Şairlere gelince, onlara da çapkınlar, sapkınlar uyar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
225.
Görmez misin onları ki, her vadide şaşkın, tutkun dolaşırlar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
226.
Ve onlar, yapmayacakları şeyleri söyleyip dururlar.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
227.
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, Allah’ı çok ananlar ve zulme uğratıldıktan sonra başarıya ulaşanlar böyle değillerdir. Zulmedenler, hangi devrime uğrayıp başaşağı döneceklerini yakında bilecekler.
Mealleri Kıyasla
Sayfada Göster
Paylaş
×
klavye oklarıyla önceki/sonraki sureye geçebilirsiniz.