Adem UğurAdem Uğur:
Andolsun onu, önceden bir defa daha görmüştü,
Ahmed HulusiAhmed Hulusi:
Andolsun ki Onu bir daha gördü (hakikatin bilincine inişiyle fark edilmesinde).
Ahmet VarolAhmet Varol:
Andolsun ki, o onu bir başka kez daha inişte gördü.
Ali BulaçAli Bulaç:
Andolsun, onu bir de diğer inişte görmüştü.
Ali Fikri YavuzAli Fikri Yavuz:
Yemin olsun ki, o (Cebrâil’i hakîki suretinde) bir daha da (mi’raçtan) inerken gördü:
Bayraktar BayraklıBayraktar Bayraklı:
(11-18) Kalp gördüğünü yalanlamadı. O`nun gördükleri hakkında onunla tartışıyor musunuz? Andolsun ki Cebrail`i bir başka inişte de görmüştü. Son sınır ağacı, sidretü`l-müntehâ yanında. O ağacın yanında Me`vâ cenneti vardır. Sidre`yi neler kaplamıştı neler! Ne gözü kaydı ne de belirlenen sınırı aştı. Andolsun ki Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
Bekir SadakBekir Sadak:
(13-14) And olsun ki o, Cebrail’i sinirin sonunda baska bir inisinde de gormustur.
Celal YıldırımCelal Yıldırım:
(13-14) And olsun ki, O’nun bir başka inişini Sidretü’i-müntehâ’nın yanında görmüştü.
Cemal KülünkoğluCemal Külünkoğlu:
(13-14) Andolsun ki, onu (Cebrail`i), bir başka inişte daha (Miraç`tan dönüşte) Sidretü`lMünteha`nın (yedinci göğün) yanında görmüştü.
Diyanet İşleriDiyanet İşleri:
Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü.
Diyanet VakfıDiyanet Vakfı:
(13-14) Andolsun onu, Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında önceden bir defa daha görmüştü.
Edip YükselEdip Yüksel:
Onu bir kez daha görmüştü.
Fizil-al il KuranFizil-al il Kuran:
O, Cebrail’i bir başka inişinde de görmüştü.
Gültekin OnanGültekin Onan:
Andolsun onu bir de diğer inişte görmüştü.
Harun YıldırımHarun Yıldırım:
Andolsun, onu bir de diğer inişte görmüştü.
Hasan Basri ÇantayHasan Basri Çantay:
(13-14) Andolsun ki onu diğer bir defa da Sidre-tül müntehânın yanında gördü o,
Hayrat NeşriyatHayrat Neşriyat:
(13-14) And olsun ki, onu (Cebrâîl`i aslî sûretinde) diğer bir inişte de (mi`râc gecesi), Sidretü`l-Müntehâ`nın yanında (iken) gördü.
İbn-i Kesirİbn-i Kesir:
Andolsun ki; onu, bir de diğer inişte görmüştü.
İlyas Yorulmazİlyas Yorulmaz:
Hâlbuki o (Muhammed) daha önceki bir inişinde de, o vahiy meleğini görmüştü.
İskender Ali Mihrİskender Ali Mihr:
Ve andolsun ki, onu başka bir inişinde de gördü.
Kadri ÇelikKadri Çelik:
Şüphesiz onu (Cebrail’i) bir de diğer inişte görmüştü.
Muhammed EsedMuhammed Esed:
Ve onu bir kez daha gördü,
Mustafa İslamoğluMustafa İslamoğlu:
Doğrusu onu bir başka iniş sırasında yine görmüştü;
Ömer Nasuhi BilmenÖmer Nasuhi Bilmen:
Andolsun ki, O’nu (Cibril’i) diğer bir inişinde de gördü.
Ömer ÖngütÖmer Öngüt:
Andolsun ki, onu başka bir defa daha gördü.
Sadık TürkmenSadık Türkmen:
Ant olsun onu başka bir inişinde daha görmüştü;
Seyyid KutubSeyyid Kutub:
O, Cebrail’i bir başka inişinde de görmüştü.
Suat YıldırımSuat Yıldırım:
(13-14) Onun bir başka inişini Sidretu’l-Münteha’nın yanında görmüştü.
Süleyman AteşSüleyman Ateş:
Andolsun, onu bir inişinde daha görmüştü;
Şaban PirişŞaban Piriş:
Hakikaten onu diğer bir inişte de gördü.
Tefhim-ul Kur'anTefhim-ul Kur'an:
Andolsun, onu bir de diğer inişte görmüştü.
Yaşar Nuri ÖztürkYaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun ki onu bir başka inişte de görmüştü.
Yusuf Ali (İngilizce)Yusuf Ali (İngilizce):
For indeed he saw him at a second descent,