Mekke döneminde inmiştir. 227 âyettir. Sûre, adını 224. âyette geçen “eş-Şu’arâ” kelimesinden almıştır. “Şu’arâ” şairler demektir. Sûrede başlıca Mûsâ, İbrahim, Nûh, Hûd, Salih ve Şu’ayb peygamberlerin kıssaları dile getirilmekte; müşriklerin, Kur’an’ın vahiy dışı bir kaynağa dayalı olduğu iddialarına karşılık, onun bir vahiy eseri olduğu vurgulanmakta, söz konusu kaynakların Kur’an üzerinde hiçbir etkisinin bulunamayacağı ifade edilmektedir.
20.
(20-22) Mûsâ, “O işi, daha ne yaptığımı bilmez biriyken işledim. Bu yüzden sizden korkup kaçtım; sonra, Rabbim bana ilim ve hikmet verip beni peygamberlerden kıldı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrâiloğulları`nı kendine köle yapmandan dolayıdır” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
21.
(20-22) Mûsâ, “O işi, daha ne yaptığımı bilmez biriyken işledim. Bu yüzden sizden korkup kaçtım; sonra, Rabbim bana ilim ve hikmet verip beni peygamberlerden kıldı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrâiloğulları`nı kendine köle yapmandan dolayıdır” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
(20-22) Mûsâ, “O işi, daha ne yaptığımı bilmez biriyken işledim. Bu yüzden sizden korkup kaçtım; sonra, Rabbim bana ilim ve hikmet verip beni peygamberlerden kıldı. Başıma kaktığın bu nimet, İsrâiloğulları`nı kendine köle yapmandan dolayıdır” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
34.
(34-35) Firavun çevresindeki ileri gelenlere, “Bu, doğrusu, çok bilgili bir sihirbazdır!” dedi. “Sizi sihriyle yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Şimdi ne buyurursunuz?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
(34-35) Firavun çevresindeki ileri gelenlere, “Bu, doğrusu, çok bilgili bir sihirbazdır!” dedi. “Sizi sihriyle yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Şimdi ne buyurursunuz?”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
(36-38) İleri gelenler dediler ki, “Onu ve kardeşini alıkoy! Şehirlere haberciler sal! Bütün usta büyücüleri çağırsınlar.” Büyücüler, belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
(36-38) İleri gelenler dediler ki, “Onu ve kardeşini alıkoy! Şehirlere haberciler sal! Bütün usta büyücüleri çağırsınlar.” Büyücüler, belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
(36-38) İleri gelenler dediler ki, “Onu ve kardeşini alıkoy! Şehirlere haberciler sal! Bütün usta büyücüleri çağırsınlar.” Büyücüler, belli bir günün tayin edilen vaktinde bir araya getirildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
(41-42) Sihirbazlar geldiklerinde, Firavun`a, “Biz üstün gelirsek, bize bir ödül vereceksin, değil mi?” dediler. Firavun, “Evet, o taktirde siz gözde kimselerden olacaksınız” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
(41-42) Sihirbazlar geldiklerinde, Firavun`a, “Biz üstün gelirsek, bize bir ödül vereceksin, değil mi?” dediler. Firavun, “Evet, o taktirde siz gözde kimselerden olacaksınız” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
43.
“Ne atacaksanız atın!” dedi. Onlar da iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun`un onuru için elbette bizler galip geleceğiz” dediler. Sonra Mûsâ asasını yere bıraktı. Bir de ne görsünler, onların sihirlerini yutuveriyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
“Ne atacaksanız atın!” dedi. Onlar da iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun`un onuru için elbette bizler galip geleceğiz” dediler. Sonra Mûsâ asasını yere bıraktı. Bir de ne görsünler, onların sihirlerini yutuveriyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
“Ne atacaksanız atın!” dedi. Onlar da iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun`un onuru için elbette bizler galip geleceğiz” dediler. Sonra Mûsâ asasını yere bıraktı. Bir de ne görsünler, onların sihirlerini yutuveriyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
(46-48) Bu durum karşısında sihirbazlar hemen secdeye kapanarak, “Biz, âlemlerin Rabbine inandık” dediler. “Mûsâ`nın ve Hârûn`un Rabbine.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
(46-48) Bu durum karşısında sihirbazlar hemen secdeye kapanarak, “Biz, âlemlerin Rabbine inandık” dediler. “Mûsâ`nın ve Hârûn`un Rabbine.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
(46-48) Bu durum karşısında sihirbazlar hemen secdeye kapanarak, “Biz, âlemlerin Rabbine inandık” dediler. “Mûsâ`nın ve Hârûn`un Rabbine.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
Firavun, “Ben size izin vermeden ona inanıyorsunuz, öyle mi?” diye çıkıştı. “Doğrusu o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Andolsun, yakında bileceksiniz, bana karşı gelip döneklik yapmanız yüzünden ellerinizi ve ayaklarınızı doğrayacağım, hepinizi asacağım” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
(57-60) Bunun üzerine Firavun`un adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece onlara İsrâiloğulları`nı mirasçı kıldık. Ancak Firavun`un adamları, güneş doğarken İsrâiloğulları`nın ardına düştüler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
(57-60) Bunun üzerine Firavun`un adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece onlara İsrâiloğulları`nı mirasçı kıldık. Ancak Firavun`un adamları, güneş doğarken İsrâiloğulları`nın ardına düştüler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
(57-60) Bunun üzerine Firavun`un adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece onlara İsrâiloğulları`nı mirasçı kıldık. Ancak Firavun`un adamları, güneş doğarken İsrâiloğulları`nın ardına düştüler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
60.
(57-60) Bunun üzerine Firavun`un adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece onlara İsrâiloğulları`nı mirasçı kıldık. Ancak Firavun`un adamları, güneş doğarken İsrâiloğulları`nın ardına düştüler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
(61-62) İki topluluk birbirini gördüğünde, Mûsâ`nın adamları, “İşte yakalandık” dediler. Mûsâ, “Hayır! Rabbim benimle beraberdir, bana elbette bir çıkış yolu gösterecektir” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
62.
(61-62) İki topluluk birbirini gördüğünde, Mûsâ`nın adamları, “İşte yakalandık” dediler. Mûsâ, “Hayır! Rabbim benimle beraberdir, bana elbette bir çıkış yolu gösterecektir” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
Bunun üzerine Mûsâ`ya, “Değneğinle denize vur!” diye bildirdik. Deniz ortadan yarıldı; her parçası yüce bir dağ gibi oldu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
“Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O`dur. Beni yediren de, içiren de O`dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O`dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O`dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
76.
“Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O`dur. Beni yediren de, içiren de O`dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O`dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O`dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
“Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O`dur. Beni yediren de, içiren de O`dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O`dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O`dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
“Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O`dur. Beni yediren de, içiren de O`dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O`dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O`dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
“Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O`dur. Beni yediren de, içiren de O`dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O`dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O`dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
“Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O`dur. Beni yediren de, içiren de O`dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O`dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O`dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
“Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O`dur. Beni yediren de, içiren de O`dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O`dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O`dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
82.
“Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O`dur. Beni yediren de, içiren de O`dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O`dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O`dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
“Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum, ancak âlemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O`dur. Beni yediren de, içiren de O`dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O`dur. Âhiret gününde, yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O`dur. Rabbim! Bana ilim ve egemenlik ver ve beni iyiler arasına kat!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
(84-89) “Sonraki nesiller arasında benim doğrulukla anılmamı sağla. Beni nimet cennetine vâris olaylardan eyle. Babamı da bağışla; o, doğrusu şaşırmışlardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah`a temiz bir kalple gelenden başkasına mal ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni utandırma!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
(84-89) “Sonraki nesiller arasında benim doğrulukla anılmamı sağla. Beni nimet cennetine vâris olaylardan eyle. Babamı da bağışla; o, doğrusu şaşırmışlardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah`a temiz bir kalple gelenden başkasına mal ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni utandırma!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
(84-89) “Sonraki nesiller arasında benim doğrulukla anılmamı sağla. Beni nimet cennetine vâris olaylardan eyle. Babamı da bağışla; o, doğrusu şaşırmışlardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah`a temiz bir kalple gelenden başkasına mal ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni utandırma!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
(84-89) “Sonraki nesiller arasında benim doğrulukla anılmamı sağla. Beni nimet cennetine vâris olaylardan eyle. Babamı da bağışla; o, doğrusu şaşırmışlardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah`a temiz bir kalple gelenden başkasına mal ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni utandırma!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
88.
(84-89) “Sonraki nesiller arasında benim doğrulukla anılmamı sağla. Beni nimet cennetine vâris olaylardan eyle. Babamı da bağışla; o, doğrusu şaşırmışlardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah`a temiz bir kalple gelenden başkasına mal ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni utandırma!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
(84-89) “Sonraki nesiller arasında benim doğrulukla anılmamı sağla. Beni nimet cennetine vâris olaylardan eyle. Babamı da bağışla; o, doğrusu şaşırmışlardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah`a temiz bir kalple gelenden başkasına mal ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni utandırma!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
92.
(92-95) Onlara, “Allah`tan başka taptıklarınız nerededir? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?” denilir. Onlar, azgınlar ve İblis`in adamları tepe taklak hepsi oraya atılırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
(92-95) Onlara, “Allah`tan başka taptıklarınız nerededir? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?” denilir. Onlar, azgınlar ve İblis`in adamları tepe taklak hepsi oraya atılırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
(92-95) Onlara, “Allah`tan başka taptıklarınız nerededir? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?” denilir. Onlar, azgınlar ve İblis`in adamları tepe taklak hepsi oraya atılırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
95.
(92-95) Onlara, “Allah`tan başka taptıklarınız nerededir? Size yardım ediyorlar mı veya kendilerine yardımları dokunuyor mu?” denilir. Onlar, azgınlar ve İblis`in adamları tepe taklak hepsi oraya atılırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
96.
“Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
“Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
98.
“Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
“Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
100.
“Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
“Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
102.
“Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi âlemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır. Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
“Sakınmaz mısınız? Bakın ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık, Allah`a saygı duyun ve bana itaat edin. Hem bunun için sizden dünyevî bir karşılık da istemiyorum. Benim karşılığımı verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. Onun için, Allah`a saygı duyun ve bana itaat edin!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
107.
“Sakınmaz mısınız? Bakın ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık, Allah`a saygı duyun ve bana itaat edin. Hem bunun için sizden dünyevî bir karşılık da istemiyorum. Benim karşılığımı verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. Onun için, Allah`a saygı duyun ve bana itaat edin!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
108.
“Sakınmaz mısınız? Bakın ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık, Allah`a saygı duyun ve bana itaat edin. Hem bunun için sizden dünyevî bir karşılık da istemiyorum. Benim karşılığımı verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. Onun için, Allah`a saygı duyun ve bana itaat edin!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
109.
“Sakınmaz mısınız? Bakın ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık, Allah`a saygı duyun ve bana itaat edin. Hem bunun için sizden dünyevî bir karşılık da istemiyorum. Benim karşılığımı verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. Onun için, Allah`a saygı duyun ve bana itaat edin!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
“Sakınmaz mısınız? Bakın ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık, Allah`a saygı duyun ve bana itaat edin. Hem bunun için sizden dünyevî bir karşılık da istemiyorum. Benim karşılığımı verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. Onun için, Allah`a saygı duyun ve bana itaat edin!”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
“Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Onların hesabı Rabbime aittir, düşünsenize! Ben iman edenleri kovacak değilim. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
“Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Onların hesabı Rabbime aittir, düşünsenize! Ben iman edenleri kovacak değilim. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
114.
“Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Onların hesabı Rabbime aittir, düşünsenize! Ben iman edenleri kovacak değilim. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
115.
“Onların yaptıkları hakkında bilgim yoktur. Onların hesabı Rabbime aittir, düşünsenize! Ben iman edenleri kovacak değilim. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
(117-118) Nûh, “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı, benimle onların arasında sen hüküm ver! Beni ve beraberimdeki inananları kurtar!” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
(117-118) Nûh, “Ey Rabbim! Kavmim beni yalanladı, benimle onların arasında sen hüküm ver! Beni ve beraberimdeki inananları kurtar!” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
119.
(119-122) Bunun üzerine onu ve beraberinde olanları dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık. Sonra geride kalanları suda boğduk. Doğrusu, bunda ders vardır, ama çoğu inanmamaktadır. Rabbin, şüphesiz güçlüdür, merhamet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
120.
(119-122) Bunun üzerine onu ve beraberinde olanları dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık. Sonra geride kalanları suda boğduk. Doğrusu, bunda ders vardır, ama çoğu inanmamaktadır. Rabbin, şüphesiz güçlüdür, merhamet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
121.
(119-122) Bunun üzerine onu ve beraberinde olanları dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık. Sonra geride kalanları suda boğduk. Doğrusu, bunda ders vardır, ama çoğu inanmamaktadır. Rabbin, şüphesiz güçlüdür, merhamet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
122.
(119-122) Bunun üzerine onu ve beraberinde olanları dolu bir gemi içinde taşıyarak kurtardık. Sonra geride kalanları suda boğduk. Doğrusu, bunda ders vardır, ama çoğu inanmamaktadır. Rabbin, şüphesiz güçlüdür, merhamet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
138.
(138-139) “Biz yaptıklarımızdan dolayı ceza görmeyeceğiz” deyip onu yalanladılar. Biz de onları helâk ettik. Bunda kesinlikle bir ders vardır. Onların çoğu inanmamış olsa da.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
139.
(138-139) “Biz yaptıklarımızdan dolayı ceza görmeyeceğiz” deyip onu yalanladılar. Biz de onları helâk ettik. Bunda kesinlikle bir ders vardır. Onların çoğu inanmamış olsa da.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
154.
“Sen de bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Eğer doğru söyleyenlerden isen haydi bize bir mucize getir!” dediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
161.
“Allah`ın emirlerine karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Şüphesiz ben, size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Allah`tan sakının ve bana itaat edin! Ben, bundan dolayı sizden hiçbir karşılık istemiyorum. Benim karşılığımı ancak âlemlerin Rabbi verecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
162.
“Allah`ın emirlerine karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Şüphesiz ben, size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Allah`tan sakının ve bana itaat edin! Ben, bundan dolayı sizden hiçbir karşılık istemiyorum. Benim karşılığımı ancak âlemlerin Rabbi verecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
163.
“Allah`ın emirlerine karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Şüphesiz ben, size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Allah`tan sakının ve bana itaat edin! Ben, bundan dolayı sizden hiçbir karşılık istemiyorum. Benim karşılığımı ancak âlemlerin Rabbi verecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
164.
“Allah`ın emirlerine karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Şüphesiz ben, size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Allah`tan sakının ve bana itaat edin! Ben, bundan dolayı sizden hiçbir karşılık istemiyorum. Benim karşılığımı ancak âlemlerin Rabbi verecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
165.
(165-166) Allah`ın sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, erkeklerle mi cinsel ilişkiye giriyorsunuz? Doğrusu siz sapık bir toplumsunuz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
166.
(165-166) Allah`ın sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıp da, erkeklerle mi cinsel ilişkiye giriyorsunuz? Doğrusu siz sapık bir toplumsunuz.”Mealleri KıyaslaSayfada Göster
168.
(168-169) Lût, “Ben kesinlikle, yaptığınız bu işe kızanlardanım. Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıklarından kurtar!” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
169.
(168-169) Lût, “Ben kesinlikle, yaptığınız bu işe kızanlardanım. Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıklarından kurtar!” dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
170.
(170-171) Bunun üzerine biz de onu ve helâk olanların içerisinde kalan bir kocakarı dışında bütün ailesini kurtardık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
171.
(170-171) Bunun üzerine biz de onu ve helâk olanların içerisinde kalan bir kocakarı dışında bütün ailesini kurtardık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
172.
(172-173) Sonra diğerlerini yerle bir ettik. Üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Ne kötü bir yağmurdu, o uyarılanların yağmuru!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
173.
(172-173) Sonra diğerlerini yerle bir ettik. Üzerlerine bir yağmur yağdırdık. Ne kötü bir yağmurdu, o uyarılanların yağmuru!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
174.
(174-175) Bunda kesinlikle bir ders vardır. Onların çoğu inanmamış olsa da. Şüphesiz senin Rabbin çok güçlüdür; çok merhametlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
175.
(174-175) Bunda kesinlikle bir ders vardır. Onların çoğu inanmamış olsa da. Şüphesiz senin Rabbin çok güçlüdür; çok merhametlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
189.
Bunun üzerine onu yalanladılar. Derken o gölge gününün çetin azabı onları yakıp yok etti. Şüphesiz o, korkunç bir günün azabı idi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
198.
(198-199) Biz, Kur`ân`ı Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
199.
(198-199) Biz, Kur`ân`ı Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik de bunu onlara o okusaydı, yine ona iman etmezlerdi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
217.
(217-219) Namaza kalktığında ve secde edenlerle birlikte dolaştığında seni gören güçlü ve merhametli olan Allah`a güven!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
218.
(217-219) Namaza kalktığında ve secde edenlerle birlikte dolaştığında seni gören güçlü ve merhametli olan Allah`a güven!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
219.
(217-219) Namaza kalktığında ve secde edenlerle birlikte dolaştığında seni gören güçlü ve merhametli olan Allah`a güven!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
227.
Ancak iman edip iyi işler yapanlar, Allah`ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğradıklarında kendilerini savunanlar başkadır. Zulmedenler hangi devrimle devrileceklerini bileceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster