1. Ey insan! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Biz bu ilahi hitabı sana zorluk çekip mutsuz olasın diye indirmedik; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. yalnızca Allah`ın sevgisini yitirmekten korkan kimselere bir uyarı olsun için (indirdik): Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. yeri ve yüce gökleri yaratan Zat tarafından indirilmedir bu! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. O rahmet kaynağı ki, mutlak hükümranlık makamına sadece O kurulmuştur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Göklerde, yerde, bu ikisi arasında ve toprağın bağrında ne varsa O`na aittir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Düşünceni ister yüksek sesle dile getir (ister getirme); unutma ki O, gizli (düşünceleri) bildiği gibi, ondan daha gizli (duyguları) da bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Allah... O kendisinden başka ilah bulunmayandır; en güzel nitelikler, tüm mükemmellikler O`na mahsustur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. Musa`nın yaşadıklarından haberin var mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Hani o ateş türü cazip bir şey görmüştü de, ailesine hemen "Durun, bekleyin!" demişti; "Benim gözüme ateş türü bir şey ilişti; belki size ondan bir tutam kor getiririm veya ateşin etrafında bir yol gösterici bulurum". Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Fakat ateşe yaklaşınca ona (gaipten) "Ey Musa!" diye seslenildi; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. "Benim, Ben! Senin Rabbin! Şimdi ayakkabılarını çıkar! Çünkü sen iki kez kutsal kılınmış vadidesin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Ve Ben seni (elçi) olarak seçtim; bundan böyle artık sana vahyedileni dinle! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. "Gerçek şu ki Ben, evet Ben Allah`ım! Benden başka ilah yoktur: artık sadece Bana kulluk et ve adımın anılıp şanımın yücelmesi için tüm destek ve çabanı seferber et. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Çünkü, her ne kadar son saati (herkesten) gizli tutmuşsam da, herkese çabasının karşılığı verilsin diye Son Saat kesinlikle gelecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. Bu hakikate inanmayıp da bencilce arzularının tutsağı olan kimse seni yolundan alıkoymasın; aksi halde kendi değerini düşürmüş olursun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Ve (o ses devam etti): "Nedir o sağ elindeki ey Musa?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. (Musa) "Bu? Benim değneğim!" dedi, "Ona yaslanırım, onunla davarlarıma yaprak silkelerim; tabi ki benim için işe yaradığı başka yerler de var!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. (O ses) "Onu yere bırak ey Musa!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Bunun üzerine (Musa) onu yere bıraktı. Bir de ne görsün: o değnek bir yılan türü... hızla akıyor... Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. (O ses) "Onu al ve sakın korkma!" dedi, "Biz onu ilk haline geri döndüreceğiz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. "Şimdi de elini koynuna sok! Her tür kusurdan arınmış olarak, bir başka mucize olarak bembeyaz çıkacaktır; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. ki bu sayede, sana en büyük mucizelerimizden birini gösterebilelim..." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. "(Artık) Firavun`a git, çünkü o iyice azgınlaştı!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. (Musa) şöyle dua etti: "Rabbim! Göğsüme genişlik ver Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. kolaylaştır işimi; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. düğümü çöz dilimden; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. ki anlasınlar beni! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. "Bana yakınlarımdan yükümü paylaşacak birini görevlendir; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. (Mesela) Kardeşim Harun`u! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. Onun sayesinde gücüme güç kat! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Görevimden bir pay da ona ver Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. ki, zaten yüce olan adını çok daha yüceltelim; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. ve Seni sürekli analım: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. Kuşku yok ki Sen, bizi daima görüp duruyorsun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. (Rab) dedi ki: "Doğrusu Ey Musa, işte istediklerin sana verilmiştir; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. ve zaten geçmişte bir kez daha sana (bu şekilde) ikramda bulunmuştuk. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Hani ilahi mesajı annene şöyle iletmiştik; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. "Onu sandığa koy, ardından da o sandığı suyun akıntısına bırak; akıntı onu kıyıya ulaştıracaktır; Bana düşman olan ve ona da düşman olacak olan biri ona sahip çıkacaktır." İşte Ben, seni daha (o zamandan) katımdan bir muhabbetle kuşatmıştım ki, gözlemimiz altında yetiştirilesin diye. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. O zaman kız kardeşin de takip etmiş ve onlara "Size, ona bakabilecek birini göstermemi ister misiniz?" demişti. En sonunda seni annene geri kavuşturduk ki, onun da gözü aydın olsun ve üzülmesin... Derken (erişkin biri olunca) tuttun bir cana kıydın; fakat Biz seni bu tasatan da kurtarmıştık; yani seni bir sınavdan diğerine deneyip durmuştuk. Daha sonra yıllarca Medyenliler arasında yaşadın; en sonunda takdirimiz gereği (bu noktaya) geldin ey Musa! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Zira seni kendim için seçip yetiştirmiştim: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. (İmdi) sen ve kardeşin verdiğim mucizevi belgelerle yola çıkın; sakın ola adımı (yüceltme) konusunda ihmalkar davranmayın! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Siz ikiniz doğruca Firavun`a gidin, çünkü o pek azdı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Fakat ona konuşurken yumuşak bir üslup kullanın! (O zaman) belki söz dinler, ya da en azından (daha ileri gitmekten) çekinir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. O ikisi "Rabbimiz!" dediler, "doğrusu biz, bize aşırı şiddet uygulamasından veya daha da azgınlaşmasından korkarız." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. (Allah) "Korkmayınız" dedi, "Şu kesin ki Ben sizinle birlikteyim; her şeyi duyuyor ve görüyorum. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Haydi ona gidip deyin ki: `Biz Rabbinin iki elçisiyiz. İsrailoğullarını bizimle gönder ve onlara işkence etme. Şüphesiz biz sana Rabbinden ayetle geldik. Selâm hidayete uyanların üzerinedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Bir de unutmayın ki, (büyük) azabın hakikatı yalanlayan ve ondan yüz çevirenlerin üzerine olacağı bize vahyolunmuştur." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. (Firavun): "Kimmiş bakayım sizin Rabbiniz ey Musa?" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. (Musa): "Bizim Rabbimiz her şeyin yaratılışını takdir edip, sonra da onu yaratılış amacına yöneltendir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. (Firavun): "İyi ama" dedi, "ya önceki kuşakların durumu ne olacak?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. (Musa): "Onların ne olacağının bilgisi Rabbim katında bir yasaya bağlı kılınmıştır: benim Rabbim ne yanılır, ne de unutur" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. O, sizin için yeryüzünü bir beşik yaptı; ve orada sizin için yolları O açtı; yine gökten yağmuru O indirdi. İşte bu sayede onunla envai çeşit bitkilerden çift çift ürünler çıkarmışızdır; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. siz de beslenin, hayvanlarınızı da besleyin: Şüphesiz bütün bunlarda, sahibini kötülükten koruyan bir akla sahip olanlar için alınacak dersler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Biz sizi (topraktan) yarattık, yine ona döndüreceğiz; ve oradan bir kez daha çıkaracağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. Doğrusu Biz (Firavun`a) mucizevi belgelerimizin her türünü gösterdik; fakat o yalanladı ve küstahça yüz çevirdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. (Firavun) dedi ki: "Sen, sihrinle bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin ey Musa? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. Fakat şunu da bil ki biz de sana, benzer bir sihirle karşılık vereceğiz. Haydi, şimdi bizimle senin aranda kamuya açık bir mekanda, iki tarafın da cayamayacağı bir buluşma zamanı tayin et!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. (Musa) dedi ki: "Buluşma zamanınız bayram günü; tam da halkın toplandığı kuşluk vakti olsun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. Hemen ardından Firavun görüşmeyi sona erdirdi ve tüm numaralarını hazırladıktan sonra (buluşma zamanı) çıkageldi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. Musa onlara "Size yazıklar olsun!" diye çıkıştı; "Allah`a karşı yalan uydurmayın; böyle yaparsanız, O size kökünüzü kurutacak bir ceza verir: zaten O`na iftira eden daha baştan kaybetmiştir." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. Derken, (Firavun ve yandaşları) aralarında tartışarak planlarını yaptılar, fakat bunu gizlediler; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. diyorlardı ki: "Bu ikisi, sizi sihirleriyle yurdunuzdan sürüp çıkarmak ve sizin oluşturduğunuz ideal yaşam tarzınıza son vermek isteyen büyücülerden başkası değil! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. İşte bu nedenle, tüm hile ve tuzaklarınızı bir araya getirecek tek saf halinde üzerlerine gidin; zira bugün galip gelen taraf, kesin bir başarı kazanmış olacaktır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. (Sihirbazlar): "Ey Musa!" dediler, "Sen mi atarsın, yoksa ilk atan biz mi olalım?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. (Musa): "Hayır!" dedi, "(Önce) siz atın!" Bunu yapar yapmaz, onların ipleri ve sopaları sihirden dolayı ona akıyormuş gibi göründü; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. işte bu yüzden Musa, içinde bir ürperti hissetti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. Ona "Korkma!" dedik, "Şüphe yok ki sonunda üstün gelecek olan sen olacaksın, elbette sen! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. Şimdi sağ elindeki (asa)yı at, onların yaptıklarını silip süpürecektir; çünkü onların yaptığı, sihirbazların gözbağcılığından başka bir şey değil. Kaldı ki, bir sihirbaz ne amaç güderse gütsün, asla kalıcı bir başarı elde edemez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Nihayet sihirbazlar secdeye kapanarak dediler ki: "Biz Harun ve Musa`nın Rabbine iman ettik!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. (Firavun) "Demek siz, benden izin almadan ona inandınız ha?" dedi; "Öyle anlaşılıyor ki size sihri öğreten baş ustanız bu olmalı. Fakat dönekliğinizden dolayı kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı keseceğim; ve topunuzu götürüp hurma kütüklerine asacağım: böylece hangimizin cezasının daha şiddetli ve kalıcı olduğunu iyice anlamış olacaksınız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. Onlar şöyle cevap verdiler: "Senin tehditlerine kapılıp da asla bize gelen hakikatın apaçık delillerine ve bizi yaratana sırt dönmeyeceğiz; ne karar verirsen ver, umurumuzda değil; nasıl olsa senin kararın sadece bu (fani) dünya hayatında geçerlidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Şu kesin ki biz, hatalarımızı ve senin bizi icra etmeye zorladığın sihir türü şeyleri bağışlaması için Rabbimize gönülden inanıp güvenmişiz: Zira Allah (güven duyulanların) en hayırlısı ve en kalıcısıdır." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Şüphe yok ki, kim Rabbine günaha batmış bir halde kavuşursa kendisini cehennemin beklediğini unutmasın! Orada ne tam ölebilir, ne de tam yaşayabilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Ama kim de (sahibine) erdemli işler yaptıran bir iman ile kavuşursa, işte en yüce makamlar onların olacaktır: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. mutluluğun üretildiği, zemininden ırmakların çağladığı, girenin bir daha çıkmadığı cennetler... İşte bu da, arınan kimselerin ödülüdür. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Ve doğrusu Biz Musa`ya şöyle vahyetmiştik: "Kullarımla birlikte geceleyin yola koyul, onları denizin ortasında kuru bir yola vur; arkanızdan yetişirler diye endişe etme, hepsinden öte (Allah`tan gayrı kimseden) korkma!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Derken Firavun da askerleriyle birlikte onların peşine düştü; ama birden onları boğacak olan su (görevini yapıp) onları içine alıverdi; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. bir kez Firavun halkını yoldan çıkarmıştı; bir daha da yolu bulamadılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Siz ey İsrailoğulları! Doğrusu sizi düşmanlarınızdan kurtarmış ve (Sina) Dağı`nın sağ yamacında sizden söz almıştık; üstelik bir de size menn ve selva indirmiştik: Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. (ve demiştik ki): "Size verdiğimiz rızıklarla beslenin, fakat bu hususta sınırı aşmayın; aksi halde gazabımı hak etmiş olursunuz! Kim benim gazabımı hak ederse, işte o artık tepe taslak gitmiş olur. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. Ama şu da var ki Ben, af dileyip samimiyetle Bana yönelen, iman eden ve erdemli davranan, nihayet doğru yolda olan herkesi tekrar tekrar bağışlayan biriyim! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Ve (Allah şöyle dedi:) "Ey Musa, seni halkını terk etme pahasına böylesine tez canlı kılan nedir?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. (Musa) şöyle cevap verdi: "Onlar, beni izlemeyi sürdürüyorlar; ben ise ey Rabbim, Sana ulaşan yolda sırf Senin rızanı kazanmak için acele ettim!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. (Allah): "O halde haberin olsun ki" dedi, "senin ardından Biz kavmini sınadık; ve Samiri onları yoldan çıkardı." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. Bunun üzerine Musa hüzünle karışık bir kızgınlıkla toplumuna döndü; "Ey kavmim!" dedi, "Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmamış mıydı? Yoksa (bu sözün) vadesi size çok uzun (ve bedeli çok ağır) mı geldi? Veya, Rabbinizin gazabını üzerinize çekmeye can mı atıyorsunuz? İşte, sonuçta bana verdiğiniz sözden dönmüş oldunuz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Onlar (kendilerini) şöyle savundular: "Biz sana verdiğimiz sözü kasıtlı olarak çiğnemedik; fakat (Mısır) halkının ziynet eşyalarına (haksız yere) konmanın vebalini taşıyorduk; ama biz onları (sorumluluktan kurtulmak için) kaldırıp attık, bunun üzerine Samiri de (onları alıp ateşe) attı." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Derken o onların önüne, böğürme sesi çıkaran bir inek yavrusu heykeli çıkarttı. Daha sonra da (birbirlerine) "İşte sizin de ilahınız Musa`nın ilahı buydu; fakat o unuttu!" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. Fakat onlar görmüyorlar mı ki, bu (heykel) kendilerine tek kelime cevap veremez; dahası, kendilerine ne zarar verebilir ne de yarar sağlayabilir? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. Üstelik, (Musa dönmeden) önce Harun onlara "Ey kavmim!" demişti, "Fena halde tuzağa düşürüldünüz; unutmayın ki sizin Rabbiniz O sınırsız rahmet kaynağıdır: o halde artık beni izleyin ve benim talimatlarıma uyun!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. Onlar dediler ki: "Musa bize dönüp gelinceye kadar asla ona perestiş göstermekten geri durmayacağız!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. (Musa dönünce) "Ey Harun!" dedi, "Onların sapıttıklarını gördüğün halde neden engel olmadın? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. Bana uyman gerekmiyor muydu? Şimdi sen emrime karşı gelmiş olmadın mı?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. "Ey anamın oğlu!" dedi, "Sakalımı-saçımı çekiştirip durma! İnan ki senin bana "İsrailoğulları arasına ayrılık tohumları saçtın, nasihatimi dinlemedin!" demenden korktum, (fakat gücüm yetmedi)!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. (Musa) "Peki, ya senin derdin neydi ey Samiri!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. O dedi ki: "Ben (bu) işe onların bakmadıkları bir gözle baktım; bu nedenle de Elçi`nin (İnanç sisteminden) etkili bir parçayı çekip aldım ve kaldırıp attım: zira güdülerim beni böyle yapmaya sevk etti." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. (Musa): "Defol, git!" dedi, "Ama iyi bil ki bundan böyle senin hayatın `(Ben) tecrit edildim` demekten ibaret olacaktır. Bir şeyi daha unutma ki, seni (öte dünyada) asla atlatamayacağın bir buluşma daha beklemektedir. Şimde, kendisine tapınmakta bunca ısrar ettiğin ilahına dön de bir bak: onu cayır cayır yakacak, ardından da külünü suya savuracağız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Şu gerçeği hiç unutmayın: ilahınız yalnızca kendisinden başka ilah olmayan Allah`tır: O`nun bilgisi her şeyi kuşatmıştır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. İşte bu şekilde, geçmişte yaşanmış birtakım olayların özüne ilişkin anlatımı sana sunmuş olduk; zira sana, katımızdan hatırlatıcı bir mesaj vermiş bulunuyoruz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. Her kim bu (ilahi mesajdan) yüz çevirirse, iyi bilsin ki o, Kıyamet Günü (zorlanacağı) bir sorumluluğun altına girmiş olacak; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. o sorumluluğun altından bir daha da asla kalkamayacaktır; üstelik o, Kıyamet Günü onlar için çok berbat bir yük olacaktır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. O gün sura üflenecek; ve Biz de o gün günahı hayat tarzı haline getirmiş olanları, (korku ve dehşetten) morarmış olarak bir araya toplayacağız; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. korkudan kısılmış bir sesle birbirlerine "(Dünyada) ne kadar kaldınız ki; hepsi hepsi on gün işte!" diye fısıldaşacaklar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. Onların en akıldane yol göstericisinin "Hayır, asla bir günden fazla kalmadınız!" dediği zaman, berikilerin (kendi içlerinde) neler neler diyeceklerini de yine en iyi Biz biliriz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. Sana, (o gün) dağların ne olacağı hakkında sorarlar. Bu takdirde onlara şöyle de: "Rabbim onları un ufak edip tümünü savuracak; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. ve arzı çırılçıplak, kupkuru bir düzlük olarak bırakacak; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. orada ne bir çukur ne de bir tümsek göreceksin!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. O gün onların (tümü), kendisine karşı yanlış yapamayacakları bir davetçiye tabi olmak durumundadırlar: artık bütün sesler O rahmet kaynağının azametinden dolayı iyice kısılmıştır; öyle ki, boğuk bir uğuldu dışında hiçbir ses işitemeyeceksin. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. O gün, kendisine O rahmet kaynağının geçit verdiği ve sözünden razı olduğu kimselerden başkasına şefaatin hiçbir yararı olmayacak. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 110. O onların bildiklerini de, bilmediklerini de biliyor; fakat insan bilgi (kapasitesinin sınırlılığı) sebebiyle bunu asla kavrayamaz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 111. Her şeyi ayakta tutan Mutlak Diri`nin huzurunda yüzler yere eğilmiştir ve sıtına zulüm yükünü yüklenen kimsenin işi bitmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 112. Fakat, kim de mü`min olduğu halde erdemli davranırsa, artık o ne haksızlığa uğramaktan ne de (cehenneme) yem olmaktan korksun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 113. Ve böylece Biz bu (vahyi) Arapça bir hitap olarak indirdik; ve ondaki tüm uyarıları bütün boyutlarıyla ortaya serdik: Belki sorumluluk duyarlar veya (bu mesaj) onları (fıtratlarında zaten) var olanı hatırlatarak yeniden ortaya çıkarır diye. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 114. Sonuçta, aşkın olan Allah,mutlak otoritenin sahibi olarak mutlak hakikatin de kaynağıdır: şu halde O`nun vahyi tamamıyla sana ulaştırılmadan önce, Kur`an hakkında tez canlı davranarak (sonuç çıkarma), fakat, "Rabbim, ilmimi artır!" de. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 115. Ve doğrusu Biz Adem`e, her şeyden önce, talimatımıza (uygun bir fıtrat) nakşetmiştik; fakat o buna yabancılaştı; dolayısıyla Biz onu bu hususta kararlılık sahibi bulmadık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 116. Hani meleklere "Adem(oğlu) için emre amade olun!" dediğimiz zaman, onların tümü hemen emre amade olmuştu; fakat sadece İblis yüz çevirmişti. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 117. Bunun üzerine Biz de "Ey Adem!" demiştik, "İşte bu, sana ve eşine tarifsiz bir düşmanlık beslemektedir; dolayısıyla, onun sizi bu has bahçeden çıkarma girişimlerine karşı çok dikkatli olun; yoksa bedbaht olursun! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 118. Zira aklından çıkarma ki burada aç değilsin, açık değilsin; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 119. yine unutma ki burada ne susuzluk çekersin, ne de sıcağa maruz kalırsın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 120. Hal böyleyken Şeytan onu vehimlere sürükleyerek "Ey Adem!" dedi, "Sana sonsuzluk ağacını ve sonu gelmez bir saltanatın (yolunu) göstereyim mi?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 121. Derken o ikisi ondan yediler. Bunun ardından kendi cinselliklerinin farkına vardılar ve başladılar has bahçenin yapraklarından topladıklarıyla üzerlerini örtmeye: sonuçta Adem Rabbine karşı gelmiş ve huzurunu bozmuş oldu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 122. Nihayet Rabbi onu seçip arındırdı. Dolayısıyla hem tevbesini kabul etti; hem de ona (sorumluluğunu ifa edecek) yolu göstererek Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 123. dedi ki: "O makamdan hep birlikte birbirinize düşman olarak inin! Bundan böyle de, Benim katımdan size doğru yol bilgisi gelecektir: artık kim benim gösterdiğim yolu izlerse, işte o ne sapacak ne de kendini yitirecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 124. Fakat, kim de benim uyarıcı mesajlarımdan yüz çevirirse, iyi bilsin ki onun hayat alanı daraldıkça daralacak ve Kıyamet Günü Biz o kimseyi kör olarak kaldıracağız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 125. O kimse "Rabbim" diyecek, "Niçin beni kör olarak kaldırdın; oysa ki ben daha önce gören biriydim?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 126. (Allah) "Böyle gerekiyordu" diyecek, "Sana Bizim ayetlerimiz ulaşmıştı, fakat sen onları unutmuştun; sonuçta bugün de sen unutulacaksın! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 127. İşte Biz de, haddi aşan ve Rabbinin ayetlerine güvenip inanmayan kimseleri böyle cezalandırırız; hele bir de ahiret azabı var ki, o çok daha şiddetli ve çok daha kalıcıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 128. Şimdi yurtlarında gezip tozdukları, kendilerinden önce yaşayıp gitmiş olan nesillerden bir nicesini cezalandırmış olmamız onların aklını başına getirmedi mi? Şüphesiz bunda, kendisini kötülükten koruyan bir akla sahip olanlar için alınacak dersler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 129. Ve eğer Rabbin tarafından -belirli bir süreye kadar (fırsat tanınacağına) dair- başlangıçta konulmuş bir yasa olmasaydı, (günahkarları) hemen cezalandırmak kaçınılmaz olurdu. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 130. Öyleyse, artık onların söyleyeceklerine karşı sabırlı ol! Bir de güneşin doğumu ve batımından önce Rabbinin aşkın olan yüce zatını (namaz kılarak) hamd ile an! Yine gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün belli zamanlarında (namaz kılarak) O`nun yüce zatını an (ki, O`ndan) razı olduğun belli olsun! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 131. Ve onlardan kimi çiftlere kendilerini sınamak için verdiğimiz bu dünya hayatının aldatıcı parlaklığına gözlerini dikme: zira senin Rabbinin (sana verdiği) nimet, çok daha yararlı ve çok daha kalıcıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 132. Öyleyse yakınlarına namazı emret ve sen de bunun üzerinde kararlı ol! Biz senden rızık istemiyoruz; seni Biz doyuruyoruz: ve mutlu son (kişinin) sorumluluk bilincine bağlıdır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 133. Bir de dediler ki "O bize, Rabbinden bir mucize getirmeli değil miydi?" İyi de, daha önceki vahiylerin içeriğinde yer alan açık deliller kendilerine ulaşmadı mı? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 134. Ve eğer Biz, onları (elçi göndermeden) önce bir helake uğratarak cezalandırmış olsaydık, bu kez de "Ey Rabbimiz! Eğer Sen, şu zillet verici ve onur kırıcı duruma düşmeden önce bize bir elçi göndermiş olsaydın ona hemen uyardık!" diyecekleri kesindi! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 135. De ki: "Herkes (hak ettiği akıbeti) beklemektedir; o halde siz de bekleyiniz! Nasıl olsa, doğru dürüst bir yol seçenlerin kimler olduğunu; ve (bu tercih sonucunda Allah`ın) kimleri doğru yola yönelttiğini, günü gelince öğreneceksiniz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster