1. Elif, lâm, Ra. İŞTE BUNLAR; Hikmetli (akıl ve tabiata uygun) Kitab’ın ayetleridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 2. Içlerinden bir adama vahyetmemiz insanlara tuhaf mı geldi? "İnsanları uyar ve iman eden kimselere; Rableri katında, kendileri için bir doğruluk derecesi olduğunu müjdele" diye! Kâfirler dediler ki: "Gerçekten bu apaçık bir büyücüdür." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 3. Gerçek şu ki, sizin Rabbiniz Allah’tır, O ki; gökleri ve yeryüzünü altı günde/evrede yarattı. Sonra Arş dahil tüm kainata kanunlarını kurdu. İşleri yönlendirip idare eder. O’nun izni olmadan hiçbir kimse şefaat edemez! İşte, Rabbiniz Allah budur! O’na kulluk edin. Düşünüp ibret almıyor musunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 4. Hepinizin dönüşü O’nun katınadır. Allah’ın sözü gerçektir. Yaratmaya başlar, sonra iman edenleri ve faydalı işi en iyi şekilde yapanları adaletle ödüllendirmek için yeniden yaratır. İnkârcılara gelince, onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azap vardır, küfürlerinden dolayı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 5. Güneş’i bir ışık kaynağı ve Ay’ı da ışığı yansıtıcı kılan O’dur. Ona konaklar/durak (iniş) yerleri takdir eden O’dur; yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için!.. Allah bunları ancak bir hesap ile yaratmıştır. Ayetleri uzun uzun açıklamaktadır; bilen/bilim ışığında düşünen bir kavim için! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 6. Gerçek şu ki; gece ile gündüzün değişmesinde, Allah’ın göklerde ve yeryüzünde yarattığı şeylerde, korkup sakınan bir toplum için elbette ayetler/işâretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 7. Bizimle buluşmayı ummayanlar, dünya hayatına razı olanlar, onunla tatmin olanlar ve ayetlerimizden gafil olanlar var ya; Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 8. Işte onların varacakları yer ateştir, kazanmakta olduklarından dolayı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 9. (gerçekten var olanlara) inanan ve salih amel/faydalı işleri en iyi şekilde yapanlara gelince; Rableri onları imanlarından dolayı, zeminlerinden ırmaklar akan, nimetlerle donatılmış cennetlere iletir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 10. Orada onların duası: "Allah’ım! Sen ki; hiçbir kusuru, eksiği olmayansın." Orada birbirlerine iyilik dilekleri: "Selâm"dır. Dualarının sonu da: "Hamd’a lâyık olan (yaptığı herşeyi yerli yerince güzel yapan), Alemlerin (uzayların/evrenin) Rabbi/Sahibi Allah’tır" demeleridir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 11. Şayet Allah; şerri insanlar için, onların hayrı acele istemeleri gibi çabuklaştırsaydı, mutlaka süreleri hemen bitirilmiş olurdu. Bizimle karşılaşmayı ummayan kimseleri, bırakırız azgınlıkları içinde, şaşkın bir halde bocalayıp dururlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 12. Insana bir zarar dokunduğu zaman; yan yatarken, otururken veya ayakta iken yalvarır. Ama Biz onun sıkıntısını kaldırdığımız zaman ise sanki o; kendisine dokunan zarardan dolayı, Bize hiç yalvarmamış gibi hareket eder! Aşırı gidenlere yapıyor oldukları işler, işte böyle süslü görünmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 13. Ve gerçek şu ki; sizden önce zulmettikleri için, nice nesilleri helâk etmişizdir; çünkü elçileri onlara apaçık belgeler getirdikleri halde, onlar yine de (elçileri/açık delilleri/gerçekleri) reddettiler! İşte suçlu toplumu böyle cezalandırırız! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 14. Sonra onların ardından sizi yeryüzünde halifeler (önceki nesillerin ardından onların yerine geçen insanlar) kıldık. Nasıl işler yaptığınız ortaya çıksın, yaptıklarınızın karşılığı verilsin diye! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 15. Ve onlara ayetlerimiz açık deliller olarak açık açık okunduğu zaman, Bizimle karşılaşmayı ummayan kimseler dediler ki: "Bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir." De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edersem; gerçekten ben büyük günün azabından korkarım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 16. De ki: "Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi de!.. Bundan önce bir ömür boyu içinizde kaldım! Aklınızı kullanmıyor musunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 17. Allah’a karşı bir yalan uyduran/iftira eden veya O’nun ayetlerini yalanlayan kimseden daha zalim kim olabilir? Gerçek şu ki, suçlu/günahkarlar iflah olmaz/huzur bulmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 18. Allah’ı bırakıp kendilerine zarar vermeyen ve faydası olmayan şeylere kulluk ediyorlar. "Bunlar, Allah katında şefaatçilerimizdir" diyorlar. De ki: "Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?" O yüce ve onların ortak koştuklarından çok uzaktır! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 19. Ve bütün insanlık sadece tek bir toplumdan ibaretti! Ama sonradan görüş ayrılığına düşerek parça parça oldular. Eğer Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, ihtilâf ettikleri konuda aralarında hemen hüküm verilirdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 20. Ve diyorlar Kİ: "Ona, Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?" De ki: "Gayb ancak Allah’ındır! Bekleyin öyleyse! Çünkü ben de sizinle birlikte bekleyenlerdenim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 21. Insanlara kendilerine dokunan bir darlıktan sonra, bir rahmet tattırdığımız zaman bir de bakarsın ki onlar; ayetlerimiz hakkında tuzak/komplo kuruyorlar! De ki: "Allah komployu/tuzağı bozmada daha çabuktur!" Şüphesiz ki elçilerimiz, kurduğunuz komploları yazıyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 22. Karada ve denizde sizi yürüten O’dur. Hani, gemide olduğunuz zamanı; gemiler güzel/tatlı bir rüzgârla içindekileri yüzdürürlerken ve bununla sevindikleri sırada, birden kasıp kavuran bir kasırga gemiye gelip çatar. Her yandan dalgalar gelip ve kendilerinin tamamen kuşatıldıklarını anladıkları zaman; dini yalnız O’na özgü kılarak Allah’a yalvarmaya başlarlar: "Eğer bizi bu sıkıntıdan kurtarırsan, elbette ki şükredenlerden olacağız!" (derler). Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 23. Ama onları kurtardığımızda derhal o zaman; haksız yere yeryüzünde taşkınlık yaparlar. Ey insanlar! Sizin taşkınlığınız ancak kendi aleyhinizedir. Sadece dünya hayatının geçici zevki! Sonra dönüşünüz Bizim huzurumuzadır. O zaman yapmış olduğunuz şeyleri size haber veririz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 24. Dünya hayatının durumu; gökyüzünden indirdiğimiz su gibidir! Öyle ki; insanların ve hayvanların beslendiği yer bitkisi onunla/suyla birbirine karıştı. Böylece; yeryüzü ziynetini takınıp süslendiğinde ve sahipleri de onun ürününü biçip toplamaya güç yetirir olduklarını sanmışlarken; bir gece veya gündüz, emrimiz ona gelmiştir de onu, kökünden biçilmiş bir duruma getirmişizdir. Sanki dün hiç yeşermemiş gibi yaparız! İşte böyle, ayetleri geniş geniş açıklıyoruz. Düşünen bir toplum için!.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 25. Allah barış yurduna davet eder. Ve yola gelmek isteyen kimseyi dosdoğru bir yola eriştirir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 26. Güzel davranan kimselere daha güzel bir karşılık ve daha da fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara leke ve ne de bir zillet/horluk bulaşır. İşte onlar cennet halkıdır. Orada sürekli kalıcıdırlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 27. Kötülükleri yapanlara gelince, her bir kötülüğün karşılığı/cezası kendi dengi iledir. Onları bir zillet kaplar. Onları Allah’a karşı koruyacak hiç kimse yoktur. Onların yüzleri sanki karanlık geceden parçalara bürünmüştür! İşte onlar ateş halkıdır. Orada sürekli kalıcıdırlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 28. O gün, onların hepsini bir araya toplarız. Sonra, ortak koşan kimselere deriz ki: "Siz ve koştuğunuz ortaklar yerlerinizde durun!" Artık aralarını açmışızdır. Ve koştukları ortaklar dediler ki: "Siz, bize kulluk ediyor değildiniz ki! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 29. Sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter. Gerçekten biz, sizin bize kulluk etmenizden tamamen habersizdik!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 30. Işte orada her nefis geçmişte yapıp ettiğiyle sorgulanacaktır! Ve onlar gerçek sahipleri olan Allah’ın katına döndürülürler. Ve iftira edip uydurdukları şeyler onlardan kaybolup gitmiştir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 31. De ki: "Sizi gökyüzünden ve yeryüzünden rızıklandıran kim? Kulakların ve gözlerin (gerçek) sahibi kim? Ölüden diriyi çıkaran kim? Diriden ölüyü çıkaran kim? Buyruğu yürüten/işleri evirip çeviren kim?" Hemen: "Allah!" diyecekler. De ki: "O halde korunup sakınmıyor musunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 32. Gerçek rabbiniz Allah işte budur! Öyleyse gerçekten sonra, sapkınlıktan başka ne vardır? Öyleyse, nasıl sapkınlığa çevriliyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 33. Işte böylece; Rabbinin kelimesi/ikâzı yoldan çıkan kimseler içindir. "Onlar, gerçekten inanmıyorlar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 34. De ki: "Sizin koştuğunuz ortaklardan ilk defa yaratacak, sonra onu çevirip yeniden yaratacak olan var mı?" De ki: "Allah yaratmayı ilk defa başlatır, sonra onu (kemik yığınına) çevirip yeniden yaratır. Öyleyse, nasıl doğru yoldan çevriliyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 35. De ki: "Sizin ortak koştuklarınızdan gerçeğe götürebilecek var mı?" De ki: "Allah gerçeğe götürür. Öyleyse gerçeğe götüren kimse mi uyulmaya daha lâyıktır? Yoksa tutulup doğru yola götürülmedikçe, kendisi doğru yolu bulamayan kimse mi? O halde neyiniz var sizin? Nasıl hükmediyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 36. Onların çoğu, zandan/teorilerinden başkasına uymuyorlar. Teori/zan ise gerçekliği kanıtlanmayan iddialardır. Şüphesiz ki Allah onların yaptıkları şeyleri çok iyi bilmektedir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 37. Bu kur’an Allah katından indirilmedir. Bir başkası tarafından uydurulmuş bir şey değildir! Ancak bu önceden gelenlerin (kitapların) doğrulanması ve kitabın ayrıntılı açıklamasıdır. Onda asla şüphe yoktur, Âlemlerin Rabbindendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 38. Yoksa, "onu uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Öyleyse, haydi onun benzeri bir Sure getirin. Allah’tan başka çağırabildiğiniz kimseleri de çağırın. Eğer doğru sözlüler iseniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 39. Hayır aksine onlar; ilmini kavrayamadıkları ve sonucu henüz kendilerine gelmemiş olan bir şeyi yalanladılar. Onlardan önceki kimseler de işte böyle yalanlamışlardı. Gör/bak, zalimlerin sonu nasıl oldu! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 40. Onlardan kimi ona inanır, kimi de ona inanmaz. Rabbin, bozguncuları daha iyi bilir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 41. Eğer seni yalanlıyorlarsa, de ki: "Sizin yaptığınız size, benim yaptığım bana. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 42. Içlerinden, sana kulak verip dinleyen kimseler vardır. Ama sen mi anlamak için dinlemeyenlere duyuracaksın? Üstelik, onlar akıllarını kullanmıyorlarsa! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 43. Içlerinden, sana bakan kimseler de vardır. Körleri (görüp düşünmeyenleri) doğru yola götürecek sen misin? Üstelik, basiretleriyle de görmüyorlarsa! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 44. Kesinlikle Allah hiçbir şeyle insanlara zulmetmez! Ancak insanlar, kendi kendilerine zulmediyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 45. Onları bir araya topladığı gün sanki onlar sadece, görüşüp tanıştıkları gündüzün bir saati kadar kalmış gibiler! Hüsrana uğramışlardır; Allah’ın huzuruna çıkmayı yalanlayan kimseler! Çünkü onlar, doğru yola gelmemişlerdi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 46. Onlara söz verdiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de, seni vefat ettirsek de sonunda onların dönüşü huzurumuzadır. Sonra Allah onların yaptıklarına şahittir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 47. Her toplumun bir rasûlü vardır. Rasûlleri geldiği zaman aralarında adaletle hüküm verilir. Ve onlara hiç zulmedilmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 48. Diyorlar ki: "Eğer doğru söylüyor iseniz bu söz ne zamandır?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 49. De ki: "Ben kendime bile zarar veya fayda veremem. Ancak, Allah’ın dilemesine/izin vermesine bağlıdır. Her ümmetin (hak ettiği) bir sonu/eceli vardır. Ecelleri/sonları gelince, artık ne bir saat geriye alınabilirler ve ne de öne alınabilirler!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 50. De ki: "Düşündünüz mü hiç? Eğer O’nun azabı; size, geceleyin veya gündüzün geliverirse!.." Suçlu günahkarlar bunu ne diye acele istiyorlar ki? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 51. Belâ gerçekleştikten sonra mı ona inanacaksınız? Hemen şimdi mi? Hani siz onu acele isteyip duruyordunuz! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 52. Sonra, zulmeden kimselere denilir: "Sürekli azabı tadın! Ancak kazanmış olduğunuz şeylerle cezalandırılıyorsunuz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 53. "bu bir gerçek midir?" diye, senden haber soruyorlar. De ki: "Evet, Rabbime ant olsun ki, o kesinlikle gerçektir. Ve siz de önleyiciler değilsiniz/önleyemezsiniz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 54. Şayet yeryüzündekilerin hepsi, kendisine zulmeden kişiye ait olsaydı, mutlaka onu fidye olarak verirdi. Azabı gördükleri zaman pişmanlığı içlerinde hissederler. Aralarında adaletle hüküm verilir. Asla zulme uğramazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 55. Iyi bilin ki; göklerde ve yeryüzündekilerin hepsi gerçekten Allah’ındır. İyi bilin ki; Allah’ın sözü gerçektir. Fakat, onların birçoğu bilmiyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 56. O yaşatır (yaşama izin verir) ve öldürür (ölüme izin verir). Ve O’nun katına döndürülüp götürülürsünüz. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 57. Ey insanlar! İşte size; Rabbinizden bir öğüt, göğüslerde/yüreklerde olana bir şifa, inananlar için bir yol gösterici/hidayet ve bir rahmet gelmiştir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 58. De ki: "Allah’ın lütfuyla ve rahmetiyle, evet, işte yalnız bununla sevinsinler; bu onların toplayıp biriktirdiklerinden daha hayırlıdır!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 59. De ki: "Allah’ın size rızık olarak indirdiği şeyleri gördünüz mü? Bir kısmını haram, bir kısmını helal saydınız." De ki: "Allah mı size izin verdi? Yoksa, Allah’a iftira mı ediyorsunuz?" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 60. Allah’a karşı yalan uyduran kimselerin, kıyamet günü hakkındaki zanları nedir? Şüphesiz ki Allah insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat, onların birçoğu şükretmiyor. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 61. Ve hangi işin/eylemin içinde bulunursan bulun, Kur’an’dan her ne okursan oku ve siz; her ne eylem/iş yaparsanız yapın, Biz içine daldığınız o eylemde üzerinizde şahidizdir! Ve ne yerde, ne de gökte zerre ağırlığınca hiçbir şey, Rabbinden kaçmaz/saklı, gizli kalmaz. Bundan daha küçük hiçbir şey ve daha büyük hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitaba yazılıyor olmasın. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 62. Iyi bilin ki; Allah’ın dostlarına korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 63. Onlar ki; (gerçekten var olanlara) inandılar ve korunup dikkatli davrandılar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 64. Işte onlara; dünya hayatında da ahirette de müjde vardır. Allah’ın kelimeleri için değişiklik yoktur. İşte bu, büyük başarı/en büyük kurtuluş ve mutluluktur! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 65. Onların sözü seni üzmesin! Üstünlük tamamen Allah’a aittir. O; işitendir, bilendir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 66. Iyi bilin Kİ; göklerdeki ve yeryüzündeki kimseler kesinlikle Allah’ındır. Allah’tan başkasına yalvaran kimseler, gerçekte o ortaklara tâbi olmuyorlar. Onlar sadece zanna/teorilerine/hevalarına tâbi oluyorlar. Ve onlar, sadece saçmalıyor/yalan uyduruyorlar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 67. Kendisinde dinlenesiniz diye sizin için geceyi yapan O’dur. Ve gündüzü de aydınlık olarak var eden O’dur. Şüphesiz bunda işiten bir toplum için ibretler vardır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 68. "Allah çocuk edindi" dediler. Hâşâ! Allah böyle bir iddiadan uzaktır. O zengindir/hiçbir şeye muhtaç değildir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Bu hususta yanınızda hiçbir delil yoktur. Allah hakkında bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 69. De ki: "Allah hakkında yalan uyduran/iftira atan kimseler, asla kurtulamazlar." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 70. Dünyada biraz geçim var sonra dönüşleri Bize’dir. Sonra onlara çetin azabı tattırırız inkâr ettiklerinden dolayı! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 71. (şimdi artik) onlara Nuh’un haberini oku. Hani bir zaman kavmine demişti ki: "Ey kavmim! Benim konumum/makamım ve Allah’ın ayetlerini hatırlatmam, size ağır geldiyse ben Allah’a tevekkül etmişim. Artık siz ortaklarınızla beraber toplanıp emrinizi/işinizi kararlaştırın da sonra kararınız üzerinize bir dert olmasın! Bundan sonra da kararınızı bana uygulayın! Bana hiçbir fırsat da vermeyin! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 72. Eğer yüz çevirdiyseniz çevirin! Sizden hiçbir ücret istemedim/talep etmedim ki! Benim ücretim Allah’a aittir. Ve ben müslümanlardan olmakla emrolundum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 73. Yine de onu yalanladılar. Biz de onu ve gemi içinde onunla birlikte bulunanları kurtardık. Onları halifeler/öncekilere varisler kıldık. Ayetlerimizi yalanlayan kimseleri de boğduk. Bak, uyarılanların sonu nasıl oldu? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 74. Ve sonra onun ardından, kavimlerine bir çok elçiler gönderdik. Onlara apaçık belgeler/mucizeler getirdiler. Önceden yalanlamış oldukları şeye bir türlü inanmıyorlardı. Bu nedenle; haddi aşanlar duygusal zekâlarını/kalplerini işletmiyorlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 75. Sonra onların ardından Musa’yı ve Harun’u; Firavun’a ve ileri gelen adamlarına, (Allah’ın var olduğunu kanıtlayan) mucizelerimizle gönderdik. Böbürlenip büyüklendiler. Onlar gerçekten suçlular topluluğu idiler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 76. Onlara katımızdan gerçek gelince: "Şüphesiz bu, apaçık bir sihirdir" dediler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 77. Musa dedi ki: "Size gerçek gelince böyle mi diyorsunuz? Bu bir sihir midir? Oysa sihirbazlar umduklarına eremezler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 78. Dediler ki: "Atalarımızı bulduğumuz yoldan bizi çevirmek için mi bize geldin? Yeryüzünde büyüklük yalnız ikinizin olsun diye mi? Biz size inananlardan değiliz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 79. Firavun dedi ki: "Bilgin sihirbazların hepsini bana getirin." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 80. Sihirbazlar geldiğinde Musa onlara: "Siz atacağınızı atın!" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 81. Onlar atınca Musa dedi ki: "Sizin getirdiğiniz şey bir sihirdir. Şüphesiz ki Allah onu iptal edecektir/boşa çıkaracaktır. Allah fesat/karışıklık çıkaranların işini düzeltmez. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 82. Allah kelimeleri/sözü ile gerçeği ortaya çıkarır. Suçlu günahkarlar istemese de!.." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 83. Sonunda musa’ya, kavminden genç bir kuşaktan başkası inanmadı! Firavun ve ileri gelen adamlarının, kendilerine kötülük yapmasından korkuya düştükleri için! Çünkü Firavun, yeryüzünde çok büyüklenen bir zorba idi. Gerçekten o, çok aşırı giden kimselerdendi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 84. Musa dedi ki: "Ey kavmim! Eğer Allah’a inandıysanız O’na güvenin. Eğer teslim olanlar iseniz!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 85. Dediler ki: "Allah’a güvendik. Rabbimiz! Bizi zalim kavim için bir açığa çıkar(ıl)ma konusu yapma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 86. Bizi inkârcı kavimden rahmetinle kurtar!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 87. Musa’ya ve kardeşine: "Mısır’da kavminiz için evler hazırlayın" diye vahyettik. "Evlerinizi mescid edinin ve namazı ikame edin." "Müminleri müjdele!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 88. Musa dedi ki: "Rabbimiz! Firavun’a ve ileri gelen adamlarına, dünya hayatında süs ve mallar verdin. Ey Rabbimiz! Senin yolundan saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz! Onların mallarını yok et! Kalplerini iyice sık, acı azabı görünceye kadar (isterse) iman etmesinler." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 89. (Allah) buyurdu: "Duanız kabul olundu. Dosdoğru olun ve sakın bilmeyen kimselerin yoluna uymayın!" Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 90. Israiloğullari’nı denizden geçirdik. Firavun ve askerleri de azgınlık ve düşmanlıkla onların peşine takıldı. Nihayet, boğulma onu yakaladığı zaman (Firavun): "İsrailoğulları’nın inandığından başka bir İlâh olmadığına inandım. Ben de teslim olanlardanım" dedi. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 91. "şimdi mi?! Oysa sen daha önce isyan etmiştin ve bozgunculardan olmuştun. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 92. Bugün ise, senin bedenini kurtara(rak sahile çıkara)cağız. Senden sonra gelen kimselere ibretlik olması için!" Şüphesiz insanların birçoğu ayetlerimizden gafildirler. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 93. Ve israiloğulları’nı hoşlarına gidecek iyi bir yere yerleştirdik. Güzel şeylerden kendilerine rızık verdik. Kendilerine ilim gelmesine rağmen, ihtilâfa düştüler. Şüphesiz Rabbin kıyamet günü aralarında, ihtilâfa düştükleri şey hakkında hüküm verecektir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 94. Bütün bunlardan sonra eğer sen; sana indirdiğimizden şüphe içindeysen, senden önce kitabı okuyan kimselere sor! Gerçek şu ki, Rabbinden sana gerçek bilgi geliyor. Sakın şüpheye düşenlerden olma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 95. Ve sakın Allah’ın ayetlerini yalanlayanlardan olma; yoksa hüsrana uğrayanlardan olursun! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 96. Şüphesiz ki, Rabbinin azap sözü üzerlerine hak olan zalimler, artık inanmazlar. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 97. Bütün ayetler onlara gelmiş olsa bile, acı azabı görünceye kadar! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 98. Şayet bir ülke olsaydı da gerçeklere inansaydı. Ve inanması kendisine fayda verseydi. Yunus’un kavmi hariç!.. İnandıklarında, onlardan dünya hayatında rezillik azabını kaldırdık. Onları bir süre daha yararlandırdık. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 99. Şayet rabbin dileseydi yeryüzündeki kimselerin tümü mutlaka topluca inanırlardı. Öyleyse (insanlara Allah özgürlük verdiği için), onlar mümin olmaları için, insanları sen mi zorlayacaksın? Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 100. Allah’ın izni (yani kişinin samimi olduğunu onaylaması) olmadan, hiçbir kimse için iman etme imkânı yoktur. Ve o, aklını kullanmayanlar (ise) pislik/şirk içinde kalır. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 101. De ki: "Göklerde ve yeryüzünde neler var, bir bakın! Ayetler ve uyarmalar, gerçeklere inanmak istemeyen bir kavme, hiçbir yarar sağlamaz." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 102. Onlar kendilerinden önce gelip geçen kimselerin günü gibi, acı günleri mi bekliyorlar? De ki: "Bekleyin öyleyse! Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 103. Sonra, biz elçilerimizi ve aynı şekilde iman edenleri kurtarırız; işte böylece üzerimize bir borç olarak, (gerçekten var olanlara) inananları kurtarırız. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 104. De ki: "Ey insanlar! Eğer benim dinimden şüphede iseniz, ben Allah’tan başka taptıklarınıza kulluk etmem. Ancak ben, sizi öldürecek olan Allah’a ibadet ederim. Ve ben müminlerden olmakla emrolundum." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 105. "hanif (dürüst, doğrulardan) olarak yüzünü dine çevir. Sakın müşriklerden olma! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 106. Allah’tan başkasına yalvarma/tapma; sana fayda ve zarar veremez olan şeylere!.. Eğer böyle yaparsan; o takdirde muhakkak zalim(haksızlık eden)lerden olursun!.. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 107. Eğer Allah sana bir zarar isabet ettirirse; onu, O’ndan başka kaldıracak yoktur. Ve eğer, sana bir hayır dilerse; O’nun lütfunu geri çevirecek yoktur!" O, hayrını kullarından gereğini yapana verir. Çok bağışlayandır, çok merhametlidir. Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 108. De ki: "Ey insanlar! Rabbinizden size gerçek gelmiştir. Kim doğru yola gelirse kendi nefsi için doğru yola gelmiştir. Kim de saparsa kendi aleyhine sapmıştır. Ben sizin vekiliniz/bekçiniz değilim." Mealleri Kıyasla Sayfada Göster 109. Sen, sana vahyedilene (Kur’an’a) uy/gereğini yerine getir! Allah hükmünü verinceye kadar sabret/bekle! O, yargıçların (adaletle hükümkarar verenlerin) en iyisidir! Mealleri Kıyasla Sayfada Göster