4.
Daha önce, insanlar için yol gösterici ve hakkı batıldan ayıran /Furkanı da indirmişti. Allah’ın ayetlerini inkâr edenlere/tanımayanlara şiddetli bir azap vardır. Allah güçlüdür, cezalandırıcıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
7.
Sana kitabı indiren O’dur. Onda bir kısmı, muhkem -ki bunlar kitabın özüdür.- bir kısmı da müteşabih ayetler vardır. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onun tevilini yapmak için onun müteşabih olanlarına uyarlar. Oysa, onun tevilini Allah’tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise "Biz, ona iman ettik, onun hepsi Rabbimizin katındandır." derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası düşünmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
8.
Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi eğriltme. Bize katından rahmet bahşet, şüphesiz sen, bol bol bağışlayansın.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
10.
Şüphesiz kafir olanlar, onların malları da, çocukları da Allah’a karşı zerre kadar kendilerine fayda sağlamayacaktır. İşte bunlar, ateşin yakıtı olanlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
Tıpkı Firavun Hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişi (tavırları) gibi ayetlerimizi yalanladılar da Allah da onları günahları sebebiyle cezalandırdı. Allah’ın cezalandırması pek şiddetlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
12.
(İnkar edenlere) de ki: -Yakında yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz, orası ne kötü yerleşme yeridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için bir ayet vardır. Bunlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, diğeri ise kafir idi. Gözleriyle onların kendilerinin iki misli olduklarını görüyorlardı. Allah, dilediğini yardımıyla güçlendirir. Bunda, gören göze sahip olanlar için gerçekten ibret vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
14.
Kadınlara, evlatlara, öbek öbek yığılmış altın ve gümüşe, güzel cins atlara, davarlara ve ekinlere karşı aşırı sevgi insanlara çekici ve hoş gösterildi. Oysa bunlar, dünya hayatının nimetleridir. Asıl varılacak güzel yer Allah katındadır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
De ki: -Size, bundan daha hayırlı olanı haber vereyim mi? Allah’tan korkan/günahlardan sakınanlara, altından nehirler akan ebedi kalacakları cennetler vardır. Tertemiz eşler ve Allah’ın güzel kabulü vardır. Allah, kullarını hakkıyla görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Onlar: -Rabbimiz, biz, kesin olarak iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru, diyenlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Allah şahittir ki kendisinden başka bir ilah yoktur. Melekler ve adaleti ayakta tutan ilim sahipleri de (buna şahittir.) O’ndan başka ilah yoktur. O, azizdir, hakimdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Allah katında din İslam’dır. Kendilerine kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki kıskançlık ve başkaldırı yüzünden ihtilafa düştüler. Kim Allah’ın ayetlerini inkar edip tanımazsa Allah, hesabı çok seri bir şekilde görendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Seninle tartışmaya girişirlerse de ki: -Ben, bana tabi olanlarla birlikte kendimi Allah’a teslim ettim. Kendilerine kitap verilenlere ve ümmilere de de ki: -Siz de teslim oldunuz mu? Eğer teslim oldularsa doğru yolu bulmuşlar demektir. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen yalnızca tebliğdir. Allah kullarını görmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında hakem olarak Allah’ın kitabına çağırılıyorlar da sonra onlardan bir kısmı dönüp uzaklaşıyor. Onlar, işte böyle yüz çevirenlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
Bu, onların: -Ateş, bize sayılı günlerin dışında dokunmayacaktır, demeleri yüzündendir. Uydura geldikleri yalanlar onları dinlerinden saptırdı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Geleceğinde şüphe olmayan günde, onları bir araya getireceğimiz ve herkese kazandığının karşılığı, zulmedilmeden (eksiksizce) ödendiği zaman (onların halleri) nice olacaktır?!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
26.
De ki: -Ey hakimiyetin yegane sahibi Allah’ım, mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de mülkü çekip alırsın, dilediğini yükseltir / aziz kılarsın, dilediğini de alçaltır / zelil edersin. Bütün hayır senin elindedir, şüphesiz senin her şeye gücün yeter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
28.
Müminler, müminleri bırakıp kafirleri veli / dost edinmesinler. Kim bunu yaparsa, Allah’tan hiç bir şey beklemesin. Ancak, onlardan (gelebilecek bir tehlikeden korkarsanız) korunma gayesiyle, sakınmanız hariçtir. Allah, asıl kendisinden korkmanız için sizi uyarıyor. Dönüş Allah’adır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
De ki: -İçinizdekini gizleseniz de açıklasanız da onu Allah bilir. Göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah’ın her şeye de gücü yeter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
30.
Herkes, yaptığı bütün iyilikleri; de kötülükleri de karşısında bulacağı o gün isteyecek ki kötülükleri ile kendi arasında uzun bir mesafe bulunsun. Allah, sizi kendisi ile uyarır / korkutur. Allah kullarına karşı da çok şefkatlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
De ki: -Allah’ı seviyorsanız, bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, bağışlayandır, merhamet edendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Hani İmran’ın karısı: -Rabbim karnımda olanı sadece sana hizmet etmek üzere adadım, benden kabul buyur. Şüphesiz sen, hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin demişti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
36.
Onu doğurunca da: -Rabbim, ben, kız doğurdum. (Halbuki Allah, neyi doğuracağını en iyi bilendir) Erkek, kız gibi değildir. Adını Meryem koydum, O’nu da onun soyunu da kovulmuş şeytandan senin korumana veriyorum" dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
37.
Rabbi, onu güzel bir kabul ile karşıladı ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya’yı da ona bakmakla görevlendirdi. Zekeriya ne zaman yanına, onun bulunduğu ibadet mahalline girse O’nun yanında bir yiyecek bulurdu: -Meryem, bu sana nereden geldi? dediğinde O şöyle cevap verirdi: -Bu, Allah katından! Doğrusu Allah, dilediği kimseye hesapsız rızık bağışlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Zekeriya orada Rabbine dua etti: -Rabbim, bana katından tertemiz bir soy ver! Sen duayı en iyi bir şekilde işitensin, dedi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
Mihrapta namaz kılmakta iken, melekler O’na, Allah’ın kendisine Yahya’yı, Allah’tan gelen bir kelimeyi tasdik eden, efendi, nefsine hakim ve iyilerden bir peygamber olarak müjdelediğini söylediler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
-Rabbim, ben iyice yaşlanmış, karım da kısır iken nasıl benim bir oğlum olacak? dedi. Allah: -Öyle de olsa, Allah dilediğini yapar! buyurdu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
41.
-Rabbim, bana bir delil ver, dedi. Allah da: -Senin delilin, üç gün insanlarla işaretle anlaşmak dışında konuşamamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam, sabah tesbih et, buyurdu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
42.
Hani bir zamanlar da melekler şöyle demişlerdi: -Ey Meryem, Allah seni seçip, tertemiz yarattı ve dünya kadınlarına seni tercih etti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’e hangisi kefil olacak diye kalemlerini atarlarken (kura çekerlerken) sen yanlarında değildin, konuyu tartışırlarken de yanlarında değildin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Melekler demişti ki: -Meryem, Allah sana, adı Mesih, Meryem oğlu, İsa dünya ve ahirette itibarlı ve öncülerden/mukarrebinden olacak kendisinden bir kelimeyi (İsa’yı) müjdeliyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
47.
Meryem, şöyle dedi: -Rabbim bana bir beşer dokunmamışken nasıl çocuğum olabilir? Melekler: (şöyle cevap verdiler) -İşte böyle, Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasını dilediği zaman ona "ol" der ve olur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
(48-49) O’na kitabı, hikmeti Tevrat ve İncil’i öğretecektir ve O’nu İsrailoğullarına peygamber olarak gönderecektir. -Ben size Rabbinizden bir ayet ile geldim. Ben size çamurdan kuş gibi bir şey yapıp ona üfleyeceğim. Allah’ın izniyle, hemen kuş olacaktır. Anadan doğma körleri, alacalıları iyi edeceğim; Allah’ın izniyle, ölüleri dirilteceğim; yediklerinizi ve evlerinizde sakladıklarınızı da size haber vereceğim. Eğer mümin olmuş kimseler iseniz bunda sizin için bir delil vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
(48-49) O’na kitabı, hikmeti Tevrat ve İncil’i öğretecektir ve O’nu İsrailoğullarına peygamber olarak gönderecektir. -Ben size Rabbinizden bir ayet ile geldim. Ben size çamurdan kuş gibi bir şey yapıp ona üfleyeceğim. Allah’ın izniyle, hemen kuş olacaktır. Anadan doğma körleri, alacalıları iyi edeceğim; Allah’ın izniyle, ölüleri dirilteceğim; yediklerinizi ve evlerinizde sakladıklarınızı da size haber vereceğim. Eğer mümin olmuş kimseler iseniz bunda sizin için bir delil vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
50.
(50-51) -Benden önce gelen Tevrat’ı tasdik etmekle beraber size haram edilen şeylerin bir kısmını helal kılmak üzere, Rabbinizden size bir ayet getirdim. Allah’tan korkun ve bana itaat edin! Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O’na kulluk edin! doğru yol budur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
(50-51) -Benden önce gelen Tevrat’ı tasdik etmekle beraber size haram edilen şeylerin bir kısmını helal kılmak üzere, Rabbinizden size bir ayet getirdim. Allah’tan korkun ve bana itaat edin! Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O’na kulluk edin! doğru yol budur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
52.
İsa, onların küfrünü hissedince: -Allah uğrunda bana yardımcı olacak kim vardır? dedi. Havariler de şöyle cevap verdiler: -Biz Allah’ın (dininin) yardımcılarıyız, Allah’a iman ettik, O’na teslim olduğumuza da şahit ol!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
55.
Allah, İsa’ya şöyle buyurmuştu: -Ey İsa, seni vefat ettireceğim ve seni katıma yükselteceğim. İnkar edenlerden seni tertemiz ayıracağım. Sana tabi olanları kıyamet gününe kadar inkar edenlerin üstünde tutacağım. Sonra bana döneceksiniz. Sizin aranızda, hakkında ihtilaf ettiğiniz konularda hüküm vereceğim.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Sana ilim geldikten sonra, bu hususta seninle kim tartışacak olursa, de ki: -Gelin, oğullarımızı, oğullarınızı; kadınlarımızı, kadınlarınızı; bizi ve sizi çağıralım. Sonra tevazu içinde gönülden yalvaralım da Allah’ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
De ki: -Ey kitap ehli, "Allah’tan başkasına kulluk etmemek, O’na hiç bir şey ortak koşmamak ve birbirimizi Allah’tan başka Rabler olarak benimsememek" üzere bizimle sizin aranızda ortak bir söze gelin! Eğer yüz çevirirlerse: -Bizim, Müslüman olduğumuza şahit olun, deyin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
-Ey kitap ehli, İbrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz? Tevrat da İncil de şüphesiz ondan sonra indirilmiştir. (Bu kadar da) düşünmüyor musunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
66.
İşte siz öylesiniz, biraz bir şeyler bildiğiniz konuda hadi tartıştınız, ama bilginiz olmayan bir şey hakkında ne diye tartışıyorsunuz? Oysa Allah bilir, siz bilmezsiniz!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
69.
Kitap ehlinden bir kısmı sizi yoldan çıkarmak isterler, fakat yalnızca kendilerini yoldan çıkarırlar da bunun farkına varmazlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
73.
Dininize uyanlardan başkasına inanmayın, dediler. De ki: -Doğru yol, sadece Allah’ın gösterdiği yoldur. Size verilen bir başkasına da verildi veya Rabbiniz katında size üstün gelecekler diye mi (telaşlanıyorsunuz)? De ki: -Nimet ve ihsan Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah, ihsanı bol olan, her şeyi bilendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
75.
Kitap ehlinden; bir yük altın bıraksan onu sana iade eden kimseler vardır. Onlardan, bir dinar versen tepesine dikilmedikçe onu sana geri vermeyen kimseler de vardır. Bu, onların: -Kitapsızlara karşı üzerimize bir sorumluluk yoktur, demelerindendir. Onlar, bile bile Allah hakkında yalan söylerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
Allah’a verdikleri sözü ve ettikleri yeminleri az bir değere değiştirenlere gelince, onların ahirette bir nasibi olmayacaktır. Allah, kıyamet gününde onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
Onların bir kısmı, kitaptan olmadığı halde, sizin kitaptan zannetmeniz için kitaba bakarak dillerini eğip bükerler. O, Allah katından olmadığı halde "Allah katındandır" derler. Bile bile Allah hakkında yalan söylerler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
79.
Allah’ın kendisine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiği bir insanın, bütün bunlardan sonra: -Allah’ı bırakıp, benim kullarım olun, demesi mümkün değildir. Fakat: -Kitabı okuyup, incelediğinize göre Rabb’e kul olunuz, der.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
80.
O size melekleri ve Peygamberleri Rabler edinmenizi emretmez. Size Müslüman olduktan sonra, hiç kafir olmayı emreder mi?!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
81.
Allah, peygamberlerden: -Size kitap ve hikmet verdim, sonra sizden olanı doğrulayan bir peygamber gelecek, ona kesinlikle iman edecek ve ona yardım edeceksiniz! diye söz aldığı zaman (sormuştu): -Karar verdiniz ve size yüklediğim bu ağır yükü kabul ettiniz mi? demişti. Onlar: -Kabul ettik diye cevap verdiler. -Şahit olun, ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim, buyurmuştu.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
83.
Allah’ın dininden başka bir din mi arzu ediyorlar? Oysa, göklerde ve yerde olanların hepsi ister istemez O’na teslim olmuştur. O’na döneceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
84.
De ki: -Allah’a, bize indirilene, İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına indirilene, Rab’lerinden, Musa, İsa ve peygamberlere verilenlere iman ettik. Onlardan hiç biri arasında ayırım yapmayız. Biz Allah’a teslim olanlarız!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Kim İslam’dan başka bir dine yönelirse, (bu) ondan asla kabul edilmeyecektir. O, ahirette de kaybedenlerden olacaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
İman etmelerinden ve Peygamberin hak olduğuna şahitlik ettikten, kendilerine belgeler geldikten sonra inkar eden bir toplumu Allah, hidayete nasıl eriştirir? Allah, zalim toplumu hidayete iletmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
90.
İman ettikten sonra inkâr edip, inkârlarını artıranların tevbeleri kabul edilmeyecektir. Onlar sapıkların ta kendileridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
91.
Evet, inkâr edip, kafir oldukları halde ölenlerin hiç birinden, yeryüzünü dolduracak kadar altın fidye verse dahi asla kabul edilmeyecektir. İşte acıklı azap bunlar içindir. Onlar için bir yardımcı da yoktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
93.
(93-94) Tevrat indirilmeden önce, İsrail’in kendine haram kıldıklarının dışında, İsrail oğullarına her yiyecek helal idi. "Eğer doğru söyleyenler iseniz Tevrat’ı getirip okuyun!" de. Bundan sonra kim Allah adına yalan uydurursa, onlar zalimlerin ta kendileridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
94.
(93-94) Tevrat indirilmeden önce, İsrail’in kendine haram kıldıklarının dışında, İsrail oğullarına her yiyecek helal idi. "Eğer doğru söyleyenler iseniz Tevrat’ı getirip okuyun!" de. Bundan sonra kim Allah adına yalan uydurursa, onlar zalimlerin ta kendileridir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
97.
Orada apaçık işaretlerle İbrahim’in makamı vardır. Kim oraya girerse, güvenliktedir. Oraya yol bulabilen insanların beyti/Kâbe’yi haccetmesi Allah’ın hakkıdır. Kim bunu inkar ederse, Allah’ın hiç bir şeye ihtiyacı yoktur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
99.
De ki: -Ey kitap ehli, niçin iman edenleri Allah’ın yolunda eğrilik arayarak saptırmaya çalışıyorsunuz? (Oysa siz de onun doğru olduğunu) görüp duruyorsunuz. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
101.
Allah’ın ayetleri size okunur, aranızda Resulü bulunurken nasıl inkar edersiniz?! Kim Allah’a sımsıkı bağlanırsa o şüphesiz, dosdoğru yola yöneltir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
103.
Topluca Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve parçalanmayın! Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün, hani siz düşman idiniz de O, kalplerinizi birleştirdi. O’nun bu nimeti ile kardeşler oldunuz. Siz, bir ateş çukurunun kenarında idiniz de sizi oradan kurtardı. Doğru yola çıkasınız diye, Allah size ayetlerini işte böyle açıklıyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
105.
(105-106). Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra ihtilafa düşerek parçalananlar gibi olmayın. Bir takım yüzlerin parladığı ve bir takım yüzlerin de karardığı günde onlar için büyük bir azap vardır. Yüzleri kararanlara: -İmanınızdan sonra kafir mi oldunuz, öyleyse, kafir olduğunuz için tadın azabı (denir).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
106.
(105-106). Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra ihtilafa düşerek parçalananlar gibi olmayın. Bir takım yüzlerin parladığı ve bir takım yüzlerin de karardığı günde onlar için büyük bir azap vardır. Yüzleri kararanlara: -İmanınızdan sonra kafir mi oldunuz, öyleyse, kafir olduğunuz için tadın azabı (denir).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
110.
Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülüğü yasaklarsınız. Allah’a iman edersiniz. Kitap ehli de iman etseydi kendileri için iyi olurdu. Onlardan mümin olanlar vardır. Fakat çoğunluğu fasıktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
111.
Onlar, size eziyetin dışında asla zarar veremeyeceklerdir. Eğer sizinle savaşırlarsa arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra onlara yardım da edilmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
112.
Onlara, Allah’a ve insanlara karşı taahhütlerine bağlanmadıkları sürece nerede olurlarsa olsunlar bir zillet damgası vurulmuştur. Ayrıca Allah’ın gazabına uğradılar da miskinliğe mahkum edildiler. Bu, onların Allah’ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri sebebiyle idi. Bu, onların isyan etmeleri ve haddi aşmaları yüzünden idi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
113.
Ehli kitabın hepsi bir değildir. Onlardan; geceleri Allah’ın ayetlerini okuyup duran secdeye kapanan bir topluluk vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
116.
Kafir olanlar ise onlara malları da evlatları da Allah’tan gelen bir şeye/azaba karşı bir fayda vermeyecektir. Onlar, cehennem ashabıdır, orada ebedidirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
117.
Onların bu dünya hayatında harcadıkları şeyin örneği; kavurucu soğuk bir rüzgara benzer. Kendilerine zulmetmiş bir toplumun ekinine isabet eder de, onu helak eder. Oysa Allah, onlara zulmetmemiş fakat onlar kendilerine zulmetmişlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
118.
- Ey iman edenler, sizden olmayanı sırdaş edinmeyin. Zira onlar size ellerinden gelen her türlü kötülüğü yaparlar, size sıkıntı verecek şeyleri arzu ederler. Kinleri / öfkeleri ağızlarından taşmaktadır. İçlerinde gizledikleri (nefret) ise daha da büyüktür. Eğer aklınızı kullanıyorsanız işte size ayetleri açıkladık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
119.
Siz, o kimselersiniz ki, onlar sizi sevmiyorken siz onları seviyor ve bütün kitaba iman ediyorsunuz. Sizinle karşılaştıklarında "iman ettik" derler, yalnız kaldıklarında da size kin ve düşmanlıklarından parmaklarını ısırırlar. De ki: -Öfkenizden çatlayın! Allah şüphesiz, sinelerde olanı hakkıyla bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
120.
Size bir iyilik gelirse bu onları üzer, size bir kötülük dokunursa buna sevinirler. Eğer sabreder ve korunursanız onların hilesi size hiç bir zarar vermez. Allah, onların yaptıklarını tam olarak kuşatmıştır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
122.
İçinizden iki grup, Allah yardımcıları olmasına rağmen, az kalsın yılgınlık gösteriyorlardı. Müminler, Allah’a bağlansınlar!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
125.
Evet, eğer sabreder, korunursanız ve onlar da size aniden saldırırlarsa, o zaman Rabbiniz size beş bin işaretli melekle yardım edecektir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
126.
(126-127.) Allah, bu yardımı size sadece müjde olması ve kalplerinizin bununla yatışması, kafir olanların da bir kısmını yok edip veya perişan ederek ümitsizce geri dönmeleri için yapmıştı. Zafer, ancak Aziz ve Hakim olan Allah katındandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
127.
(126-127.) Allah, bu yardımı size sadece müjde olması ve kalplerinizin bununla yatışması, kafir olanların da bir kısmını yok edip veya perişan ederek ümitsizce geri dönmeleri için yapmıştı. Zafer, ancak Aziz ve Hakim olan Allah katındandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
128.
Senin bu hususta yapacak bir şeyin yoktur. Allah, ya onların tevbesini kabul eder veya onları cezalandırır. Çünkü onlar zalimlerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
129.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır! Dilediğini bağışlar, dilediğini de cezalandırır. Allah, çok bağışlayan ve merhamet edendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
134.
Muttakiler, bollukta da darlıkta da veren, öfkelerine hakim olan ve insanların kusurlarını bağışlayanlardır. Allah iyilik edenleri sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
135.
Muhsinler, bir çirkin iş yaptıklarında veya nefislerine zulmettiklerinde Allah’ı zikredip günahları için mağfiret dilerler. Allah’tan başka günahları kim bağışlar? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
136.
İşte böyle olanların mükafatı, Rableri tarafından bağışlanmak ve altlarından ırmaklar akan cennetlerdir. Orada ebedidirler. Böyle çalışanların mükafatı ne güzeldir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
137.
-Sizden önce nice hayat tarzları gelip geçmiştir. Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların akıbetinin nasıl olduğunu görün!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
140.
(140-141) -Eğer siz bir yara aldıysanız, o topluluk da ona benzer bir yara aldı. Allah’ın iman edenleri ortaya çıkarması, içinizden şehitler edinmesi ve iman edenleri arındırıp, kafirleri mahvetmesi için bu günleri insanlar arasında döndürür dururuz. Allah zalimleri sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
141.
(140-141) -Eğer siz bir yara aldıysanız, o topluluk da ona benzer bir yara aldı. Allah’ın iman edenleri ortaya çıkarması, içinizden şehitler edinmesi ve iman edenleri arındırıp, kafirleri mahvetmesi için bu günleri insanlar arasında döndürür dururuz. Allah zalimleri sevmez.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
143.
Oysa siz, (Uhud’da) ölümle karşılaşmadan önce (Allah yolunda) ölmeyi arzuladınız. İşte şimdi onu gözlerinizle gördünüz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
144.
Muhammed yalnızca bir elçidir. Ondan önce de, elçiler gelip geçmiştir. Öyleyse şimdi, O, ölür veya öldürülürse topuklarınızın üstünde geri mi döneceksiniz? Kim topukları üzerinde geri dönerse, Allah’a hiç bir şekilde zarar veremez. Allah, şükredenleri mükafatlandıracaktır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
145.
Hiç kimse, Allah’ın izni olmadan ve belirlenmiş süresi gelmeden ölmez. Dünya nimeti isteyene ondan veririz. Ahiret nimeti isteyene de ondan veririz. Biz, şükredenleri mükafatlandıracağız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
146.
Nice peygamberler vardır ki onların yanında bir çok rabbani (Rabbine yönelen kimse) savaşmıştır. Allah yolunda başlarına gelen musibetler sebebiyle gevşememişler, zaaf göstermemiş ve boyun da eğmemişlerdir. Allah sabredenleri sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
147.
Onların sözü: -Rabbimiz, günahlarımızı ve işlerimizdeki aşırılığımızı bağışla ayaklarımızı sabit kıl, kafir topluma karşı bize yardım et! demekten başka bir şey değildi.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
149.
-Ey iman edenler! Eğer kafirlere itaat ederseniz, onlar sizi gerisin geri döndürürler de hüsrana uğrayanlardan olursunuz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
151.
Hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi Allah’a şirk koştukları için kafirlerin kalbine korku salacağız. Onların varacağı yer ateştir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
152.
-Allah, sevdiğinizi gösterdikten sonra dağıldığınız, emir konusunda tartıştığınız ve isyan ettiğiniz ana kadar, size olan vaadini gerçekleştirmişti. O’nun izni ile kafirleri öldürüyordunuz. Sizden kimi dünya hayatını istiyor, kimi ahiret hayatını istiyordu. Sonra denemek için onların karşısında sizi bozguna uğrattı. Artık Allah sizi affetmiştir. Çünkü Allah, müminlere karşı çok lütufkardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
153.
-O vakit siz, kimseye bakmadan kaçıyor, peygamber de arkanızdan sizi çağırıyordu. Kaybettiğinize ve başınıza gelene üzülmeyesiniz diye Allah size keder üstüne keder verdi. Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
154.
Sonra, o kederin ardından size öyle bir güven öyle bir uyku indirdik ki O, içinizden bir grubu kapladı. Bir grup da canlarının derdine düşüp, Allah hakkında, cahiliye (dönemi) zannı ile doğru olmayan bir zanda bulunuyorlardı: -Bu işten bize ne? (Biz mi gelmek istedik) diyorlardı. De ki: -İş tamamıyla Allah’ındır. İçlerinde, sana açıklamadıkları bir şey gizliyorlar. -Bizim görüşümüz alınsaydı, burada öldürülüp gitmezdik, diyorlar. De ki: -Evlerinizde bulunsaydınız bile, öldürülecekleri takdir olunanlar yatırılacakları yere giderlerdi. Bu, Allah’ın gönüllerinizdekini denemesi ve kalplerinizdekini temizlemesi içindir... Allah, gönüllerde olanı hakkıyla bilir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
155.
İki topluluğun karşılaştığı gün, içinizden geri dönenler işledikleri bazı hataları yüzünden şeytan onların ayağını kaydırmak istedi. Yine de Allah, onları affetti. Allah, çok bağışlayıcı ve çok şefkatlidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
156.
-Ey iman edenler! Yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri için "yanımızda kalsalardı ölmez ve öldürülmezlerdi" diyen kafirler gibi olmayın. Allah, bunu onların kalbinde yakıp kavuran bir dert kılmak için ortaya koymuştur. Yaşatan da öldüren de Allah’tır. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
157.
Eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, (kesin olarak bilin ki) Allah’ın mağfiret ve rahmeti onların topladıkları (mallar)dan hayırlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
159.
-Sen, Allah’ın rahmeti ile onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı kalpli olsaydın elbette etrafından dağılıp giderlerdi. Onları affet ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. İş hususunda onlarla istişare et, karar verdiğin zaman, artık Allah’a güven, Allah kendisine güvenenleri sever.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
160.
-Allah size yardım ederse, sizi kimse yenemez. Eğer size yardımı keserse, bundan sonra size yardım edecek kimdir? Müminler, yalnız Allah’a güvenip dayanmalıdırlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
161.
Bir peygamberin kendisine verilen emanete hıyanet etmesi düşünülemez. Çünkü, kim O’nun emanetine hıyanet ederse, kıyamet günü hıyaneti ile gelir. Sonra herkese kazancı, haksızlık yapılmadan ödenir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
162.
Hiç Allah’ın rızasına uyan kimse, Allah’ın gazabına uğrayan ve yeri cehennem olan kimse gibi olur mu? Cehennem, ne kötü bir varılacak yerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
164.
Allah, müminlere; onlara ayetlerini okuyan, arındıran, kitap ve hikmeti öğreten aralarından bir peygamber göndermekle büyük lütufta bulunmuştur oysa, bundan önce onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
165.
-Düşmanlarınızın başına iki katını getirdiğiniz belâ sizin başınıza gelince mi "Bu nasıl olur?" diyorsunuz. De ki: -O, sizin kendinizdendir. Allah’ın her şeye gücü yeter.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
166.
(166-167) İki ordunun çarpıştığı gün başınıza gelen ancak Allah’ın izni ile olmuştu. Müminleri belirlemek ve münafıklık edenleri de ortaya çıkarmak için. O münafıklara: -Gelin, Allah yolunda savaşın veya müdafaada bulunun! denilmiş, onlar da: -Savaşmayı bilseydik, ardınızdan gelirdik elbette, demişlerdi. Onlar o gün, imandan çok küfre yakındılar. Ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Allah onların gizlediğini çok iyi biliyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
167.
(166-167) İki ordunun çarpıştığı gün başınıza gelen ancak Allah’ın izni ile olmuştu. Müminleri belirlemek ve münafıklık edenleri de ortaya çıkarmak için. O münafıklara: -Gelin, Allah yolunda savaşın veya müdafaada bulunun! denilmiş, onlar da: -Savaşmayı bilseydik, ardınızdan gelirdik elbette, demişlerdi. Onlar o gün, imandan çok küfre yakındılar. Ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Allah onların gizlediğini çok iyi biliyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
170.
Allah’ın kendilerine fazlından verdiği şeylere sevinenler, arkalarından (kendilerine) yetişemeyenlere, kendilerine bir korku olmadığını ve mahzun da olmayacaklarını müjdelemek isterler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
172.
Onlar kendilerine isabet eden yaradan sonra da Allah’a ve Resulüne icabet edenlerdir. Onlardan iyilik eden ve takva sahibi olanlar için büyük bir ecir vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
173.
Onlara bazı kimseler: -İnsanlar sizinle savaşmak için toplandı; onlardan korkun! dediklerinde bu onların imanını artırdı ve "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" diye karşılık verdiler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
174.
Onlara bir kötülük dokunmadan Allah’tan olan bir nimet ve fazilet ile döndüler. Allah’ın rızasına uydular. Allah, fazilet ve azamet sahibidir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
176.
Küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar Allah’a hiç bir zarar veremezler. Allah, onların ahirette bir nasibinin/payının olmamasını istiyor. Ve onlara büyük bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
178.
Kafirler kendilerine mühlet vermemizi hayırlı sanmasınlar. Biz onlara ancak günahlarını artırmaları için mühlet veriyoruz/ ömürlerini uzatıyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
179.
Allah, iyiyi kötüden ayırmak için müminleri sizin üzerinizde bulunduğunuz bu durumda bırakmayacaktır. Size gaybı da bildirecek değildir. Fakat, Allah, peygamberlerden dilediğini seçer. Allah’a ve peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder ve günahlardan korunursanız size büyük bir mükafat vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
180.
Allah’ın kendilerine fazlından verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunu kendileri için hayırlı sanmasınlar, aksine bu onlar için şerdir. Kıyamet günü cimrilik ettikleri şeyler boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
183.
-Allah, bizden ateşin yediği bir kurban bize getirinceye kadar bir peygambere inanmamamız için söz aldı, diyenlere de ki: -Benden önce size peygamberler apaçık delillerle ve söylediğiniz (mucize) ile gelmişti. Eğer doğru söylüyorsanız/sözünüzde samimi iseniz niçin onları öldürdünüz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
184.
Eğer seni yalanlıyorlarsa, onlar, senden önceki apaçık delilleri, sahifeleri ve aydınlatıcı kitabı getiren peygamberleri de yalanlamışlardı.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
185.
Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet günü de ancak yaptıklarınızın karşılığı size ödenecektir. Kim ateşten uzak tutulur ve cennete sokulursa, o kurtulmuştur. Dünya hayatı aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
186.
Mallarınız ve canlarınız hususunda elbette imtihan olunuyorsunuz. Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden eziyet verici bir çok (kötü söz) işitiyorsunuz. Eğer bunlara sabreder ve korunursanız; bu, azmedilmesi gereken işlerdendir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
187.
Allah kitap verilenlerden, "kitabı insanlara muhakkak açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz" diye söz almıştı da, onlar, kitabı arkalarına atıp umursamamışlar, az bir bedele karşılık değişmişlerdi, alış verişleri ne kötüdür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
188.
Sakın, yaptıkları (kötülüklerle) ferahlayan, yapmadıkları şeylerle övülmekten hoşlanan kimselerin azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlara acı bir azap vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
190.
Göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, akıl sahipleri için deliller vardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
191.
O akıl sahipleri, ayakta da, otururken de, yanları üzere yatarken de Allah’ı düşünürler/anarlar, göklerin ve yerin yaratılışını düşünerek şöyle dua ederler: -Rabbimiz, bunları boşuna yaratmadın. Seni (eksiklikten ve boş şeyler yapmaktan) tenzih ederiz. Bizi ateşin azabından koru!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
193.
-Rabbimiz, biz, "Rabbinize iman edin" diye, imana çağıran bir davetçiyi işittik ve iman ettik. Rabbimiz bizim günahlarımızı bağışla, suçlarımızı ört, iyilerle birlikte canımızı al!Mealleri KıyaslaSayfada Göster
195.
Allah da onların duasına karşılık verdi: -Ben, sizden erkek veya kadın hiç bir çalışanın amelini zayi etmem, siz birbirinizdensiniz. Hicret edenler, memleketlerinden çıkarılanlar, benim yolumda işkence edilenler, savaşan ve öldürülenlerin, elbette günahlarını örteceğim ve onları alt taraflarından ırmakların aktığı cennetlere girdireceğim. Allah katından bir mükafat olarak... Mükafatın en güzeli Allah katındandır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
198.
Rab’lerinden korkanlara da altlarından ırmaklar akan ve içinde temelli kalacakları cennetler vardır. Allah katından bir ağırlanmadır / ikramdır. Allah katında olanlar, iyi kimseler için daha hayırlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
199.
Kitap ehlinden, Allah’a ve size indirilenlere ve kendilerine indirilenlere iman edip, Allah’tan korkanlar ve Allah’ın ayetlerini az bir bedele karşılık satmayanlara, işte onlara Rab’leri katında mükafatları vardır. Allah, hesabı çabuk görür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster