Mekke döneminde inmiştir. 89 âyettir. Sûre, adını 35. âyette geçen “Zuhruf” kelimesinden almaktadır. Zuhruf; yaldız, mücevher, dünya hayatının geçici menfaati anlamlarına gelir. Sûrede başlıca tevhit, iman ve vahyin getirdiği hakikatler ile insanların bu hakikatlere ters düşecek şekilde sırf geçici dünya menfaatlerine bağlanarak sergiledikleri çelişki vurgulanmakta, batıla karşı çıkan ve hakkı tutan şahsiyetler olarak İbrahim, Mûsâ ve İsa peygamberlerden söz edilmektedir.
8.
Onun için biz onlardan (Mekke’lilerden) kuvvetçe daha şiddetlilerini helâk ettik ve o evvelkilerin (hallerine dair Kur’an’da ibret) örneği geçti.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
9.
Yemin olsun ki, onlara (Mekke kâfirlerine): "- Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorarsan, derler ki: "- Onları, Azîz= her şeye galib olan, Alîm= her şeyi bilen yarattı."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
11.
O Allah ki, gökten bir ölçü ile yağmur indirmektedir. İşte biz onunla ölü, (bitkileri kurumuş) bir beldeye hayat vermekteyiz. Siz de (ölmüşken kabirlerinizden) böyle çıkarılacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
13.
Ki, sırtlarında kurulasınız, sonra da üzerlerine kurulunca Rabbinizin nimetini hatırlayıp şöyle diyesiniz: "- Bunları bizim hizmetimize bağlıyan Allah’ın şanı ne yücedir! O bütün noksanlıklardan münezzehtir. Yoksa biz, bunlara güç yetiremezdik;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
15.
(Ey Rasûlüm o kâfirlere, gökleri ve yeri yaratan kimdir? diye sorsan, "Allah’dır" derler. Bununla beraber tuttular), O’na kullarından bir çocuk isnad ettiler (Melekler Allah’ın kızlarıdır, dediler). Gerçekten insan, küfrü aşikâr bir nankördür.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
16.
Yoksa O, yaratmakta olduğu varlıklardan kendisine kızlar edindi de (kızlardan üstün tuttuğunuz) oğulları size mi seçib ayırdı?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
17.
O Allah’a kız isnad edenlerden birine, Rahmân’a isnad ettiği bir benzerle (kızla) müjde verildiği zaman, kederinden yutkunur halde yüzü kapkara kesiliveriyor.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
18.
Süs içinde yetiştirilib büyütülen ve iddiasını isbat edemiyen kimseyi (yaratılışça pek zayıf olan kızları) mı? (Allah’a çocuk isnad ediyorlar).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
19.
Onlar, Rahmân’ın kulları olan Melekleri de dişi yaptılar. Yaratılışlarına şahid mi idiler? Onların (bu yalan) şahidlikleri yazılacak ve (kıyamette) sorumlu tutulacaklardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
20.
Bir de şöyle dediler: "- Rahmân dileseydi, biz o meleklere tapmazdık." Onların bu hususta hiç bir bilgisi yoktur; onlar ancak yalan söylüyorlar.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
22.
Hayır (onların aklî ve naklî hiç bir delilleri yoktur, ancak) şöyle dediler: "- Biz, atalarımızı bir din üzerinde bulduk. Biz de onların izlerince giderek hidayet buluruz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
23.
Yine böyle (senin kavmin dediği gibi), senden önce hangi memlekete bir peygamber gönderdikse, (o memleket halkının) ileri gelenleri şöyle demişti: "- Biz, atalarımızı bir din üzerinde bulduk. Biz de onların izlerine uyarız."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
24.
(Her peygamber de ümmetine şöyle) demişti: "Atalarınızı, üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu size getirdimse de mi? (bunu kabul etmiyeceksiniz?)" Onlar da dediler ki: "- Biz, sizin peygamber olarak getirdiğiniz şeylere inanmıyoruz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
25.
Bunun üzerine biz de onlardan (azab neticesi köklerini kurutarak) intikam aldık. Şimdi bak, o (peygamberi ve kitabları) yalanlıyanların akıbeti nasıl oldu!...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
29.
Doğrusu şu (Mekke’li) kâfirleri ve atalarını, kendilerine kitab ve elçiliği (mucizelerle) aşikâr bir peygamber gelinceye kadar faydalandırıp yaşattım.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
31.
Yine şöyle dediler: "- Şu Kur’an, iki memleketten (Mekke ve Taif’den) bir büyük adama (mal ve mevkii büyük bir kimseye) indirilseydi ya!..."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
32.
Rabbinin rahmetini onlar mı bölüyorlar? Onların bu dünya hayatındaki geçim rızıklarını aralarında biz böldük. Bir kısmını da derecelerle diğerinin üstüne çıkardık ki, bir kısmı bir kısmını tutub çalıştırsın (işinde kullansın ve kaynaşsınlar). Rabbinin rahmeti ise, kâfirlerin (mal ve mülk olarak dünyada) toplayıb durduklarından daha hayırlıdır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
33.
Eğer insanlar (kâfirlerin dünyadaki refahına bakarak hırslanmasalar ve bu yüzden küfre rağbet etmeseler ve böylece) tek bir (kâfir) ümmet haline gelmiyecek olsalardı, biz O Rahmân’ı inkâr eden kimselerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerlerinde çıkacakları merdivenler (yukarı çıkarma vasıtaları) yapardık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
35.
Onların bu eşyalarını altın yaldızlı ve işlemeli kılardık. Bunların hepsi, ancak dünya hayatının geçici menfaatıdır. Ahiret (cennet) ise, Rabbinin katında, takva sahibleri içindir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
38.
Nihayet (Allah’dan göz yuman kâfir, şeytanla bir arada Mahşerde) bize geldiği zaman, (arkadaşı şeytana) şöyle der: "- Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı uzaklığı olaydı!... Sen ne kötü arkadaşmışsın!..."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
39.
(Allah Tealâ onlara şöyle buyurur): Bu özlediğiniz şey, bugün size asla fayda vermez; çünkü zulüm yaptınız. Hepiniz azabda ortaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
40.
O halde (Ey Rasûlüm), sen mi sağırlara işittireceksin, yahud körlere ve açık bir sapıklıkta olanlara hidayet vereceksin?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
44.
Muhakkak ki o Kûr’an, hem senin için, hem kavmin için bir şereftir. İleride de (kıyamet günü, onun hakkını yerine getirib getirmemekten) sorumlu olacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
45.
Senden önce gönderdiğimiz peygamberlerden (ümmetlerinin ileri gelen âlimlerinden) sor ki, biz Rahmân’dan başka ibadet olunacak ilâhlar yapmış mıyız?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
46.
Gerçekten Mûsa’yı da mucizelerimizle Firavun’a ve topluluğuna peygamber gönderdik. (Varıb da onlara) şöyle dedi: "- Doğrusu ben, bütün âlemlerin Rabbinin peygamberiyim."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
48.
Onlara (Firavun ve kavmine) gösterdiğimiz her mucize, muhakkak diğerinden daha büyüktü. (İnkârlarından) dönerler diye, tuttuk onları azaba da çektik.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
49.
(Azabı gördükleri zaman, Mûsa’ya şöyle) dediler: "- Ey büyücü! (Duanı kabul edeceğine dair) sana olan vaadi hürmetine, bizim için Rabbine dua et; çünkü biz, artık yola geleceğiz."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
51.
Firavun, kavminin içinde bağırıb şöyle dedi: "- Ey Kavmim! Mısır’ın mülk ve saltanatı ile şu altımdan (sarayımın altından) akan büyük nehir benim değil mi? Artık (azametimi) görmüyor musunuz?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
53.
(Mademki doğru söylüyor, peygamber olduğunu iddia ediyor; büyüklere takılan altın bilezik ve gerdanlıklar gibi Allah tarafından) onun üzerine de altın bilezikler atılıp takılsaydı ya!... Yahud beraberinde (kendisine yardım edecek ve onu tasdik edecek) melekler dizilip gelse ya!..."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
57.
(Hz. Peygamber meleklere tapınan müşriklere): "-Siz ve Allah’dan başka tapındığınız şeyler cehennem odunusunuz" (âyetini okuyunca, kızmışlar ve bu hüküm yalnız bize ilâhlarımıza mı aittir, yoksa bütün ümmetlere mi? dediler. Hz. Peygamber: Size ve bütün ümmetlere şamildir, buyurdu. Onlar: O halde öğretmekte olduğun Meryem’in oğlu İsa’ya da hristiyanlar, Allah’ın oğludur diye ibadet ediyorlar. Biz ise Meleklere ibadet ediyoruz, onlar cehennemlik iseler biz de cehennemlik olmaya razıyız, dediler; ve gülüştüler. Hz. Peygamber sükût buyurdular ve sonra şu âyeti kerime nazil oldu): Meryem’in oğlu bir misal olarak ortaya atılınca, hemen kavmin ondan keyiflenip gülüyorlardı;Mealleri KıyaslaSayfada Göster
58.
Ve şöyle demişlerdi: "- Bizim ilâhlarımız (olan melekler) mi daha hayırlı, yoksa o mu (Meryem’in oğlu İsa mı)?" (Ey Rasûlüm, hakikatı anlamak için değil) bunu sana sırf bir mücadele olarak (ve seni cevabsız bırakmak için) misal veriyorlar. Doğrusu onlar çok çekişgen adamlardır.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
59.
O, Meryem’in oğlu İsa ilâh değil, ancak bir kuldur. Biz ona nimet verdik ve kendisini İsrailoğulları için (babasız yaratmakla) bir ibret kıldık.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
61.
Gerçekten o (İsa’nın nüzûlü), kıyamet için (yaklaştığını bildiren) bir beyandır, alâmettir. Onun için sakın o kıyametin geleceğinde şübhe etmeyin de benim şeriatime tâbi olun. İşte bu biricik doğru yoldur.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
63.
İsâ da mucizelerle (ve İncil ayetleri ile) geldiği vakit şöyle demişti: "- Ben size ilâhi hükümlerle ve ayrılığa düştüğünüz şeylerin bir kısmını size açıklayayım, diye geldim. Onun için Allah’dan korkun ve bana itaat edin.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
64.
Şübhe yok ki Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O halde hep O’na ibadet edin. İşte bu, biricik doğru yoldur."Mealleri KıyaslaSayfada Göster
65.
Sonra o (hristiyanlardan ibaret) hizibler aralarında ayrılığa düştüler. Onun için, acıklı bir günün azabından vay o zulüm edenlerin haline!...Mealleri KıyaslaSayfada Göster
68.
Ey benim (Allah için sevişen takva sahibi) kullarım! Bugün size hiç bir korku yoktur; ve siz mahzun da olmıyacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
71.
Onların etrafında, altından tabaklar ve bardaklarla (kendilerine cennette hizmet için) dolaşılır. Canların istiyeceği ve gözlerin hoşlanacağı ne varsa, hepsi oradadır. Siz de orada devamlı olarak kalacaksınız.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
77.
(Cehennemin bekçisi olan Malik isimli meleğe şöyle) çağrışırlar: " -Ey Malik! (İste de) Rabbin bizi öldürsün, (azabdan kurtulalım)." Malik de: "- Siz, (azab içinde) kalacaksınız." der.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
78.
(Allah da buyurur ki): And olsun, biz size hakkı gönderdik. Fakat çoğunuz hakdan hoşlanmıyanlarsınız, (Kur’an’ı ve peygamberi inkâr edenlersiniz).Mealleri KıyaslaSayfada Göster
85.
Göklerle yerin ve aralarındakilerin mülkiyet ve tasarrufu kendisine ait olan (Allah) ne yücedir... Kıyametin (kopmasının) ilmi, O’nun katındadır. Hepiniz de ancak O’na döndürülüb götürüleceksiniz.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
86.
O’ndan başka ibadet edib durdukları şeyler (putlar), şefaat da edemezler; ancak Hak’ka şehadet eden (dili ve kalbi ile "Lâ ilâhe illAllah diyen") kimseler müstesna... onlar (Allah’ın Rableri olduğunu gerçek olarak) bilirler.Mealleri KıyaslaSayfada Göster
87.
(Allah’dan başkasına ibadet eden) o müşriklere sorsan ki, kendilerini kim yarattı? Elbette, "Allah" derler. Öyle ise, (tevhidden) nasıl çevriliyorlar?Mealleri KıyaslaSayfada Göster
89.
(Ey Rasûlüm), şimdilik onlardan yüz çevir, (kendilerini terk et) de "Selâm= anlaşma var" söyle. Artık yakında (başlarına gelecek felâketi) bileceklerdir.Mealleri KıyaslaSayfada Göster